Silahlı Direniş Belirleyicidir!
Bugün Serekaniye’de görkemli bir silahlı direniş sürüyor. TC ordusunun her türlü teknik-teknolojik-hava üstünlüğüne karşın büyük bir inanç ve irade savaşı veriliyor. Tarihe mal olacak, geleceğe not düşülecek bir silahlı direniş yürütülüyor.
Bu tarihi silahlı direnişin bir parçasında halk ordusunun inançlı ve yürekli Partizanları mevzilenmiştir. Proletarya Partisi’nin savaş hazinesine, bilgi ve birikimine, komuta ve savaş düzeyine yazılacak değerde kazanımlar kaydediliyor.
İşgale karşı direnişin her gün ve anında yaşanan pratikler ve elde edilen devrimci tecrübeler on yıllarca sürecek zaman diliminde bile elde edilemeyecek kadar değerlidir. Sayısız ders ve deneyimle dolu pratikler yaşanıyor, kahramanlıklar yazılıyor.
Hiçbir barış dönemi ve anı her şeyi bu kadar somut, gerçek ve anlaşılır hale getiremezdi. Dost ve düşman, doğru ve yalan, gerçek ve sahte bu kadar net açık ve anlaşılır halde ayrışmamış ve saflaşmamıştı.
Emperyalist-kapitalist sistem, keza burjuva-feodal-faşist sistem, haksız işgalci savaş, örgüt-gerilla savaşı-silahlı/silahsız direniş, savaşta insanın dinamik rolü, kitlelerin savaşta rolü, strateji-taktik-teknik-bilgi-esneklik-insiyatif-konumlanma-mevzilenme, savaşa göre şekillenme, savaşçı parti, yoldaşlık ve benzeri birçok konuda teorik-soyut-kavramsal olan her şey işgalle birlikte somutluk kazandı.
Sınıf savaşımına ait hemen her şeyin yaşamda savaşta anlamının, öneminin, yerinin ne olduğu nasıl anlamak gerektiği bir kez daha göründü. Her şey işgal öncesi durumdan daha fazla anlaşılır hale geldi ve netleşti, berraklaştı.
Sınıf savaşımına dair yasalar gerçeklikler daha fazla öğretici ve eğitici oldu.
Devrimci Savaş Olmadan Hiçbir Şey Olmaz!
Silahlı direniş politik görevlerin yerine getirilmesi için sürdürülür. Yaşamsaldır, önemlidir ve değerlidir. Rojava’da bir kez daha görüldü ve anlaşıldı ki devrimci savaşın görev ve sorumlulukları yerine getirilmeden politik-örgütsel-toplumsal- enternasyonal görevlerin hiçbiri yerine getirilemez.
Silahlı direniş, silahlı saldırı ve savunma iyi bir şekilde uygulanabilir düzeyde öğrenilmeden işgal altında “enternasyonal-kitlesel-politik çalışma” yürütülemez. Sınırların, meydanların, mahalle ve sokakların, hastane ve okulların, yolların evlerin işgal altında olduğu bir ülkede nereye, ne zaman bir bombanın düşeceği bilinmediği bir zaman diliminde silahlı direniş esas alınmadan nasıl kitle-kadın-gençlik-enternasyonal çalışması yürütülebilir?
Meydanlara, sokaklara çıkılıp hareket edildiği her anda işgalci ve katliamcı düşmanın ölüm kurşunlarına hedef olunur. İşgal ve silah tehdidi altında yaşam kaygısı içinde ne zaman ölüm kurşunlarına hedef okunulacağı belli olmayan bir ortamda silahlı direniş esas alınmadan nasıl politik faaliyet yürütülebilir?
İşgal ortamında ağırlıklı olarak silahlı direniş yürütülür ve örgütlenir. Sadece silahlar yıkıcı ve temizleyici politik rolü oynanır. Belirleyici olan silahlı direniştir. Belirleyici olan ana uygun silahlı taktiktir. Doğru mevzilenme-konumlanma ve doğru hareket tarzıdır. Silah elde ve belde olmadan hiçbir politik çalışma yürütülemez, hiçbir politik başarı elde edilemez. Bundadır ki silahlı savaşım ve direniş esastır.
