Salı Eylül 24, 2024

PARTİZAN | “Efrîn’de işgale karşı Kobanê ruhunu kuşanalım!”

Faşist TC ordusu, 100 yıllık geleneği olan işgalci yüzünü bu kez de Efrîn üzerinde göstermiştir. Uzun bir süredir tartışılan ve son MGK toplantısı ile planlaması yapılan işgal girişimi sivil yerleşim alanlarına dönük bombalamalar ile başlatıldı. Türkiye’de devrimci, demokrat ve yurtsever kesimlere dönük siyasi soykırım politikası güden faşist AKP-MHP-CHP ittifakı, bu kez de Efrîn işgali için bir araya geldi. Rojava’da her türlü desteği vererek eğitip donattığı cihatçı çeteciler ile beraber sürdürülen işgal girişimleri, şuana kadar YPG/J’nin kararlı ve sert direnişi karşısında afallamış bulunmakta.

TC tarihi boyunca, Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında söz konusu Kürt ulusunun kazanımları olduğunda, kuşkusuz milliyetçi bir ittifakın oluşması da kaçınılmaz oluyor. Nitekim Kürt ulusunun kazanımları demek, özü itibari ile faşist TC devletinin bekasının sarsılması anlamını taşıyor. Özellikle, Türkiye’de demokrasi mücadelesi verdiğini iddia eden CHP, tamda böylesi durumlarda maskesini düşürüyor ve gerçek faşist yüzünü ortaya seriyor. Uzunca bir süredir ittifak halinde olduğu MHP’yi de arkasına alarak üçlü faşist cephesini oluşturan AKP, sözkonusu işgal ile Kürt ulusunun tırnakları ile kazıyarak kazandığı Rojava devrimini boğmayı amaçlamaktadır. Bu saldırı, Rojava devrimine duyulan hazımsızlığın tezahürüdür. Milliyetçi faşist cephe, Kürdistan kentlerine atanan kayyumlarda, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasında, özyönetim alanlarına dönük saldırılarda nasıl ki bir araya gelmişse, şimdi de Rojava devrimine karşı kirli bir politika içerisindedirler.

Biliyoruz ki; milliyetçi faşist cephenin bozguna uğratılması, devrimci-demokratik bir ittifakın kurulması ile mümkün kılınabilir. Türkiye ve Kürdistan coğrafyasının üzerine örtülmesi planlanan karanlık, devrimci ve yurtseverlerin bir araya gelmesi ile dağıtılabilir. Bugün yaşanan işgal girişimi bir kez daha bu gerçeği gün yüzüne çıkarmıştır.

Uzunca bir süredir görüşme halinde olunan Rusya’dan da izin alınarak başlatılan bu işgal girişimi, emperyalist blokların da tam desteği ile başarılı kılınması hedeflenmektedir. Ortadoğu’daki demokrasinin gelişimi açısından bir kıvılcım niteliği taşıyan Rojava devrimi, egemen sınıfların topyekün hedefi halindedir. ABD’nin de örtülü olarak destek verdiği bu işgal girişimi, kuşkusuz yine Kobanê ruhu kuşanılarak, dünya halklarının desteği ile enternasyonalist bir zafere dönüştürülecektir. Kobanê zaferini nasıl ki tırnaklarımız ile kazıyarak kazandıysak, şimdi de Efrîn’de TC ordusunun bozguna uğratarak Rojava devriminin ruhunu her alana yayacağız!

Çeşitli milliyetlerden tüm halkımızı, Kobanê ruhunu kuşanarak Efrîn’e sahip çıkmaya, direnişe çağırıyoruz. Efrîn için tüm eylem alanlarında olalım, direniş sloganlarımızı haykıralım. Rojava devrimini yaşatacağız!

Kahrolsun işgalcilik, yaşasın direnişimiz!

Yaşasın Rojava devrimi!

Yaşasın Efrîn direnişimiz!

Partizan

21 Ocak 2018

47309

TKP/ML Ortadoğu Bölge Komitesi:Şan olsun partimiz TKP/ML’nin 43. kuruluş yılına

24 Nisan devrimin zorlu ve onurlu yoludur!

Rüzgâr bizden yana esiyor (Makale)

Devrimciler açısından en yoğun olduğu aylar içerisindeyiz.

Her yer çalkalanıyor!

Ardı arkası kesilmeyen doğal afetler, ardı arkası kesilmeyen savaşlardan kaçıp göç yollarında hayatını kaybedenler, ardı arkası kesilmeyen Türkiye topraklarına özgü 1 Mayıs saldırıları-tutuklamalar….

Ardı arkası kesilmeyen gerilla cenazelerini taşıyan eller, ardı arkası kesilmeyen Milletvekili Adayları’na dek uzanan tutuklamalar….

Bütün bu dünya döngüsü içerisinde; Avrupa’nın dört bir yanında organize edilen HDP ile Dayanışma Gecelerinin bir tanesi de, Almanya’nın Giessen şehrinde 3 Mayıs’ta gerçekleştirildi.

