Cumartesi Mart 15, 2025

Secim sonuclarinin kaba bir analizi ve ana basliklar

Secim sonuclarının kaba bir analizi ve ana baslıklar;


1- Sol liberallerin ve reformist solun, ikinci cumhuriyet solculugu olan HDP projesi iflas etmistir. Kurtlerin buyuk cogunlugu bu entegrasyoncu aldatmacaya oy vermemistir.

Benim sadece sosyalistler desteklenir diye bir anlayisim yok.

Ismail Besikci sosyalizme karsi olan bir aydindir. 

Sirri gibi burjuva 'ulusal-kulturel ozerklik' programini kurt dostlugu diye bizlere yutturmaya calisan sozde bir 'sosyalist' yerine; cikarin acik acik ben sosyalist degilim diyen, ama ota yandan Kurt Ulusunun KKTHakkini ,Agri Dagi gibi dimdik savunan bir aydini, tereddutsuz onu destekliyeyim.

Bize gercek kurt dostlarini onerin, turk sovenizminin ince isbirlikcilerini degil!
Kurt Ulusunun KKTHakkini kayitsiz, sartsiz savunmayan herkes sosyal-sovenizm zehirinden tatmistir!
2- 'Sosyalizme Bariscil Gecis' adli revizyonist cizgi iflas etmistir.

Ozel mulkiyet duzenini yikmaya karsi olan, burjuvazi ile, onun siyasal iktidari altinda kardesce yasamaya, ve sosyalistligi sadece kapitalist sistemde kimi demokratik emekci haklarini savunmaya indirgeyen, sosyalizm ve devrimciligi toplu is sozlesmesi yapan sari bir sendikacilik cizgisine dusuren burjuva sosyalistlerin, duzen ici cizgisiyle bir belediye sosyalizminin bile kurulamayacagi aciga cikmistir.

3-Secimlerle dunyayi degistirmek hayalleri iflas etmistir.

Eger sayisal cogunlugun hakli olduguna inanirsaniz; Hitlerin de hakli olduguna; Bruno'yu yakan Engizisyonun da hakli olduguna inanmak zorunda kalirsiniz...!

Kafanizdan silin bu sayisal cogunluk ve iktidar hakki denklemini...

Bu denklem kapitalist toplumda hicbir zaman salt cogunluk olmayan biz iscilere, iktidar olmak hakkina sahip olmadigimiz fikrini, bize inandirmak icin uydurulmus, burjuva bir sahtekarliktir.

Sayisal cogunluk hakli olsaydi, dunya hala okuzun boynuzlarinin uzerinde geziyor olurdu!

4-Turkiyenin sosyal-sinifsal-siyasal rejimini dar bir oligarsik iktidar olarak analiz eden felsefe iflas etmistir. Komprador buyuk burjuva Siyasal iktidarin, bizim ulkemiz gercekliginde genis bir karsi-devrimci orta siniflarla ittifak rejimi oldugu aciklik kazanmistir.

5-Dar bir oligarsi ve karsisinda 75 milyonluk bir halk analizleri iflas etmistir. Halkin iki ana kampa ayrildigini red eden, bir devrimin bu sosyolojik gercek uzerinde sekillenecek , halkin iki kampinin bir ic savasi olacagi MLM tezi kanitlanmistir.

6-Devrimci Yolun dunyayi degistirecek tek cizgi oldugu kanitlanmistir.

7-Bundan sonra, Iktidarin onunde tek yol vardir; ideolojik olarak 'baris sureci' adli yeni revizyonist politika ile, AKP iktidari, ideolojik olarak AKP-BDP ittifakina dayali olarak iktidarini korumaya calisacak, politik olarak da acik diktatoryel politikaya kayacaktir.

8-Bu secimlerin devrimciler icin cikartilmasi gereken en buyuk sonucu; CHP-MHP cephesi ve karsisinda, AKP-BDP blogu ile sekillenecek olan bu siyasal denklemde; halkin ucuncu cephesini, devrimci-demokratik cephenin acilmasinin hayati onemde oldugu ve bunu goremeyen bir solun, halkin ozlemlerinin uzaginda kalacak, ve bu politikasizlik gercegimiz ile, bu gerici siaysal denkleme objektif olarak hizmet ettigimiz gercegi olacaktir.

9-Bu secimin tek galibi Devrimdir!

Sevinme Recep 'ben kazandim'' diye...Sen kazandin ama sistem,sistem ici fikirler kaybetti...

Gelistirmek istedigin, devrimci solun karsisina koymak istedigin Sistem solu felsefesi kaybetti!...Secimlerle dunyayi degistirmek hayalleri kaybetti!

