TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!
Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var
Bundan 52 yıl önce, Türkiye’nin çeşitli milliyet ve inançlardan ezilen halkının kurtuluş mücadelesinde yeni bir dönem başlatılmıştır. Halkımızın kendisini sömüren, yağmalayan, işgal altında tutan bir avuç komprador burjuvaziye, toprak ağasına ve onları palazlayan emperyalizme karşı bir bayrak göndere çekti. İbrahim Kaypakkaya önderliğinde emperyalizme, faşizme, feodalizme, ataerkiye ve her türden gericiliğe karşı Türkiye Komünist Partisi- Marksist Leninist (TKP-ML), tarih sahnesinde yerini aldı.
Proletaryanın öncü müfrezesi olan Partimiz, sömürülen işçi sınıfı ile birlikte ezilen köylü yığınlarının, kırıma uğrayan kadın ve LGBTİ+ların, ulusal baskıya maruz kalmış ve soykırıma uğramış Ermeni ve Kürt uluslarının, halk gençliğinin kurtuluş umudu olarak Halk Savaşının öncü kurmayı olma iddiasını ortaya koydu ve bu iddiasını bugün de sürdürmektedir.
TKP-ML, tüm ezilenlerin kurtuluşunun ancak ve ancak silahlı mücadeleyle olacağı ve bunun yolunun da coğrafyamız koşullarında uzun süreli Halk Savaşı Stratejisi’yle mümkün olduğunu ilan etmiş ve bu amaç doğrultusunda mücadelesine başlamıştır. Partimiz bu mücadelesini pratikte dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla sürdürüyor.
Bizler Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) savaşçıları olarak, Partimizin 52 yıldır ortaya koyduğu kızıl güzergahta yürümeye ve dünden daha kararlı adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Önder İbrahim yoldaş tarafından devrimin yolunun ortaya konulmasından bu yana yüzlerce ölümsüzümüzle bu kararlığımızı devam ettiriyoruz.
24 Nisan 1972 tarihi Partimizin kuruluşuyla birlikte, önderlik ettiği TİKKO’nun da ilanının adıdır. Bu anlamda 52 yıl, hem ezilen halkımızın Demokratik Halk İktidarı mücadelesi, diğer yanı ile bu özgürlük mücadelesinin Halk Savaşı ile kazanılacağının adıdır. Halk Ordumuz, Proletarya Partisi önderliğinde savaşımına devam etmektedir. Emperyalizmin talanı, yağması, katliamları sürdüğü müddetçe Partimizin ve halkımızın kurtuluş savaşı da devam edecektir. Partimiz bu sürece önderlik etmeye, Halk Ordumuz TİKKO ise bu savaşı sürdürmeye devam edecektir.
Emperyalistlerin yeni bir paylaşım savaşına hazırlandıkları bu süreçte, Ortadoğu bölgesini kan gölüne çevirmektedirler. Siyonist İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımına karşı Filistin ulusal mücadele güçleri kararlılıkla direnişlerini devam ettiriyorlar. Tüm Filistin ulusunun şanlı direnişi karşısında Siyonist İsrail devleti sadece katlediyor ve devasa yıkımlar gerçekleştiriyor. Tüm insani değerler ayakları altına alınmıştır. Kendi yasalarını dahi çiğnenerek tüm Filistin halkı katliamdan geçiriliyor. Faşist TC devleti ise timsah gözyaşları eşliğinde İsrail’e en büyük yardımı yapmada geri durmuyor. Bu anlamda yüreği gerçekten Filistin halkı için atan tüm halkımız bilmelidir ki, Filistin halkını katledenler başta İsrail ve ABD olmak üzere TC ve gerici Arap devletleridir. Özellikle TC devletinin tam desteği olmadan İsrail’in 40 bin insan katletmesi/soykırım gerçekleştirmesi mümkün olmayacaktır.
Karl Liebknecht’in sözleriyle “Gerçek düşman içimizdedir”. Gerçek düşmanımız emperyalistler ve onların beslemesi olan bir avuç komprador burjuva ve toprak ağalarıdır. Gelinen aşamada iktidardaki hakim sınıf kliği AKP-MHP, halkımızın gözünde önemli oranda teşhir olmuşsa da, bu faşist katillerin alternatifi faşist Kemalist CHP değildir. CHP, TC devletini kuran bir düzen partisidir. Halkımızın deyimiyle “gelen gideni aratacaktır”. CHP halkımızın sömürüden kurtuluş, özgürlük ve bağımsızlık taleplerine yanıt olmaz. Yanıt olamaz çünkü bu, varlık gerekçesine terstir.
