Çarşamba Mayıs 8, 2024

“Zaferi, halkın özgürlük savaşımına nasıl kazandırırız?”

Ayaklanma ve halk savaşı ateşten bir sanattır. Devrimci savaş sanatında gösterilmesi gereken hassasiyet bütün sanatlarda ortaya konandan daha ilerde ve gelişkin olmak zorundadır. Bu sanat bütün sanatlardan daha bir derinlik ve incelikle ele alınmak zorundadır. Çünkü savaşta yapılacak bir hata ağır bir kayıp ve büyük bir acıyla sonlanabilir. Devrimci savaş sanatında yapılacak ciddi bir hata bazen bütünü kaybetmeye götürebilir. Devrimci sanat yürek ve aklın en ileri temelde birleştirilmesi, karar vermeden önce üzerinde kırk kez düşünülüp, yoğunlaşılarak yürütülmesi gereken bir sanattır. Herhangi bir sanattan daha fazla duyarlılık, incelik ve dakiklik gösterilmesi gereken bir sanat dalıdır. Dolayısıyla savaşın idaresinde komutan olacak militanın kendisini çok yönlü bir şekilde savaş görevlerine vermesi, kendisini bütünüyle savaşın sorunlara katarak yoğunlaşması, beynini-ruhunu her şeyini bütünüyle savaşın zaferine vermesi gerekir. Bir yandan iyi savaşırken diğer yandan savaşçı gücünü savaştırabilmesi gerekir. 

Devrimci savaş aynı zamanda büyük bir ciddiyet ve yüksek bir sorumlulukla ele alınması gereken bir sanattır. Öyle yanından geçerken, biraz içine katılmakla biraz ilgilenilip biraz ilgisiz kalınarak ya da zaman zaman katılınılan canı istendiğinde başvurulan, aklına gelindiğinde düşünülen bir uğraş değildir. Ya da birileri katılırken diğerlerinin seyirci olarak izlediği, kazanırken sevinen kaybedince üzülen duygusal bir katılım olayı değildir. Ya da kendini savaşın kilometrelerce uzağında-dışında tutarak başkalarının savaşa katılması istenen bir adaletsizlik de değildir. Plansız-programsız rastgele ele alınan, kendiliğindenciliğin nereye varacağı nasıl evrileceği belli olmayan bir akışı içinde sağa sola savrulan çizgisi netleştirilmeyen bir olay değildir.

Savaşı ciddiyetsiz ele alan, görünürde sözde savaşan ancak özünde ondan oldukça uzak olandır. Savaş derinliği zenginliği olan kapsamlı bir mücadele bilimidir. Gevşekliğe, ertelemeye asla gelmeyen büyük bir ciddiyet ve yüksek bir sorumlulukla ele alınması, üstelenilen görevlerin mutlaka yerine getirilmesi gereken bir ateş olayıdır. Derinliği inceliği yaratıcılığı olan ince bir sanattır. 

Ayrıntılı bir planlanması olan, ruhun, beynin, düşüncenin, bedenin 24 saat sürekli bir biçimde yatırılması gereken ciddi bir iştir. Yoğunlaşılarak derinleşerek kendini bütünüyle başarısı için verilmesi gereken bir sanattır. Bu savaşta komutan olmak da farklı özellikleri gerektirir. Nitelikleri ve özellikleri birçok sanattan daha fazla olan zorluklarla dolu bir görev olduğu anlaşılmalıdır bunun. Pratik sahada düşmana “baskın-pusu-sızma” tarzında etkili vuruş yapan askeri olarak belli bir gelişkinlik ve yeterlilik düzeyi olan bir görevdir.

Asgari bir alt yapıda da olsa proletarya partisinin ideolojik-politik değerlerine sürekli yükseltmek anlayışında olmayan biri gerçek anlamda bir komutan olamaz. Sadece askeri-pratik alandaki gelişkinlik ve yeterliliğe sahip olunarak iyi bir pratik duruş sergileyerek de iyi bir komutan olunamayacağı bilinmelidir. Çünkü “partinin ve devrimin komutanı” aynı zamanda halkın da komutanı demektir.

Proletarya Partisinin ideolojisiyle, değerleriyle ve adalet anlayışıyla dolu olunmak zorundadır. Bu asgari temel değerlerden yoksun olan bir komutan süreç içinde salt askeri bakış açısının kurbanı olmaktan kurtulamaz. Kahramanlığı halkın devrim ihtiyaçları için ele almayan, bunu yüksek devrimci amaç için sürdürmeyen bir savaşçı zamanla yozlaşmaktan kurtulamaz. Zira silah, doğru ve devrimci amaçlar için kullanıldığında etkili ve güçlü bir örgütleme-aydınlatma-bilinçlendirme aracı haline gelir. Halkın ve devrimin örgütlenmesi için ön açıcı bir rol oynayabilir.

