Çarşamba Şubat 26, 2025

Ergenekoncu Perinçek Faşizmin Kelle Avcılığına soyundu

   Türkiye devrimci hareketine elli yılı aşkın musallat olan, bir koluna Kemalist  faşizmi takan, diğer koluna ise devrimcileri takmaya çalışan  Doğu Perinçek devletin en sadık elamanı, akıl hocası ve tetikçisidir. Bugün teorik   faşizmin ve devletin teorisyenliğini yapan karşı devrimci faşist güruhun başını çeken çok önemli bir elemanıdır. Geçmişte İbrahim Kaypakkaya’yı öldürtmek istemiştir. Ama görevlendirdiği kişiler Kaypakkaya'yı tanıyan, Kaypakkaya’ya güvenen çıkınca Perinçek ve ekibinin katletme planı tutmamış, boşa çıkarılmıştı. İrfan Çelik bu komplonun canlı tanığıdır. Tarihin tekerrürüne bakın ki; Elli yıl öncesinde  Perinçek’in ideolojik babası Mustafa Kemal faşizmi de  benzer oyunu, komployu  1920’lerde  TKP'nin önderliğine kurmuş, Mustafa Suphi ve on dört yoldaşını alçakça Karadeniz’de katletmiştir. Katliamda Topal Osman ve Yahya Kaptan denen faşist tetikçileri kullanmıştı.
    
    Aynı ideolojik mayadan beslenen, elli yıldır faşist Türk devletinin ideolojik tetikçiliğini yapan Perinçek sen Talat Paşa’sın, sen Celal Bayar’sın, sen topal Osman’sın, sen Yahya Kaptansın, sen Ergenekon tetikçisisin. Ve sen Hrant Dink yoldaşın katlinde parmağı olan eli kanlı nasyonalist bir faşistsin. Senin bugün kurduğun Vatan Partisi’nde, eli kanlı generaller, işkenceci- sadist  katiller, Ergenekoncular Veli Küçükler, Ağarlar, Mafya bozuntusu, torbacı Sedat Paker, Çetin ve Başbuğlar gibi eli kanlı faşist katil sürüleriyle tıka basa dolu...            
    Bugün faşizmin  size verdiği bütün görevleri layıkıyla yerine getiriyorsunuz. Kardeşiniz Alperen Ocakları, Ülkü Ocakları, Türk Solu ve  Gençlik Birliği, Osmanlı Ocakları hepiniz, MİT’in, CIA'nin emrinde faşist  provokasyonlar, saldırılar yaratarak Kürt katliamına, devrimci katliamına, komünist katliamına, kadın katliamına zemin hazırlıyorsunuz. Hepiniz aynı Panİslamist-PanTürkist faşist mayadan besleniyorsunuz. Yeri geldi mi Amerika'nın, Almanya'nın, İngiltere’nin, İsrail'in, Fransa'nın bilmem  neyini çıkarınız için yalıyorsunuz...

     Hani dün sen "anti Amerikancı, anti Siyonist'tin ya, ne oldu da birdenbire Amerikancı, Erdoğancı, IŞİD'çi oluverdin Bay Perinçek. Her ipten oynuyorsun, bir gün Ergenekoncu, bir gün Kemalist, diğer gün  Esadcı, bir diğer gün Darbeci, yetmiyor son noktan aklını yitirmiş Adof Hitler hayranı kanlı diktatör Erdoğan hayranı oluveriyorsun... Kutsal ittifakı, tek millet, tek dil, tek devlet üzerinde yapıyorsunuz. Sizi var eden, bir araya getiren vatan, millet, Sakarya sahtekârlığı ve bunun üzerinde palazlanmanızdır. Birbirini hiç sevmeyen, kanını içse doymayan siz katiller devleti, ordusu, polisi, bürokratı, bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı ve tetikçi kalemşörleri bir araya getiren şey; sömürü, soygun, rant, kariyer, iktidar hırsıdır. Bu anlamda faşizme hizmette hem fikirsiniz, birlikte yakıp, yıkıp, katliamlar yapmaktasınız. Faşist diktatörlüğün yaptığı her katliamda senin parmağın ve payın var. Bunu sen de biliyorsun bizler de biliyoruz.

