Oyuna gelen savaşmak zorunda kaldı.[ismail cem özkan]

Rusya Ukrayna’yı işgal etti ve büyük bir zafiyet ile karşılaştı. Evdeki hesap savaş alanına uymadı ve haftalardır işgal ettiği toprak parçası dağın fare doğurması kadar, Rusya bir arpa boy yol alamadı...
Peki, bunda en büyük rol / sorun nedir?
Savaş bir örgütlenme modelidir. İyi örgüt olursanız savaşı yürütürsünüz...
Peki, örgütlenme ya da örgüt nedir?
Hep anlatılan saç ayakları vardır, genelde üç rakamlı ile başlar cümleye…
Para, istihbarat, lojistik…
Peki, Rusya üç saç ayak konusunda konuda ne kadar başarılı?
Rus istihbaratı, batı denilen emperyal devletlerin istihbaratı denetimi ve bilgi akışı içinde yer aldığını savaşa başlamadan elde ettiği istihbarat bilgilerin uydurulmuş olduğu gerçeği ile karşılaştı. Kısaca istihbarat bilgilerini batı istihbaratının verdiği bilgiler kadar olduğu gerçeği ile yüzleşti... Savaş, istihbarat yalanların döküldüğü, gerçeğin ortaya çıkması ile yol alır.
Rus ordusunun konvoy halindeki ordusu Kiev'e doğru yol alıyor, normal hızla gitmiş olsa bile çoktan Romanya’ya varmış olması gerekliydi... Konvoy bir çok sorun ile yüzleşti, düz ovada giderken almış olduğu istihbaratın yanlış olduğu gerçeği yanında askerini, silahları taşıyacak lojistik alt yapısının çok ağır ve hantal olduğu gerçeği ile yüzleşti...
Putin, askerlerini hafif silahlar ile hedef odaklı hareketini kolaylaştıracak alt yapısı olmadığı gerçeği ile sahadan verilen raporlar ile karşılaştı...
Suriye iç savaşında Rusya elindeki tüm bilgileri Amerikalılara kaptırdı… Ortak düşmana ortak hareket etme ve düşmana karşı kullanılan silahların aynı zamanda dost müttefiklerinde bilgilerini toplayacak kadar teknik alt yapıya sahip olduğunu geri teknoloji sahibi ülkenin bunu anlaması zordu. Rusya teknolojik olarak geri kaldığını farkında bile değildi, çünkü konvansiyonel silahlar üzerine kafa yorarken, Amerika dünyanın değişik yerlerinde işgal kuvvetleri ile bir çok silahı denemiş ve geliştirmişti…
Amerika, Suriye savaşında Rusya’nın gerçek gücünü alanda test etmişti...
Türk uçakları ile vurulan bir Rus uçağının düşürülmesi ve pilotunun teslim alınması... Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesi olayı ve sonrası gelen tepkisi bir testin sonucuydu ve Rusların gerçek gücü ve Putin'in zayıf yönleri istihbarat tarafından tespit edilmişti. Ona benzer bir çok olay bulabilirsiniz…
Ve Putin batı tarafından iğnelenerek Ukrayna işgaline giden süreci başlatılmıştır...
Kışkırtılmıştır Putin ve o kışkırtılmaya yani kavgaya hazırlıksız yakalanmıştır...
Rusya’nın eski istihbaratı yoktur ve var olanlarda batının istihbaratı denetimi ve yönlendirmesi altında...
Saç ayağında üçüncü ayak olan para...
Amerika sıcak savaşa girmeden parasal olarak Rusya’yı kucağından aşağıya atmıyor, aksine kendi kucağından başka çıkış yolu olmadığını Putin’in burnunu sürte sürte kabul ettiriyor...
Rusların parası yok...
Para üretim demektir ki, kolay yoldan para kazanan ve zengin olan (göreceli) Rusya’nın çöküşü bir iki haftalık savaşta bile ortaya çıkmıştır...
Rusya sanayisi ve üretim ilişkileri açısından artık orta çağ görünümündedir...
Batı üretim, savaş kabiliyeti, istihbarat açısından Ruslardan çok ileride...
Omuzdan atılan füzeler ile Ruslara karşı hibrit savaşı veriyor batı emperyalizmi, basit, taşınabilir, tek kişilik ordu, diğer anlamda gerilla tarzı ile hareket eden hibrit savaşın öğeleri ile düzenli ordu kaybediyor... Bunu Arap Baharı, Afganistan, Suriye, Irak, Yemen’de… batı bilgi birikimi ve pratik sonuçlarını kaydetmiş ve orada gelişmelere çok uzaktan bakan Ruslar batının çok gerisinde kaldığını yaşayarak öğrendi...
