Salı Eylül 24, 2024

“Sosyal şovenizme karşı enternasyonalizmin savaşçısı oldu”(Ziya Ulusoy)

NUBAR: Enternasyonalist umut

ABD emperyalizminin bölgedeki işgalleri ve savaşları, gerici iç savaşları üreterek, bölge gerici devletlerinin milliyetçi ve dinsel savaşlarını destekleyerek, bölgeyi bitmeyecek savaşlara mahkum etti.

Bu, aynı zamanda Arap ve diğer halkların ayaklanmalarını, her türden gerici savaşlar girdabı içinde boğma stratejisiydi. 

Kapitalist emperyalizm, krizi sürdükçe, bu gerici savaşları sürdüreceğini ve yeniden paylaşımın felaketini de tırmandıracağını gösteriyor. 

Rojava Devrimi, gerici savaşlar yıkımına ve karanlığına karşı halkların umut ışığı oldu. 

Rojava Devrimi’nin ışık saçan özelliklerinden biri ulus ve inanç farkı gözetmeksizin halkları özgürlük içinde birleştirebilmesidir. Bu özelliğiyle enternasyonalist dayanışmayı kendisine çekebildi. Gerici boğazlaşmalar girdabından çıkış umudu oldu.

Nubar OZANYAN enternasyonalist savaşçı olarak bu umudun temsilcisidir. 

Nubar yoldaş, soykırıma uğratılan Ermeni halkımızdandı. Ermeni halkının soykırıma uğratıldığı topraklarda doğup büyüdü. Ermeni halkının acılarını öğrenerek büyüdü. Soykırımın yaratttığı travmayı yaşadı, şovenizmin Ermeni halkımıza sürdürdüğü düşmanlığın davranışlarına her gün maruz kaldı.

Bu ağır koşullara rağmen, Türk ırkçılığının etkisindeki Türk halkının kurtuluş mücadelesine katılmak çok zor olan birşey, yüce bir duygudur. Nubar çok zor olanı gerçekleştirdi, bu soylu enternasyonalist duyguyu ve onu yaratan komünizmi benimsedi. 

Nubar yoldaşın mücadele süreci, 1970’li yılların başında onlara önderlik eden Orhan BAKIR’ın öncülüğüdeki devrimci Ermeni gençlik grubunun kolektif mücadelesiydi. Bu grupta yeralanlar, Orhan Bakır yoldaşın önderliğinde başladıkları devrimci mücadelede Orhan, Hayrabet, Nubar, Manuel’i şehit vererek, bazıları önemli süreçlerde bazıları ise tüm süreçler boyunca devrimci mücadelede yerlerini aldılar. Hrant da bu grupla başladığı devrimci mücadelesini sonraki süreçte antifaşist bir güvercin olarak sürdürürken, devletin ve ırkçıların kontrgerilla cinayetiyle yaşamını yitirdi. Ermeniler için barış güvercini olmak bile katledilmekten kurtulmaya yetmedi. 

Ermeni şehit yoldaşları ancak daha dar devrimci çevreler anabildi. Türk halkının geniş kesimi bu duyguya hep uzak kaldı. Kürt halkı ise ancak ulusal özgürlük mücadelesini yükseltebildiği süreçte bilinç ve duygu değişimi yaşayabildi. 

Hrant’ın uğurlanışı, bir dönüm noktasıydı. Ermeni barış mücadelecisine sahiplenen vicdani isyandı. Aynı zamanda ırkçı faşizme karşı “Hepimiz Ermeniyiz” şiarıyla yüzbinlerin siyasi meydan okumasıydı. Böyle olduğu için de burjuva ırkçı devlet, Perinçek’ten Erdoğan’a ve Bahçeli’ye, hatta ırkçılığın sonradan görmesi HKP’ye kadar geniş çevreler, yeniden Ermeni düşmanlığını tırmandırdılar. Hrant’ın katline MİT’den Erdoğan’ın valisi Güler’e, Gülenci polis şeflerine uzanan katiller zinciri katılmıştı. Irkçılığa karşı başlayan “tehlikeyi”, bütün ırkçılar birleşerek ortadan kaldırmaya çalıştılar. 

