Yaşamı; Uğruna Ölebilecek Kadar Sevmek
Şubat ayından bugüne “Kırmızı Bülten” araması olduğu gerekçesiyle, TC faşizmine geri iade edilmek üzere Yunanistan’da tutuklu bulunan devrimci gazeteci Turgut Kaya, iade kararını protesto için girdiği açlık grevinin 50. gününde.
Bir insan, bedenini nasıl 50 gün açlığa yatırır? Hiç kendinizi açlıkla sınadınız mı? Birkaç saatliğine bile dayanmanın zor olduğu açlığa, günlerce hatta aylarca nasıl dayanılabilinir, hiç empati kurdunuz mu? Şüphe yok ki; uzun süre bu direnişi sürdürebilmek için güçlü bir iradeye, inanca sahip olmak gerekir… Bu irade ve inancın mayası ise; sınıf bilinci ve ideolojisidir…
Başta sol- sosyalist görünümlü Syriza hükümeti olmak üzere, tüm Yunanistan Devlet yetkililerinin iki aydır yapılan görüşmelerde, “Turgut yoldaşın iadesi kesinlikle düşünülemez!” vb “iyi niyet” duygularıyla süslü tüm söylemlere rağmen pratik hiçbir adım atılmayarak, oyalama taktiklerinin altında yatan hedef, bu irade ve inancı kırabilmektir…. 50 gündür içerde ve dışarda süren direnişi teslim alabilmektir…..
Çünkü Yunanistan devleti’nin yapmak istediği; sadece Yunanistan emperyalizmi ile TC faşizmi arasındaki kirli pazarlığın gereklerinin yerine getirilmesi değildir… Esas olarak yapılmak istenen şey, ezilenlere yönelik emperyalist saldırıların hergeçen gün arttığı günümüz dünyasında, Turgut Kaya’nın sınıf bilinçli proletaryanın irade ve iddiasının temsilcisi olması sıfatıyla, bu irade ve iddianın teslim edilmek istenmesidir! Bu nedenle, saldırının esası Turgut Kaya özgülünde devrimci mücadeleye ve devrimcilere yöneliktir.
Nitekim 4 Temmuz günü, Norveç’in Türkiye’ye sessiz sedasız, elleri kelepçeli bir şekilde özel askeri uçakla götürüp teslim ettiği Kürt kadın devrimci Gülizar Taşdemir’in iadesi, bu saldırının başlangıcı idi… 15 Temmuz “darbe girişimi” ardından Norveç’e iltica eden Türk askerlerine oturum verilirken, kanser ve kemik erimesi gibi ciddi sağlık sorunları olan Taşdemir’in iade edilmesi; devrimciler sözkonusu olduğunda emperyalistlerin nasıl birlikte hareket ettiklerinin net göstergesidir. Norveç Devleti’nin hukuk dışı ve anti demokratik bu kararını ve pratiğini bir kez daha şiddetle kınıyoruz.
Devrimci İrade Mutlaka Zaferle Taçlanacaktır;
Onurlu bir yaşamı var edebilmek ve politik taleplerini elde edebilmek için kendi yaşamını ortaya koymaktır açlık grevi… Yaşamı; uğruna ölebilecek kadar sevmektir… Onursuzca yaşamaktansa, onuruyla ölmeyi tercih etmektir…
Turgut Kaya yaşamı boyunca safını ezilenlerin yanında belirlemiş, insanca yaşamdan yana olmuş, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı kararlılıkla mücadele etmiş devrimci bir gazetecidir.
TC faşizmi tarafından başına ödül koyulup kırmızı bültenle aranan Turgut Kaya’nın, Türkiye’ye gönderilmesi halinde adil bir yargılamaya maruz kalmayacağını, herkes gibi Yunan makamları da çok iyi bilmektedir. Ancak; emperyalistlerin kendi aralarındaki çıkar ilişkileri gereği, başta Syriza hükümeti olmak üzere, tüm Yunanistan Devlet yetkilileri; “iyi niyet” duygularıyla süslü söylemlerin dışında hiçbir pratik adım atmayarak, Turgut KAYA’nın her gün hücre hücre yok olmasına seyirci kalıyorlar…
O içerde direnişini sürdürürken, yoldaşları, dostları, insanca yaşamdan yana olanlar, Turgut Kaya özgürlüğüne kavuşuncaya kadar, başta Atina sokakları olmak üzere, Avrupa’nın bütün sokaklarını direniş mevzileri haline getirmeye ve onun sesi olmaya devam edecekler. Bu nedenle başta kadınlar olmak üzere, tüm demokrat, ilerici, yurtsever, devrimci kişi ve kurumları TURGUT KAYA‘yı sahiplenmeye, devrimci irade ve iddianın teslim edilmek istenmesine karşı, sürecin öznesi olmaya davet ediyoruz.
Biliyoruz ve inanıyoruz ki; Devrimci İrade Mutlaka Zaferle Taçlanacaktır!
• Turgut Kaya Ve Tüm Politik Tutsaklara Özgürlük!
• Turgut KAYA Derhal Serbest Bırakılsın!
• Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!