TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Bu Çelik Aldığı Suyu Unutmadı, Unutmayacak!

Partimiz TKP-ML, İbrahim Kaypakkaya önderliğinde kurulduğunda ellerinde yalnızca birkaç kırma ve dünyayı temellerinden sarsacak MLM biliminin yol göstericiliği vardı. ’71 silahlı çıkışının komünist yanı olan partimiz TKP-ML, silahlı mücadele hattında taviz vermeden ilk günkü inat ve kararlılıkla silahlı mücadeleyi bugünlere taşıyabilmiştir.
Her kavga yılını düşmanla göğüs göğüse, büyük bir fedakarlık ve dirençle geçirerek bugünlere gelmiştir. Partimizin harcında başta önderimiz İbrahim Kaypakkaya’nın, ilk komutanlarımız Ali Haydar Yıldız ve Meral Yakar yoldaşlarımız olmak üzere yüzlerce devrim emektarı ve ustası şehidimizin kanı-canı vardır. Partimiz TKP-ML, şehitlerimizle çelikleşmiş ve çelik aldığı suyu unutmamıştır. 49 yıldır dalgalandırdığı Halk Savaşının kızıl bayrağını dalgalandırmaya devam etmektedir. Halk ordumuz TİKKO’nun komutan ve savaşçıları partimizin dalgalandırdığı bu bayrağın altında yürüyüşünü sürdürmekte ilk günkü gibi ısrarlıdır. Her savaşçımız, özgürlüğün namlularımızdan çıkacak kurşunlarla geleceğinin farkındadır.
Partimizi farklı kılan da kurşunlarımızın, ideolojimizin işaret ettiği hedefe gitmesi ve tetiği kavrayanın kitleler olmasından ileri gelmektedir. Düşmanımızın da en çok korktuğu hep bu olmuştur. Parti tarihimiz bu açıdan öğretici süreçlerle doludur. Partimizin ileriye doğru attığı adımlar, faşizmin karanlık koridorlarında korkuyla karşılanmış ve en tehlikelisi olarak listenin başına yerleştirilmiştir. Bugün de düşmanın bu korkusu geçmiş değildir.
Faşist TC devleti özellikle Ortadoğu sarmalı içerisine çekilerek içine girmiş olduğu girdabın sonuçlarıyla her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Kitlelerin hoşnutsuzluğu büyürken, faşist TC, rıza üretmekte zorlanmaktadır. İsyan korkusu, egemen sınıfların kabusuna dönmüş durumdadır. En büyük korkuları ise bu hoşnutsuzluğun silahlı mücadele hattına yüzünü çevirmesi ve ona doğru yürümesidir. Bu açıdan TC devleti, her alanda ama özellikle silahlı mücadele yürütülen alanlarda saldırılarını artırmıştır. Dizginsizce sürdürülen bu saldırı dalgasının silahlı mücadele ve halk savaşı karşısında nihai başarı kazanma şansı bulunmamaktadır.
49 yıllık parti tarihimizin gösterdiği ve kanıtladığı önemli bir gerçek de budur. Düşman defalarca kez hem içeride hem de dışarıda partimizi yok etmeye girişmiş fakat başarılı olamamıştır. Bundan sonra da olamayacaktır.
Bugün açısından sınıf mücadelesi karşısında görevlerimizi tam ve hakkıyla yerine getiremediğimiz bir gerçektir. Bunun subjektif ve objektif nedenleri vardır. Partimiz ve halk ordumuz birçok kere sınıf mücadelesinde geriye düştüğü dönemleri yaşamıştır. Fakat bu, geçici bir durum olmuş, her defasında ders ve tecrübe çıkararak ileriye doğru yürümeye devem etmiştir. Bugün de olan budur. Partimiz, şehitler partisi olduğu kadar aynı zamanda özeleştiri hareketi yaratmış bir geleneğe sahiptir. Özeleştirimiz hep ileriye doğru yürümeye kuruludur.
Yeni bir kavga yılına girerken en başta şehitlerimize, partimize, halkımıza ve partimizin harcında emeği bulunan herkese karşı Demokratik Halk Devrimi, sosyalizm ve komünizm iddiamızı yineliyoruz. Zafer er ya da geç partimiz önderliğinde ayağa kalkan kitlelerin ellerinde taçlanacaktır.
Şan Olsun 49. Savaş Yılında Partimiz TKP-ML’ye!
Şan Olsun Partimizi Rehber Edinen Halk Ordumuz TİKKO, KKB ve TMLGB’ye!
Yaşasın Halk Savaşı!
Yaşasın MLM!
Parti ve Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!
TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı
Nisan 2021
Son Haberler
Sayfalar

Onlar düşlerinin büyüklüğü kadar özgürdür ![1]
“Ji bo bi çav li hev
nihêrtina bi mirovekî re,
divê ku ew meriv be.”[2]
Çoğunu tanıyorum; kucaklaştık; aynı ekmeği paylaşıp birlikte umutlandık…
İnebolu (Kastamonu) M Tipi Kapalı Hapishanesi’nden Murat Kur, Hıdır Yıldız ve Deniz Kırbağ’ı…
Sincan (Ankara) F Tipi Kadın Hapishanesi’nden Evrim Konak’ı…
Elbistan (Maraş) E Tipi Hapishanesi’nden Tuğçe Özgül’ü…
Malatya E Tipi Hapishanesi’nden Ali Mükan’ı…
Kürkçüler (Adana) F Tipi Kapalı Hapishanesi’nden Emrah Kalkan, İsa Uğur Erdoğan ve Özer İnal’ı…

Yel Değirmenlerine Karşı Savaşa Katıl; Akıma kapılma:Atomu Parçalayacağız!-1
DHF ve MKP cevresinden arkadaslar "cok partili sosyalizmi' tartisiyorlarmis...

