Cumartesi Mart 1, 2025

mavrithalassa.com adlı sitenin Zinoyev-Topal Osman ''mektupları''na cevabımız

Doğruya Bakarken Eğriyi Görmek Ya Da Eğriye Bakarken Doğruyu Görmek

''Muhalefetin ( Zinovyev, Radek, Trocki ) en büyük hatası, Türkiye ve Çin arasındaki bütün bu farkları göremeyişinde, Kemalist devrimi toprak devrimi ile karıştırmasında ve hepsini ayırmadan bir sepete atmasındadır.'' Stalin

İlk önce şunu aklınızda iyi tutun;
RUSYA'DA İÇ SAVAŞ
7 Kas 1917 – 25 Eki 1922

Bu kadar basit olmaması lazım ML yi çöpe atmak? -Ayşe Hür kim, bir liberal. Ne bulmuş? Bir mektup. Mektup gerçek mi? Gerçek olduğunun Kanıtı nedir? Sovyet kaynaklarında, Parti belgelerinde bu mektuba rastlamış mı? Her elinde bir tas buldum diyen kanıt mı sunmuş oluyor? Bilimsel tarih bu mu?

İlk önce her önümüze konulan şeyin bir tarih olmadığını bileceğiz. Tarih, söz konusu 'mektuplar'' gerçek olsa bile, ve hatta Parti belgesi olsa bile, tek başına bir dönemi tarif edemiyeceğini, gerçeğe bütününden bakmak gerektiğini bileceğiz.

Bunu yayınlayan site, tarafsız bir site mi? Kendine devrimci diyeni safça devrimci mi kabul edicez? Bu site hiç Yunan devletinin Morada, Balkanlarda ve diğer yerlerde Türk ,Bulgar etnik temizlikleri yaptığını teşhir etmiş mi? Ya da Makedonyanın isim hakkına nasıl bakıyor?

Nazım Hikmetin daha Komünist olmadığı, gençlik yıllarında askeri okul öğrencisiyken yazdığı Turancı bir şiiri, uyardığımız halde, Nazım 1921 de Moskovaya gittikten sonra Komünist olmuştur dememize rağmen, ukela bir suskunlukla, şiiri hala Komünistlere karşı bir kanıt gibi yayınlamaya devam eden bir sitenin, kendisine Devrimci gibi bir isim takmasına ne kadar güvenebileceğiz?

Biz Pontus soykırımdır derken, Yunan devlet milliyetçilerinin oyuncağı olacak basit bir hareket miyiz? ML her işine gelenin onu kendisine oyuncak yapabileceği basitlikte bir ideoloji midir?
Zinoyevin Leninin sağ kolu olduğunu iddia eden bu site, bundan emin midir?

Sakın bu Zinoyev, Ayaklanma tarihini dışarıya sızdırarak ona ihanet eden, Leninin Partiden atılmasını istediği, ama Parti MK sı doğru görmediği için partide kalan, daha sonra Troçkist komplolara karıştığı için Moskova mahkemelerinde yargılanan ve suçunu itiraf eden Zinoyev olmasın?

Peki güya kendine devrimci diyen bu site, Stalinin Zinoyev ve Kemalistler hakkındaki bu sözlerine ne diyecektir? marksist-leninist-forum.weebly.com/kemalizmin-kar…


Bilmem kim efendinin köy evinde ''sakladığı mektubu'' bulabilen(!) kendine devrimciyim diyen bu site, google amcaya sorsa bir tıkta bulabileceği Stalinin bu konuşmalarını bulmakta acaba neden bu kadar zorlanmıştır?

Anlamak isteyen için zor olmasa gerek! İlk defa işçiler iktidarı ele geçirmiş. Yönetilenken, hiç tecrübesiz ilk defa yönetici sınıf olmuş. Devrimi yapar yapmaz sağı-solu-çar artıkları, anarşistleri herkes size karşı ayaklanmış.

Beyaz Ordu kurmuşlar karşınızda ve milyonlarca kişinin öldüğü bir iç savaşın içinde bulmuşsunuz kendinizi. Kızıl Ordu kurmaya karşıyken(Devlet ve Devrim) Lenin bu yeni durum karşısında Kızıl Ordu kurmak zorunda kalmış. Başına solların temsilcisi Troçkiyi koymak zorunda kalmış.