Devrilen “Çözüm” Masası Ve Topallayan Barış Süreci Üzerine…

7 Haziran seçimlerinin yaklaşması ile birlikte, seçimler ve ardından gelişecek süreç de şimdiden görünür hale gelmeye başlamıştır. Anketlere yansıyan rakamlar AKP’nin, son süreçte daha da ivmelenen gerilemesinin resmiyken, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ardından yaşanan AKP içerisindeki çatırdamalar ve güvensizlik iklimi bu gerilemeyi büyütmektedir.

Kemalizm, İttihat ve Terakki’nin devamıdır (Şunurov)

Alman emperyalizmine göbekten bağımlı İ ve T Partisi'nin yerini alan Kemalist'ler artık devletin tek sahibi oldular.Irkçı,milliyetçi devlet politikaları ile azınlıklara ve Kürt ulusu'na karşı inkar ve imha yollarına giderek Türkleştirme politikalarına geçildi.Ermeni katliamından sonra asimilasyon,sürgün ve katliamlar kemalist'lerin vazgeçilmez politikaları oldu.Dağa taşa yazılan ''Ne Mutlu Türküm Diyene'',''Her Türk Asker doğar''Türkiye Türklerindir''''Türkçe Konuş,Çok Konuş'' şeklinde ırkçı kampanyalardan en çok zarar gören Rum,Ermeni,Yahudi ve Kürt'ler oldu.Bütün milletlerin,Türk'lerden o

P/C’nin kuyunun dibinde gördügü gökyüzü!

Yürüyüş dergisinin 29 Mart 2015 tarihli 462. sayısında “Partizan’da tercihini parlamentarizmden yana yapmıştır” başlıklı bir eleştiri yazısı yayımlandı. Bu eleştiriye dair edinilen ilk izlenim, Yürüyüş ve P/C’nin ideolojik-politik mücadele yürütürken, meseleyi sadeleştirerek anlatmakla yüzeyselliği ve sığlığı iç içe geçirmeye devam ettiğidir. Çoğu zaman olduğu gibi de fena halde karıştırmayı sürdürdüğüdür.

Türkiye’de Genel Seçimlere İlişkin:Hacı Demirkaya

Türkiye 7 Haziran da yapacağı bir genel seçime hazırlanmaktadır. Türk egemen sınıfları ve bugünkü iktidarı aylardır bu sürece önemle hazırlanıyor. Bu önümüzdeki genel seçimler egemen sınıflar ve partileri için de, onlar dışında kalan toplumsal halk kesimleri (yani işçi sınıfı, emekçiler, Kürt ulusu) ve bu kesimlerin örgütleri açısından da önem taşımaktadır.

Emperyalistler, yerli uşakları egemen sınıflar ve mevcut siyasal iktidarı, egemen ve iktidar olmanın avantajlarıyla her türlü araçla süreci ve seçmeni yönetmekte ve yönlendirmektedirler.

Asker’de öldürülen Sevag’ların anısına

Ayaş yollarından aştım da geldim
Ayaş yollarında kervanın mı var
Beni öldürmeye fermanın mı var
Ağlamaya sızlamaya dermanın mı var

Her Sınıf kendi ölüsüne ağlar

Akdeniz’de son bir ay içinde batan (batırılan) göçmen gemi ve teknelerinde 1500’e yakın insan öldürüldü. Yoksulların çığlıkları yine yıldızlara ulaştı, ama AB emperyalist burjuvazisine ulaşamadı.

Akdeniz’deki kitlesel yoksul göçmen katliamlarının acısı yine yoksullar üzerinde ağıt bırakırken, emperyalist Batı burjuvazisi kendi sınıfına yakışır bir şekilde; daha fazla “askeri önlemler”in alınmasından söz etti. Bu katliamların birinci derecede sorumlusunun kendisi değilmiş gibi, yine suçu Akdeniz’in sularında boğulanlarda buldular.

TKP/ML-MK : “43 yıl önce başardık yine başaracağız!”

Zamanın ruhunu yakalamak tarihin akışını kavrama yeteneğine bağlanmıştır. Tarihin akışını kavramak ise doğru bilgiye ulaşmanın yöntemini keşfetmekle mümkündür. Sınıf mücadelesi, bilimsel mücadele ve üretim mücadelesi ise doğru bilginin kaynağıdır. 24 Nisan 1972’de bu cevherin ürünü olan TKP/ML tarih sahnesindeki yerini almıştır. Doğru bilgiye ulaşma aşkı yöntemi keşfetmeyi, yöntem tarihin akışını kavramayı ve tarihin akışını kavrayış ihtilalci-komünist çizgi ve örgüt ihtiyacının doğuşunu getirmiştir.

Partizan: “Acı ve öfkeyle soykırımın hesabı sorulacak”

Osmanlı Devleti döneminde, 19. yüzyılın sonlarına doğru kurulan “Hamidiye Alayları” ile başlayan “farklılıklardan temizlenme” operasyonu, Osmanlı’nın zayıflaması sonucu İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC)’nin bayrağı devralmasıyla devam etti.

Sayfalar