Evet, batı için Ukrayna’da kazanma gibi bir öngörüsü yok, zaten gözden çıkarılmış ve sarı saçlı mavi gözlü mülteciler ile yetişmiş insan gücü ve beynini şu anda batı emperyalistlerin hizmetinde, üstelik çok ucuz olarak...
Ukrayna'da geliştirilen biyolojik ve kimyasal silahlar ve Çernobil deneyimi ile oluşan bir birikimin batının hizmetinde olduğunu söylemek abartılı olmasa gerek...
Ukrayna'da var olan Nazi örgütlenmesi tesadüfen ortaya çıkmış bir model değildir, sağa kayan batının hizmetinde olacaktır... Naziler toplumun dönüşümünde kullanılan sadece piyonlardır... Ukrayna değişiminde devlet olmayan devletin içinde verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmiştir... Üstelik Yahudilerin hakim olduğu bir bürokratik yapı içinde Yahudilerin onayını alarak geliştirilmiştir...
Putin, kendi ülkesinde geliştirdiği Nazilerin deneyiminden elbette haberi vardı ve devletin denetimi altındaydı, o Nazileri de Rusya üzerinden denetleyeceğini düşünüyor, komünistlere karşı girişilen katliamlarda kullanılmıştır... O Rus devleti için kullanılan Naziler Ukrayna’da Rus fobisi konusunda kullanılacağını sanırım önceden hesaplayamadı, çünkü ona öyle bir ortam sonuldu ki; savaş ağının içine düştüğü ama o düştüğünü anlayacak kadar öngörülü değildi. Çünkü, elinde kendi kanallarından gelen istihbarat bilgisi yoktu, var olanlar hepsi uydurulmuş bilgilerdi…
Sonuç, Ukrayna’da batı bir tuzak kurmuştur, orada kazanan batı emperyalistleri ve silah sanayisi olacaktır…
Kaybedeni zaten hepimiz görüyoruz...
İktidar kendisini çok güçlü gördüğü an, istihbarat bilgilerine "tek kendisi" sahip olduğu hissine kapıldığı andır... Para zaten devletten, lojistik devletten, bilgi de devletten olduğunda oluşturulan atmosferin içinde iktidar sadece bir piyon olur...
Putin Ukrayna’da kazanır ama savaş sonrası elinde hadım edilmiş bir Rusya kalacaktır... Batı emperyalist devletleri tarafından biçimlendirilmiş, onların isteklerine uygun bir Rusya yeni dünya düzeni içinde yerini alacaktır. “Oligark”ların elinde toplanmış olan kara para batı emperyalist devletlerin hizmetinde olacak ve batılı şirketler oligarkların artı değer olarak ürettiği ne varsa onlara el koyacaktır...
Devlet eli ile zengin olmuş mafya örgütlenmesi yerine ülkemizde olduğu gibi küresel şirketlerin şubesi ya da onlar için merdiven altı üretim yapan taşeron işletmeler olacaktır... Evet, dünya zenginler listesinde bireysel olarak Ruslar olacaktır, fakat o zenginlerin olması Rusya’nın küreselleşmiş kapitalist sistemin içinde sorun çıkarmayan, ona hizmet eden bir devlete dönüştüğüne şahitlik edeceğiz...
NATO, kara para olduğu sürece var olacaktır, onun varlık sebebi kara parayı kontrol etmek ve kendisine (sisteme) karşı oluşacak düşmanları oluşum halindeyken tam kontrol altına almaktır...
Bundan bize bir çok ders notları çıkmıştır ama kimse ders notlarına bakmayı düşünmüyor, savaşa girmeyen bizde ekonomik “tusinami” dalgası vurdu ve biz tusinamiden sonra elimizde ne kalacağını tartışıyoruz...
Devrimci siyaset yapanlar bu savaşı her boyutu ile kayda almalıdır, istihbarat, devletin veya başka devletlerin istihbarat bilgileri ile hareket ediliyorsa, 12 Eylül yenilgisinden daha ağır yenilgilere hazırlıklı olmak anlamına gelir...
Parasız, istihbaratsız, lojistik alt yapısı olmayan her hareket sadece birilerin oyununda piyon olur… Kahramanlık öyküleri çok olur, destanlaştırılmış anılar ortalıkta dolanır ama sonuç örgütsüz bireylerin hayal kırıklığından oluşan büyük bir çöplük yaratılır...
İsmail Cem Özkan
Son Haberler