Halkimiz artik sunu daha acik olarak gordu; dunyayi degistirecek tek yol bir devrim, devrimci-radikal fikirler ve bir devrimci savas cizgidir!

Recep kazandi, devrimci savasa inanc cogaldi!

10-Size demistik; 
secimlerden sonra yine Mahir-Deniz-Ibo-Agit cizgisine geri doneceksiniz!

Reformizm siz yeni kusaklara yeni gibi gorunebilir; oysa 68 hareketi, ulkedeki 50 yillik reformist-revizyonist, pasifist sola karsi bir isyan olarak dogmustu...Reformist, liberal solun tarihi, bu ulkede ML nin tarihinden cok daha eskidir!
Ayni seyi defalarca deneyip, farkli bir sonuc alacagini sanmak ancak aptallarin dusunce tarzidir...

11-Daha 1000 sene de gecse hep ayni sonucu alacaksiniz burjuva secimlerle, ve hatta daha da kotusu olacaktir; liberal kapitalizm acik fasist kapitalizme donusecek tum heryerde; 
ustelik de bu almanyada hitler, bizde recep gibi secimlerle olacaktir.

Demokrasi aptallar icindir; o dunyanin-sistemin degismesi icin degil, tersine, degismemesi icin vardir!

Demokrasi, burjuva oligarsik sistemin gucunu kullanarak, 1001 hile ile, halkin aptala cevrildigi sisteme verilen addir.

Devrim ve Devrimci bir Iktidara bu yuzden ihtiyacimiz var; sinifli toplumda yasiyoruz...Tabi bunun sizin icin bir anlami varsa; yoksa da olmali; bugun olan hersey onun bir urunudur cunku!

12-TV muhabiri soruyordu Sirri abeye 'siz gercekten de secimi kazanacaginiza inaniyor musunuz?'...''elbette '' diyordu sirri , 'secimlerden sonra beni cagirin buraya,alamazsam bu sozlerimi hatirlatin''....!

Bir osman pamukoglu vardi kendiliginden menkul, o da oyle derdi; silindi gitti!

BDP oylari kurdistanda yukselirken, kurtlerin en yogun yasadigi il olan istanbulda dustu..ustalik de solun en yogun oldugu, kurt oylarin yaninda sol oylarinda eklendigi bir ilde HDP nin % 4.6 da kalmasi sizler icin ogretici olmalidir.

Kurtler, tepeden, imralidan, omuzlarina apolet takilarak BDP yi turkiyelilestirme projesi icin gorevlendirilen solun reformist sowmenlerini desteklemedi.

Bu iyidir, kurtler, BDP BDP olarak kalmalidir; ..BDP nin turkiyeliletirilmesi adli entegrasyon siyasetini kurtlerin red etmesi, bu projeye destek vermemesi iyidir...

Bu eski solcu sowmenlerin sola ne hayri oldu ki, kurtlere onlardan bir hayir gelsin....

Kurt kurtulus hareketi turkleserek degil, kurtleserek yola devam etmelidir...Reformist solun kurt emekcilerin sirtlarina binerek duzene entegre etme cabalari suya dusmustur!...

Sirri ve HDP kaybetti, devrim ve kurtlerin radikal yolu kazandi!...Kimileri bunu anliyamaz; secimlerde/duzen ici yollarda kaybedilen yerde, duzen disilik gelisir; ilerde goreceksiniz bunun somut sonuclarini.

Sirri abeciler, gelecek secimlerde insallah! 

13-Herkes isine geleni, kendi sinifsal konumuna uygun olani destekler. Siyaset dediginiz sinif cikarlarinin sistemli bir savunusudur zaten. Bu acidan farkli siniflarin, farkli siyasal denklemleri desteklemesi dogaldir.

MHP=CHP; karsisinda AKP-BDP/HDP, egemen gucler bu secimlerde denklemi boyle koydular.

Orta sinif reformistlerin , kucuk burvalarin bu denklemde kendi sinifsal ozlemlerini bulmalari nasil dogalsa, biz iscilerinde bu denklemde sinifimiz ve halk adina bir 'hayir' bulmadigimizi ifade etmemiz o olcude dogaldir.

Hayir, biz isciler, devrimciler bu denklemde sadece bir kuyruk olarak yer almayacagiz....Bizim kendi denklemimiz var; Demokratik Halk Devrimi; Demokratik halk Iktidari....Ucuncu Cephenin Bayragini Heryerde Acin!

Yasasin Devrimci Isci Hareketi ve Dostlari! 

