Perşembe Mayıs 9, 2024

Sosyalizm/Komünizm Nedir? (MLPD Programı)

Sosyalizm ve komünizm hakkında düşündüklerinde birçok insanın aklından geçen sorulara bazı yanıtlar.

Sosyalizm nedir ki?

 Sosyalizm, kapitalizmin toplumsal alternatifidir. Günümüzün devlet-tekel kapitalizminde, uluslararası tekeller kendilerini tamamen devlete tabi kılmış ve tekelci sermayenin organları devlet aygıtının organlarıyla birleşmiştir. Tüm toplum üzerinde çok yönlü egemenliklerini kurmuşlardır. Aynı zamanda, hakim olan uluslararasılaşmış üretim tarzı, dünyanın birleşik sosyalist devletleri için maddi hazırlığı tamamlamıştır.

Sosyalizm, komünizm altında sınıfsız bir topluma geçiş aşamasıdır. Çünkü hala eski sömürücü sınıfların kalıntıları vardır ve emperyalist sistem doğal çevre üzerinde kısmen geri dönüşü olmayan bir yıkım bırakmaktadır. "Burjuva ideoloji geleneği uzun süre etkisini sürdürür. Ancak burjuva ideolojisi nihayet yenilgiye uğratıldığında sınıflar ve devlet yok olacak ve sınıfsız toplum başlayacaktır. "[1]

Bu sadece pratikte başarısız olmuş güzel bir teori değil mi?

 Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti gibi eski sosyalist ülkelerde, kapitalist sömürünün sona erdirilmesi, yoksulluk ve açlığın üstesinden gelinmesi, kitleler için geniş demokrasi, yol gösterici bir ilke olarak çevrenin korunması, kadınların özgürleştirilmesi, proleter enternasyonalizmine dayalı barışçıl dış politika gibi büyük başarılar için mücadele edildi. Bununla birlikte, tüm bu ülkelerde sosyalizmin küçük burjuva yozlaşmış bir bürokrasi tarafından ihanete uğraması ve kapitalizmin restore edilmesi gibi vahim bir gelişme yaşandı.

 MLPD, sosyalizm mücadelesinde yeni bir girişim için bundan yaratıcı dersler çıkarmıştır:

Böyle bir gelişme; kitleler tarafından aşağıdan kontrol, bağımsız kontrol organları, özellikle de yönetici  organlar tarafından yukarıdan kontrol, bağımsız düşünen ve hareket eden parti üyeleri tarafından öz kontrolden oluşan bir kontrol sistemi ile önlenebilir ve önlenmelidir. MLPD, bunu kendi saflarında başarıyla uygulamaktadır. "Sosyalizm ancak proleter, sosyalist düşünce tarzı hakim olursa zafere ulaşabilir. Bunun için, her düzeydeki sorumlu bürokrasinin zihniyetinin kontrolü ve kitlelerin proleter zihniyetinin geliştirilmesi ve sağlamlaştırılması hayati önem taşır. "[2]

Sosyalizmde daha iyi durumda olacak mıyız?

Bugün sınıf çelişkileri dünya çapında yoğunlaşıyor. Aç insanların sayısı artarken - 2021'de 770 milyondan şu anda 830 milyona - uluslararası tekellerin karları patlıyor. Örneğin Forbes sıralamasına göre, dünyanın en büyük on şirketi 2021'de 2,5 trilyon ABD doları olan resmi karlarını ikiye katlayarak 2022'de 5 trilyona çıkardı. Eski sosyalist Sovyetler Birliği'nde çok farklı bir gelişme yaşandı. Kapitalist dünya 1929'dan 1933'e kadar yıkıcı bir ekonomik krizle sarsılırken, Sovyetler Birliği'nde sanayi üretimi bu dönemde yüzde 100'ün üzerinde arttı. İşsizlik, enflasyon ve tefeci faizleri artık mevcut değildi. Sosyalizmde şu geçerlidir: "İnsan ve doğanın birliğinin yol gösterici ilkesi altında bir bütün olarak toplumdaki paradigma değişimi, üretim, düşünme, çalışma ve yaşama biçimini insanlığın sürekli değişen maddi ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamaya yönlendirir. Sosyalist üretim tarzı, bilinçli bir şekilde, uluslararasılaştırılmış büyük ölçekli üretimin avantajlarının yanı sıra, uygun bir şekilde merkezden uzaklaştırılmış üretim alanları ve döngüsel ekonomiden yararlanılacak şekilde organize edilir. "[3]

Özellikle emperyalizmin yol açtığı tahribat nedeniyle sosyalizm "yeryüzü cenneti" olmayacaktır. Ancak, yalnızca sosyalist toplum insan ve doğanın birliğini güçlendirecek temellere ve ilgiye sahip olacaktır. Ancak bu şekilde gelecekte sınıfsız bir topluma geçiş için mücadele edilebilir.

 

Peki ya sosyalizmde özgürlük?

Sosyalizmde geniş kitleler için eşi benzeri görülmemiş bir demokrasi vardır: Kitlesel tartışmalar, demokratik olarak hazırlanmış delege kongreleri ve komite seçimleri, grev özgürlüğü, görevlilerin görevden alınabilirliği... Öte yandan, eski sömürücü sınıflar emekçi halkı sömürme özgürlüklerinden mahrumdur: "Tek egemen uluslararası finans kapitalin diktatörlüğüne karşı zaferin tamamlanması ve güvence altına alınması daha üstün bir güç gerektirir: proletarya diktatörlüğü ile işçi sınıfı sosyalizm altında sınıf mücadelesini örgütler... "[4]

 
Sosyalizm barışçıl yollarla gerçekleştirilebilir mi?

 Friedrich Engels şöyle diyor: "Bunun yapılması arzu edilirdi ve Komünistler buna karşı isyan edecek son kişiler olurdu. ... Ama siz de görüyorsunuz ki, neredeyse tüm uygar ülkelerde proletaryanın gelişimi ... zorla bastırılıyor. Bunun sonucunda ezilen proletarya nihayet bir devrime sürüklenirse, biz komünistler o zaman proleterlerin davasını şimdi sözlerle olduğu kadar eylemlerle de savunacağız. "[5]

 

MLPD'nin Parti Programı'nda şöyle yazar: "Bu nedenle, işçi sınıfı, partisinin önderliğinde, gerekirse silahlı ayaklanmaya kalkışmalıdır. ... Üretimin uluslararasılaştığı koşullarda, sosyalist devrim uluslararası bir nitelik kazanacaktır. "[6]


[1]             MLPD Programı, sf. 65

[2]            agP, sf. 78

[3]          agP, sf. 60/61

[4]             agP, sf. 62

[5]          Marx/Engels, Bütün Eserle, C 4, Sf. 372

[6]          MLPD Programı, sf. 87

 

1476

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

Sayfalar