“Ateş Hırsızları”nın Felsefesi, Filozofları[*]
hiçbir şey sonal,
mutlak, kutsal değildir.”[1]
Felsefe “Öldü” mü? Öncelikle belirtmeliyim ki, böyle düşünen insanlar olsa da, yaşam devam ettiği sürece felsefe nihayete ermez; onu “gereksiz” bir şeymiş gibi sunmaya kalkışanlar ise yanılıyor!
Felsefeye yabancılaşan bir çürüme/ çöküş labirentindeysek de; o, insan(lık)ın aptallaştırılmaması için vardır.

Marks'ın Hatalı Olmasını Ne Kadar İsterdik
Proletaryalarla sohbet.
Ah... ah... kaçımız ama kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.
Hemi de kaçımız.
Heledeki sömürgecilik sosyo ekonomik yapıyı değiştirmez derken.
Heledeki yıllardır da sömürgeciliğin değiştirdiği sosyo ekonomik yapıda politika yaptığımızı da kabullenmişken.
Kaçımız ve kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.
Belki de... sadece bu konularda da değil.
Başka konularda da marks'ın hatalı olmasını isterdik.

Bir Devrim Yapmalıyız!
Emperyalist dünya sistemi tam bir kaos içinde. Dünyaya egemenler ama dünyayı yönetemiyorlar. Soygun, sömürü ve savaş düzenleri her yönde çatırdamaya başaldı. Bir türlü azami karlarını istedikleri düzeye çıkaramıyorlar. Emperyalist sistem SOS veriyor. Ücretli kölelik üzerine kurulu aşırı kar ve aşırı üretim sistemi yürümüyor. Dünyanın toplam GSYH 105 Trilyon dolar iken, toplam borçları 310 trilyon doları geçmiş durumdadır. Bir taraftan devasa sermaye büyüklüğü, bir taraftan ise, muzzam bir yoksullaşma, yoksunlaştırma ve çürüme at başı gidiyor.

T.C.nin 100 Yıllık Tarihi ve Faşizme Karşı Sınıf Mücadelesi
Giriş:
Komünist Parti Manifestosu’nun giriş cümlesi “bugüne kadarki tüm toplum tarihi sınıf mücadelesi tarihidir” diye başlar. Bu belirleme o güne kadarki -ve elbette sonrası için de- tüm toplumların nasıl bir evrim izlediklerini gayet net ve anlaşılır bir şekilde özetlemektedir.

