Pazar Eylül 22, 2024

Rusya / Ukrayna Savaşında Yeni Bir Aşama

Savaşın Rus topraklarına doğru genişlemesi Ukrayna'daki savaşın yeni bir aşamaya geçmesi anlamına geliyor.

6 Ağustos Salı gününden bu yana Ukrayna birlikleri Rusya sınırını geçerek Rusya'daki savaşta yeni bir cephe açtı. En az üç Ukrayna tugayı ve çeşitli taburlar savaşa dahil oldu ve ilerleme Rus topraklarının yaklaşık 30 kilometre içine kadar ulaştı. Bu, savaşın yeni bir aşamasının başlangıcına ve dünya savaşı tehdidinin önemli ölçüde yoğunlaşmasına işaret ediyor.

Almanya ve ABD'den silah kullanımı

Bu saldırıda, ABD ve Alman'yanın verdiği ağır silahların kullanıldığı tartışmasızdır. Bunlar arasında ABD üretimi Bradley piyade savaş araçları ve HIMARS roketatarları ile Almanya üretimi Marder piyade savaş aracı da bulunmaktadır. Bu da NATO teçhizatının Rus topraklarında konuşlandırıldığı anlamına gelmektedir. ABD ve Alman emperyalistlerinin bu planlardan haberdar olmadıklarını düşünmek zordur. Böylece işgali onaylamış oluyorlar.

Kursk cephesindeki askeri durum

Sınır kasabası Sudscha'daki ilgili gaz ölçüm istasyonu Ukrayna birlikleri tarafından ele geçirildi. Rusya topraklarında yer alan ancak Rusya'dan Ukrayna topraklarına uzanan gaz boru hattının bir parçası olan bu stratejik öneme sahip istasyon artık Ukrayna'nın kontrolü altında. Çeşitli Avrupa ülkeleri bu boru hattı üzerinden doğalgaz tedarik etmektedir.
 
Üç Ukrayna tugayı daha önce doğu cephesinde konuşlandırılmamıştı; bunlar yeni birlikler, bu da operasyonun uzun vadeli planlandığını gösteriyor. Diğer birlikler arasında insansız hava araçlarıyla mücadele konusunda uzmanlaşmış en az iki birlik bulunmaktadır. Çeşitli haberlere göre Ukrayna birlikleri mevzilerini tahkim etmeye başladı. Bu da Ukrayna askeri yönetiminin fethedilen bölgeyi elde tutma niyetinde olduğunu gösteriyor.

   

Rusya'ya İşgal

 Rus yönetiminin böyle bir saldırı beklemediği açık. İlk muharebelerden gelen raporlar, Ukraynalı tugayların ve özel kuvvetlerin başlangıçta yalnızca hava kuvvetleri tarafından hızla desteklenen sınır birlikleriyle karşılaştığını açıkça ortaya koyuyor.

Sonuç olarak Ukrayna birlikleri ilk birkaç gün içinde yüzlerce esir almayı ve çok ilerlemeyi başardı (bkz. harita; Militaryland.net).

 

Bu aynı zamanda Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyi tarafından dün yapılan ve amacın "savaşı saldırganın topraklarına yaymak" olduğu yönündeki açıklamalarla da uyumludur. Son haberlere göre Rus hava kuvvetleri Kursk'taki Ukrayna mevzilerini 3 tona varan bombalarla bombalamaya başladı.

Sivil medya, şu anda Rusya'da konuşlandırılan Ukrayna birliklerinin - taze ve iyi donanımlı - en iyi Ukrayna birlikleri arasında yer alacağını bildiriyor. Eğer Rus ordusu onları savaşta yok ederse, bu Zelenskiy rejimi için ciddi bir gerileme olacaktır.

Ne elde etmek istiyorlar?

Dünyanın dört bir yanındaki analistler, operasyonun somut hedefleri konusunda kafa karışıklığı yaşıyor. Donbass'taki ana savaş Ukrayna ordusunun aleyhine ilerlerken bu kadar çok miktarda malzeme ve askerin konuşlandırılmasını haklı kılan nedir?

