Perşembe Nisan 24, 2025

Neo-Liberal AKP, Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizmi' , 'Bariscil Kapitalizm' Ve Bir Ruyanin Sonu

Esas savas ,maddi-maddelesmis enerji evreninin zihnimize yansimasinda yuruyor...Dusunce -felsefe enerjisi biri ikiye boluyor...Tek bir soru tum bir evreni boluyor...
Dusmani yakindan izleyin. Onun akli bizden daha geliskin; yuzyillara dayanan sinifli toplumlar yonetme tecrubesine sahip. Akimlari yok edemeyecegini biliyor. Enerji evreninin sabit bir yuk uzerinde hareket eden bir enerji alanlari catismasi oldugunu biliyor...

Burjuvazi bilim,siyaset,ekonomi,sosyoloji vs bilim dunyasinin en zeki beyinlerini cevresinde toplamis, onlari kendi iktidari icin kullaniyor. Bilimsel dogusuyor Isci-Halk hareketleri ile...Tecrubesi,birikimi var...Onu ciddiye alin;onu inceleyin;akimlari nasil yonetmeye calistigini,taktiklerini-politikalarini inceleyin...Ondan ogrenelim.Dusmanini incelemeyen,ondan ogrenemeyen,onu yenemez...

Ofkeli degil bilimsel zekalar devrim yapar. Uyanik olmaliyiz; cin gibi! Neo-Liberal hukumet 'kiz ve erkek ogrencilerin ayni evde kalamayacagina' hukmetmis!

Hemen ofkeli tepkilerle meseleye yaklasmayin!

Gezi gibi devasa bir ayaklanmanin arkasindan akilli bir hukumet geri cekilir,direnci cozmeye calisirdi. Bunu kendi hukumeti,kendi sistemi icin yapardi.

Ama oyle yapmiyorlar!...Tersine gerilimi tirmandirmak istiyorlar...Peki neden?

Dusunelim, neden?...

Toplumu ikiye bolecegini,gerilimi artiracagini bile bile bu kararla yeniden yuklenmelerinin tek bir aciklamasi vardir; toplumsal kutuplasmanin bu eksende yurumesi, Neo-Liberal ekonominin cikarlarinin korunmasinin-ekonomik isyaninin engellenebilmesinin ancak bu tur geri sosyolojik noktalarda catisma alanlari olusturup, toplumsal direnc-enerji catismasini bu geri noktalara hapsetmek istiyorlar...Sunni kirilma noktalari olusturup ekonomik sistemi yasatmak istiyorlar.

Bu kadar mi?

Ortadogu artik bir acik savas ve catisma alanidir.Birin ikiye bolunmesinin kacinilmaz, Neo-Liberal sistemin cokmekte oldugunun kacinilmaz oldugunu gorduler....Aciga cikan enerjiyi; kendi sistemlerine yonelmeyen neo-liberal 'ilimli islam' ve geleneksel devlet modeli sapkasi altina gizlenmis neo-liberal sol olarak sekillendirmek istiyorlar...Neo-Liberal sisteme karsi aciga cikan Enerjiyi yine sisteme yonelmeyen iki ana akima yonlendirmek istiyorlar...Muhalefetmis gibi gorunen, birbirine dusmanmis gibi gorunen iki neo-liberal catisma alani yartmak istiyorlar...Halkin enerjisinin bu enerji kapanlari icinde kalmasini istiyorlar.

Bu kadar mi?

Neo-liberal islamin ve neo-liberal modernizmin catismasinin bir ic savaslara donusmesini istiyorlar...Savas istiyorlar. Yeni ortadogu politiklari ic savaslarla beslenen neo-liberal sisteme daha fazla yer acmak politikasidir. Iki kilic altinda kamplasin, savasin diyorlar halklara...Her iki kilicinda Neo-Liberal kilic oldugunu gizliyorlar...Etnik ve farkli dinsel ve mezhepsel farkliliklari da katiyorlar, o tarihsel celiskilerden de kendi politikalari icin yararlanmaya calisiyorlar.

Neo-Liberal hukumet bu son karari ile ne mi yapmaya calisiyor?

Bizleri neo-liberal islam ve neo-liberal modernizmin bicimsel catismasi altinda; etnik-mezhepsel-dinsel tum catisma-celiskileri de kullanarak bir ic savasa goturmek istiyorlar....Cunku Turkiye ekonomisi bir krizin icindedir artik. Bu kriz gecen yil patlayacakti ,ama Iran'a altin satislari ile geciktirildi. Bunun yansimasi doviz,kar,faiz kurlarinda ve tum bunlara bagli olarak artan butce aciklarinda hemen gorunmeye basladi.

Ekonomik kriz artik sadece Amerika'da bir finans kriz degil; kapitalizmin tum dokusuna sirayaet etmis kuresel bir krizdir...Kapitalizmin krizlere yol acan, ama krizlerden de beslenen bir savaslar rejimi oldugu gercegi yine hayata yon veriyor...

