ADGH Kültür & Sanat Buluşması gerçekleştirildi
FRANKFURT (05.11.2013)- Avrupa Demokratik Gençlik Hareketi (ADGH)' nin kolektif emekle “Sanatla Direniş Özgürlük için Sanat“ şiarıyla organize ettiği “ADGH Kültür & Sanat Buluşması“, 2 Kasım Cumartesi günü, Almanya'nın Frankfurt şehrinde gerçekleştirildi.
Tiyatro gösteriminin yanı sıra şiir dinletisi verildi
Alternatif kültür sanat anlayışı perspektifiyle geçtiğimiz yıl “Enternasyonal Yılmaz Güney Kültür Sanat Festivali“nin14.sünü örgütleyen ADGH, bu yıl bu etkinliği 'Kültür Sanat Buluşması' biçiminde organize etti.
Saat 14.30'da açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik 22.30’a kadar sürdü. Müzikal dinletiler, tiyatro gösterimi ve şiir dinletisinin yanı sıra Türkiye-Kuzey Kürdistan ve Avrupa'dan gençlerin fotoğraf, resim ve el sanatları alanında üretimleri sergilendi. Metin&Kemal Kahraman, Soner Soyer, Gehörwäshe, Mavi Yelken Sahnesi (Tiyatro), Grup Zel, Okan Karasu (Politik Rap), Ohrwurmfabrik, (Hip Hop) ve Emrah Güneri yer aldı.
Gençlik mücadelesinin önemi üzerine konuşmalar yapıldı
Devrimci demokrat kurumlar ADHK, ADKH, YDG, REBELL ve Tiyatro ekibi Mavi Yelken Sahnesi güncel gelişmelere, gençlik mücadelesinin önemine ve etkinliğe dair duygu ve düşüncelerini ifade eden birer konuşma yaptı. Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK) yaptığı konuşmada, Gezi Direnişi’yle başlayıp giderek ezilen birçok kesimi kucaklayarak sokakları, meydanları zapt eden dinamik-devrimci ruhun kendini tekrar etmeyip, nitel ilerlemelerle büyümesi için, devrimci demokratik kurumlara düşen görevlerin ertelenemez olduğuna değindi.
Kapitalist yoz kültüre karşı mücadele çağrısı
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) temsilcisi, “Tüm coğrafyaların; haksız savaşlar, her türden sömürünün işgali altında olduğu, kapitalist yoz kültürün vazgeçilmez kültür olarak sunulduğu ve tüm toprakları çocuk mezarlığına çeviren bu barbarlık çağında, bilgi ve eylemi birleştirerek ateşi ve umudu kuşanan insanlara ve örgütlere“ olan ihtiyaca vurgu yaptı.
MLPD Gençlik örgütü REBELL ise, ezilen kesimler tarafından bir coğrafyadan başlayarak geliştirilen direniş pratikleri, nasıl diğer birçok ülkede karşılık bularak gelişmişse, devrimcilerin de bu açıdan mücadelelerini tek bir coğrafya özgülünde kısıtlı kalmadan pratiğe dökerek ilerletmeleri gerektiğine değindi.
Sanatın dönüştürücü gücüne dikkat çekildi
ADGH ise yaptığı konuşmalarda, dünya genelinde baskıcı ve sömürücü politikalara karşı gösterilen bütün direniş pratiklerinin özgül nedenlerinin birbirinden bağımsız olmayıp ezen-ezilen çelişkisinin dışavurumları olduğuna, esasta ezen egemen sisteme karşı geliştirildiğine vurgu yaptı. Artık ezilenler için, bütünlüklü bir direniş ve mücadeleden başka yolun kalmadığını ve devrimci-demokrat hareketlere düşen görevin ise bu gerçeklikten öğrenerek ilerlemeleri olduğuna vurgu yaptı.
ADGH temsilcisi, sanatın dönüştürücü gücüne şu ifadelerle dikkat çekti:
“Kısıtlanmaya, sansürlenmeye ve basitleştirilmeye çalışılsa da, geri olan her şeye karşı, idealini kurduğumuz yarının sınıfsız, sömürüsüz özgür dünyası için sorgulayan-sorgulatan her söz, yazdığımız her şiir, söylediğimiz her şarkı, sanatın çeşitli dallarda yansıttığımız her çelişki, renklendirdiğimiz her merdiven ve boyadığımız her duvar bir devrimdir“
Sanatın farklı dallarında sahnelenen ve sergilenen üretimlerin ilgiyle karşılandığı etkinlik, örgütlü olmanın bugünlerdeki önemi ve ortak devrimci mücadele vurgusuyla sonlandırıldı.