İyi Yahudiler de Var!
"1980'de başka bir operasyonda yakalanıp hapishaneye gittiğimde Yuda amcayla tanıştım. Satranç oynamayı bana o öğretti. Kültürlü bir insandı. Müthiş bir kitap okuma tutkusu vardı. Haftada mutlaka bir kitap okurdu. Şeker hastası olduğu için her yemeği yiyemezdi. Ona elimizden geldiğince yiyebileceği yemekler yapmaya çalışırdık"

Türk Devletinin Kuruluşundan Günümüze Ulus ve Azınlıklara Uyguladığı Baskı
Ülkemizde var olan ve yaşanan ulusal ve azınlıklar sorunun temelinde gerçekleşmemiş olan demokratik halk devrimi yatmaktadır. Demokratik halk devrimi gerçekleşmeden temel hak ve özgürlükler sorunun önemli parçası olan ulus ve azınlıklar sorunu asla çözüme kavuşamaz.

Emperyalizme Boyun Eğme ve Yarı-Sömürgeliği Kabul Etme Antlaşması Lozan
Kasım 1922’de başlayan ve Temmuz 1923'te sona eren Lozan Konferansı'nda emperyalist devletlerle Türk Devleti arasında yapılan görüşme de çizilen sınırlarla Türk Devletinin kuruluşuna onay verildi. Konferans belgelerinde Sovyetler Birliği'nin de katıldığı geçse de Sovyetler Birliği Boğazlar Meselesi dışındaki görüşmelere katmamıştır. Görüşmelere 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının galipleri İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İtalya, Romanya ve Yunanistan katılmıştır. Görüşmede belirleyici konumda İngiltere ve Fransa olduğunun altı çizilmelidir.

TC’nin Kuruluş İdeolojisi Kemalist Faşizm ve Günümüzdeki Varyantı
Ülkemizde sorun ve çelişkiler çözülmediği gibi mevcut durum giderek daha çetrefilli bir döneme girmiş durumdadır. Bunun sonucu işçi sınıfı ve emekçi yığınların sömürüsü had safhaya varmıştır. Yoksullaşma en üst düzeye çıkmıştır. Ülkenin girdiği sarmal durumun bedeli tamamen emekçi sınıflara yüklenmiştir. Elbette ki yoksulluk ve işsizlik her zaman var olmuştur. Sınıf çelişkileri, sömürü, baskı ve diktatörlük dönemleri her zaman yaşanmıştır. Bundan sonra da sınıf çelişkileri var olduğu müddetçe baskı mekanizması varlığını devam ettirecektir. Lakin günümüzdeki mertebeye çıkmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda İzmir İktisat Kongresi, ya da Emperyalizme Bağımlılığın Belgesi
Osmanlı iktisat tarihinde önemli bir yer tutan kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Cenevizlilerle olan ticareti artırmak maksadı ile verilmiştir. İlerleyen yıllarda ise ticaret yollarında yaşanan değişiklikler ve dünya ticaretinin yeni rotalar edinmesi sonucunda başka bazı ülkeler de kapitülasyonlar yani ticaret yaparken kimi ayrıcalıklar edinme hakkı elde etmişlerdir.

Yüzyıldır Tarihin Dışında Bir Rejim: TC!
Türk devletinin kuruluşunun yüzüncü yılında, Türk devletinin kuruluşu ve adına “Milli Mücadele” ya da “Kurtuluş Savaşı” denilen süreci ve bu sürece önderlik eden sınıfları kısaca ifade etmek, Türk devletinin hangi temeller üzerinden yükseldiğini ve sınıfsal niteliğini tanımlamak açısından önemlidir.

TC'nin Yüzyıllık Tarihinde İşçi Sınıfı ve Mücadelesi
Giriş:
İşçi sınıfının tarihi kapitalist sistemin gelişmesinden ve burjuvaziden ayrı ele alınamaz. Burjuvazinin ortaya çıktığı yerde işçi sınıfı da vardır. Ve bir çelişmenin iki yanı olan işçi sınıfı ve burjuvazi, birlikte var olurlar. Bu iki zıt kutup hem birbiriyle mücadele ederler ve hem de biri olmadan diğeri olmaz. Bu iki toplumsal sınıfı yaratan kapitalist sistem olmuştur.