Perşembe Kasım 14, 2024

100. yılında Ekim Devrimi hala yolumuzu aydınlatıyor!

kaypakkaya-partizan
Moskova: Dünya halkları farklı coğrafyalardan gelseler ve farklı dillerde konuşsalar da, dünyanın bütün renklerini yanlarında taşıyarak sınırsız ve sınıfsız bir toplum yaratma özlemiyle bir araya geldiler ve büyük Ekim Devrimi’nin 100. yılını, Ekim devrimini yaratan o topraklarda enternasyonalist ruh ve bilinçle kutladılar.

 

Buz kırılmış, yol açılmıştı ve artık Ekim Devrimi, sosyalizmi sırf soyut bir belirleme ve bir ütopyadan çıkarmış, dünya proletaryasının ve ezilen halkların kurtuluşunun evrensel meşalesi olarak bir fenere dönüşmüştü. Dünya halkları bu meşaleyi, kendi özgürlükleri için farklı coğrafyalarda çoğaltmış, bu ateşi büyütmüş, Asya’dan Avrupa’ya, Latin Amerika’dan Afrika’ya her yerde Ekim’in izinden, onun evrensel ilkesinin ikliminde kendi özgünlüğüne uygulamaya çalışmıştı.

Her dilden devrim sloganlarını duymak…

Ve devrimin meydanında, 100. yılında Ekim Devrimi’nin hala dünya halklarının nasıl etkilediğini görmek ve bu katliamda buna tanıklık etmek, yeni Ekimler yaratma isteğinin coşkusunu solumak, anlatılamayacak kadar heyecan vericiydi.

Dünyanın farklı noktalarından gelen binlerce insanın Lenin ve Stalin yoldaşın mozolesini görmek için eksi 3-4 derece soğukluğa rağmen saatlerce beklemesi, bu değeri yaratanlara duyulan minnetin bir göstergesi idi.

7 Kasım günü yapılan büyük yürüyüşte en önde büyük ustaların posterlerinin arkasında yürüyüş kolunda sıralanmak ve her dilden devrim sloganlarını dinlemek, onlara eşlik etmek yaratılan değerin görkemi ve evrenselliğinin kanıtlanmasından başka bir şey değildi.

Putin Ekim Devrimi’nden korkmaya devam ediyor

Dün Çarlık otokrasisi Ekim devriminden nasıl korktuysa bugün de Rus emperyalizmi ve onun sözcüsü Putin, yapılan bu yürüyüşten aynı sınıf anlayışıyla korktu ve aynı sınıf düşmanlığıyla bu kutlamayı yasaklamaya, boğmaya çalıştı.

Putin Kızıl Meydanı kutlamalara kapatmak istemiş, bunu yapamayınca yoğun kolluk güçlerini alana yığıp “güvenlik önlemi” adı altında yürüyüşü kısıtlamaya ve baskılamaya çalışmıştır. Ayrıca Putin karşıtı 286 göstericinin gözaltını alınması gibi örnekler de Putin yönetiminin hangi sınıf reflekslerine sahip olduğunu ortaya sermiştir.

Rusya burjuvazisinin yaptığı sadece bugüne özgü bir olgu da değil elbette. Ekim devriminin ve onu yaratan değerlerin, önderlerin etkisini halkın hafızasından silmek için sistematik yöntemler denemiş ve hala da denemektedir.

Mesela, Ekim devriminin kumanda merkezi olan alanları, meydanları, mekanları ve sosyalizme dair ne varsa hepsini silerek yerlerine Rus burjuvazisinin değerleri getirilmeye çalışılmaktadır.

Nazım, Vera, Mayakovski ve Moskova metrosu…

Her şeye rağmen dünya halkları bugünü kendi dilleriyle ve renkleriyle katılıp kutladı. Mesela kutlamaya gelen Arjantinli bir grup devrim önderlerinin heykellerini gördüklerinde kendi dillerinde sloganlar atıp marslar söylüyorlardı.

Bizler de devrim önderlerinin, yazarların ve heykellerini mozolelerini gördük. Vasiyetinde “Anadolu’da bir çınar ağacının dibine beni gömün” diyen şairimiz Nazım Hikmet Ran’ın mezarını ziyaret ettik ve hemen yanında da Nazım’ın yanı başına, küllerinin Nazım’ın kalbine denk gelecek şekilde gömülmeyi vasiyet eden Vera...

Rus devriminin mayası olan Çehov, Gogol, Mayakovski gibi Rus edebiyatçıların, yazarların, eğitimcilerin mezarlarını ziyaret ettik.

Gördüğümüz en görkemli yer ise Moskova metrosuydu denilebilir. Stalin yoldaşın işçi sınıfı ve emekçi halkın en iyi şeylere layık oldukları anlayışıyla inşa ettiği Moskova Metrosu... O dönemde ortaya konulan bu metro, aynı zamanda sosyalizmde işçi ve emekçilerin yaşam standartlarının ve halka yaklaşımın pratik bir örneği olarak da simgesel bir mekan.

Yeni Ekimler kırılan buzun yolundan ilerleyecek!

Bu kutlama aynı zamanda yeni Rus burjuvazinin sosyalist bir toplumda nasıl ortaya çıktığının ve gittikçe bürokratikleşerek, şefleşerek, geniş işçi ve emekçi kesimi iktidar dışına atıp onları nasıl boyunduruğu altına aldığını da, yaratılan değerlerin silikleştirilmesiyle birlikte görmemize fırsat verdi.

Son söz olarak, dünya halkları Ekim devriminin yaratıcı, itici, değişen ve değiştiren anlayışından esinlenerek, var olanı savunan, köhnemiş-bürokrat-kendini tekrarlayan anlayışları mahkum ederek yeni Ekimler yaratmak için kırılan buzun yolundan ilerleyecektir.

100. yılında Ekim Devrimi dünya işçi sınıfına ve ezilen halklara umut ışığı olmaya devam ediyor!

Şan olsun Ekim Devrimini yaratan ve yaşatanlara! 

865