Seni biz iyi tanıyoruz Bay Faşist Doğu Perinçek, senin evveliyatın bozuk. Bugüne kadar devrim düşmanlığı yapmakta üstüne yoktur. MHP'nin Bahçeli’si, AKP'nin Davutoğlu, Faşist devletin başı Erdoğan senin eline su dökemezler. Sen tam bir siyaset orospususun... Hiçbiri senin kadar oynak, dümen kırıcı, al verici olmamıştır. En deneyimli, kaşarlanmış siyasette tetikçi sensin. Bu senin profesyonel mesleğin, yerini dolduracak çok faşist eleman, yetiştirdiğine inanıyorum. Yarın yerine Aslan Kılıç mı geçer, Okuyan mı geçer, Başbuğ mu geçer pek önemli değil. Hepsi de senden devir aldıkları göreve sadık birer Kürt düşmanı, Vatan düşmanı, devrim düşmanı, sosyalizm ve  komünizm düşmanıdır. Tescilli ve de az boz deneyimli değiller hani…
    Perinçek sen açık -açık bir devrim düşmanısın. Devrimci hareketleri bölmek, içine sızmak, ihbar etmek, önderlerini öldürtmek için karar çıkaran milli güvenlik kurulu elamanısın. Buna bir itirazın olacağını da sanmıyoruz. Sen bu görevini sadakat içinde yapıyorsun. Yaşadığımız tarihi gerçekler bunun ispatıdır.

Artık bütün devrimciler, aydınlar, yurtseverler biliyorlar ki; Perinçek’in her dönem rolü değişir. Her dönem yeni roller üstlenir. Bir bakarsın; Kendisine ideolojik, örgütsel, kültürel başkaldıran Kaypakkayayı tutuklatır, infaz emrini verir". Bir bakarsınız rolü değişivermiş;" babacan pozlarda proleter devrimcilerin birliğini savunur," bir bakarsınız; 12 Eylül öncesi faşist "Türk ordusunu göreve çağırır”, faşizmin tüm kurumlarıyla birlikte devrimcilere, komünistlere saldırır. Faşizme hizmette en iyi rolü üstlenir, Aydınlık denen, karanlık yayın organında çarşaf çarşaf  devrimcilerin resimleri yayınlanarak devlete ihbarcılık yapar.

    Zaman gelir Perinçek, Beka Vadisinde PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşme yapar. "Kürtleri batıda kendisinin temsil ettiğini" söyler, yetmez. Öcalan’ı birdenbire "yoldaşı "ilan ediverir. Adam bukalemun gibi anında her renge, kılıfa girebiliyor. Bugünlerde koyu Erdoğancı, Kürdistan’da yapılan katliamları gerekli, yerinde bulmakta, iblislik yaparak onaylamakta, işlenen insanlık suçuna ortak olduğunu gizlememektedir.

  Kafatasçı bir faşistin dahi cesaret edip söyleyemediği şu sözleri Perinçek söyleyerek savaş ve  insanlık suçu işlemektedir: "Savaş koşullarında olur böyle şeyler.""HDP'liler yargılansın, çok iyi olur. Bunu yapmazsa eğer bu meseleyi sonuca götüremez".(Doğu Perinçek) Devletin, Kürdistan’da Kürt halkına yaptığı tüm zulüm, katliam, infaz meşrudur demek istiyor, diyor. Bilesin ki, tetikçi Perinçek seni ne mayasında beslendiğin faşist ideoloji Kemalizm kurtarabilir  ne Ergenekoncu işkenceci katil paşalar, generaller, ne de bugün denize düşen yılana sarılır misali sımsıkı sarıldığın kanlı katil Erdoğan kurtarabilir. Seni kimse kurtaramaz artık. Halkların sel gibi akan devrimci coşkusu seni girdabında boğacak, tarihin karanlık çöplüğünde nefretle anılan 'sol maskeli provokatör-ajan olarak anılacaksın. 
7.1.2016.
 

