Durum iyidir Demek ki doğru yoldayız:Sami Solmaz

“Sevgili Yoldaşlar
Bildiğiniz gibi bir süredir fazla yabancısı olmadığımız mekânlarda bulunmaktayız.
Bir kez daha yaşayarak görüyoruz ki, mücadele, karşıtların mücadelesi zaman ve mekân tanımıyor. Fakat öncellerimizin söylediği gibi düşman saldırıyorsa durum iyidir Demek ki doğru yoldayız.
Demeki karşıtımızla uzlaşmıyoruz ve düşmanın bize giydirmeye çalıştığı elbiseyi giymiyoruz.
Yoldaşlar bizler temeli granitten, harcı yoldaşlarımızın kanlarıyla yoğrulmuş bir geleneğin temsilcileriyiz. Bu gelenek bugüne kadar büyük bedeller ödendi, nice yiğit kadın ve erkeklerini gözünü kırpmadan toprağa verdi. Bundan sonrada bu gelenek bedel ödeme ve bedel ödetme inancı ve kararlılığıyla devam edecek. Bundan hiç birimizin kuşkusu olmasın. Çünkü bizler gerçeğin ve geleceğin temsilcileriyiz.
Ben ve bizler bu mücadeleyi elimizden geldiğince, aklımız ve inancımız doğrultusunda sürdürmeye çalışıyoruz. İnanıyorum ki bundan sonrada mekân ayrımı gözetmeden bunu yapmaya devam edeceğiz. Sizlerden beklentim – beklentimiz bu onurlu ve meşru mücadelemizi sahiplenmeniz, destek çıkmanız. Çünkü bu onur partimizin ortak irade ve çabası sonucu oluştu – oluşmaya devam edecek
Hepinizi önderimiz Kaypakkaya’nın çizdiği güzergâh ve partimize olan inancım ve sarsılmaz güvenimle kucaklıyor, selamlıyorum
…dikildi ayaklarının ucunda partizan
ve hayata seslendi İNSAN
Yoldaşlar hoşça kalın
Yoldaşlar kavga sonuna kadar.
Duyuyorum nal seslerini
Geliyor bizimkiler!
SAMİ SOLMAZ”
Son Haberler
Sayfalar

KESSAB ( GÜZEL EV ) SALDIRISI, 1915'İN DEVAMIDIR !
Suriye'de savaş bütün vahşeti ile devam ediyor.İktidarda bulunan Esad güçleri ile,muhalif güçler arasında,savaşın bilançosu her geçen gün daha da artmaktadır.Türkiye,Ürdün,Lübnan ve Avrupa ülkelerine göç eden Suriye'lilerin sayısı artık milyonları geçmiştir.Mülteci olabilmek için yollarda ölüm haberleri günlük haberlerin artık olağan bir parçası haline geldi.Ölü,sakat,yaralı kalanlar ile evsiz ve hastalıktan ölüm eşiğinde bekleyen Suriye halkının acısı her geçen gün artmakta ve na zaman sona ereceği belli değildir.

Yerel Seçimlerden Kaos Çıktı
Seçimleri herkes kendi sınıfsal penceresinde değerlendirmeye devam ediyor ve edecektir. Bazıları bu seçimlerden büyük anlamlar yükledikleri için, büyük beklentiler içine girdiler ve sonuçlar ortaya çıktığında hayal kırıklıkları yaşadılar. Ayrıca, seçimlerin sonuçları seçim öncesinden belliydi. AKP % 40’ın altına düşmeyecekti. Bütün veriler ve kamuoyu yoklamaları bu doğrultudaydı. AKP ve Erdoğan’da bunu bildiği için rahat davranıyordu.

Saflar çoktan seçildi,kazanan sokaklar ve alanlar olacak!
Başta AKP olmak üzere birçok çevre tarafından “milat” (Tayyip, 25.03.14) olarak gösterilen, yerelden öte “genel” anlamı yüklenen 30 Mart seçimleri; yakın dönemde hemen her tarafça girişilen tahkimatın son durumunu yansıtan verileriyle geride kalmış, üçlü sandık sürecinin ilk aşaması tamamlanmıştır. 30 Mart bir milat değildir ama üreteceği sonuçlardan kaynaklı, kritik bir viraj olma niteliğiyle, kayda değer etkilerde bulunacaktır.

Hırsızlar Kazanınca Demokrasi Kayıpta
Demokratik bir ortamda en doğal hak olan seçme ve seçilme hakkını kullanmak isteyen, yani demokratik, laik, hukuk ve adalet kurallarının uygulandığı, toplumsal barışın sağlandığı, eşitlikçi, özgürlükçü, sosyal bir devlet ve yönetim arzu eden insanlar, ne yazık ki, bir kez daha hırsızlar karşısında yenilgiye uğradı.

