YDG “Kaypakkaya yoldaş: Ölümsüzlüğünün 43. yıldönümünde halkımızın bağrında umut, zalimlerin zihninde korku olmaya devam ediyor!

“İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtlerin 18 Mayıs ölümsüzlüğü, Kürt ulusunun ve ezilen tüm kesimlerin kader ve kurtuluş birlikteliğinin simgesel değeridir. Türk devletinin ortak mücadele ve birlikte hareket etme iradesine yönelik bu denli saldırmasının temelinde de bu öz yatmaktadır. Onun için 18 Mayıs’ta Kaypakkaya yoldaşı anarken ortak mücadele ve en geniş bileşenle Kaypakkaya yoldaşı sahiplenme temel çıkışımız olmaktadır” ifadelerine yer verdi. Açıklamada şu ifadeler yer alıyor:
“Fiili saldırılar artarak devam ediyor”
“Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşı 43. kez anmaya hazırlanırken, ezilenler ile egemenler arasındaki mücadele çetin ve zorlu bir şekilde dur durak bilmeden devam etmektedir. Türk devleti, adına ‘çöktürme’ dediği saldırı politikaları ile bir yandan örgütlü, devrimci güçleri sindirmeye çalışırken bir yandan da halkımızın yeşeren kurtuluş umudunu yok etmeyi hedeflemektedir. Bunun için geçtiğimiz yılın Haziran ayı itibari ile başlatmış olduğu fiili saldırıları artarak devam etmektedir.”
“Zalimlerin çaresiz kalacağı bir kez daha kanıtlanmıştır”
“Başta Kürt halkı olmak üzere özgürlüğü için sokağa çıkan milyonlar; devletin top yekûn saldırının hedefinde durmakta, şehirler ilçeler yakılıp yıkılmaktadır. Bununla birlikte direnişin yükseldiği alanlar Türk devletinin abluka siyaseti ile boğulmak ve örgütlü güçler halktan yalıtılmak istenmektedir. Ancak gelişen aşamada halkın bağrından kopan direniş karşısında zalimlerin çaresiz kalacağı bir kere daha kanıtlanmıştır.”
“Kaypakkaya yoldaşın mücadele yol ve yöntemleri yol göstermeye devam ediyor”
“Mücadelenin amansız devam ettiği 2016 yılının Mayıs ayında bir direniş geleneği başlatarak ölümsüzleşen Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşı anmaya hazırlanıyoruz. Kaypakkaya yoldaşın tarih sahnesine çıktığı günlerde, ortaya koyduğu bilimsel görüşleri, mücadele yol ve yöntemleri bir meşale gibi yol göstermeye devam etmektedir. İbrahim Kaypakkaya yoldaşın bitip tükenmek bilmeyen araştırma inceleme yöntemi ile yeniyi ve doğru olanı söyleme cüreti onun bugüne kadar gelmesini sağlamıştır. Özellikle ulusal soruna dair ortaya koyduğu düşünceleri, bugün daha fazla sarılacağımız halkaları oluşturmakta, pratik güzergahımıza işaret etmektedir.”
“Ortak mücadele ve en geniş bileşenle Kaypakkaya yoldaşı sahiplenmeliyiz”
“İçerisinden geçtiğimiz zorlu dönemde başta Kürt halkı olmak üzere ezilen tüm kesimlere; emekçilere, kadınlara, LGBTİ’lere yönelik saldırılara karşı ortak mücadele ve birlikte hareket etme iradesi, Kaypakkaya yoldaşın yaşatılmasında ve sahiplenilmesinde önemli bir yerde durmaktadır. Bu açıdan Kürt ulusunun öncülerinden Haki Karer ve zindan direnişleri meşalelerinden Dörtlerin 18 Mayıs’ta şehit düşmeleri yalnızca takvimsel bir ortaklık değildir. İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtlerin 18 Mayıs ölümsüzlüğü, Kürt ulusunun ve ezilen tüm kesimlerin kader ve kurtuluş birlikteliğinin simgesel değeridir. Türk devletinin ortak mücadele ve birlikte hareket etme iradesine yönelik bu denli saldırmasının temelinde de bu öz yatmaktadır. Onun için 18 Mayıs’ta Kaypakkaya yoldaşı anarken ortak mücadele ve en geniş bileşenle Kaypakkaya yoldaşı sahiplenme temel çıkışımız olmaktadır.”
“Kaypakkaya’nın devlet gözündeki korkusu büyüyor”
“İbrahim Kaypakkaya yoldaşın ölümsüzlüğünün 43. yılında anarken, Kaypakkaya’nın devlet gözündeki korkusu da büyümektedir. Yapılan siyasi operasyonlarda Kaypakkaya’ya dair ne varsa ‘el konulması’, Kaypakkaya silüetli flamaları taşıyanlara hala soruşturma açılması bu korkunun bir göstergesidir. Onun düşünce ve ideallerinin hala canlı ve ardıllarının nerede direniş ve mücadele varsa orada oluyor oluşu, 43 yıldır Kaypakkaya’nın devlet gözünde ‘iyi çocuk’ olmayı başaramamasının temel nedenidir.”
“Saldırganlığa karşı gençliğin dört bir yanda direnişi yükseltmesi, 18 Mayıs’ı sahiplenmenin şüphesiz en önemli yoludur”
“Kaypakkaya ardıllarından TİKKO gerillaları Murat Tekgöz ve Haydar Arğal’ın dizginsiz sömürü düzenine karşı özgürlük şiarı ile direniş bayrağını ellerinden bırakmayarak 6 Mayıs’ta ölümsüzleşmeleri Türk devletinin Kaypakkaya korkusunun neden sürekli olarak yenilendiğinin cevabıdır.
Yeni Demokrat Gençlik olarak ölümsüzlüğünün 43. yıl dönümünde Kaypakkaya’yı anarken halk düşmanlarının korkularını büyütmek bize de düşmektedir. Mahir, Deniz, İbrahim ve Mazlumların gençlik çağlarında açtıkları yolda bugün ilerlenmektedir.
Halkımıza yönelik saldırganlığa karşı gençliğin dört bir yanda direnişi yükseltmesi, 18 Mayıs’ı sahiplenmenin şüphesiz en önemli yoludur.”
Son Haberler
Sayfalar

İşaretlesiniz de Fişleseniz de Biz Aleviyiz!
İktidarın asimilasyon politikaları her yeni günde, bir önceki günü aratır şekilde ve değişik yöntemlerle, değişik rollere soyundurulmuş Hızır Paşalar ve piyonlarla devam ediyor..