Yeni Hınzır Paşalara Geçit Yok!
Bir kez daha asimilasyon ve Hınzır paşalar konusunda hem Alevi toplumuna, hem de Alevi örgüt yöneticilerine seslenmeyi, Aleviliğe yönelik asimilasyon operasyonunun bizzat devlet eliyle güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden ötürü bir gereklilik olarak hissediyorum.

Soru(n)dan Çözüme Kadın(lar)
“Selam olsun bizden önce geçene / Selam olsun dosta, hasa, çile çekene / Selam olsun dayanana, düşene / Yüreğim yürektir, bakma gözüm yaşına.”[1]
“Kadınlığın tarihi, dünyanın gördüğü en büyük zorbalığın tarihidir,”[2] der Oscar Wilde. Haklı.

Üniversiteyi Öldürmenin Sekiz Yolu (Ya da Üniversite Piyasaya Nasıl Entegre Olur?)[1]
“Bilimin sürdürülmesi, / bana özel bir yürekliliği / gerektirir gibi gözüküyor.”[2]
Sevgili dostlar, sıcak bir Haziran’ın ardından, meydanların ardından yeniden burada, birlikteyiz.
Buraya gelirken arkadaşlar bana Melih Gökçek’in “teröristler kamplara çekildiler, sonbaharda daha büyük bir ayaklanma çıkartacaklar,” mealinde bir şeyler söylediğini aktardılar.
İlk defa Melih Gökçek’le aynı fikirdeyim.
Evet, Haziran 2013 sıcak geçti. Ama emin olun önümüzdeki güz ayları daha da sıcak geçecek.

Neo-Liberal AKP, Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizmi' , 'Bariscil Kapitalizm' Ve Bir Ruyanin Sonu
Dusmani yakindan izleyin. Onun akli bizden daha geliskin; yuzyillara dayanan sinifli toplumlar yonetme tecrubesine sahip. Akimlari yok edemeyecegini biliyor. Enerji evreninin sabit bir yuk uzerinde hareket eden bir enerji alanlari catismasi oldugunu biliyor...

Haklarını Tavizsiz Savunan Dirençle Karşılaştığımda/ Hasan Aksu
Kadın sorunu yalnızca sınıf sorunu olarak ele alınamaz, görülemez. Kadın sorununda asıl çelişki cinsiyet sorunu olarak görülmelidir.

Kadın ve özgürlük
“Tarihsel değişimi belirleyen kadınların özgürleşme oranıdır. İnsanlığın zorbalığa karşı kazandığı zaferin bulunduğu nokta, kadının erkekle, zayıfın güçlü olanla karşılaştırıldığında ortaya çıkan durumdur. Kadının özgürlük derecesi toplumsal özgürlüğün doğal ölçüsüdür.“ Marx-Engels
İnsanlık, özgürlüğünü kadınların köleleştirilmesiyle yitirdi ve kazanmak istiyorsa yitirdiğini yeniden, onu, ancak ve ancak yitirdiği yerde kazanabilir.

Maocular ve Bir Maoizm Karikatürü Perinçekgiller
TV’ye çıkartmışlar benim gibi kel kafalı bir gazeteci, sözde araştırma yapmış ülkedeki Maocular üzerine ve 'Maocular' diye bir kitap yazmış.
Bak simdi cehaletin papyon giymiş haline, entelektüellik adına aydınlığın ırızına geçirilmiş haline!
Güya aydınsın, öyle mi?!
Maocular diye kitap yazmadan önce hiç Maoculuğu araştırdın mı?...TV izleyiciliği dışında Maoizm nedir en ufak bilgin var mı?
Yok, belli!...Neden mi?...Maocular sorusuna cevabı Perincek ve onun artıklarında aradığına göre, Mao hakkında tam bir cehalet içinde olduğun belli!

'Radikal Demokrasi' Post-Modernizme yaslanmis Neo-Liberalizmdir
'Radikal Demokrasi' Post-Modernizme yaslanmis Neo-Liberalizmdir
Toplumun, uretimin ve siyasal yasamin kurallarini Isci-Koylu yiginlarinin degil; tam tersine uretim araclarinin ozel mulkiyetini elinde bulunduran sermayenin ve onun siyasal iktidarinin koydugu Kapitalizm catisi altinda 'bireysel ozgurluk' ya ahmaklar icin bir aspirin ya da burjuvazinin dostu ahlaksiz bir sahtekarliktan baska bir sey degildir.

Tarihin inatçi aynasi
Kürt medyası ile düzen yanlısı medyanın bir utanç duvarına dönüşen bezdirici ambargosu karşısında bir süre yazmamaya karar vermiştim. Ancak İran Molla rejimi, Şerko Maarifi' nin de içinde olduğu onlarca insanı idam edince, birkaç yıl önce yazdığım bir makaleyi ve bir mektubu aşağıda halkın bilgisine sunmayı zorunlu gördüm.
İşte 2009 ve 2011 yılında yazdığım o ibretlik makale ve mektup:
HÜSEYİN XİZRİ DE İDAM EDİLDİ
KÜRT VE TÜRK SİYASETÇİLERE KINAMA
UTANIN!