Türkiye' de Seçimleri Proletarya Köylü Kazandı.
İster seçim kağıdında gözükelim isterse de gözükmeyelim.
En çok parti katılımlı bir seçim yaşadık.
Lakin ki .....
Gönül isterdi ki oklar karşısında tüfekler zafer kazanmasın.
Selam olsun neo liberal politikalarla ortaya çıkan proletarya köylüye.
Selam olsun neo liberal politikaların üretimi içerisinde yaşarken yeniden sanayi ve statükocu üretimin proletarya köylüsü olabilme özlemi çekenlere.
Selam olsun neo liberal politikaların içerisinde yaşayan proletarya köylünün zaferine.
Selam olsun.....
Evet bir seçim daha bitti.

Halkın Günlüğünde Malumun İlanı
Darısı şimdi olmasa da gelecekte herkesin başına.
Bir kez daha Dadaistçe yazmak.
Ortak yaşamlardır hayatı değiştirecek olan.
Nasıl yaşıyorsan öyle .......
Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver.
1 ) Bu memlekette yönetenlerin yönetememe hakları olamaz ( mı ) yahu ?

Türkiye işçi sınıfının güncel hâli
“Senden yana olanların da, sana karşı olanların da; bir değeri yok seni anlamadıkça.”[2]
31 Ocak 2014’de Paris’te gözlerini kapatan sürgündaşım ve yoldaşım devrimci sendikacı Mehmet Ertürk’ün[3] anısı önünde saygıyla eğilerek, Türkiye bağlamında işçi sınıfının -güncel- hâline değineceğim konuşmama, İsveçli yönetmen Ingard Bergman’ın, “Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir,” saptamasına katılmadığımı belirterek başlamak istiyorum.

Katiller aramızda
AKP, sözde demokratikleşme paketi kapsamında tüm KATİLLERİ serbest bıraktı.Hepsi aramızda '' kahraman ''lar gibi dolaşıyorlar.İlkin Pir Sultan Abdal Şenlikleri için ,1 Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak otelinde aralarında yazar,aydın,sanatçı 34 canı yakarak hunharca öldüren radikal islamcı örgütler,yapılan göstermelik yargılamalardan sonra hepsi serbest kaldı.İleri gelenleri,esas suçlular ise AKP tarafından,yakalanıp adalete teslim etme bir yana korunuyor.Bulun- dukları ülkelerden getirilerek '' adalete '' teslim edilmedi.

Sevgili yoldaşımız ERHAN GENCER`İ KAYBETTİK !
Kaypakkaya geleneğine emek –alınteri ve ömrünü verenlerden vede verdiği emeğin karşılığını dolu dolu alanlardan biri olma şansına sahipti ERHAN GENÇER. Her komüniste devrimciye nasip olmaz dolu dolu yaşamak. Erhan yoldaş bununla gururlanmalı, aramızdan ayrıldığında gözü arkada kalmayanlarımızdan biri olma şansına sahip oldu…

Sürüklenme (Ergün Arslan'in elestiri ve felsefe yöntemi)
Marksist bilim bize, bilimsel yöntemlerin en sonunda insan ilişkileri içinde geçerli olduğu tanıtladı. Bu bilimsel yöntem –Diyalektik Materyalizm- insanlık tarihine uygulanınca, onunda yasalarını netlikle açığa çıkardı. Bu netliği sağlayan şey ise toplumların-ilkel, köleci, feodal, burjuva olarak- üretici güçlerinin gelişmesi düzeyidir. Marksizm’de bu üretici güçlerin ürünüdür.

Çorbacılar ve halk kahramanı Hristo Botew
Dünyada hainleri en çok olan halklardan biri de herhalde Kürtlerdir. Asırlardır süren sömürgeci cendere bu işbirlikçi hainlerin yardım ve desteği ile ayakta durmaktadır. Onlar olmasa Kürtler çoktan özgürlüklerine kavuşmuş olurlardı. Bu ajanlaşmış işbirlikçiler önlerine konulan çanaklarda beslenmenin karşılığında ruhlarını sattıkları gibi halkı da satmaktadırlar. İdrisi Bitlisi, Diyap Ağa, Meço ve Rayber gibi isimler tarihin ünlü Kürt işbirlikçilerinin başında gelirler. Günümüzde de her il ve ilçede sayılamayacak kadar ajanlaşmış Kürt işbirlikçisi vardır.