İç Savaşı dışardan kışkırtan ve örgütleyenin İngilizler olduğunu tahmin etmek bu kadar zor olmasa gerek! Güney sınırında İngiliz kontrolünde bir Türkiyenin, zaten bir iç savaşla boğuşan Bolşevikler için kesin bir mağlubiyet olacağı açık değil mi?

İngiliz destekli bir İç savaşla uğraşan taze bir devletin, İngilizlere karşı savaşmak istediğini söyleyen güney sınırında Kemalistleri desteklemesinin bir zorunluluk olduğunu görmemek için ya kör ya da art niyetli olmak gerekir.

Bu reel durum politikasıdır. Yeri gelir Savaş Komünizmi siyaseti uygularsınız ve bir gericiliğe karşı başka bir gericiliği yanınıza çekmek politikası izlersiniz. Bugün hiç kimse 2. emperyalist savaşta Amerika -ingiltere ile aynı cephede olmamızı neden hiç eleştirmiyor?

Çünkü durumu kavrıyor. Nazi yayılmacılığını önlemenin o şartlarda baş görev olduğunu görüyor.
Ama Sovyetlerin iç savaşla boğuştuğu bir döneme gelince, bizi ellerine aldıkları bir sayfayla, rahatça Topal Osman işbirlikçisi bir hareket gibi göstermeye çalışıyorlar.

Leninin bu tür reel zorunluluk politikası sadece İç Savaş ve Kemalistler konusunda da değildir. ML nin düşmanlarına biz yardım edelim. Brest Litovski anlaşması da gericilikle taktik bir uzlaşmadır. Bir koz daha verelim NEP, devrimden sonra bir dönem için Kapitalizme geri dönmektir. Düşünün bakalım neden?!

Bu da Post-modernizmin yeni saldırıları ML ye karşı, Kürtlük adına, Rumluk adına vs. neden gelip beni kurtarmadın..! Keşke imkan olsaydı da Kızıl Ordu dünyayı kurtarsaydı diyeceğim..aklıma Berlinin tepesine dikilen Kızıl Bayrak gelince, sahi biz onu da yapmışız aslında !

HDP den bir sandalye kapmak isteyenler,aynı Topal Osmanın, Anadoluya İngilizlere karşı savaşmak için gelen Musta Suphi ve Yoldaşlarını Karadenize yönlendirerek katlettiren kişi olduğunu da biliyor olması gerekmez mi?

Kemalistlerin o dönem çakma bir TKP kurduğunu bilmesi gerekmez mi? İnönünün anılarında ''Biz mecliste başımıza kırmızı kalpak giyer, birbirimize yoldaş derdik. Ama Moskova bize değil, Suphi gibi bir çapulcuya itibar etti'' dediğini de bilmesi gerekmez mi?

Bu bile Leninin Kemalistlere bakışında hiç de o kadar saf olmadığının bir delili değil mi? Madem tarihçi oldunuz, tarihe dayanarak ML yi boğmak istiyorsunuz, tarihin olgu kısmını değil de, elinizde 2 kağıdı neden esas alıyorsunuz?

Mavrithalassa sayfasına göre ,Yunan kuvvetleri işgalçi değil, kendine ait olanı geri almaya gelmiş haklı kuvvetlerdir. Haklısınız değilsiniz, buna tarih karar verir. Ama şunun anlaşılması lazım biz dünyaya millet/ırk penceresinden değil, sınıf penceresinden bakarız.

Birşeyi fiili gerçek/olgu olarak kabul etmek başkadır, tarihsel haklılık/haksızlık kapsamında değerlendirmek ise başkadır.

Sovyetler, bir toprak parçasında egemenlik kazanmak için kendi sınıf ordusunu dönemin TKP sini , Mustafa Suphi ve yoldaşlarını göndererek sınıf tavrını koymuştur. Fakat yenilmiştir.

