Yazarlar da Dedikodu Yapar
Neyse falın çıksın halin.
Duymak istediklerinizi söyleyip alkış almasını da bilirdim.
Demek gelmeseler de sormasalar da bu şehirliler sizin şehirliler.
O köprünün altında çok sular aktı.
Ben anlatayım da siz dinleyin kitleselleşemediği halde kitleselleşme teorisiyle hareket eden şehirlilerin savruldukları halleri.
Kuş bakışı teori.
Her zaman uçan şehirli olmak isterdim.
Gökyüzünde uçmak.
Dünyanın geotliği nedeniyle yazarların bi türlü düz kağıda aktaramadığı köyleri, kasabaları, şehirleri, ülkeleri... görmek isterdim.
Demek nasip bu güneyeymiş.
Lakin ki yerde bulduğum şehirliler havayoluna ait bilet bu günün bileti olmasaydı.
Meğer trend değişmiş.
Artık yeni trend kautum trendiymiş.
Şehirlilerin dediğine göre ölçekte payda küçüldükçe yazarların, yerel kolektiflerin... yazdıklarını görebilme imkanımız artsa da geneli görebilme de ayrıntıyla genelin ölçeği ters orantılı olduğundan paydası küçük yazıları okumamız genele ulaşmamız konusunda bizlere ip ucu vermezmiş.
Peki bunun karşısında şehirliler bizlere ne tavsiye ediyor dersiniz?
Esas evrenmiş.
Küçük küçük izohips halkaları ( gezenler. ) daha büyük izohips halkalarının ( galaksilerin... evrenin ) içerisinde kaybolduğundan tüm ülkelerin ( gezegenlerin.) kolektifleri, yerelleri, yazarları... özgün koşullarına dahil olsa tahlil yapmamalıymış.
Dâhice değil mi dâhice?
Biz sosyalist proletarya köylüler bunu nasıl düşünemedik.
Birde kalkmış hepimiz yazıyoruz atom altı parçacığı yaşadığımız ülkelerde, metropollerde, köylerde... coğrafya öğretmenine karşı duyduğu... ( duygularla ) her şeyi açıklayabileceğini düşünen şehirliler yazılarımızı okusun da okuduklarında çıkarımlarda bulunsunlar diye.
Yahu şehirliler, metropolleri, dünyayı, galaksileri... aşmış koca evrenle ilgileniyorlarmış da haberimiz yokmuş.
Ee… Kongrenin toplanmaması ayak oyunlarını ve de kongreye çağırma kongrenin toplanması kararı alınabilmesi anlamına gelmediği söyleyen lider despotizmini, kurnazlığını... yaşamış olanların lider despotizmine, kurnazlığına... karşı en iyi panzehirin halkın meşru savunmasını zenginleştirmekte geçtiğini bilmiyorcasına bir gün bu lider despotizmi, kurnazlığı… bize de lazım olur dercesine devir aldıkları tüzüğü aynen devam ettirenlerden başka ne beklenir değil mi?
Ya bunların kendine özgü zannettikleri sosyo ekonomik yapılarında emperyalist inşacıları yakaladığımızda ne var sanki sosyo ekonomik yapıları emperyalistlerce inşa edilmiş ülkeler kategorisindeysek, bedenlerimiz de sınırlar, bayraklar mı.. kalktı. Bak hale yüzyıllardır insanoğlu ... aynı görüntüde. Hani nerede emperyalizm ve sömürgeleştirilmiş ülkeler hakkında bahis ettiğiniz diyalektik demelerine ne demeli.
Hele bunu da bırakın.
Ya… ülkemizdeki kapitalizmin ortaya çıkışı hakkındaki yazılarına ne demeli.
Proletarya o kadar şehirleşmiş ki eşinin, kendinin, çocuklarının... kapitalizmle, emperyalizmle bağını ortaya çıkaran her satırlara da bu nedenden dolayı da o kadar düşman ki proletarya coğrafi keşiflerin ardında sömürgeciliğin değişen çehresinin Osmanlı' daki mülkiyetsiz sosyo ekonomik yapıyı bertaraf ederek mülkiyetli sosyo ekonomik yapının ortaya çıkmasına kör etmen olduğunu görmekte aciz.
