Cuma Mayıs 17, 2024

Topal Osman üç halkın düşmanıdır,,,

Ekrem İmamoğlu'nun Giresun konuşmasında, “Topal Osman'ın Kurtuluş Savaşında Pontuslulara ve bu bölgeyi Pontuslulaştırmak isteyenlere karşı verdiği mücadelenin bir benzerini şu anda biz torunları veriyoruz" söylemi, Topal Osman'ın kimliğiyle ilgili gerçeklerin açıklanması, Ermeni, Pontus ve Koçgiri'de katledilenlerin torunlarını incitmiştir. Bu bağlamda Topal ile ilgili gerceklerin kamuoyu ve biz Koçgirililer açısından detaylica bilinmesi kaçınılmaz olmuştur.

Kimdir bu Topal Osman?

Topal'ın Ermeni, Rum Pontus jenosidiyle Koçgiri katliamındaki rolü nedir?

Topal kim(ler)in, hangi ideolojinin hizmetinde bulunmuş ve ne adına, kim adına tetikçilik yapmıştır?

Topal Osman gerçeği nedir? Tarihteki misyonu nedir? Ne tür bir amaçla heykeli dikilmiştir?

Koçgiri'de işlediği insanlık dışı suçlar, yaşattığı vahşet ve katliam nedeniyle yargılanması önlenen, bizzat Mustafa Kemal tarafından korunup kollanan, muhaliflerine karşı tetikçi olarak kullanılıp sonra da ortadan kaldırtılan bir piyondur Topal.

Topal, 12 Eylül askeri darbesinin başı fasist Kenan Evren'den kontracı, faili belli cinayetlerin baş katili Veli Küçük'e kadar mafya bozuntularının, ve şuan iktidarda olan zihniyetin tüm sözcülerinin zaman zaman ismini yineledikleri, kendisine övgüler dizdikleri bir tetikçidir.

Topal, 1883 Giresun doğumludur. Osmanlı ordusu mensubu iken sahtecilik nedeniyle Osmanlı ordusundan atılmış, 1.Emperyalist Paylasım Savaşı sırasında ordudan (ç)aldığı buğdayları yine sahte mazbatalarla tekrar orduya satmış bir dolandırıcıdır.

Belediye Başkanlığı yaptığı sırada Rumların arazilerin tapularını çeşitli oyunlarla kendisine ve akrabalarına pay etmiş, Pontus köylerinde kadınlara, kızlara tecavüz etmiş, mallarına ve ziynet eşyalarına el koymuş bir canidir.

1920 Aralıkta TKP kurucusu Mustafa Suphi ile 15 yoldaşının Karadenizde katledilmesinde görev almıştır.

1921 Koçgiri İsyanında Sakallı Nurettin Paşa ile birlikte yüzlerce Koçgiriliyi katletmis, yakıp yıktıkları, yağmaladıkları köylerde, ziynet eşyalarını, mal davar ve koyunları gasp etmiş, taciz tecavüzden kaçınmamış, bir hırsız, bir tecavüzcü ve eli kanlı bir katildir.

Topal Osman, önce Ermeni soykırımında, Rum Pontus katliamlarındaki başarısı nedeniyle de yarbay rütbesi ve Istiklal madalyası verilmiş, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı komutanı yapılmıştır.

Topal Osman Kocgiri'den sonra da çeşitli suikast ve olaylarda kullanılmıştır ki, bunlardan bir tanesi de M.Kemal muhalifi Trabzon mebusu Ali Şükrü'nün öldürülmesidir. Yıllarca Papazın Bağı denilen yerde yaşayan Topal Osman, Ali Şükrü cinayetinden sonra, tarihteki birçok maşa gibi efendileri tarafından kullanılıp bir tarafa atılmak üzere 2 Nisan 1923 tarihinde kafasına sayısız kurşun sıkılarak öldürülmüş bir tetikçidir.

Ancak Mecliste katilin yakalanıp Ulus Meydanında idam edilmesi kararıyla Çankaya yakınlarına gömülen Topal Osman’ın cesedi mezardan çıkarılmış ve Meclis'in kapısında ayağından asılarak teşhir edilmiştir.

1921'de yüzlerce Koçgirili’nin katlinde, taciz, tecavüz ve mallarına el konulmasında Sakallı Nurettin Paşa ile birlikte başrol görev üstlenmiştir.

Yaşamı taciz, tecavüz, hırsızlık, dolandırıcılık ve masum sayısız insanın katledilmesiyle geçmiş bir kişinin torunu olduğunu söyleyen sayın Ekrem İmamoğlu, bu talihsiz sözlerinden ötürü öncelikle incinen, haklı tepkiler veren Koçgirililerden özür dilemelidir.

Erdal YILDIRIM
7 Haziran 2019 

10948

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Sayfalar