TC devleti dışarda halkları katlederken içerde ise ezilen işçi sınıfına karşı patronların devleti olduğunu ispatlamakta, işçilerin hak arama mücadelesini bastırmaktan geri durmamaktadır. Köylülere karşı ağaların devletidir. Alevilere ve ezilen tüm inançlara karşı iktidarda olan tarikatların devletidir. TC devlet sistemi kadın ve LGBTİ+ kırımını sürekli üreten ataerkil bir devlet yapılanmasıdır. Tüm halkı yoksulluğa, çaresizliğe ve geleceksizliğe sürükleyen egemenler ve onların devlet aygıtı olan faşist TC devleti yıkılmadıkça halkın kurtuluşu sağlanamaz, ülkemizde ve Ortadoğu’da soykırım tehditleri devam eder. 109 yıl önce Ermeni ulusunu soykırıma tabi tutan zihniyetin bugün devam ettirildiğini her gün yaşamaktayız. Artsakh’ta ikinci soykırım ve tehcirin yaşanması, Kürdistan’a yönelik işgal saldırıları, Rojava’ya yönelik tehditler ve İsrail devletine yapılan tüm yardımların sorumlusu TC devletidir. TC devleti bugün Ermenistan’ı, Kürdistan’ı ve Filistin’i tehdit eden, yok olması için elinden geleni yapan faşist bir mekanizmadan ibarettir.
Faşist TC devleti Türk Kürt uluslarından, çeşitli milliyet ve inançlardan halkımızın değil, emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerinin devletidir. İşçi sınıfına, ezilen tüm halka yoksulluktan, soykırımlardan, sömürüden başka verebileceği bir şey yoktur. Devlet aygıtının başına kim gelirse gelsin, hangi parti veya ittifak hükümet kurarsa kursun bu gerçeklik değişmeyecektir. TC’ye egemen olanlar kendi saltanatları, şatafatlı düzenleri sürsün diye Türkiye halkını büyük bir savaşa sürüklemekten geri durmayacaklardır. Bu tarihsel pratikte onlarca kez yaşanmıştır. Bu düzenin yıkılması tek çözümdür ve bunun yolu Partimize ve onun önderliğindeki Halk Ordumuza katılmaktan, savaşımızı yükseltmekten, direniş ve mücadeleyi büyütmekten geçmektedir.
24 Nisan güneşi yolumuzu aydınlatıyor…
Kokuşmuş bu düzeni yıkmak için Halk Savaşını yükseltelim!
Emperyalizme, feodalizme, faşizme, şovenizme, ataerkiye ve her türden gericiliğe karşı Demokratik Halk Devrimi’ni güçlendirelim!
Emperyalizmi ülkemizden kovalım, işbirlikçi faşist sistemi yıkalım, Halk İktidarını kuralım!
Partiye sahip çık! Halk Ordusunu güçlendir! Savaşa omuz ver!
Yaşasın Partimiz TKP-ML! Önderliğindeki TİKKO, KKB, TMLGB!
Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Yaşasın Halk Savaşı!
TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı Nisan 2024
Son Haberler
Sayfalar
Öldürülüyoruz Kirvem! (Ozan Uğur)
Bazen, bağırarak başlamak iyi bir yöntem mi diye düşünürüm. Böyle zamanlarda aklıma hep Hande’nin* 2015 Trans Onur Yürüyüşü’ndeki görüntüleri gelir. Oturup üstüne düşündüğümüzde, Hande’nin gazetecilere „görüyorsunuz ama yazmıyorsunuz!“ diye bağırdığı şeyin, aslında birilerinin „hassasiyetlerine“ uygun bir biçimde yaşamadığımız için insan haklarımızdan mahrum bırakıldığımız olduğunu görürüz.
Ruhunuz Şad Olsun, Ülkemin Evrenselleşen Güzel Kadınları-Şewşin Riz
YAŞAMI, KADINCA BİR SAVAŞTI
Tarihin bazı kesitlerinde çok güçlü karakterler oluşur, etraflarında gelişen olay örgüsüyle o kadar etkilerler ki, sadece kendileri degillerdir, kendileriyle, tarih ve toplumu da var ederler.
Tarihsel haklılığımızla, şehitlerimizin izinde yürüyelim!
Tarih, bir dönemin tanıklıklarını içerisinde barındırır. Bu bir yenilgi olur ya da bir zafer, bir keşif olur ya da bir dogma. Bu diyalektik bağın ezilenlerin tarihini, öğrenme ve öğretmesi anlamında önemli ve değerlidir. 68 kuşağının öğrenci önderlerinin ülkemiz topraklarına ardıllarına bıraktıkları öğretiler gibi. Devrimcilerin, devrimci özü barındıran bu diyalektik tanıklığı, pratiğin teorisi olarak Pir Sultanlardan ve Şeyh Bedrettinlerden günümüze, yaşamımızın rehberi olarak geldi.