Artık fiili bir durum vardır. Sizleri yıkmak isteyen İngiliz imparatorluğu ülkenizde bir iç savaş örgütlemiştir ve güney hattınız da, ya kukla Osmanlı ya da Kemalistler kazanacaktır. Birisi kazandığında siz kaybedeceksınız. Savaş Komünizmi şunu emreder;önce ayakta kal!

Kemalistlerin bir taraftan Sovyet silahlarını alırken, öte yandan Ankara Antlaması gibi, el altından İngilizlerle uzlaşması, yukardaki gerçeği değiştirmez. Kemalistler daha uyanık çıkmış ve iki tarafa da el uzatırken, duruma göre tercihini emperyalistlerden yana yapmıştır. Hepsi o kadar!

Kaypakkaya önce Kemalizmi ilerici görür, onu anti-kemalist yapan yine Bolşeviklerin yazılarıdır. Kaypakkaya Snurovu okuyunca fikrinin değiştiğini söyler. Kürt sorunundan Ermenı sorununa ilklere imza atmış Kaypakkaya bu kadar cahil miydi, Hem ML oluyor hem bu ilklere imza atıyor.

Son söz, bugün PYD ,Amerika gibi emperyalist bir baş düşmanla işbirliği yaparken, bunu gayet makul bir politika olarak görenler, iş tarihin derinliklerine gelince bir anda reel değil, ilkeli olmak lazım diyor.
Aferim devam edin, HDP size de bir vekillik ayarlar!

Yukarda Stalinin Zinoyev ve Kemalizm üzerine görüşlerini okuyabileceğiniz linki verdim...Bir de bunu okuyun. Snurovun Türkiye Proleteryasına Çağrısı;..

http://kutuphane.halkcephesi.net/srunov/snurov_1.htm

14676

BEN BEHZAT FİRİK! Hasan Aksu

GÖZLERİMİ DAĞLADILAR WAYE, ATEŞLERDE YAKILDIM ANNEY!
 Ben BEHZAT FİRİK:  Tabi beni çoğunuz tanımazsınız, çok azınız beni tanır. 12 Eylül 1981’in 10 Ekim’inde,  karanlığın dağılmaya yüz tuttuğu bir fecir vakti, Dersim’de Ovacık’ın Dere Karedesi’nde yani köyümde ağabeyimle birlikte Kayseri komando tugayınca yaka paça gözaltına alındık.    Operasyon timinin başında “Kulaksız Yüzbaşı” lakaplı Aytekin İçmez vardı. Biliyorum hala beni tanımadınız, ne demek istediğimi hala anlayamadınız, tanıyamadınız beni.

Akp'nin yeni oyunu‘’Demokratikleşme Paketi’’

Kamuoyunun uzun bir süredir beklediği  ‘’Demokratikleşme Paketi’’ nihayet 30 Eylül 2013 tarihinde yeni Başbakanlık binasında, bizzat hükümetin başı Erdoğan tarafından açıklandı.  Hiçbir muhalif gazete ve televizyon kuruluşunun yer almadığı basın toplantısında,  Bakanlar Kurulu üyeleri ve yandaş basının Ankara temsilcilerinin yer aldığı basın toplantısında, Erdoğan tek kişilik bir tiyatro oyunuyla ‘Demokratikleşme Paketi’’ni açıklayarak salondan ayrıldı.

Alman Bernsteincılığın, Rus Struveciliğin Günümüz Versiyonları 'Özgürlükçü Sosyalizm' Ve HDP-HDK



Ekonomistler , Legal Marksistler ve Menşeviklerin bir bölümünün Rus Devrimi süreci içinde toparlandığı Kadetlerin(Anayasal Demokrat Parti) iç savaş sürecinde karşı-devrimci Beyaz Muhafizlara dönüşmeleri size ilham vermelidir...

Geri dönüp baktığımda

Kürt hareketi iyimserlikle tedirgin bir karamsarlık arasında gidip geliyor. Bir bocalama içinde, şüpheci, kaygılı ve tereddütlü. Tayyip Erdoğan’ın ne yapacağını ve ne yapmak istediğini kestiremiyor. Kendisini kuşatan puslu havayı aralayamıyor, önünü göremiyor. Tayyip Erdoğan’a sert çıksa  “hassas süreci” baltalamış olmaktan çekiniyor. Alttan alsa direksiyonu büsbütün AKP’ye kaptırmaktan ve bir bilinmezlikte irtifa kaybetmekten korkuyor. 