Bu sayeden de 1700 - 1900 yılları arasında Osmanlı' da kendine özgü kapitalizmi keşif ederek kendilerinin de gurur duyabilecekleri bir tarih yaratmış olmaktalar.
Zavallı proletarya.
Zavallı köylü.
Kemalizm’in beceremediğini şehirliler becerdi.
Mahir de şöyle bir yüz, üç yüz yıl öncesine milli burjuvazinin ortaya çıkışını götürebilseymiş yazılarında esasımız kapitalizmle bağı en az olan sınıf ( -lar ) demeyi terk edenler kasketli adamda terk edecekmiş.
Velakin şehirliler hakkında anlatacak daha çok şeyler var.
Ama dedikoduyu sevmediğimden sözün kısası bu.
Varın artık siz karar verin.
Gelmeseler de, sormasalar da... bu şehirliler hale sizin şehirliler mi?
Yoksa o köprünün altında çok sular mı akmış?
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Sayfalar
Örgütlenme Üzerine :Taner özcan
Siyasi örgütler ya da devrim perspektifiyle yola çıkan tüm hareketler şu ve ya bu düzeyde örgütlenme, güncel görevler, sınıfların savaşımı sonucu açığa çıkmış kendiliğinden doğan hareketlerin sonucunda coşkuya kapılmakta acil görevler ve sorumluluklar ithaf etmektedirler kendilerine. Bu bir gazetenin yada bir organın somutunda sonuçlanmakta ve nihayetinde çelişki geriye düştüğünde organın yada gazetenin özeleştirisi yapılıp geri yada ileri yanları ile ilgili tahliller yapılıp kısa dönemsel sonuçlar üzerinden kesin sonuçlar elde edilmektedir.
Osmanlı rus savaşlarinda çerkez ve kafkas halklara yönelik sürgün katliamlar (2)
Üçyüz yıla yakın süren savaşlar büyük ama o kadar kırım ve katliamları mazlum Kafkas halklarına reva görmüştür. Savaşların galipleri her zaman egemen sınıflar olmuş ,mazlum yoksul halklar eğemenlerin yenilgisine veya galibiyetine kurban edilmiş , soykırım katliamları halklara yaşatılmıştır. Bunun en büyük örneği iki milyona yakın , belkide daha fazla başta Çerkesler olmak üzere Kafkas halkı soy kırıma ve sürgüne uğratılmıştır.
Türkiye'nin Well Strit Şehrini İşgal Et / Ergün Aslan
Bir devrimciyi diğer görüşlerdeki insanlardan daha insancıl kılan istisnalar kaydeyi bozmaz demesi değildir.
İstisnalar için gerekirse kendi kurduğunu da yıkıp yeniden yapmasıdır.
Bir rüyaydı bitti.
Türkiye'nin Well Strit Şehrindeki ABD halkı için Well Strit Şehrini işgal ruhunun yarattığı fakiriyle, zenginiyle... yan yana yürüyebileceğinin gerçekliği.
Bir rüyaydı bitti.
Taşlarda yeniden yerine oturmaya başladı.
Düzen partilerine “TEK BİR OY BİLE YOK!”
Yerel seçim süreci, egemenlerin politik temsilcileri olan partilerin gerçekliğini anlama-kavrama açısından emekçilere önemli olanaklar sunmaktadır. Burjuva düzen partilerinde aday belirleme süreciyle birlikte yaşanan utanç verici gelişmeler bir kez daha göstermektedir ki onların halka değil kendilerine hizmet gibi dertleri vardır. Bunun için birbirleriyle dalaşıp, kapışıyorlar, kavga edip küsüyorlar. Aradıkları, düşündükleri tek şey, kendi sınıf çıkarları; dert ettikleri ise daha fazla olanak elde ederek, zenginliklerini büyütmektir.
Akima Kapilma, Yel Degirmenleriyle Savasa Katil; Atomu Parcalayacagiz-3
Akima Kapilma, Yel Degirmeleriyle Savasa Katil; Atomu Parcalayacagiz-3
Hani essekle semeri karistirma durumu vardir ya, kirk yillik marksist hareketin icinde olup da, daha Marksizmin abc'si olan konularda bu kadar ileri bir cehalet icinde olan arkadaslarimizi gorunce aklima o geliyor; hakkaten bu arkadaslar essekle semeri ayirt edemiyorlar...!
