YDG: Abluka ve Yasaklara Karşı Direnişi Büyütelim, Divan Toplantısında Buluşalım
Abluka, yasak ve sıkıyönetim uygulamalarının katliamlar eşliğinde sürdüğü günlerden geçiyoruz. TC devleti, Kürt ulusunun öz yönetim talebine Sur’dan Cizre’ye; Silvan’dan Silopi’ye kadar T. Kürdistanı’nın dört bir yanında on binlerce askeri, özel timi, özel savaş kuvvetleri; tankları ve toplarıyla büyük bir kuşatmayla karşılık verdi.
Kentler, ilçeler ve mahallerde sıkıyönetim ilan edilirken, halkın sokağa çıkmasına yasak konuldu, evler tank ve bombalarla yerle bir edildi/ediliyor. Bugün Şırnak, Hakkâri- Yüksekova ve Mardin Nusaybin’de devam eden bu faşist abluka ve yasaklar başta Kürt halkının direnişini kırmayı ve diz çöktürmeyi devamında bütün devrimci, ilerici güçlerin ve toplumsal muhalefetin teslim alınmasını amaçlıyor.
TC devleti, AKP hükümeti eliyle Rojava’da gelişen demokratik özerk yönetimlere karşı MGK’da aldığı kararla yüz binlerce insanın tehcir edilmesiyle bölgenin demografik yapısını değiştirmeyi hedefliyor.
Kürt ulusu, Şey Said isyanı, Ağrı ve Dersimden daha yakın zamanda 90’lı yıllardan sonra yeniden TC devletinin iskan politikalarıyla topraklarından göç ettiriliyor. Devlet, Amed Sur’da yaptığı gibi acil kamulaştırma kararlarıyla direniş ve özellikle sınır bölgelerini yeniden dizayn etmeyi amaçlıyor.
Kuşkusuz bu saldırganlık dalgası batıda toplumun tüm kesimlerinin korkutulması, sindirilmesi ve buna paralel teslim alınmasıyla eşgüdümlü bir şekilde yaşama geçiriliyor. T. Kürdistanında yaşanan abluka ve katliamların üstünü örtmek adına devlet, batıda halkın güvenlik algısını yöneterek sindirmeyi amaçlıyor. Bu politikaya saldırı ve kuşatmaya rağmen gerek T. Kürdistanında gerekse de batıda, direnişi büyüten devrimci, ilerici ve yurtsever güçler ise tehditler, baskı ve gözaltılarla, tutuklamalarla engellenmeye çalışıyor.
YDG olarak Şubat ayında düzenlediğimiz divan toplantısıyla birlikte startını verdiğimiz “Abluka ve yasaklar değil direniş” kazanacak şiarlı kampanyamıza yönelik engelleme, saldırı gözaltı ve tutuklamalar da bunun göstergesidir. Geride bıraktığımız süre içinde Dersim’den İzmir’e; İstanbul’dan Mersin’e neredeyse her alanda YDG’li yoldaşlarımız devletin hedefi haline gelmiş, kampanya çalışmamız türlü yöntemlerle engellenmeye çalışılmıştır.
Polis, kampanya çalışmalarımıza saldırmış, arkadaşlarımızın evleri basılmış, İstanbul’da da Taylan Turunç, Fırat Öztürk ve Erkin Arslan tutuklanmıştır. Bundan kısa bir süre önce de Ömer Uca yine hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak tutuklanmıştır.
YDG’ye yönelik bu kuşatma ve saldırılar, kampanyamızın tamda sürecin politik ruhunu ne kadar doğru okuduğunu göstermiştir. Abluka ve yasaklarla başta Kürt halkı olmak üzere onun nezdinde tüm toplumsal muhalefeti sindirebileceklerini düşünenler büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Çünkü ne yaparsanız yapın baharın gelişini durduramazsınız. Gençliğin gücü ve enerjisine, dünyayı temellerinden sarsacak cüretine, zincir vuramazsınız.
Son divan toplantısında kararlaştırıldığı şekliyle kampanyamızın geride bıraktığımız bir buçuk aylık sürecini, genel politik atmosferi ve bundan sonrasını tartışmak, birlikte üretmek ve direnişi yine birlikte büyütmek için divan toplantısında buluşalım.
Tarih: 9-10 Nisan 2016
Yer: Ankara
Yeni Demokrat Gençlik"