Suyun başını Tayyip Erdoğan kesmiş, Kürt hareketi ise ona kilitlenmiş, ne söyleyecek, ne yapacak onu bekliyor.

Korkaklar Zafer Anıtı Dikemez, Hele Sen Asla…

Recep Tayyip Erdoğan gibi, tek millet, tek din düşüncesinin sadık bir savunucusundan, paketin içine sıkıştırdığı nefret suçları ifadesine tamamen zıt bir karakterli, kendi inancı dışındaki herkese ve her inanca, her farklılığa düşman birinden Alevi ve Alevilik inancıyla ilgili çözümler beklemek, beklentiler içinde olmak bile başlı başına büyük bir hayalciliktir.

 

AKP"nin "Demokratikleşme" Oyunları

Başbakan Erdoğan’ın bugün (30.09.2013) açıkladığı AKP’nin “demokratikleşme paketinde, demokratikleşmenin dışında her şey var dense yeridir. Türk burjuvazisi, 1923’den beri “demokratikleştiğini”, “demokrasiye adım attıklarını”, her yeni hükümet dönemlerinde birden fazla “demokratikleşme” paketleri çıkarmalarından bilinir. Önceleri, “sınıfsız, imtiyazsız kaynaşmış vatan-millet”, sonraları ise,  “vatana millete hayırlı uğurlu olsun” burjuva çiğ sözleriyle ortalığa sürülen “paketler” ortaya çıktı. 

 

Kürt krallığı için mi Halepçelerde öldüler ?

 

            Gazeteler geçenlerde Mesut Barzani ile Celal Talabani'nin İstanbul'daki mülklerini sıralayınca, Halepçe'de soykırıma uğratılan Kürtler geldi gözümün önüne.

Devrim Bir Maceradır

Devrim bir maceradır. Kayıtsız kuyutsuz, şartsız koşulsuz, sorgusuz sualsiz devrim denen bir deryanın içine atmaktır kendini devrimcilik. Geriye bakmadan, arkada kalanları kara kara düşünmeden, hep ileriye yönelmektir devrimcilik.

Geceyi gündüze, yeri geldiğinde gündüzü geceye çevirmektir, yarınların getireceği yakıcılığı düşünerek, devrim denen maceranın içine hesapsızca atılmaktır devrimcilik.

Kürt siyasetinin kurtlarla bitmeyen dansi

Bir halk için tarih tekerrür ediyorsa, bu o halkın tarihten ders çıkarmadığını gösterir ki, vay o halkın haline. Burada kastedilen elbette halkın kendisi değil önderleridir. Kürtler de, önderleri tarihten pek ders çıkarmayan talihsiz bir halktır. Kürt önderleri yüz yıldan beri Türk devlet yöneticileriyle diyalog kurmaya çalışmış ama hep hüsrana uğramışlardır. Hatırlanacağı gibi daha birkaç ay önce devletle müzakere havası esiyordu Newroz' un barış güvercinleri uçurulan Kürt semalarında. Şimdi ise bir ümitsizlik rüzgârı esmekte halaylar çekilen o meydanlarda.

On’ların Öğrettiği

birer birer, biner biner ölürüz

yana yana, döne döne geliriz

biz dostu da düşmanı da biliriz

vurulup düşenler darda kalmasın…//

çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı

çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum…

sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata…”[1

 

Yukarıdaki dizeler Orhan Kotan’ın, Diyarbakır Zindanı’nda kaleme aldığı “Gururla Bakıyorum Dünyaya”sındandır; yazmaya gayret edeceklerimin özetidir sanki…

Aysel Tuğluk ve ekrad-i bi idrak

Fazla söze gerek yok.2007’de Kemalist bürokrasinin yaklaşan tasfiyesini öngöremeyip “Kurtarıcı motif, tarihsel imge Mustafa Kemal ve onun tarihsel eylemselliğinin büyüklüğü kendisini gösterdi ve gösterecek. O bir mucizedir, ölümsüzdür. Uluslaşmada temel direktir.

Sayfalar