Kendiniz Suçlu Hissedeceksiniz ki İşimizi Rahat Yapalım

Örgütlü insanlar kendilerinin yapamadıkları her şeyleri sıradan insanlarda niye bekler ki?
Güya sırada insanlar isterse doğruya ulaşabilirlermiş.
Hadi bakalım.
Bir şapka
Bir fular
Bir tuval
Yedirmeyiz size sarı ineği, hanımlar yedirmeyiz.
Mahkeme bir tacizciyi akladı.
İnsanlar sokak ortasında bir tacizciyi cezalandırdı.
Vurmayın ablam vurmayın bana.
Bir şapka
Bir fular
Bir tuval
Bir şapkam, bir fularım, bir tuvalım yok diye mi bunu bana yapıyorsunuz?
Mahkeme bir tacizciyi akladı.
İnsanlar sokak ortasında bir tacizciyi cezalandırdı.
Hemi mahkeme karşısında iyi hal indirimim varken....
Sizin karşınızda da hoşunuza gidebilecek bir yeteneğim veyahutta bir geçmişim veyahutta bir kaç arkadaşım veyahutta arkamdan duran.... olmadığından dolayı mı bunu bana yapıyorsunuz?
Vurmayın ablam vurmayın bana.
Mahkeme bir tacizciyi akladı.
Vurmayın ablam vurmayın bana.
Bir şapka
Bir fular
Bir tuval
Kime mübah kime değil?
Bir şapka
Bir fular
Bir tuval
Kim kirlenmiş kim kirlenmemiş?
Sen mi ben mi veyahutta ikimiz mi?
Hemi siz; size veyahutta bize yapılanları bizden, sizden veyahutta başkasında yapmasını istemediniz mi?
Hani siz, bize vururken....
Sokaktaki figürlerinizi beğenmeyip nasıl yapmanız gerektiğini sizlere söyleyenlere boyun ederken
Daha sonraları da sokaktaki insanları seviyoruz derlerken arkadaşınızın biri, yaşantısının bir parçası olan figürleri içlerine soktu diye aslında sokaktaki insanları sokakta kaldıkça sevdiklerine şahit olmuşken... buna karşı gelmemişken... siz; bize, size veyahutta başkasına ; sizin, bizim veyahutta başkasının bir şeyler yapmasını istemiş olmadınız mı olmadık mı?
Hemi ruh nedir, beden dediğin nedir ki?
Sonra beden kirlenirken ruhta kirlenmez mi?
Daha sonra ruhunuza ruhumuza, figürlerimize figürlerinize yapılanlardan haberdarken sadece bedenimize yapılanı nasıl kirlenmişlik olarak görebiliyorsunuz ki?
Sadece geri zekalar böyle görür.
Ve sadece aptallar ruhlarının yüzerinde tepinenler varken bedenleri için bir şeyler düzeldiğinde ruhları içinde bir şeylerin düzeldiğini düşünürler.
İşin özünü, bedenimize yapılan kadar ruhumuza yapılanın da bir kirlenmişlik olduğunu kavrayamanlar her şeyi düzeltiklerini zannederken aslında kendilerinin de başkalarının da döne döne, sürekli aynı şeyleri yaşamasını sağlarlar.
Sağlarlarkende her şeyden niye yakınırlar ki?
Bunda da vazgeçiyorum
Kendilerini bir mücadelenin kıyısında köşesinde olsa dahil gören...
İnsanlar kendilerinin yapamadıklarını sıradan insanlarda yapmasını beklemeleri ne kadar doğru ki?
Yapamadığınız her şeyi yüzle çarpın. O kadarını da sıradan insan yapamıyor demektir.
Ve her şeyde bu kadar basittir.
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Sayfalar

Mısır'ı Mesken Tutan Türk Tekelleri
Deutsche Welle (DW)'de Aram Ekin Duran'ın, „Türk Şirketleri Mısır'a Kaçıyor“ adlı bir haberi yayınlandı. Sıradan bir haber gibi gözüküyor, ama, Türkiye ekonomisinin ve Türk devletinin niteliğini araştıranlar, sorgulayanlar için küçük bir haber olmaktan öte bir anlam taşıyor. Özellikle de kendine ML ve Maoist diyen komünist örgütler için daha fazla önem taşıması gerekiyor.

Hesaplaşma mı? Kutlama mı?
Faşist TC devleti hem ülke içinde hem de bölgesel düzeyde, resmi ve sivil militarist güçleriyle başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesi yok etmek ve devlet terörüyle susturmak için çalışmaya devam ediyor. Bu süreç aynı zamanda TC’nin kuruluşunun da yüzüncü yıl dönümüdür.
TC, yüz yıl önce Osmanlı yıkıntıları üzerinde tekçi bir zihniyetle kuruldu. Ermeni soykırımında, diğer azınlık halkların yok edilip sindirilmesinde aktif rol alan ittihatçı birçok ırkçı kadro da kuruluş sürecinde rol aldı.

Halka Nasıl Yaklaşacağız?
Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*
Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.
Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)
Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.
Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN
Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.
Üüüü.... üüüü....
Ya.... ya...
Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.
Hom... hom.. hom...
Bunlar... bunlar... daha çok....
Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.
Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)
Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)
Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)
7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.
Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!
Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.
Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.
Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!