 

46237

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Son Haberler

Sayfalar

Ergenekoncu Perinçek Faşizmin Kelle Avcılığına soyundu

Devrimci Pratik ve Militanlaşma

Günlük, üretkenlikten yoksun, kendini tekrarlayan faaliyetler militanlaşma anlamında bir gelişmeyi tetiklemez. Yine devrimci pratiği zayıf bir özne, her şeyden önce geçmiş olumsuz alışkanlıklarıyla devrimci bir tarzda hesaplaşmaya girmez. Yani düşünsel ve pratik olarak küçük burjuva düşünüş ve yaşam tarzından militanca bir kopuş sürecine yönelmez. Çünkü devrimci militanlaşma proleter düşünüş tarzına aykırı olan her türlü burjuva anlayışla hesaplaşma düzeyine bağlıdır. Sade bir dille ifade edecek olursak; köklü bir kopuş, çok yönlü ve kapsamlı bir hesaplaşmayla mümkündür.

“CHP’yi demokrasi cephesıne katılmaya zorlama” yaklaşımları üzerine - I

Toplumda ve doğada yaşanan her değişim, dönüşüm ve gelişmeye koşut olarak, her olgu ve kavram gibi, CHP de elbette ki tartışmalar konusu olabilir, olmalıdır da. Bunda herhangi bir anormallik olmasa gerek. Hayatta, ortaya çıktığı o ilk andaki haliyle, değişmeden kalan/kalabilen hiçbir şey olamayacağına göre; CHP’de de bu kural gereği, el mecbur, bazı değişim ve dönüşümler yaşanacaktır. Bunu yadsımak, hayatın diyalektiğini yadsımakla eşanlamlıdır.

Tutuculuk,dogmatizm ve tabela devrimciliği devrime vardırmaz!

Kısa bir süre önce, “Bu Kendi Kendimizi Kandırmamız Daha Ne Zamana Kadar Sürecek Acaba?” başlıklı, kısa-özlü bir yazı kaleme alıp, bloğumda paylaşmıştım.

Yazıda Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketinin içinde bulunduğu olumsuz durum ve açmazları özetlenmiş, kendi kendine yapageldiği ajitasyona ve kafasını kuma gömme hallerine dikkat çekilmiş ve son paragraf olarak da şu soru sorulmuştu:

Tehlikenin farkında mıyız?

"Türkiye yüzyılı maarif modeli" ile hedeflenen şey; Devlet eliyle "dindar ve kindar nesil" yetiştirmek ve tedrici geçişle din esaslı bir rejim inşa etmektir,

Öncelikle ve de tereddütsüzce idrakinde olunmalı ki bu konuda yapılmak istenenin tümü, ‘toplumsal mühendislik’ yöntemleriyle, zamana yayılı olarak tamamen Erdoğan’ın ‘gizli ajandasının’ şu son derece aleni ideolojik tercihlerini hayata geçirmek maksadıyla yapılmaktadır. Yani asla ‘masumane’ ve de spontane şeyler değil bunlar. Örneğin şöyle diyordu fiiliyatta kendisine İslâm halifesi misyonu yüklemiş olan Erdoğan:

Bugün Galatasaray Meydanında bariyerler bir genişledi ve arkasından geri daraldı.

Meydana gelmeden meydana açılan her yol denetim altına alınmış, polis denetiminden ve üst aramasından sonra meydana girdik... Arkasından heykelin olduğu yere geldim, orası da bariyer ile çevrilmişti, ön taraftan giriş yerine yan taraftan giriş açılmıştı, oradan da üst aramasından geçip oturma eyleminin olacağı heykel çevresine geldik. Heykel, cumhuriyetin 50. Yıl heykeli. 100. Yıl heykeli yapıldı mı bir yerlerde bilmiyorum...

Bariyer içinde bariyer ve onun içinde izin verilen sınırlar içinde acılarımızı haykırmak!

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – II

II.Bölüm:

Laz Nihat’ın başında bulunduğu ekip, öylesine şuursuzca bir gözü kapalılıkla kontraya tabi hareket etmekteydi ki düşünün, düşman operasyonlarının sürmekte olduğu bir arazide, başta ben olmak üzere, kendilerinden yana tavır almayacaklarına kanaat getirdikleri bir grup gerillayı silahsızlandırarak, öylece araziye terk etmeyi bile göze alabildiler… 

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

Sayfalar