Bugun bolgesel savaslar, yarin dunya savaslari olarak patlayacak Kapitalizmin gelmis gecmis en kapsamli, en derin ve yine kendi burjuva ekonomistlerinin kendi sozleri ile 'cozumu olmayan bir kriz' surecindeyiz. Kapitalizm 1. ve 2. kuresel buyuk krizlerinin yaninda, atlatabildigi onlarca krizle bugunlere geldi. Finans Kapitalin kuresel hakimiyetinin sekillenmeye basladigi ikinci dunya savasi sonrasi donemden,  1974 Petrol Krizine kadar olan o altin donemi haric Kapitalizm her zaman bir kriz-krizler ekonomisi ola geldi.Krizler yaratma ve krizlerden cikmanin savaslar oldugu Kapitalizm ozunde bir savaslar rejimidir. Neo-Liberal sistem; Finans Kapitalin-cok uluslu sermayenin hakimiyeti altinda uretken Kapitalizmin-Reel Kapitalizmin, Tekellerin celismeli birligi ile hem birbirinden ayrilamaz hem de birbiriyle catismadan duramaz Kapitalist kuresel ve yerel celiskiler yumagidir.Sanal sermaye ile Reel Kapitalizmin iliskisi; sanal sermayenin tek hakimiyeti altindaki, ona tabi, silah kafasina dayanmis yasamaya calisan uretken sermaye celiskisidir.... Tarih Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizm' , 'Bariscil Kapitalizm' naif-mekanik-tek yanli soyut tezlerinin degil; Lenin'in catismali Kapitalizm, Savaslar Emperyalizmi tezini yeniden dogruladi.... Kautsky'nin tezleri Kapitalizmin dogal gelisim sureci uzerinde ic ve dis tum faktorlari dislayan, teknik arizlarla dolu,cok bilinmeyenli bir denklem uzerinde degil, basit iki bilinmeyenli lineer sistemin tezleriydi...Leninizm onda eksik olani gordu; 'Ultra Emperyalizmde' eksik olanin Devrimci Proleterya faktorunun ve Kapitalistler arasi celiskinin formule mutlaka eklenmesi gerektigini gordu...Cunku Marksizm bilinci ile, Dialektik Materyalist bilincle yaklasti formule. Bunu gozardi eden bir felsefenin Hegelin idealist Dialektigi ve Feurbachin Mekanik Materyalizmi arasina sikismis gercegin sadece bir yanini, kuru-cansiz-celismesiz tarafini esas alan, iradeci bir maddeyi inceleme yonetemi oldugunu coktan kavramisti lenin. Marksizmin tam da bu idealist dialektik ve mekanik materyalizm celismesini cozmenin adi oldugunun farkinda olan bir baska deha Marksist, Lenin vardi kautsky'nin karsisinda....Tarih Lenini hakli cikartti ve Savaslari yeniden uretti Kapitalizm. Libya, Suriye, Misir, Sudan, Yemen, Irak vs Ortadogu artik Neo-Emperyalizmin agendasinda yeni kriz-enerji catismalari, ic savaslar cografyasidir. Turkiye ise bundan azad degil; en buyuk ic savasin en geriye saklandigi ve tum Ortadogunun bicimlenmesinin en buyuk alani olarak en geriye saklanmistir. Neo-Liberal AKP ne mi yapmak istiyor?

Neo-Liberal AKP sahsinda Burjuva Devlet bizleri bir ic savasa dogru goturmek istiyor. Burda soru simdi sudur; Biz ne yapacagiz?...Bu baska bir yazinin konusudur. Ilerde ele alacagiz.  Emperyalizm Savaslar Rejimidir! Baska Bir Dunya Mumkun!....http://dino-ibrahim.blogspot.nl/  

 

108798

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

İbrahim Dinç

Örgütlenme, Özgürleşme Ve Devrimin Güncelliği[1]

 

 

“İnsanlara şunu söylüyoruz:

Yalancıların maskelerini kaldırın,

körlerin gözlerini açın!”[2]

 

Sürdürülemez kapitalist çılgınlık şahsında, “Cehennem boşalmış, şeytanların hepsi burada!”[3] betimlenmesindeki bir hâl-i pür melal ile yüzleşiyoruz.

Dört Duvar Arasında Direnenler Dışarıdakiler İçin İnat Etme Manifestosudur

Yıllardır Sosyal medyada zindanları gündemde tutmak için güncel zindan haberlerini dışarıya ulaştırıp tutsak aileleri ve zindan arasında köprü olma misyonu ile tanınan bir hesapsınız. “Rojevazindanan” ismi ile dikkatleri üzerinize çekiyorsunuz. Twitter, instagram ve Facebook gibi geniş kesimlerin kullandığı bu mecraların hepsinde aynı anda aynı haberleri paylaşmanız da ayrıca emek isteyen bir çalışma. Biz Kaypakkayahaber sitesi olarak kitlesel refleks ve duyarlılık yaratmaya çalışan bu hesapları daha da iyi tanımak babında bir röportajı gerçekleştirmek istiyoruz.

