Perşembe Kasım 7, 2024

TKP-ML MK SB:Kayyumla Gelen Direnişle Gider! Faşizmi Ezeceğiz, Direnişi Büyüteceğiz!

Faşist TC devleti 19 Ağustos’ta Türkiye Kürdistanı’nda Amed, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum atayarak, seçilmiş belediye başkanları görevden uzaklaştırdı ve yaklaşık 3.7 milyon kişinin iradesini gasp etti. Böylelikle faşist AKP şefinin, 31 Mart seçimleri öncesinde “tekrar seçilirlerse gereğini yapar, görevden alır ve yerlerine yeniden kayyum atarız” tehdidi 19 Ağustos saldırısıyla hayata geçirilmiş oldu.

Faşizm sadece belediye başkanlarını görevden almadı, aynı zamanda belediye meclislerini de fesh etti ve birçok insanı da gözaltına aldı. Kayyum saldırısından sonra çeşitli illerde eylem ve etkinlik yasağı konuldu. Bu saldırganlık da gösteriyor ki; faşizmin korkusu büyüktür. Korktuğu için saldırmakta, giderek de daha fazla saldırganlaşmaktadır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Faşizmi ezeceğiz ve hakkettiği yere, tarihin çöplüğüne göndereceğiz.

Faşist TC devletinin bu saldırısı “seçim”ler ve “demokrasi” kavramlarının neye karşılık geldiğinin anlaşılması açısından da önemlidir. Faşizm; kendisine biat etmeyen, kendinden olmayana düşman yüzünü bir kez daha göstermiş durumdadır. Bu saldırganlık, Kürt ulusuna dayatılan “çöktürme” planının halen devrede olduğunu göstermektedir. Faşist devlet bir yandan Irak Kürdistanı’nda işgal saldırısını sürdürürken, Suriye Kürdistanı’na yönelik “Barış Koridoru” adı altında işgal planları yaparken, Türkiye Kürdistanı’nda ise Kürt ulusunun siyasal mevzilerine yönelik “soysu”zca bir saldırı içindedir.

Kürt ulusunun siyasal mevzilerine yönelik bu “kayyum gaspı”, gerçekte faşizmin çaresizliğinin ve sıkışmışlığının ürünüdür. Faşist AKP-MHP kliği, yanına yedeklenen Ergenekon artıklarıyla 31 Mart seçimlerinde aldıkları yenilginin intikamını almak istemekte, faşist bloğun çözülmesini ve yenilgisini geciktirmek istemektedir. Faşizm, Suriye savaşında içine düştüğü durumu ve yenilgiyi savuşturmak, halihazırda yaşanan ekonomik krizin, işsizliğin, yoksulluğun ve pahalılığın üzerine şovenizm şalını atmak ve bir kez daha Kürt ulusunu hedef tahtasına koymaya çalışmaktadır.

Bu saldırganlığa karşı durmak, Kürt ulusunun yanında yeralmak, kendisine ilerici, devrimci diyenler için bir görevidir. Faşizme anladığı dilden yanıt olmak, süreci birleşik ve devrimci eylem birlikleriyle karşılamak anın devrimci görevlerinden biridir. Kürt ulusuyla her alanda dayanışmayı büyütmek, faşizmin kayyum saldırısına karşı alanları ve sokakları direniş mevzilerine dönüştürmek, yeni “Gezi”lere çıkıp, Serhildanlara durmak anın acil görevidir.

Kayyumla Gelen Direnişle Gider!

Yaşasın Kürt Ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkı!

Yaşasın Halk Savaşı

TKP-ML MK SB

20 Ağustos 2019

5311

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)

Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

Sayfalar