Askeri açıdan bakıldığında, yukarıda bahsi geçen doğalgaz boru hattı ve Lgov-Belgorod demiryolu hattı bölgeyi gerçekten ilgilendiriyor. Sonuncusu, Belgorod'a ve oradan da Kharkiv ve Donbass'a giden Rus ikmalinin büyük bir kısmı için büyük önem taşıyor. Eğer Ukrayna birlikleri bu bağlantıyı kesmeyi başarırsa, ikmal çok daha zor hale gelecektir. Bu da Rus ordusunun Donbass'taki "sürüngen taarruzunu" sürdürme kabiliyeti üzerinde etkili olabilir.

Zaporijya'da yangın - nükleer enerji santralleri rehin alındı

Rus analistler Ukrayna'nın Kursk'taki nükleer santrali ele geçirmek istediğinden endişe ediyor. BM Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı bu durumdan oldukça endişeli ve her iki tarafı da "azami itidal" göstermeye ve savaş bölgelerindeki nükleer tesislerle ilgili kurallara uymaya çağırdı.

Bu sabah, Rus ordusu tarafından kontrol edilen Zaporijya nükleer santralinin soğutma kulesinde, muhtemelen bir Ukrayna saldırısının ardından büyük bir yangın çıktı. Yangın kontrol altına alınmış durumda. Bu durum, Ukrayna savaşındaki savaş liderlerinin Avrupa çapında bir nükleer felaket riskini nasıl isteyerek kabul ettiklerini bir kez daha göstermektedir.

Bu neye yol açabilir?

Şu anda Rusya toprakları söz konusu olduğu için Rus ordusu herhangi bir kısıtlamaya tabi değil. Rus ordusunun 1.32 milyon aktif askeri var ve bunların sadece 500,000'i şu anda Ukrayna'da bulunuyor.

1999'daki Pakistan-Hindistan savaşı dışında, bu operasyon tarihte bir nükleer gücün topraklarının doğrudan saldırıya uğradığı tek örnektir. Rus askeri doktrinine göre, Rus toprakları doğrudan saldırı altında olduğu için bundan sonra nükleer bomba kullanımı da meşrudur.

Bununla birlikte, Rus liderliği Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne (KGAÖ) de başvurarak, NATO'nun 5. Maddesi gibi, KGAÖ devletlerini, yeni-emperyalist Rusya'nın topraklarına yönelik bir saldırı sonrasında kendilerinden askeri yardım talep etmesi halinde askeri yardım sağlamakla yükümlü kılan 4. Maddesini ileri sürebilir. Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan halihazırda KGAÖ üyeleri, Sırbistan ise, 2013'ten bu yana gözlemci statüsüne sahiptir. Bu durum, Ukrayna savaşının daha da "uluslararasılaşması" riskini büyük ölçüde arttırıyor.

Thüringen eyalet seçimlerinde Enternasyonalist Liste / MLPD'nin liste başı adayı olan Tassilo Tim, 27 Temmuz'da Gera'da yaptığı bir konuşmada şu uyarıda bulundu: "Alman hükümeti iki yıldır bize bu savaşın 'daha fazla silah sevkiyatı ve daha büyük silahlarla daha hızlı bir şekilde sona erdirilebileceğini 'söylüyor. Ancak gerçekte silahlanma 3. Dünya Savaşı'na yol açacaktır. „

1711

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

“Hizipçi” ve “Bölücü” Olan Kimdir?

Hizipçi ve bölücü olanlar, revizyonist çizgide ısrar edenlerdir. Bütün eleştirilere rağmen hatalarını düzeltmeyenler, düzeltmemekte ısrar edenlerdir. Hizipçi ve bölücü olanlar, samimiyetle öz eleştiri yapmak yerine, sadece çok sıkıştıkları zaman, revizyonist özü kamufle edenlerdir. Hizipçi olanlar, kendilerine eleştiri yöneten kadrolardan örgütün imkanlarını esirgeyenler, kendi yağcılık ve dalkavukluk yapanlara bütün imkanları sergileyenlerdir. Hizipçi ve bölücü olanlar, örgüt içinde körü körüne itaati, dalkavukluğu, sırt sıvazlamayı teşvik edenlerdir.

TKP/ML Ortadoğu Parti Komitesi “TKP/ML-TİKKO Rojava Komutanı Orhan Yoldaş ölümsüzdür!”

TKP/ML-TİKKO Rojava Komutanı Orhan Yoldaş ölümsüzdür!