Nubar yoldaş bütün bu süreçlerin tümünde, Orhan yoldaşın başlattığı devrimci yürüyüşü hayatının son anlarına değin enternasyonalist duygu ve komünizme inancın savaşçısı olarak yeraldı. Yalnızca son nefesine kadar mücadeleyi sürdürmekle kalmadı. Filistin’den Dersim’e ve Rojava’ya değin devrimci savaşçıydı. 

Sürecin değişik kritik dönemeçlerinde devrimcilerin değişik kuşakları öncü kahramanlıklarla dünü bugüne bugünü yarına bağladılar. Kimi zaman işkencelerde, kimi zaman zindan direnişleri ve ölüm oruçlarında, kimi zaman darağaçlarında, kimi zaman da devrimci savaşçı olarak... Nubar, sessiz, gösterisiz ve hesapsız, yoklukları takmayan devrimci savaşçı ve komutan oldu, birleşik devrimin enternasyonalist öncü kahramanları içinde yeraldı. 

Nubar yoldaş, Rojava Devrimi’ne ilişkin tartışmalarda da tereddütsüz enternasyonalist görüş ve tavrıyla bütün devrimcilere, bizlere, yürümemiz gereken yolu gösterdi. Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) içinde ve Rojava Devrimi’nde ısrar etti. Rojava Devrimi’ni küçümseten ve Kürt Özgürlük Hareketi’yle ittifaktan uzak duran inceltilmiş sosyal şovenizme karşı birleşik devrimin ve enternasyonalizmin savaşçısı ve komutanı oldu

Nubar yoldaşı, Rojava Devrimi’nin enternasyonalist kahramanlarını, komünizm mücadelesini ve proleter enternasyonalizmini yükselterek daima yaşatacağız. Bu onlara ilişkin yeminimiz olsun! 

 

Ziya Ulusoy

42627

Nasuh Mitap geçti bu dünyadan…ismail cem özkan]

İlk söz bir bildirge ile söylendi, son söz henüz söylenmedi. Çünkü mücadele bitmedi. Devrimci yol engebelidir derdik, ama en önemlisi bir devrimci yolcu kutuplara gitse kendi yaşayacağı alan açar ve fikrimizin yayılması için nüveler kurar, geliştirir ve mücadeleyi kucaklar derdik...

"İnsanlık ölmüş " diyenlere güzel bir haber

Bin yıl geçti sanki cezaeviyle ilk tanışıklığımın üzerinden. Çok gençtim; çocukluğumda jandarma, falaka ve cezaevi  korkusuyla büyütülmüştüm. Konulduğum cezaevinin demir kapıları, beton duvarları ve göğün bağrına birer mızrak gibi saplanan nöbetçi kulelerinden ürkmüştüm.

Dışarıda akıp giden zaman o boğucu dört duvar arasında donup kalmıştı sanki. Girdiğim o mezardan çıkmak bana imkânsızmış gibi görünüyordu. Şimdi o günleri tebessüm ederek hatırlıyorum. Alıştım çünkü; başka bir kentteki evime gider gibi gidiyorum artık hapishaneye.

Serkan : Rober Koptaş

Her ölüm erken ölümdür demiş şair, ama doğru değil. Bazı ölümler gerçekten erkendir, bazıları değil, işin aslı bu.

25 Ekim günü kaybettiğimiz genç arkadaşımız Serkan Çağlı, onun erken ölümü, bizlere hayatın, hayatlarımızın, içinde boğuştuğumuz meselelerin nasıl küçük, nasıl bizler gibi fani, nasıl bizler gibi tek nefeslik olduğunu hatırlattı en çok.

Amaç içinde korku yaratmak olmasın

Varsa bir sorun sınıfsaldır.

Ahh... ah...Şimdi:

Çekilecek çilem mi ya...  bu çile.

Ya ulusalcılar olmasaydı.

Ya....  tkp, ip, chp ...   olmasaydı.

Kalkıp nasıl da: 

Yazılarındaki üslubuna bir olgunun, nesnenin, kapitalizmin.... geçmişini, bu gününü ve yarınını aktarabilen bir yazara senin söylediklerinin yanlış olduğunu yaşıyor olduğumuzdan anlıyoruz diyerek içine düşülen yanlışlığın görülmesi engellenebilirdi ki. (Partizanla, Halkın Günlüğünün Bismarckcılık tartışmalarına bak )    

İyi ki ulusalcılar var.