Savaşçılarına güven veren ve savaşçıları tarafından güven duyulan savaşçıları arasında eşitlik ve özgürlük ilkesini uygulayan her savaşçısına eşit ölçülerde yaklaşan aralarına farklılık koymayan, ayrımcılık yapmayan adaletli biri ancak halkın ve devrimin komutanı olabilir. Komutanda adalet duygusu güçlü olmak zorundadır. Savaşçılarına adil ve eşit bir şekilde yaklaşmalıdır. Sadece söyleyen değil söylediklerini öncelikle kendisi yapan olmalıdır. Hem yapan hem de yaptıran olmalıdır. Duruş ve yürüyüşüyle tutarlılığıyla saygı duyulan, kişiliği sağlam ve güçlü olandır. Riskli ve tehlikeli durumlarda gerekirse öncelikle kendisini öne sürendir. 

Komutan soğukkanlı sabırlı azimli olandır. Bir savaşçının komutan olabilmesi için militan özelliklere sahip olması gerekir ancak sadece bu özelliklere sahip olunarak komutan olunmaz. İkisi arasında güçlü bir diyalektik gelişim bağı olmalıdır. Ancak militanlık eşittir komutanlık değildir. İkisi bir ve aynı şey değildir. Komutan savaş sanatının inceliklerine asgari bir hakimiyet sağlayandır. Taktik zenginlik ve yaratıcılık konularında gelişkin olandır. Devrimci savaş genellemelerle yürütülemez. Detaylarda gizli olan savaş, çok zaman dikkat edilmeyen önemsenmeyen detaylarda kazanılır ya da kaybedilir. 

İyi bir komutan diyalektik materyalizmi benimsemiş onu içselleştirerek bir yaşam ve savaşı yürütme tarzı haline getirmiş olandır. Savaş devrimci felsefeye sahip olunarak, yaşamda en iyi şekilde temsil edilip yürütüldüğünde başarı ve zaferler elde edilir. Komutan aynı zamanda savaşçılarıyla devrimci bir ilişki geliştirendir. Onları duruş ve yürüyüşüyle eğiten-şekillendiren bir kişilik ve kimlik kazandırandır. Gevşek-laçka bir duruş sergileyen savaşçılarıyla ahbap çavuş temelde ilişkiler geliştiren ya da ilişkileri sıradanlaştıran ve sıradanlaşan bir duruşla asla komutan özellikleri kazanılamaz. 

Günün yirmi dört saatini “zaferi, halkın özgürlük savaşımına nasıl kazandırırım” diye düşünen sonuç alıcı tarzda yoğunlaşandır. Bütün düşünsel-ruhsal-bedensel yapısını devrimci savaşın geliştirilmesine verendir. Canı istediğinde zorunda kaldığında değil yaşamın bir bütününü devrimci savaşın gelişimine katan ve kazandırandır.

 

43748

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

Ey Ahmet Hakan! – Kadir Amaç

Gazeteci ve haber spikeri kamuoyunu doğru bilgilendirmeye dayalı bir informasi mesleğidir! Gazeteci ve haber spikeri olan insanlar; billim adamı değildir, düşünür değildir, siyaset bilimci değildir, toplum bilimci değildir, din bilimci değildir, tarihçi değildir ve hasılı kelam jurnalcilikten başka hiç bir şey değildir!

Davutoğlu Duran Kalkan'dan korkmuyor! Teslim Töre

Basına yansıdığı kadarı ile Duran Kalkan savaşı boyutlandıracaklarını, her tarafı savaş alanına çev...ireceklerini, bu savaşla “2016 baharı Kürd'ün baharı olacaktır” diyor. Buna karşın Davutoğlu da “bizi kimse korkutamaz” ve “biz her yerde olacağız” diye yanıt veriyor. Şu savaşın Türkiye'de ne hale geldiğini ya da getirildiğini görüyor musunuz? Çok korkunç trajedi komedi bir durum. Savaşan iki güçten birisi olan PKK adına Duran Kalkan savaşla Kürtlere “baharı” getireceğini, “2016”yı “Kürtlerin baharı” yapacağını söylüyor, Duran Kalkan'ın bu açıklamasına karşın savaşın diğer tarafı olan T.

Türk Sermaye Devletinin Demokratik Kürt Ulusal Direnişine Çarpan Emperyal Hayalleri

Türkiye Emperyalist mi?

3-      Türk sermaye devleti, özellikle son on yıldır yeni arayışlar peşindedir. Daha önce de yeni nüfuz alanları elde etme çabaları olsada, son on yıllık süreçte bu çaba, milli gelirdeki yükselişle koşut gitmektedir.

4-      Kapitalizmin karakteristik özelliği, büyümek ve bunun içinde yeni pazar alanları, yeni nüfuz (egemenlik) alanları elde etmektir. Bu, savaş ve işgalle olduğu gibi, sermaye ihracıyla da olmaktadır. 

Drudiler ve annelerimizin başörtüleri

Bugün Diyarbakır'a gidiyorum, sonra da Şırnak ve ilçelerine gideceğim. Yüksekova'daki göç haberleri doğruysa gidip orayı da görmek istiyorum. Katılmak isteyen olursa Diyarbakır'da buluşup ortak bir program yapabiliriz. 