Katledilgimiz suruçla çoğaldık(*)

“Başkaları için kendinizi unutun, o zaman sizi de hatırlayacaklardır.”[1]

Emekçiler işsizler yoksullar nerede?[1]

“Başkasının hayallerine tutsak olursanız belanızı bulursunuz.”[1]

Maltepe sahilindeki miting alanına açılan yollardan birinin kenarında durmuş, önümüzden akan kalabalığı izliyoruz. Kadın-erkek, çoluk-çocuk, İnsan seli. Etkileyici… Ellerinde Türk bayrakları, “adalet” pankartları, Mustafa Kemal’li sancaklar. Bulutsuz, sıcak bir yaz günü, bir pikniğe, deniz kenarında hava almaya gidiyormuşça bir gamsızlık, bir neşe… Arada bir - bizim gibi miting kıdemlilerinin hemen fark edeceği bir acemilikle- slogan atıyor, hemen ardından aralarında koyulttukları ikişerli-üçerli sohbete dönüyorlar.

''MML Yolunda Partizan''ın Yalanları Ve Gerçekler!

''MML Yolunda Partizan'' sitesinde ''Bir Partizan Okuru'' imzasıyla ''Şiddet ve küfür dili sizin devraldığınız bir mirastır'' başlığıyla bir yazı yayınlandı. Yazının konusu; 26 Şubat 2017 tarihinden bu yana Özgür Gelecek Gazetesi'ne yönelik büro işgalleri ve Antakya'da bir Özgür Gelecek Gazetesi çalışanın dövülmesine ilişkin.

Mahmut Özkan'a Verilen Merkezi Görev: ''Karıştır, Güvensizlik Yay, Payına Düşeni Alacaksın''!

Mahmut Özkan'ı bu saflarda olan herkes tanır. Herkesin bildiği ve tanıdığı bu şahsiyeti uzun uzun anlatmaya gerek yok. Yapılması gereken, sadece bazı şeylerin bu haddini bilmeze hatırlatılmasıdır.

Devrimci bir gazeteyi hedef almak kimin işi, kimin görevi?

Gazetemiz Özgür gelecek’e dönük uzun süredir devam eden saldırı furyasına ilişkin birçok açıdan değerlendirmeler yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Bu konuda ben de düşüncelerimi kaleme alma gereksinimi duydum.

Aslı Ceren Aslan:Aşksız dirilmiş, iradesi güçlenmiş kadınlarız biz!

“ Sesim belki zayıf ama iradem hayır Aşksız, dirilmiş hissediyorum kendimi.” ( Ahmet Ahmatova )

3. yılında Ezidî Soykırımı ve Cihangir Ağa

3 Ağustos 2014 tarihinde Türk Devleti destekli barbar ve insanlık düşmanı IŞİD çeteleri tarafından soykırıma uğrayan mazlum Mezopotamya halkından olan Ezidilerin soykırıma uğradığı, acılarla dolu kara gündür. 4000 yıldır yaşadığı Mezopotamya’da birçok defa fermanlarla karşı karşıya kalan halk, tüm dünyanın gözleri önünde bu sefer 73. kez soykırıma maruz kaldı.

G20 Zirvesine karşı kitleler sokaktaydı

G20 Zirvesi ile emperyalistler ve bazı bölge müttefikleriyle beraber bu sefer Hamburg’da bir araya geldiler. Gündemlerinden birini dünya halklarının sömürüsü ve sistemin kemikleşmiş sorunlarının faturasını dünya halklarına çıkarmak oluştururken; diğerini pazarların yeniden paylaşımı ve uluslararası jeopolitik ve jeostratejik alanlar oluşturuyordu. Külfeti devamlı halklara çıkarılan bu sorunların emekçi sınıflar üzerinde yarattığı katmerli baskı ve yaptırım artık emperyalist ülkelerde bile üst boyutlara tırmanmıştır.

94. yılında Lozan’da imzalanan sözde bağımsızlık ve devam eden bağımlılık!

I. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nu kendi aralarında paylaşmak için İtilaf Devletleri; İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya’nın başını çektiği emperyalist güçlerin, Osmanlı’yı masa başında “barış” antlaşmasıyla bölüşmek için yaptıkları Sevr Antlaşması sonucu;  Antep, Urfa ve Mardin Fransa, Ege ve Trakya Yunanistan, İstanbul ise İngilizler tarafından işgal edildi.

Sayfalar