Çarşamba Aralık 4, 2024

Zilan ( Nubar OZANYAN )

Özgürlüğe dair yapılan ve söylenen her şeyin tarihin bir parçası olduğu zorlu bir süreçten geçiyoruz. Her özgürlük savaşçısının yaşamı ve savaşımı, tarihin önemli bir parçasıdır. Heval Zilan, 30 Haziran 1996 tarihinde Dersim'de soykırımcı-Kemalist devlet güçlerine yönelik fedai eylemi ile tarih yazdı. Özgürlüğe ve ideallerine son derece tutkun, yaşama ve halkına sevdalı bir militanın nasıl tarihsel bir rol oynayabileceğini öğretti bizlere.

Zilan arkadaşın feda eyleminin hem nedenleri hem de sonuçları itibarıyla değerlendirilmesi ve çıkarılması gereken dersler olduğunu bilmeliyiz. Kürt ulusal özgürlük mücadele tarihinde kadınların direnişi ve savaşımı, Kürdistan sınırlarını aşan bir yerde durmaktadır. Özgürlüğünü arayan ezilen tüm kadınlara ilham kaynağı olmaktadır.  

Özgürlük uğruna her ölümsüzlük eylemi “yapılamaz”ı yapan, “başarılamaz”ı başaran, “anlaşılması” zor olana açıklık getirendir. Yaşama yeni bir anlam kazandıran sevgi ve tutkuya yeni bir sorumluluk yükleyendir.   

Ölüm orucunda santim santim direnerek ölümsüzleşmek... Düşman gücünün orta yerinde bedenini ateş topuna çevirerek ölümsüzleşmek... Pimi çekilmiş bir halk bombası olarak ölümsüzleşmek... Zilanlaşma eylemi hangi biçimde tanımlanırsa tanımlansın, insanın en değerli varlığının yaşamdan daha değerli bir amaç için ortaya konması olarak görülmelidir. Sıradan bir aklın ve iradenin işi olmadığını anlamak gerekir. Sıradan bir yaşam, küçük bir düşünce ve basit bir aşk Zilan'ın eylemini tanımlayamaz.   

Yaşama, topluma, aşka ve sevgiye yeni bir anlam yükleyen ve bunu en değerli varlığıyla şekillendirmeye çalışan Zilan heval, köleliğe karşı savaşımda bedenini siper edip yıldızlaştı. O aynı zamanda önderliğine tutkuyla bağlıydı, ona yönelik imha ve inkara, komplo ve tasfiyeye karşı bir barikattı. Zilan yalnız bir özgürlük komutanı olmadı aynı zamanda baş ucumuzda sonsuza dek saklayacağımız sevgi ve aşkın en ölümsüz tablosu oldu.   

Tarihte bazı direniş ve eylemler vardır ki; ana damga vuracak güçtedirler. Tıkanan yolun açılması, yürünecek yönün belirlenmesidirler. Karışıklığa, karmaşıklığa, netsizliğe, belirsizliğe ve umutsuzluğa verilen en güçlü yanıttırlar. Özgürlüğe ileri düzeyde katılım, kadın iradesinin en ileri çizgide temsili ve resmidirler.

Zilan’ın direnişini sadece faşizme ve ataerkiye karşı özgür kadın duruşu olarak da anlamamak gerekir. O, aynı zamanda emperyalist-kapitalist güçlere karşı özgür bir kadının direngen duruşudur. Faşizmi besleyen-destekleyen-büyüten her türden gericiliğe karşı örgütlenen güçlü bir kadın eylemdir.     

Zilan hevalin eylemi, özel mülkiyet dünyasına en değerli silahla, en ileri bilinçle saldırıdır. Anı doğru okuyup, geleceği iyi gördüğü için en kapsamlı düşman saldırısına en kapsamlı direniş eylemiyle yanıt vermiş, çözüm ve çıkış çizgisi olmuştur. O, köleliğin egemen kılınmak istendiği çorak topraklarda çakan bir kıvılcım oldu. Ve o kıvılcımla tutuşan ateşte yeni insan bir kez daha yaratıldı. Özgür duyguların nasıl tanımlanması gerektiği ortaya çıktı. Zilan, eylemiyle her türlü bencillik ve bireyciliği tutuşturdu. 

Heval Zilan (Zeynep Kınacı), en uygun an ve zamanda, en örgütlü ve planlı saldırıyı örgütledi. Bir taburun yapabileceği eylemi tek başına yapma iradesi ve kararlılığını ortaya koydu. Yüksek düzeyde emek ve disiplini birleştirip, tutku ve zaferi yüreğinde bütünleştirdi. Heval Zilan’ın eylemi etkin bir gerilla tarzıdır. Düşmanın kendisini en güçlü ve en korunaklı gördüğü yerde etkili bir vuruşla çökertmedir. Cesur ve soğukkanlı duruşun ismidir.   

Zilan özgür bir yaşam sevgisidir. Onu feda eylemine götüren de bu yaşam sevgisiydi. Heval Zilan'ın aşkı özgürlüktür. En değerli varlığını, devrime-özgürlüğe-önderliğine adayan bir komutan olarak o, kendisine ait değerli olan başka şeyler olsa onları da vereceğini şu sözlerle belirtiyor; “Keşke canımızdan başka vereceğimiz şeylerimiz olsaydı.” 

4678

SINIF KONUŞMAZSA MEYDAN ÇAPULCULARA KALIR

 

HAVUÇ AYDINLAR (MAYALARIN ANISINA)

 

Burjuvazi, kendi sistemini “ilerici” ve insanlığın sahip olabileceği “en iyi toplumsal sistem” olarak tanıtmaya devam ediyor ve bu sistemi savunanları, bu sistemin sürdürülmesinin teorisini yapanları da toplumun karşısına “aydın” olarak çıkarıyor. Elindeki devletin baskı gücünü ve üretim araçlarına sahip olmanın getirdiği tüm avantajları kullanarak;  burjuva ideolojik manipüle araçlarını her saniye, her saat topluma empoze ediyor.

“KORKU KITASI” AVRUPA'DA IRKÇILIĞIN FELSEFESI

 

KÜÇÜK BURJUVAZININ SEFIL HALLERI

 

KAYPAKKAYACILAR HAIN BERKTAY'I IYI TANIR

 

Sayfalar