 İçimde soğuk bir ürpertiyle gidiyorum, çünkü Devlet ve PKK arasındaki savaş bugün daha kaç can alacak, yarın kaç ocak sönecek, bilmiyorum!

Sizin Olsun Perinçekçi Maoizminiz

Kovulmak .

Kaç kişiye aynı şeyi yaptınız .

Kartalyalıların yaşamamı istediği utancı yaşamayacam .

Kaçınılmazsa tanını çıkaracaksın .

Her onurlu insan gibi .

- De...  diyemeyecekseniz.

Beybiyi kötü eden nedenler .

Pratiğimiz teorimiz .

-E... inandığımız kadardır .

Maktul mini etkiliydi ve tek başına dışarı  çıkmıştı .

Herkesin bir partili olduğu memlekette .

Hiç kimsede Geziden tutun Cerattepe kadar hiç bir yerde tuttuğu  partinin flamasıyla sokağa çıkmazken .

Kışın Masalın Atına Biner Giderdik-Fadıl Öztürk

Dünyanın her yıl, üç ay sınavına girdiği, zamanın bir zalim halidir, kış. Taş uyur, gül susar, ağaç damarlarındaki suyla idare etmek için, fazlalıklarından arınmak için döker yaprağını. Toprak elini ayağını çeker hayattan. Saysan sayılacak gündür, üç ay. Sövsen sesin dolanıp seni bulacak kadar mesafededir. Saat saat geçer, gün gün, ay ay geçer, ama canlıların hayatına atılmış pusu gibidir, kış. Yoksulların bir türlü kaçamadığı, kapılarını örtseler bile, bacalarından giren ve onların iliklerine işleyen soğuktur kış. En çok onlar çekerler güneşli günlerin hasretini.

HDK AVRUPA KURULMASINA DAİR YAKLAŞIMIMIZ

ATiK Konseyi Avrupada demokratik – devrimci örgüt ve kurumların birlikte mücadele yürütme konusunda yeni birlik platformu tartışmalarına ilişkin olarak HDK-A ( Halkların Demokratik Kongresi-Avrupa) örgütlenmesi önerisini tartışarak görüşünü açıkladı.

Yapılan açıklamaya göre, ATiK Demokratik Güçbirliği platformlarının ( DGB ) devam ettirilmesini daha uygun olduğuna karar vererek, HDK-A platformu tartışmalarına eleştirel yaklaşımını da açıkladı.
Yapılan değerlendirme ve açıklamanın tam metni şu şekilde:

Ankara saldırısını “YPG Yapmıştır”-Dursun Ali Küçük

*TC nihayet senaryoyu yumurtladı…

Özür ve yüzlesme

Ermeni Soykırımı'nın 100.yılı anma etkinliklerinde,geride bıraktığımız 2015 yılında Türkiye'den beklenilen Özür açıklaması yine gelmedi.Acaba bir yüz yıl daha mı beklenecek ?Bu duruma şaşırmadık.İnsan veya toplumun kendi geçmişi ile yüzleşip özür dilemesi,hiç bir zaman onu değersiz kılmaz,küçük düşürmez,aksine yüceltir.Uluslararası alanda ise saygın konuma getirir.Bunun çeşitli örnekleri mevcuttur.Aksi hallerde ise Katil devlet,veya Barbarlar olarak anılmaktan kendilerini kurtaramazlar.

Faşizmin daha karanlık günlerini yaşamak istemiyorsak, KÜRT ulusunun direnişine destek ver

Yıllardır emperyalist gerici savaşları ve amaçlarını yazdık, dilimizin döndüğünce söyledik. Emperyalistler arası savaş koşulları hızla Ortadoğu'da yayılıyor. Bugün bu gerici emperyalist savaşa karşı tavır almak, bölgemizde ve dünyada gelişen savaş kışkırtıcılığına karşı tavır almak insanlık görevidir. Başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere, bütün emperyalist devletler yaşadıkları ekonomik sermaye krizini, Ortadoğu’da, Baltıklarda ve Ukrayna'da derin emperyalist savaş krizine dönüştürülmüş durumda. Savaşı, yalnızca tankla, topla, nükleer silahla yürütülen bir yol olarak anlamamalıyız.

"Mevzuatı Koyun Bir Kenara, Zihniyeti Devreye Sokun"

Erdoğan'a kim "Reis" ismini yakıştırıp takmışsa tam isabet tutturmuş. Kutlamak gerekir bu isim uzmanını! Adam Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı değil de, tıpkı bir sokak kabadayısı. Ülkeyi gayrı resmi kanunlarla yöneten, kendi koyduğu yasaları dahi hiçe sayan, korsan kanunlara ölesiye sevdalı, "astığım astık, kestiğim kestik! Kimse bana karışamaz!" heytleri çeken; anlı şanlı, aynı zamanda her tarafına insan kanı bulaşmış ‘Reis’ Recep... 

Sayfalar