 

BASKA BIR DUNYA MUMKUN!......http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2014/03/secim-sonuclarinin-kaba-bir-analizi-ve.html

98371

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

İbrahim Dinç

Sosyalizm/Komünizm Nedir? (MLPD Programı)

Sosyalizm ve komünizm hakkında düşündüklerinde birçok insanın aklından geçen sorulara bazı yanıtlar.

Sosyalizm nedir ki?

 Sosyalizm, kapitalizmin toplumsal alternatifidir. Günümüzün devlet-tekel kapitalizminde, uluslararası tekeller kendilerini tamamen devlete tabi kılmış ve tekelci sermayenin organları devlet aygıtının organlarıyla birleşmiştir. Tüm toplum üzerinde çok yönlü egemenliklerini kurmuşlardır. Aynı zamanda, hakim olan uluslararasılaşmış üretim tarzı, dünyanın birleşik sosyalist devletleri için maddi hazırlığı tamamlamıştır.

Dinci-Faşist Gericiliğin Merkezi: Emperyalist Türk Devleti

Özellikle son 15 yıldır dinci (müslüman) gericiliğin merkezi olduğu rahatlıkla söylenebilir. ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgali ve peşinden Kuzey Afrika ülkelerindeki 2010 ayaklanmaları ve Mısır'da geçici olarak Müslüman Kardeşler örgütünün iktidara gelmesi ve peşinden Suriye'de geliştirilen olaylar, Türk devletine, dinci AKP'nin de iktidarda olması, yeni bir emperyalist yayılma politikasını benimsetmiştir.

KAYPAKKAYA’DAN KALAN…[*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Türkiye’nin geleceği çelikten yoğruluyor;

belki biz olmayacağız ama

bu çelik aldığı suyu unutmayacak.”[1]

 

18 MAYIS | Umudu Büyütmeye Devam Ediyoruz

"Kaypakkaya'nın kurduğu parti ve oluşturduğu program etrafında elli yıldan fazla bir süredir kavgasını sürdüren yoldaşları büyük bir mücadele ve direniş geleneği yarattılar. Kaypakkaya'nın görüşlerini büyük bedeller ödeyerek bu günlere taşıdılar, taşımaya devam ediyorlar..."

 

Tam 50 yıl önce 1973’ün 18 Mayıs’ında 1971 silahlı devrimci çıkışının “komünist yüzü” İbrahim Kaypakkaya, Amed Hapishanesi’nde Kemalist faşist diktatörlük tarafından katledildi.

“Cabbar”laşan Ermeni (Nubar Ozanyan)

Sonu gelmez Ermeni-Kürt düşmanlığı üzerinden yaratılan büyük korku, bilinçleri kuşatıp yürekleri tutsak almaya devam ediyor. Aradan 108 yıl geçmesine karşın Ermenilerin baskı görme, işini kaybetme vb. korkularından dolayı kendilerini inkar ederek kimliklerini gizlemelerinin trajik hikayeleri yazılmaya devam ediyor. Her an baskı görecekleri endişesiyle güvercin tedirginliği içinde yaşamaya devam ediyorlar.

Soykırımlara Karşı Direnişi Büyütelim!

 

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Umudun Adı ve Devrime Çağırıydı Yılmaz Güney[1]

“Bir pratik,

bir ideolojinin aracılığıyla

ve bir ideolojinin içinde vardır.”[2]

 

Reis Çelik’in, “Düzene başkaldırmış korkusuz bir devrimci”[3] diye betimlediği Onu; hayatının her alanında uçlarda yaşayan korkusuz, sahici insanı; hakikât savaşçısı komünist Yılmaz Güney’i nasıl anlatabiliriz? Bunu çok düşündüm. Sorumun yanıtını da yine Yılmaz Güney’in üç karesindeydi…

‘ÜMÜŞ EYLÜL KÜLTÜR-SANAT’A YANITLAR[*]

 

“Kâğıda dokunan kalem,

kibritten daha çok yangın çıkarır.”[1]

 

Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?

Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.

 

Ben Ölüyorsam Sizde Ölün: Seçimleri (Kılıçdaroğlu'nu Boykot)

Proletaryalar faydacıdır; yararlanmasını bilene.

Seçimler ilginç bir şey.

Herkes seçimlerin neler değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.

Ama kime göre neye göre?

Devrimcilere göre mi proletaryalara göre mi?

Şayet tartıştığımız seçimlerin sisteme karşı devrimcilerin yaşamlarında neler değiştirip değiştirmeyeceği  ise...

İnanın dün olduğu gibi bu günde seçimlerin devrimcilere karşı sistemin davranışlarında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini herkesbiliyor..

Sistem yine devrimcileri gördüğü her yerde katletmeye çalışacak.

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor

Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.

Sayfalar