Pazartesi Nisan 29, 2024

Bölünmek için Birlesin


Bölünmek için Birlesin!

Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Sinif mucadelesinin o somut anin durumuna gore biz komunistler kimi zaman Demokrasiyi one aliriz; kimi zaman Merkeziyetciligi one aliriz...Hangisinin onde olacagi tamamen sinif mucadelesinin o anki somut pratigine baglidir.

Bir Maocu kafa her zaman soyle calisir; tum farkli fikirlere-oportunizme Demokrasi kapisini ac; burjuva fikirleri de Proleteryanin Merkeziyetci disiplinine tabi kil; bir aray getir; topla.Burjuvaziyi Sosyalizm Programinin uyugulanmasi pratigine tabi kil.

Farkili fikirler,sapmalar halinde gezen oportunuzm=Burjuvazi, Proleteryanin Merkezi disiplininden cikip, KP nin Proleter yani Merkeziyetciligi yikma eylemine mi girdi ? Pratik Burjuvazi haline mi geldi?; hic dusunme Cizgileri bol!

Cizgimiz hep budur sinif mucadelesi pratiginde; BIR ARAYA GETIR, YONET,PROLETERYANIN DISIPLINI ICINE AL....Bu dunyayi degistirme eyleminden vaz mi gectiler; Program ve tuzuk karsiti yikici eylem mi orgutlemeye basladilar?,Teshir et revizyonizmin bu bicimini ve TEKRAR PARCALA....Yeni oportunizmin -burjuvazinin-revizyonizmin yeni cehresini bekle...Simdi onlar gelecekler!..Komunizme kadar Burjuvazi surekli degisik cehreler altinda hep yanimizda olacaktir; bize ragmen!...Sosyalizm sinifsiz toplum degildir; Sosyalizm yeni sinifli toplumdur...Komunizme kadar bu bilincle ilerle.

Topla,parcala,yeniden topla,yeniden parcala; ama toplumu/sinif mucadelesini hep ileri gotur! Sinif mucadelesine dayan.Uzlasmanin catisma kismini goz ardi etme. Isci bilincini ileri tasi.


KP tuzuk ve programi komunizmdir..Bu tuzuk ve disiplin dogrultusunda calisan tum burjuva fikirler, proleteryaya tabi kilinmis burjuvaziyi isaret eder..Burda sorun kimin kimi yonettigi,kimin kime tabi oldugudur..Mutlak birlik idealizmdir...Mutlak ayrilik da idealizmdir...Tek dogru sinif mucadelesinin o somut aninda proleteryaya hizmet eden dogrudur...Ne Demokrasiyi abartir,hep onu one aliriz..ne de Merkeziyetciligi abartir, hep onu one aliriz...Bizi ileri goturen birlikler burjuva fikirlelerle birlikte de olsa ilericiliktir; proleteryayi geri goturen birlikler burjuvazisizde olsa gericiliktir..Bunun tersi; demokrasi ve merkeziyetcilik sorununda; sag ve sol oportunist fikirlerdir. 

Amac batakligi kurutmaktir. Iscileri Reviyonist fikirlere karsi egitmektir.Lenin 'oportunizm tarihsel surecin toplumsal urundur'' der. Bu ne demektir?..Ooportunizm tek tek kislerin urunu ve icadi degildir...Oportunizm;  ornegin Trockide,Enver Hocada, Kruscevde, Deng Ciao Pengte, Cu En Layda, Titoda, bugun Prachanda da, Zizek te, Althuserde, Fikret Baskaya da vs sadece bir akimin, bir toplumsal temelin, bir sosyolojik egilimin bu kisilerde billurlasmasidir..Trocki bir sonuctur..Buharin bir sonuctur...Bunlar sivrisineklerdir...MESELE BATAKLIKTA...Batakligi esas alir bir Marksist, sivrisinekleri degil....Tek tek Revizyonistleri tasfiye et dur;..sinekleri tek tek avla..Boyle birakin dunyayi degistirmeyi dostlar, bu kafa ile sivrisinek sorunu dahi colulemez...

 


Celismeler ,toplumlarin bir asamasina kadar  ortadan kalkmaz;ancak yeni toplumsal kosullar altinda, yeni celiskiler olarak devam ederler; burjuvazi proleterya celismesi, Komunizme kadar her zaman yeni bicimler altinda devam eder...Proleterya varsa, Burjuvazi de vardir; Gizlenmis Burjuva fikirler olarak vardir...Bu karsitlarin birligidir. Ama tum birlikler catismali birliklerdir...Karsitlarin Birligi yasamin varlik nedeni; Karsitlarin Savasi ise onun tek gercegidir...Celiskini tek tarafinin ortadan kalkmasi fikri idealizmdir..Proleterya yasiyacak, ama Burjuvazi olmayacak...Bu ne sinif mucadelesinin, ne de doganin yasalarini kavramamaktir...Celiskinin bitmesi, hayatin bitmesidir...Proleterya varsa Bujuvazide vardir..


Tum halki sovyetlerde kendi kurumlarinda bir araya getirecegiz ve Mensevizme karsi -sinif mucadelesine tabi kilinmis bir ideolojik savas verecegiz ...Dikkat edin ,bu savasin daha temelidir,baslangicidir.Birlesmek Iyidir slogani atacagiz....Sonra sinif mucadelesinin bir asamasinda Mensevizm ile bolunecegiz...O zaman; Bolunmek Iyidir slogani atacagiz. Hareketi daha ileri birlik seviyesinde yeniden kurgulayip, Bolsevizm siyasetine gececegiz...Bu sarmali surekli tekrar edecegiz...Bolsevik Partinin nasil dogdugu surecini kavramayan bir kafa, sadece bir sonuc olarak Bolsevik Partiyi kavramis bir kafadir..Surecleri anlayamayanlar, sonuclari sadece kopye edebilirler. Tum bir Rus Devriminin ozeti budur.

 

Amacimiz her bireyi bir Komunist Partisi yapmak ve saflasmalari netlestirmek olmali; Burjuvaziden-sistemden mi yanasin; yoksa Proleteryadan-devrimden mi yanasin..Orta yolu ortdan kaldirmayi anliyorum ben ikiye bolunmekten..

Bu biz isciler icin iyidir;sistem icin kotudur arkadaslar...Bolunmekten korkmayalim..Kimileri cok sonra katilacaktir,kimileri asla katilmayacak,karsi-devrime gececektir..herkesi kazanmak politikasi,hic birseyi kazanmamak politikasidir...Bolunelim!

Bugun Sloganimiz ;Sovyetleri Insaa Et Sloganidi

Birlik-Elestiri-Daha Ileri Seviyede Birlik!

Birleserek Bolun, Bolunerek Birles!

Bir Ikidir!

 

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/

99943

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

İbrahim Dinç

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Sayfalar