Perşembe Mayıs 2, 2024

Devrimciler Açısından Seçimler Bitmiş midir

Bir tek insanın burnu kanamadan, bir tek insanında canı yanmadan..
Devletin açıklamasına göre anlam veremedikleri bir şekilde ülkenin dört bir tarafında elektrik kesintileri gerçekleşti.
Miliyarlarca dolar zarar.
İster emperyalizmdeki işe yaramaz işletmelerin / sömürgelerinde / tasfiye oluşuna kriz diyin isterse de başka bir şey.
Çağımız katma değeri yüksek üretim ilişkilerine sahip olma ve katma değeri yüksek üretim ilişkilerine tüketebilecek insan / ülke / tipi yaratabilme çağı.
Ve ....
Sorunumuzda / feodal / yaptıklarımız değil, yaptıklarımızın / neo liberal politikalara karşı / yapacaklarımıza engel olması.
Halde böyle olunca...
Oy.... oy.....
HDP' ye destek veren sınıf partileride.... nasıl seçim çalışmaları yaparmışta.... yaparmış...
Görende kıskanırda... kıskanırmış.
Sınıf partileri de...  bilirlermişki a politik toplum seçimlerin çalışanları değil parçalarından biri olduğunu bilemediklerinden.....
Asla da.....
Kürtler gibi a politik toplumu da içine alan /parlementizm,... gibi / araçlara sahip olmadıklarından sahip olduklarının içerisinde de vur diyince öldürmemeleri gerektiğini İstanbul zihniyetliler bilmezlermiş.
İstanbul / kartal  ....  / seçim bölgesindeki arkadaşların açıklamalarına göre de konuklardan biri HDP' le ilgili seçim görüşmelerini sorunca HDP' le herhangi bir seçim pazarlığı yapmadıklarını, yapmayacaklarını.... kendileri açılarından başarının kriteri Kürtlerle kurdukları, kuracakları diyalog ve örgütlülük olduğunu, olacağını söylemişler.
Ne diyebilirimki...
Yoldaşlarda baya faydacı değillermiş....
Diyip...
Ne zamandan beri de bir köylünün kendi yaşadığı sosyo ekonomik yapıya bakarak esasın belirlenebileceği söylemine karşı duruşumuz karşı duruş olmaktan çıktı da baş çelişki belirlemesinde de dünyanın yaşadığı sosyo ekonomik yapıyı esas almayalım..... diyerek ...
Konuyu da yoldaşlara yardımcı olabilmek için değiştirirsem
Yoldaşlara da baya yardımcı olmuş olurum değil mi ?
Konuyu değiştirerek yoldaşların gönüllerini de hoş ettikten sonra...
HDP' yi / kendilerininde yüzde on barajında kendilerini / aştıracak olanın ne olduğunu, olacağını
soracak olursamda ...
Kİmine göre Kürtlerle kurulacak diyalog ve örgütlülük.... kimine göre de devrimci birlikteliklerin sağlanması,,,,  / sandığa yansıması.....
Aslında bu zihniyeti gezide de görmüştük.
Gezide iktidar devrimciyle halkı birbirinde ayırabilmek için çaba sarf ederken devrimcide her sokakta yükselen eylemlere dağılarak demokratik kitle kurumlarını, yayınını .... çekim merkezi haline getireceklerine devrimci birlikteliklere / devrimci birlikteliklerin ortaya çıkardığı, çıkaracağı eylemliklerin peşine düşmüş, binlerce sokak bir tek devrimci görmeden geziyi bitirmiş, devrimciye geriye kalanda eylem birlikteliği sağladıkları, sağlayamadıkları..  bazı kimselerin nasıl da eylemi manipüle ettiklerinin hatırılarını anlatmak kalmış,,, yaptıklarıyla da iktidarın ekmeğine yağ sürmüşlerdi.
Şimdi bu zihniyeti seçimlerde de görüyoruz.
Arkadaşlar birazcık insanlarla  uğraşmaktan vaz geçip seçimlerde HDP' ye yüzde on barajını aştıracak olanın ne olduğunu, olacağını sorsalar belki de kendilerininde yüzde on barajında kendilerini aştıracak olanın ilk önce Kürtler gibi a politik toplumu da içine alan /parlementizm,... gibi / araçlara sahip olmadıklarını, şimdilik koşulların zorlamasıyla da sahip olduklarının içerisinde de vur diyince öldürmemeleri gerektiğini  ardından da merdiven altında bir kaç insanla ürettikleri progandayı her şehrin insanlarına ulaştırma tarzını ortaya çıkarmaları olduğunu, olacağını görürlerdi.
Görürürler mi ?
Binlerce insan HDP' ye oy veriyorsa, verecekselerde emekçiler açısından seçimler bitmemiş olmasından.
 