Zafer ve yenilgilerle dolu bir tarih! Yarım Asırlık Mücadele Yolumuzu Aydınlatıyor

Proletarya partisinin kuruluşunun ve mücadeleye atılışının 50. yılındayız. Bu süre içinde mücadelesini kesintisiz sürdüren proletarya partisi, onu var eden koşullar devam ettikçe kuşkusuz varlığını devam ettirecektir.

Sınıf bilinçli proletaryanın öncü müfrezesinin ülkemizdeki varlık nedenleri, sistemin çöküntü içine girdiği günümüz koşullarında kendisini çok daha yakıcı dayatır duruma gelmiştir. Ve elbette ki proletarya partisi üstlendiği tarihsel rolü yerine getirecektir. Çünkü onun mücadelesine yol gösteren sağlam temellere dayalı ideolojik-politik pusulası vardır.

Eski sloganlar bugüne hitap etmiyor…(İsmail Cem Özkan )

Eski sloganlar atılıyor, eskisi gibi heyecanlı değil, çünkü ortam ve zaman değişmişti, eski sloganların ruhu da çoktan bizi terk etmişti... İnat ile eskiden kalan sloganlar atılıyordu ama o sloganlar bugünün sorununa yanıt vermiyor, sadece eski arkadaşlara "biz ayaktayız, yok olmadık, gelin bir arada olalım!" çağrısıydı. Fakat çoktan ayrılmıştık, ruhen bir arada ama eskinin yaratılmış öyküleri de abartılarak anlatılırken gerçeklikten uzaklaşmış ve eskinin yeniden yaşayacağı iyimserlik dışında bir arada olacağımıza dair her hangi bir şey söz konusu değildi...

Siyaset Yapma Tarzımız ve Verili Koşulların Önemi Üzerine

 


   Son dönemlerde kurumlarımızın yaptığı konferanslarda, basın açıklamalarında `Verili koşullar` dan bahsediliyor. Verili koşullardan kasıt, somut koşulların somut tahlili.

Ölümsüz(ümüz)dür NÂZIM HİKMET[1]

Pişman değilim yaşadıklarımdan,

öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.[2]

 

“Ew çend giringî pê bide jiyana xwe ku di/ heftêyem de jî wek mînak çandina darzeytûnê bibe// Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,/ yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin,” dizelerinin hakkını bir komünist gibi yaşayarak verdi. Eylül 1961’in Doğu Berlin’indeki, “sözün kısası yoldaşlar/ bugün Berlin’de kederden gebermekte olsam da/ insanca yaşadım diyebilirim,” demeyi de sonuna kadar hak etti…

Türkiye’de Durum: Çürüme ve “Çökme!”

Açıklama: Aşağıdaki makale Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist Merkezi Yayın Organı Komünist’in Mayıs/2022 tarihli 76. sayısından alınmıştır.

İnsanî Mecburiyet(İmiz)dir Aşk[*]

 

 

“Güzelliğin beş para etmez,

bu bendeki aşk olmazsa.”[1]

 

Lev Tolstoy’un “Gerçekten aşk var mı?” sorusu bana hep itici gelmiştir; William Faulkner’in, “Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu, yoksa belki de başka yerde yaşayamayacaktı,” tespiti gibi.

“Neden” mi?

Var olmayan şey soru(n) da ol(a)maz, ders kitaplarına da gir(e)mez…

SADAT

Son günlerde gündem olan SADAT ve Özel Savaş Şirketleri'ni, yeni yayınlanan “EMPERYALİST TÜRKİYE” (El Yayınları) kitabımda ele almıştım. Oradan kısa bir bölümü yayınlıyorum

Türk Tekelci Devleti’nin Paramiliter Gücü[1]

 

Yusuf Köse

TKP-ML -MKP: Cesaretimizin Sönmeyen Meşalesi Komünist Önder İbrahim KAYPAKKAYA Ölümsüzdür!

Dostlar, Yoldaşlar;

Bugün burada, ülkemiz devriminin önderini, kökleri asla sökülmemecesine toprağın derinliklerine işlemiş bir geleneğin yaratıcısı İbrahim Kaypakkaya yoldaşı anıyoruz.

Bugün burada, Marksizm-Leninizm-Maoizm’in usta bir öğrencisi olan komünist önderimizi anıyoruz.

İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır zindanlarında işkenceyle katledilmesinden bugüne kadar geçen 49 yıl içinde gerek mücadele yaşamı gerekse de ileriye sürmüş olduğu tezler nedeniyle güncelliğini korumaktadır.

Anlamak, Hatırlamak Zamanıdır Şimdi[*]

 

 

“-Prometheus: Ölüm kaygısından kurtardım ölümlüleri.

- Koro: Nasıl bir deva buldun bu derde karşı?

- Prometheus: Kör umutlar saldım içlerine.”[1]

 

O sadece kasketli değil; kasketin en çok yakıştığı insandı.

Benjamin Franklin’in, “Bazıları 25’inde ölür ama 75’ine kadar gömülmezler,” saptamasını tekzip eden bir mücadelenin, direncin, tarihin -ve elbette acının- adıydı.

Sayfalar