Dersimde Yerel Seçim Sürecine Dair Kısa Bir Değini!
17 Aralık yolsuzluk operasyonunun yarattığı sistem cephesindeki dalgalanmayla seçim sürecine girildi. Halkın açığa çıkan bu duruma yönelik tepkileri dinmemişken yeni yasakları kapsayan yasa tasarıları da gündeme geldi. “Demokrasi paketleri” Taksim’de plastik mermi ve gazlarla saldırının yapıldığı sıralarda mecliste oylamaya açıldı. AKP iktidarının ezilen halk kitlelerini hizaya getirme planlarının başında yinebaskı ve şiddet birinci sırada. Bu durumun önümüzdeki dönem yine bu yöntemlerle iktidarını korumaya çalışacağı ise bir gerçektir.
100’E 1 Kala Ermeni gerçeginin topografyasi:SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER
2015 EŞİĞİNDE,RESMÎ DURUŞ,DEVLETİN İNKÂR VE İMHACI TUTUMU,“ERMENİ AÇILIMI” DENEN ŞEY!,ERMENİLER HÂLİ YA DA DİYORLAR Kİ,24 NİSAN 1915,ERMENİ SOYKIRIMI,MALTA BELGELERİ’NİN ANLATTIĞI,TARİHİN RESMÎ OKUMALARI,SOYKIRIMDA KÜRT FAKTÖRÜ/ VEYA ROLÜ,“EMVÂL-İ METRÛKE”: GASPEDİLEN ERMENİ ZENGİNLİĞİ,MÜSLÜMANLAŞTIRILAN -GİZLİ- ERMENİLER,ABD PATENTLİ İLLÜZYON(LAR),PARLAMENTO KARARLARI İLE “SOYKIRIMI TANI(T)MA”!
VE BUGÜN…AHBARİK HRANT İÇİN HATIRLATMA,HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLKEN KEFARET (TAZMİNAT) MESELESİ,LİBERALLERİN İŞLEVİ HAKKINDA BİR PARANTEZ
Adıyaman'dan Paris'e ,Bir Özgürlük Savaşçısı,Misak Manuşyan
1 Eylül 1906'da Adıyaman'da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Paralel Değil, Yolsuzluklar Yumağı;Erdal Yıldırım
17 Aralık tarihinde başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” örneğine uygun olarak Başbakan RTE ve AKP sözcüleri, yöneticileri operasyonu yıllardır kader birliği ettikleri, aynı kaptan yemek yedikleri, onlarca yıldır dava arkadaşlığı yaptıkları hizmet cemaati ve mensuplarını devlet içinde devlet, ya da güncel ifadeyle “paralel devlet”, “vatan haini”, “ajan”, “casus”, “dış mihraklar” olarak suçlamaya başladı..
19.ve 20.Yüzyılda tehçir ve soykırımlar üzerine;Hasan Aksu
İnsanın varlığından günümüze egemenlik savaşları hep var olmuştur.İrili ufaklı yürütülen savaşlarda yüzlece ,binlerce yizbinlerce ve milyonlarca insan katledilmiştir . Her savaş sonuçta yıkım ,felaket ,yoksulluk sürgün ,soy kırımı ve de katliamları beraberinde getirerek kanlı yüzünü tarihimize açımasızça yazdırmıştır.İnsanlık geliştikçe ,bilgi ve bilim dağarcığı arttıkca sanırızki savaşlar azalır,katliamlar artık olmaz, tehçir ve soy kırımları bir daha yaşanmaz,sonlanır.
Ankara Kapanından kurtulmak/Mahmut Alınak
Ey Kürtler, Aleviler, Araplar, Çerkesler, Ermeniler, Rumlar, Süryaniler ve ulusal hakları ellerinden alınan diğer halklar…
Ey ezilen Türk halkı,
Yoksullar, işsizler, emekçiler,
Kadınlar, gençler
Ve zindanlarda çürütülen mahpuslar,