56032

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor, Lenin Yol Göstermeye Devam Ediyor!

 

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht bundan 105 yıl önce dönemin SPD hükümetinin Freikorsp (Gönüllüler Alayı) askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledildiler.

Birinci emperyalist paylaşım savaşının ufukta görünmeye başladığı 1907 yılında toplanan İkinci Enternasyonal çıkması muhtemel savaşa karşı “hazır olunması” ve “savaş bütçelerine hayır” denmesi çağrısında bulundu.

Gerici Zorun Panzehiri, Devrimci Zordur

Görsel ve yazılı basında her gün çürümüş, kokuşmuş sistemin icraatlarına tanıklık ediyoruz. Artık uyuşturucu baronlarına, çetelere dair haberler “sıradan” vakalar haline gelmiş durumda. Tabi ki, bizim işimiz bunların çetelesini tutmak değildir.

“Mücadele, İsyan, Örgüt ve Ezilenlerin Savaşına Doğru…”

Oldukça sarsıcı bir yılı geride bıraktık. Artsakh’da, Rojava’da, Gazze’de işgal saldırıları sürerken Afganistan’da halk Taliban zulmüne katlanmak zorunda kaldı.

Yeni ticaret anlaşmaları ve pazar paylaşım savaşları nedeniyle Ortadoğu halkları Kafkaslar’dan Arap Yarımadası’na zulme uğramaya, göçe zorlanmaya, açlığa ve yoksulluğa hapsedildi. Şimdi yeni bir yıla girerken bu emperyalist ve gerici saldırıları direniş ile karşılayan Ortadoğu halkları zaferlere muktedir…

 Bölgede tırmandırılan savaş

AKP veya CHP’ye Kaybettirmek mi? 3. Yol mu?

Devrimci mücadelenin gerilediği, devrimci-komünist ve yurtsever hareketlerin kitleler üzerindeki etkisinin önemli oranda azaldığı bir sürecin içinden geçiyoruz.

“Ateş Hırsızları”nın Felsefesi, Filozofları[*]

“Diyalektik felsefe karşısında

hiçbir şey sonal,
mutlak, kutsal değildir.”[1]
 
Felsefe “Öldü” mü? Öncelikle belirtmeliyim ki, böyle düşünen insanlar olsa da, yaşam devam ettiği sürece felsefe nihayete ermez; onu “gereksiz” bir şeymiş gibi sunmaya kalkışanlar ise yanılıyor!
Felsefeye yabancılaşan bir çürüme/ çöküş labirentindeysek de; o, insan(lık)ın aptallaştırılmaması için vardır.

Marks'ın Hatalı Olmasını Ne Kadar İsterdik

Proletaryalarla sohbet.

Ah... ah...  kaçımız ama kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.

Hemi de kaçımız.

Heledeki sömürgecilik sosyo ekonomik yapıyı değiştirmez derken.

Heledeki yıllardır da sömürgeciliğin değiştirdiği sosyo ekonomik yapıda politika yaptığımızı da kabullenmişken.

Kaçımız ve kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.

Belki de... sadece   bu konularda da değil.

Başka  konularda da marks'ın hatalı olmasını isterdik.

Sayfalar