Salı Kasım 5, 2024

TKP-ML Merkez Komite Siyasi Büro:1 MAYIS’TA ALANLARA!

kaypakkaya haber
İşçi Sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’nde YENİ GEZİLERE ÇIKIP SERHİLDANLARA DURACAĞIZ! İşsizliğe, Yoksulluğa, Tecrite, Faşist Baskı ve Yasaklara Karşı

 

Zor günlerden geçiyoruz. İşçi sınıfına ve halkımıza dayatılan ekonomik kriz, bütün ağırlığıyla kendisini hissettiriyor. İşsizlik, yoksulluk ve açlığın girdabında, “dokuz altı yollarında” yeni bir 1 Mayıs’ı daha karşılıyoruz.

Bir yanda işçi sınıfına ve halka dayatılan yaşam koşulları, diğer yanda hakim sınıfların sınıfsal çıkarları için kendi aralarındaki dalaş arasında Türk, Kürt uluslarından ve çeşitli milliyet ve inançlardan işçi sınıfına ve halkımıza yönelik her türden faşist saldırı, baskı ve zulüm altında 2019 1 Mayıs’ını karşılıyoruz.

“Beka sorunu” deyip ayakkabı kutularını dolduranların, “millet iradesi”den dem vurup, sandıkta istedikleri sonucu alamayınca “yeniden seçim”i zorlayanların, sabah akşam ağızlarından “demokrasi” lafını düşürmeyip, sosyal medya paylaşımlarından dolayı insanları tutuklamaya devam ettikleri, her türlü yalan ve dolanın “havuz medya”sı aracılığıyla propaganda edildiği günlerde yeni bir 1 Mayıs’ı karşılıyoruz.

Hakim sınıflar “yeni ve güçlü Türkiye” naraları eşliğinde, “dünya liderliği”ne soyunan ancak eninde sonunda “dış güçlerin kumpası” altında “eyy”lenmeleriyle sonuçlanan gerçeklerin karşısında hemen her alanda tam bir çöküş içindedirler. Kendi Cumhuriyet tarihlerinde hiç olmadığı kadar emperyalist sermayeye bağımlılaşan, dış borç rekorları kıran, işsizlik ve yoksullukta rekora koşan ve de enflasyon rakamlarında çift hanelerde dolaşan bir ekonomik durum yarattıkları, “yerli ve milli” sloganı altında saman ithal ettikleri günlerde yeni bir 1 Mayıs’ı daha karşılıyoruz.

“Kürt, anasını görmesin” siyasetinin tüm hızıyla devam ettiği, bunun üstüne bir de hapishane kapılarında Kürt analarının itilip kakılıp gözaltına alındığı, binlerce tutsağın açlık grevi eylemi içinde olduğu, kadınların ve LGBTİ’lerin katledilmeye, hakim inancın dışındaki her türlü inancın aşağılanmaya ve bir tehdit unsuru olarak gösterilmeye devam ettiği, çevrenin ve doğanın talan edilmesinin tüm hızıyla sürdürüldüğü koşullarda yeni bir 1 Mayıs’ı daha karşılıyoruz.

31 Mart yerel seçim sonuçları hakim sınıf klikleri arasındaki mücadelenin tüm hızıyla sürdüğü ama söz konusu işçi sınıfı ve halkın çıkarları olduğunda öncelikli olanın kendi sınıfsal çıkarları olduğunun bir kez daha açığa çıktığı bir duruma işaret etmiştir. Sandıktan ve özellikle de İstanbul seçim sonuçlarından istedikleri sonucu alamayanların, “millet iradesi”nden ne anladıkları açıkça görülmüştür. AKP-MHP kliği sarsılmış ve bir kez daha “devletin bekası”na söylemine sarılmış durumdadır. “Zillet İttifakı”nın yerini, “Yenikapı Ruhu” almış, “Büyük Türkiye İttifakı”ndan söz açıp, “demiri soğutmak”tan bahseder olmuşlardır.