İyi ki de bu tkp, ip, chp... var.

29 Ekim TC şovenizm bayramı

Yine bir 29 Ekim ve yine bayraklarla süslü devletin şoven politikalarına bağlı törenler ve devlet yetkililerinin zırvalamaları, yine tek millet-tek dil - tek din naralarıyla perçinlenecek kutlamalar zinciri. Yine; çocuklar zorunlu olarak törenlere sokulacak ve onlara göre "cumhuriyet bekçiliği" sıfatına biçilecek! Zoraki dedik, aslında tam olarak TC'nin cumhuriyet tanımı bundan ibarettir. Faşist militarizm zoruyla, 1923’den bugüne ezilen

Kürtler, Kobane Direnişi, Emperyalizm ve “DEVLETE İSYAN DEVRİMCİLİĞİ!”

Rojava kantonlarından biri olan Kobane'ye yönelik (IŞ)İD saldırısına karşı gösterilen direniş bir ayını geride bırakırken; direnişin etkileri çeşitli açılardan TDH ve reformist cenahta tartışılmaya devam ediyor. Son olarak bu tartışmaya, Kobane Direnişi'ne TC devletinin tüm “rezervlerine” rağmen, ABD emperyalizminin askeri ve tıbbi yardım yapmasıyla bir “anti-emperyalizm” tartışması da eklenmiş durumdadır.

Var Olan Duruma Saldırmak...

Komünistler, nesnel durumu kabullenerek, teslim olmak değil, tersine, onun çelişmelerini doğru bir şekilde analiz edip,  koşulları devrimci bir tarzda değiştirme mücadelesinin prensibine sahiptirler. 

 

RE NEDEN HOVİTİYA IŞİD !

RE NEDEN HOVİTİYA IŞİD ! ԲԱՐԲԱՐՈՍՆԵՐԻՆ ՃԱՆԱՊԱՐՀ ՉԿԱ !BARBARLARA GEÇİT YOK !

‘Şengal ve Kobanê‘de Yükselen Direniş Ruhuyla Gençlik Festivalimizi Sahiplenelim, Direnişe Ortak olalım!!

Yeni Demokratik Gençlik (YDG) Kobanê’de gelişen direnişe ve 24. Gençlik Kültür Sanat Festivaline dair bir açıklama yayınladı. Gençlik Kültür Sanat Festivalin’de elde edilecek gelirin bir kısmının Kobanê direnişine aktarılacağı belirtilen açıklamada, Festivalin daha yüksek seviyede sahiplenilmesi için çağrıda bulundu.Yapılan çağrınan tam metni ise şöyle;
 

Şengal ve Kobanê‘de Yükselen Direniş Ruhuyla Gençlik Festivalimizi Sahiplenelim, Direnişe Ortak olalım!!

Bitip Tükenmeyen İçten Sesleniş: Orhan Velİ Kanık.

 

“Deli eder insanı bu dünya; Bu gece, bu yıldızlar, bu koku, Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç.”[1]

Şiirin en kendine has şairlerinden, yaramaz çocuğuydu. Şiirleri gibi hep genç kaldı; ölmedi.

Ve 14 Nisan 2014’de 100’üncü kez doğdu Orhan Veli Kanık.

Onu hep 36 yaşında biliyoruz bilmesine de, meğer O, 100 yaşına gelivermiş. 

Ama hâlâ öyle genç, öyle yeni, öyle sıcak, öyle yaratıcı ki... 

* * * * *

TKP/ML TİKKO DERSİM BÖLGE KOMUTANLIĞI

TKP/ML TİKKO'ya bağlı gerilla grubu tarafından 13 Ekim tarihinde Dersim-Merkez’de bulunan Deşt (Geyiksuyu) Köyü’ndeki asker taburuna yönelik Kobanê için yapılan eyleme ilişkin bir açıklama yayınladı.Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) tarafından yapılan açıklamanın tam metni şöyledir:

Halkımıza,

Sayfalar