Komünistler mi Haklı Anarşistler mi ?
Sosyalizmi konuşacaksan Anarşistlerle konuşacan.
Partide esas yoğunlaşmalı derken kendi öncülüklerinin tasdik edilmesini anlayan insanlara inanan köylülerle sosyalizmi konuşmayacan.
İnandıklarınıza esasımız köylüdür deyince artık anlamamız gerekenin kapitalizmle bağları en az olan sınıflardır diye hale niye söyleyemediklerini soramadığınızdan da faz geçiyorum sosyalizmde ortaya çıkan bürokrasizmi, lider sultasını.. sorarsanız,
Size verecekleri tek cevap:
Sosyalizmde var olan bürokrasizmin, lider sultasının...varlığı sosyalizmde hale sınıflar savaşımının devam ettiğinin ispatıdır derler.
Ve ne gerisine ne de başına bu sınıfların niteliğini eklerler.
Onlar için bürokrasizm, lider sultası... bir işçi köylü gibi sınıftır da ondan.
Yıllardır da burjuvaların..., emperyalistlerin baronlarında her savaş öncesi sizi güçsüz, dünya proletarya köylüsünü de dayanışmasız bırakabilmek için hükümetlerle devletin ayrı; etniksel, dinsel,mezhepsel ... ayrılıklarında sınıfsal işbirliği içerisinde olsalar da Sezar' ı arkada hançerlemek için Brutus' te karşı konulmaz duygular uyandırmaya yeterli olduğunu inkar eden sözlerden başka bir şeyde duymamışsınızdır.
Ara sıra sosyalizmlerin yıkılması hakkında esasımız köylü demeyi terk edenlerde duyduğunuz tek değişik şeyde:
Sosyalizmde parti yöneticileri devrime ihanet etmiştir açıklamalarından başka bir şey olmamıştır.
Bu da başına işidlerce... rahatlıkla çuval geçirilen bordo berelilerin çaresizliğini sizlerin gözü önünde kaçırabilmek için yenilgilerini ( etnik, dinsel, mezhepsel.. köklerini kaybetmemiş ) işçilerin köylülere öncülüğünü dayatması sonucu değil de bordo berelilerin olağanüstü güçlerine bağlayarak açıklayan inandıklarınızın bürokrasizmi, lider sultasını... sınıf olarak görmediklerinden sizi ne kadar uzaklaştırır bilmem.
Ee... halde böyle olunca:
Sınıflar üretim ilişkileri sonucu ortaya çıkar ve sınıflar varlıklarını, egemenliklerini koruyabilmek, kurabilmek için mücadele ettikçe bizlerde varlıklarını bir kez değil binlerce kez hissederiz bilgisi ışığında:
İnandıklarınızın elinde sosyalizmin yıkılmasına neden olan sınıflar savaşımını ifade eden klileşmiş soruyu artık alarak yeniden biçimlendirmek gerekir.
Ve soruyu sosyalizmin yıkılmasına yol açan var olan sınıfların birbiri yüzerinde veya yeni sınıf ( lar ) yüzerinde egemenlik kurabilmek istemeleri sonucu muydu şeklinde yazmak gerekir.
Yazdıktan sonra...
Artık yeniden gönül rahatlığıyla da diyebilirim ki:
Sosyalizmi konuşacaksan partide esas yoğunlaşmalı derken kendi öncülüklerinin tasdik edilmesini anlayan insanlara inanan köylülerle değil,
Anarşistlerle konuşacan.
Anarşistler de her ne kadar inandıklarınızdan farklı olarak geçiş sürecini - sosyalizmi - gerek görmeden komünizme geçmeyi savunuyorsalar da...
Yinede teori tartışmalarında kademeli komünizmi savunmayan inandıklarınızın aksine kademeli komünizmi telaffuz eden Stalin' nin dediği yoldan hareket edilirse varılacak sonuçları içeren yazılar da yazmışlardır.
İşte partide esas yoğunlaşmalı diyen İbrahim Kaypakkaya' da anladıkları gittikleri her yerde kendi öncülüklerinin tasdik edilmesi olarak anlayan inandıklarınız da olmayan Anarşistler de olan bizim için yararlı eleştirileri ortaya çıkarırsak o eleştirilerinde
Kademeli komünizmin sosyo ekonomi politiğini Stalin' nin tam olarak ayakları yüzerine oturtamadığını özetleyen
Sosyalistler sosyalizmde kurtulmadıkça özgürleşemeyeceklerini söyledikleri sözler olduğunu görürüz.
Yeri gelmişken de sadece anarşistler sosyalistleri sosyalizmde kurtaracak kademeli komünizminin sosyo ekonomi politiğini Stalin' nin tam olarak ayaklar yüzerine oturmadığını söylemez ki.
Sosyalizmin toplumu, ekonomiyi komünizme hazırlayan bir süreç olduğuna inanmış partiden de esasın yoğunlaşması gerektiği söylenirken öncüleşmesinin de kast edildiğine inanan tüm sosyalist proletarya köylülerde söyler.
Söyleyen sosyalist proletarya köylülerle anarşistler Arasındaki tek nüans farkı da:Sosyalist proletarya köylüler kademeli komünizmin sosyo ekonomi politiğinin tam olarak ayakları yüzerine oturmamış ve hayata geçmemiş olmasının sosyalizme yapısal bir sorun olarak yansıyacağına inanmazlarken anarşistler sosyalizmin kapitalist anlamda örgütlenmesinde kurtulmaya çalışmayan her söylemin ortaya çıkan kötülüklerinde nedeni olarak görmeleridir
Lenin' ninde derginin gazeteleşememesi dergide ortaya çıkan bürokrasizme, lider sultasına... değilde tam tersine dergide ortaya çıkan bürokrasizmi, lider sultasını derginin gazeteleşme ihtiyacına bağlaması da anarşistleri haklı çıkarır gibi değil mi ?
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Sayfalar
Martager (Nubar Ozanyan)
Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.
Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle
“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)
Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)
26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.
Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".
“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )
Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.
Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)
Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!
Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!
“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)
Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.
Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.
Dedikoducu Modacılar
Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.
Neysee...
Nerede kalmıştık.
Maltepe'de bir mayıs.
Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.
Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.
Bu keşmekeşliğin içerisinde de..
Tip'çilerin gözleri hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.
Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)
Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi.
“Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya savaşı yaklaşıyor.” Mu gerçekten de?
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna’ya yapıla gelen silah yardımlarının daha da arttırılması kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulunmuş:
“Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya Savaşı yaklaşıyor.” (1)