'Yolundayız yoldaş, kazanacağız'
Limter-İş Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter, işkencede katledilişinin 15. yılında anıldı.
Limter-İş Sendikası tarafından düzenlenen anmaya Yeter'in ailesi, savaş hazırlığı sırasında yaşamını yitiren MLKP militanı Yılmaz Selçuk'un annesi Şehriban Selçuk, gözaltında yaşamını yitiren Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, ICAD Türkiye Temsilcisi Ayşe Yılmaz ve tutuklu yakınları ile BDP ve HDP üyeleri de katıldı.
ESP, Alibeyköy İtfaiyesi önünde toplanarak Yeter'in mezarına yürüdü. "Süleyman Yeter yoldaş ölümsüzdür" yazılı pankart arkasında yürüyen ESP üyeleri, "Süleyman Yeter kavgamızda yaşıyor", "Şehitlere devrim sözümüz var", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Katil devlet hesap verecek", "İşkencecilerden hesap sorduk, soracağız", "Yasemin Çiftçi, Yılmaz Selçuk, Serkan Tosun ölümsüzdür" sloganlarını attı.
Limter-İş Sendikası üyeleri ise Yeter'in mezarı başında toplandı. Yeter'in mezarının karanfillerle bezenmesinin ardından, Süleyman Yeter ve Gezi isyanında yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu yapıldı.
'SÜLEYMANLAŞMA MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR'
Burada konuşma yapan Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, Yeter'in 15 yıl önce işkencede katledildiğini hatırlattı, "Süleyman'ın fiziki olarak aramızdan ayrıldığında Süleymanlaşacağız sözümüzün arkasındayız, Süleymanlaşma mücadelemiz devam ediyor, devam edecek" dedi.
'BU DAVA BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ'
Süleyman Yeter'i öldürenlerin yargılandığı davanın sonuçlandığını hatırlatan Saygılı, şunları söyledi: "Bu dava sermayenin, devletin, burjuva mahkemelerin nezdinde bitti. Aslında onlar kalemi 1999 yılında kırdı. Ama bu dava işçi sınıfımız, partimiz ve halkımız ne zaman bitti derse o zaman biter. Bizim davamız katliler yargılanana kadar, işçi sınıfımız kendisini yönettiği bir düzen kurana kadar sürecek. Ve Süleyman davamızda bayrağımız olarak taşınacak." Saygılı, Yeter'in işkencede öldürülüğü dönem İstanbul Valisi olan Erol Çakır, Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ve hala İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdür Yardımcısı olan Sedat Selim Ay yargılanmadan ve cezalandırılmadan, davanın kapanmayacağını söyledi.
Saygılı, şunlar belirtti: "Süleyman, bu davada bir maratoncu, yüz metre koşucusuydu. Süleyman sadelik, inanç, halka, işçi sınıfına, davamıza inanç demektir. O günden bugüne Süleymanlaşacağız şiarımız daima canlı kalacak, rehberimiz olacak. Süleyman yoldaş demek yenilenmek, görev insanı, sadelik, duruluk, kararlılıktır. Süleymanlaşacağız diyorsak, bunları yerine getirmeli, böyle olmalıyız."
Devlet aklının bugüne AKP Hükümeti ile devam ettiğini ifade eden Saygılı, "Ha bir kişi katledilmiş, ha 10 kişi. Bunun kanıtı hemen yanı başımızda Roboskî'dir" dedi. Önemli bir süreçten geçildiğini kaydeden Limter-İş Genel Başkanı Saygılı, süreci, "Suçlunun suç üstü yakalandığı, her tarafından soygun, rüşvetin aktığı bir süreçten geçiyoruz" şeklinde tanımladı. Saygılı sözlerini şöyle tamamladı: "Süleymanlaşmak demek Gezi'den Rojava'ya isyan ve devrim ruhunu kuşanmak demektir."
'ADLARI ZAFER ANDIMZIN ADI OLACAK'
Ardından söz alan ESP İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu, şunları söyledi: "Süleymanlaşmanın ne demek olduğunu Yasemin, Yılmaz ve Serkan gibi genç yoldaşlar bize gösterdi. Süleymanlaşmanın devrim ve isyan ruhu olduğunu biliyoruz. Bu yolda yürüyeceğiz. Adları zafer andımızın adı, devrim bayrağımızın sözü olacaklar. Onların katillerinden, devrim şehitlerimizin katillerinden hesap soracağız.
'DAİMA BİZİMLESİN, DAİMA SENİNLEYİZ'
Yeter'in ailesi adına Kadir Yeter söz aldı. Ahmet Arif'in "Gün biter gülüşün kalır bende" şiirini okuyan Kadir Yeter, şunları söyledi: "Evet, gidişin kaldı bende. Birde hediye ettiğin Deniz'in o müthiş posteri. Denizleri anlattın bana, bükülmez çelikten olduklarını. Mahiri anlattın, bitmek tükenmez bilmeyen Türkiye devriminin mavzeri Adil Can'ı anlattın bana. Tek başına bir dağ olduğunu anlattın bana Ali Ekber Bahadır'ın. Şimdi ben seni anlatıyorum. Deniz'in bükülmez çelikliğini, Mahir'in mavzer bakışlılığını, Adil'in işkencede baş eğmezliğini, Ali Ekber'in mütevazılığını ve Kaypakkaya'nın dağ gibi duruşunun nasıl sende vücut bulduğunu anlatıyorum şimdi. Belki kış olacak, karlar yağacak, fırtınalar kopacak. Belki Ayşe'nin diktiği güller solacak baş ucunda ama şuna inan bir tek yoldaşın kalsa bile her 7 Mart'ta koşacağız sana. O gün geldiğinde işçi tulumuyla elini kolunu salladığında hürriyet, işte o zaman muştulu haberi alacaksın bizden. Daima bizimlesin, daima seninleyiz."
'YAŞLI KOMÜNİST' ERİŞ: SEN RAHAT OL, YOLDAŞLARIN SAVAŞIYOR
Anmaya, "yaşlı komünist" olarak tanınan Ali Eriş'in gönderdiği mesaj okundu. Yeter'e "benim can yoldaşım" diye seslenen Eriş, "Sen rahat ol, yoldaşların savaşıyor" dedi.
Şiirlerin okunduğu anma "Kırmızı Gül" ve "Birlik Marşı"nın söylenmesinin ardından sona erdi.
SİBEL YALÇIN ANILDI
ESP üyeleri, polisle girdiği bir çatışmada yaşamını yitiren DHKP-C militanı Sibel Yalçın'ın mezarını ziyaret etti. Saygı duruşunun ardında yapılan konuşmada, "Yasemin'den öğrendik yenilenmeyi, yeni, Şengül Boran'dan öğrendik kavganın güneşi olmayı, Sibel'den öğrendik çarpışmayı. Anıları yolumuza rehber olacak" denildi. ESP üyeleri hep birlikte, "Sibel Yalçın Destanı"nı okudu.