Ben İstanbul Surlarinin Dibinde Şehit Düsecegim
Türkiye Devrimci Hareketi 1980'li yıllarda tartıştığı konuların başında Kürt Sorunu ile SSCB'nin halen sosyalist mi ?, emperyalist mi ? diye üzerinde şiddetli tartışmaların yürütüldüğü bir süreçten geçerek bugünlere geldi.

“ ‘Neo’su ve ‘sol’u ile liberaller nedir, neye yarar?”
“Düşmanlarımızın en güçlüsü içinizdedir.”[1]
“… ‘Neo’su ve ‘sol’u ile liberaller nedir, neye yarar?” sorusunun yanıtı; onların “6N 1K”sına dair tahlili “olmazsa olmaz” kılar.
“5N 1K değil miydi?” denecek olursa… Hayır, sadece “Ne?”, “Ne zaman?”, “Nerede?”, “Nasıl?”, “Neden?”, “Kim?” sorularıyla yetinemeyiz; bunlara “6N”yi yani “Nereden?” sorusunu da eklemeliyiz…
Konuya bu kadar geniş perspektifte eğilme ihtiyacı, liberallerin “önem”inden değil, onların manipülasyon güçlerini teşhir etmenin ve okuyucuya saygının gereği.

Olgularla gençlik ve gelecek(sizlik)[1]
“Gençliğe, yaşlılıktan çok hürmet etmeliyiz.”[2]
Søren Kiergegaard’ın, “Hayatı ileriye dönük yaşar, geriye dönük anlarız,” uyarısının altını çizerek ekleyelim: “Gençlik ve Gelecek(sizlik)” meselesi, sürdürülemez kapitalizm koşullarında çürümenin diyalektiğinden bağışık ele alınamaz.
“Çürümenin Diyalektiği”ne gelince onu da Hilmi Yavuz’un, ‘Yara Şiirleri’ndeki dizelerinden şöyle aktarabiliriz:
“her şey akıyor
her şey akıyor, panta rei ve irin
akıyor kalbimize, senin ve benim;
yazdıkları taş levha üstüne, kirle

Mücadele boyu bir yasam : Schafik Jorge Handal [*]
“Hayır, hiç yenilmedik, çekildik yalnız Ve şimdi olduğumuz yerde Ve ayaktayız Diyorlar ki elbette doğru Kim katılmak istemez onlara.”[1]
Kentin merkezindeki küçücük meydanda kurulan derme çatma kürsüden, çevresinden kendisine laf atanlara, soru soranlara söz yetiştirirken, esprileriyle çevresindekileri kahkahalara boğarken, ona “gerilla komutanı” demeye bin şahit isterdi. Ama öyleydi işte…
Şefik Handal… Ya da El Salvador’daki adıyla Schafik Jorge Handal…

Haklarını Tavizsiz Savunan Dirençle Karşılaştığımda - 2
Elimdeki egemenliği son kırıntısına kadar korumak, sürdürmek isteğini arzusunu daha da hırsla taşımaktayım.
Şimdi bazı hemcinslerim beni eleştirecekler, yargılayacaklar, belki de bu ne saçmalama, yolunu şaşırmış ya da olamaz diyecekler. Varsın desinler. Çünkü gerçekler görülmedikçe, kavranmadıkça bu sorunlarımız daha da artarak devam edecektir. İktidara karşı savaş halindeyken kendi iç dünyamızdaki benzer iktidar zaafını farkında olarak ya da olmayarak süregelen tutsaklık devam edecektir.

Yine ve yeniden geldik; BURADAYIZ![1]
“Durgunsa ya da suskunsa insan,
mutlak bir nedeni vardır.
Suskunluğa aldanma,
herşeyin bir zamanı var!”[2]
Zorbalığın zulmüyle insan(lar)ın yıldırılmaya, sömürülmeye çalışıldığı her yerde teslim alınamayanlar, diz çökmeyenler, başkaldıranlar hep vardı, var oldu, var olacaktır…
Ayakta alkışlanmayı hak eden Gezi/ Kızılay/ Gündoğdu (vd’leri) gerçeği bunu kanıtladı…

SÖYLEŞİ: Okuryazarlik üzerine[1]
“Bir yazarı okumak, yalnızca
neler söylediğini öğrenmek değildir;
onunla birlikte yollara düşmek,
onun eşliğinde yolculuğa çıkmaktır.”[2]

Yel Değirmenlerine Karşı Savaşa Katıl; Akıma kapılma:Atomu Parçalayacağız!-2
Yel Degirmenlerine Karsi Savasa Katil; Akima kapilma:Atomu Parcalayacagiz-2
DHF Cevresindeki arkadaslarin 'Cok Partili Sosyalizm' tartismalarina bir katki olarak yayinladigimiz makaleminizin ikinci kismini yayinliyoruz

Bir kez daha, “Terör” mü?[1]
“Dünyayı fethetmek zorunda değiliz. Bize onu baştan yaratmak yeter.”[2]