EKİM DEVRİMİ VE PARTİ | Parti, sağ ve sol her türlü oportünizme karşı mücadele yürütmeseydi zafer sağlayamazdı!
Proletarya Partisi, sınıfının bir parçasıdır, onun en iyi, en ileri, en sınıf bilinçli, en yetenekli, en fedakar ve bundan dolayı en devrimci bölümüdür. Kuşkusuz partinin önderleri de bu “en”lerin “en”lerinden olmak durumundadır.
ANLATI | “Dogmatik bir sosyalizm analizi yapanlar, emin olun, Rojava’da yaşamıyorlar!”
Devrimci İnşa Örgütü’nden Rojava’ya dönem dönem giden ve bu süreçte Proletarya Partisi gerillaları ile birlikte kalan, bu sayede Komutan Nubar Ozanyan ile de tanışma fırsatı bulan İsviçreli bir kadın devrimciyle enternasyonalizmi, Rojava Devrimini ve Nubar yoldaşı konuştuk. Onun ifade ettikleri sorularla dahi katkıda bulunmaya gerektirmeyecek kadar berrak ve netti.
Sizin de aşağıda bu ifadeleri okuduğunuzda aynı düşünceyi paylaşacağınızı düşünüyoruz. Bu nedenle, sizi bu devrimci kadının söyledikleriyle baş başa bırakıyoruz:
"Kaypakkaya'nın bayrağı asla yere düşmeyecek!"
Rojava: Proletarya Partisi’nin Kobanê sürecinin başından beri varlığını sürdürdüğü Rojava ve Suriye’de savaşçı öznelerle Rojava açılımını, Nubar Ozanyan’ı, HBDH’yi konuştuk. Sorularımıza TKP/ML TİKKO savaşçıları Mahir Bakırcıyan ve Misak Manuşyan cevap verdi:
– Kendinizden biraz bahseder misiniz? Sizi Rojava’ya getiren nedir?
Halkımızın deyimiyle “on parmağında on marifet” olan yoldaş: Ali Uçar
1959’da Dersim’in Ovacık ilçesi Çekperi (Güney Konak) köyünde doğdu. Yöre halkı gibi ailesi de Kürt’tü. Yoksul bir ailenin ortanca çocuğuydu. Köyünde ve Ovacık’ta ilk ve ortaokulu bitirdi. Aile durumları pek iyi olmadığından dolayı öğrenimini sürdüremedi ve küçük denecek yaşta ailesine ekonomik katkıda bulunmak amacıyla İstanbul’a gitti. Çeşitli işyerlerinde çalışmaya başladı.
Geç kalınmış bir anlatım: Ahmet Şahin yoldaşa dair
Yoldaş 1965 Elbistan doğumlu, Ankara Tıp Fakültesi öğrencisi ve Ankara TMLGB İl Komitesi üyesiydi. Ankara TMLGB’nin inşasında yer alan yoldaşlardan biridir. Mersin’in Osmaniye mahallesinde bulunan işkencesi ile ünlü olan bir karakolun imha edilmesi için yapılacak eylemde yer alır.
Karakolun basılmasını örgütleyen yoldaşlardan biri de 1997 yılında Bayrampaşa Hapishanesi’nde şehit düşen Polat İyit yoldaştı.
Burjuvazinin Halleri Ve Mücadele Taktikleri (1)
2018, İran gerici-faşist molla rejimine karşı, çeşitli milliyetlerden İran işçi ve emekçilerinin direnişiyle karşılandı ve bu direniş, dünya işçi sınıfı ve ezilen halkları için mücadelenin motivasyonu olmuştur. Ve bu direniş 2018 yılının, emperyalistlerin kendi aralarındaki çelişmelerin daha da derinleşeceğini gösterirken, kapitalist sisteme karşı işçi ve emekçilerin direnişlerinin de gelişeceğinin bir işareti olarak okunabilir.
TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı:: Elleri ve silahlarıyla devrimi yaratanlara! Ocakta, Kavgamızda Ölümsüzleşenlere!
Ocak ayının son haftası düzenlenen “Parti ve Devrim Şehitleri Haftası”na ilişkin Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninst(TKP/ML) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu(TİKKO) Rojava Komutanlığı yayımladığı açıklamada, “Bizler asla elleri ve silahlarıyla devrimi yapanları unutmayacağız. Yaptıklarıyla ve sözleriyle konuşulanlar var oldukça unutulmazların sayfalarında yenilmezler listesinde hep onların yoldaş isimleri yazılı kalacaktır” diye belirtildi.