Dolayısıyla işgal alanından uzakta olan alan ve mekanlarda savaşa ve görevlere ilişkin konu ve sorunlarda bazen tereddütlü yaklaşımlar, uzak tartışmalar yürütülebilir. Savaşa göre yaşama ve şekillenme, devrimci politika belirlendikten sonra silahın her şeyi belirleyen ve tayin edici olduğu konular daha alt düzeyde kavranabilir.
Şehirlerin, kasabaları, köylerin düşman postalları altında işgal olduğu topraklarda silahın tayin etmediği-belirlemediği hangi politik çalışma başarı ve sonuç alabilir? Silahsız, silahlı direnişsiz politik çalışmalar güvence altına alınabilir mi?
Dolayısıyla devrimci savaşla, silahlarla ilişki güçlendirilip bilgi ve uygulama geliştirilmeden hiçbir politik çalışma başarılı ve sonuç alıcı şekilde yürütülemez. Hiçbir politik çalışma güvence altına alınamaz. Bırakalım politik çalışma yürütmeyi devrimci çalışma yürütenler bile kendisini koruyamaz. En sağlam, en güvenilir, en etkili ve ileri politik çalışma devrimci silahlı savaşımdır ve silahlı direniştir.
Köleliği ve bağımlılığı yeniden ve yeniden üreten sürece uygun yeni şekil veren anlayışlardır. Silahlı devrimci savaşım yolunu izlemeyen, onun yasa ve kurallarına göre bilinçlenip konumlanmayan faşizmin postalları altında ezilir. Toz duman olur.
Devrimci savaştan bahsedildiği yerde ideolojiden-devrimci politikadan-kitlelerden-yoldaşlardan bahsedildiği bilinmelidir. Diyalektiğin çelişme yasalarına materyalist bilgi ve değerlendirme teorisine sahip olmadan proletarya partisinin öncülüğü ve yönlendiriciliği sağlanmadan silahlı savaşımı güvence içinde yürütülemez.
Kitleler örgütlenmeden, sağlam güvenilir ittifak politikası izlenmeden silahlı savaşım ve direniş başarıya ulaşamaz.
Kendi öz gücüne güvenmeden bunun her alanda ve yerde sağlam örgütlenmesi gerçekleştirilmeden zafer elde edilemez. “İdeoloji-silah ve kitleler” örgütlenmeden “ideoloji-silah ve parti” olmadan zafer ve başarı elde edilemez.
Her şeyin temeli ve özü devrimci ideolojiye güçlü ve sağlam sahip olmaktır. İlk adım bununla başlar. Bu temel üzerinde süreci koşulları düşman ve dost gerçekliğini doğru değerlendirerek devrimci politika belirlenir. Bu politikanın yaşamda maddi güce dönüşmesi için parti-komite ve kadro devreye girer. Politikanın doğruluğuna inanan ve bunun için her şeyi yapmaya hazır kadro ve savaşçılar partiyi-komiteyi öncü haline getirebilir.
Devrimin silahlı direnişin doğruluğuna haklılığına inananlar savaş uçaklarının yıkıcı yakıcı saldırılarına karşı koyabilir. Silahlı direnişin meşruluğuna inananlar düşmanın hava-teknik-teknolojik üstünlüğü karşısında yenilmez ve diz çökmez iradeyle karşı koyabilir.
Bizim, proletarya partisinin sıra neferleri bunu yapacak gücümüz ve irademiz vardır. Biz bu gücü davamızın haklılığından, partimizin öncülüğünden, emekçi halkımızdan ve yoldaşlarımızdan alıyoruz.
Biz bu gücü komutan Nubar Ozanyan yoldaştan alıyoruz.
(Rojava’dan bir TİKKO savaşçısı)