Müslüm Elma: Ben evimi başka yer sanıyordum, meğer “hapishaneymiş”
Demokratik Hak ve Özgürlükler mücadelesinde bu dönemde herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmalıdır. Hukukun trafik kazasına uğradığı bir dönemde herkes dikkatini buraya yöneltmelidir.
Bana gelince şaka maka derken ben evimi başka yer sanıyordum, meğer “hapishaneymiş”. Yani pratik olarak öyle oluyor. Gençlik dönemimiz orada geçti. Hemde tamıtamına… Yaşlılığımızı da burada geçirmeye çalışıyorlar. Sorun değil, nerede olursak olalım kendi kendimize kurarız yeni bir yaşam alanı. Bilirsin sular üşümez; bulur kendine hem yatacak, hemde akacak bir yatağı. Bizim yaşamımızda su misali… Her zaman diyorum; nerede olursa olsun, yeter ki onurluca olsun yaşam. Yaşam felsefemiz bu. Eh, bu yaşamında oluyor bedelleri. Bu seferki olan tabiki Aziz Nesin’lik. Ama sonuçta oldu. Şimdi gerçek bir olguyla karşı karşıyayız. Ve tabiki buna göre tutum belirleyeceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Genel yaşam konusunda bilginiz var. Yani insan dediğin toplumsal bir varlıktır, konuşur, tartışır, birlikte yürür, birlikte güler. Benim için tüm bunların hepsi tatilde. Malum dil problemi olduğu için personelle de fazla bir iletişim olamıyor. Aslında tutsaklarla bir diyaloğum olsaydı Almanca konusunda bana çok yararı olurdu. Hani kötünün bile iyi tarafı olur. Bu koşullarda dil konusunda kendi işlerimi yapabilecek bir noktaya gelebilirdim ki gelmenin koşulları da vardır. Herkesin Almanca konuştuğu bir yerde mutlaka birşeyler kaparsın. Pratiğin öğreticiliğine inanıyorum. Şu anda kalem defterleri saymazsak, okuma adına tek servetim bir Almanca – Türkçe sözlüğü. Düzenli değil ama Hürriyet ve Yeni Özgür Politika gazetelerine de ulaşıyorum. Sözlükte kelimeleri ezberlemeye çalışıyorum, pekte başarılı olduğum söylenemez. Sağlık olsun su mutlaka bulur yatağını.
Şimdilik noktalıyorum. Ve özlemle öpüyorum hepinizi
Müslüm Elma
14 Haziran 2015