CHP ise faşist devletin kurucu partisi olarak kitlelerin öfkesini ve tepkisini kendi ardına yedekleme peşindedir. Elbette onun da derdi “devletin bekası”dır! Kitlelerin biriken tepki ve öfkesinin yeni Gezilere çıkıp, serhildanlar yaratmasından çekinmektedirler. Bunun için AKP-MHP kliğini itidale davet etmekte, “demokrasi”nin nimetlerinden dem vurmakta ve “aynı gemideyiz” söylemini kullanmaktadır.

Ekonomik Krizin, İşsizliğin, Açlığın ve Yoksulluğun Faturasını Ödemeyeceğiz!

1 MAYIS’TA ALANLARI DOLDURACAĞIZ!

Türk hakim sınıflarının Kemalist-İslamcı bütün klikleri “devletin bekası”nda ortaklaşmış durumdadır. İstikrar adı altında ekonomik krizin bütün yükünü işçi sınıfına ve emekçi halka kesme derdindedirler. İktidarından muhalefetine aralarındaki çelişkiler ne kadar keskinleşirse keskinleşsin söz konusu “devletin bekası” olduğunda birleşmektedirler. Son dönemin “demokrasi” sözcüsü kesilen CHP’nin yerel seçimlerde Kürt illerinde gerçekleştirilen anti-demokratik uygulama ve gasplara karşı ses çıkarmaması bunun bir örneğidir.

Ekonomik krizle ilgili alınacak önlemlere de CHP olarak destek vereceklerini bizzat genel başkanlarının ağzından ifade etmiş durumdadırlar. Alınacak önlemlerin ne olduğu ise AKP tarafından açıklanmış durumdadır. “Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm” adı altında, “Kıdem Tazminatı Reformu” ilan edip, işçi sınıfının kıdem tazminatına göz dikenler, kurulacak “Kıdem Tazminatı Fonu”nu, bireysel emeklilik sistemine (BES) entegre etmekten bahsetmektedirler. Böylelikle işçinin kıdem tazminatı hakkını patronlara peşkeş çekme ve 45 yaş altı çalışanlar için “otomatik” olan BES’i tüm çalışanlar için zorunlu hale getirme hedefindedirler.

Bununla da yetinmeyip “vergileri tabana yaymak”tan bahsetmektedirler. Bunun anlamı ekonomik krizin faturasının tabana yani işçi sınıfına ve emekçi halka kesilmesinin sağlanmasıdır. Patronların vergilendirilmesi değil, ücretli çalışanların vergilendirilmesi amaçlanmaktadır. Açıktır ki; krizi yaratanlar ve krizden nemalananlar değil, krizin mağduru olanlar, işsizlik, yoksulluk ve açlık girdabında olanlar hedeflenmektedir. Ejder meyveli menüleriyle işçi sınıfı ve halka simit hesabını önermektedirler. Kendileri bin odalı saraylarında “itibardan tasarruf olmaz” diyerek lüks ve safahattan ödün vermezken, işçi sınıfı ve halka açlığı, yoksulluğu ve işsizliği dayatmaktadırlar.

Türk hakim sınıfları, bütün klikleriyle ekonomik krizin faturasını işçi sınıfı ve emekçi halka kesmenin derdindedirler. Oysa krizi yaratanlar onun faturasını ödemek zorundadır. Başta kıdem tazminatı olmak üzere işçi sınıfının kazanılmış haklarının gasp edilmesi saldırısına, doğrudan ve dolaylı vergilerin yükseltilmesine ve emeklilik sisteminde reform adı altında düzenlemelere karşı 1 Mayıs alanlarını dolduralım!

Kürt ulusu başta olmak üzere, çeşitli milliyet ve inançlara yönelik faşist saldırganlığa, şovenizme ve her türden gericiliğe karşı, kadınların katledilmesine, gençliğin geleceksizleştirilmesine, işsizliğe ve yoksulluğa karşı 1 Mayıs alanlarında sloganlarımızı haykıralım!

Yaşasın 1 Mayıs!

Biji Yek Gulan!

Parti’yle Devrime, Şan Olsun 1. Kongremize!

Faşizmi Yıkacağız, Halk İktidarını Kuracağız!

TKP-ML Merkez Komite Siyasi Büro

Mayıs 2019

896