Pazartesi Mayıs 20, 2024

İşte seçimlerin resmi sonucu

kaypakkaya-partizan
İttihat ve Terakki’den başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş sürecine kadar ve devamında ülkenin kendi içinde Ermeni, Rum, Kürt, Süryani, Asuri uluslarından milyonlarca kişinin kanına girdiklerini BİZDEN GİZLEDİLER

 

Tıpkı kurtuluş savaşı öncesinde oluduğu gibi dünyanın dört bir köşesinde ellerini semaya açarak Türkiye için dualarıyla destek olan tüm kardeşlerimize dostlarıma aziz milletimin selamlarını şükran duygularını ifade ediyorum.

(…)

Kardeşlerim siz yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesine sahip çıktınız, sizlere teşekkür ediyorum.

(…)

Aziz milletimin verdiği mesaj çok açıktır. Türkiye ne dedi biz buralıyız. Türk Milleti geçilmez dedi. Millet biz bu ülkenin sahipleriyiz dedi. Millet eğilmez, Türkiye yenilmez dedi. Kardeşlerim biz Türkiye Cumhuriyeti’ni sokakta bulmadık, bu vatanı sokakta bulmadık. Bu vatan kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

(…)

Dünya var oldukça inşallah ayyıldızlı bayrağımız en yüksek uçlarda dalgalanmaya devam edecek. Onun için ne dedik Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Romanıyla velhasıl tek millet dedik. Biz 77 milyonu seviyoruz;  Alevisiyle, Sünnisiyle hepsini seviyoruz. Tek millet. Tek bayrak, tek vatan, tek devlet.

(…)’’

Recep Tayyip Erdoğan, 30-31.03.2014 tarihli balkon konuşmasından

TEK MİLLET… TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET…

İşte seçim sonuçları bu satırlardadır. Seçim sonuçları; ’’Kardeşlerim biz Türkiye Cumhuriyeti’ni sokakta bulmadık, bu vatanı sokakta bulmadık.’’ cümlesindedir.

Seçimler sonucunda AKP değil de, CHP ya da MHP birinci sırada çıksaydı, yine böyle bir konuşma yapılacaktı. Çünkü seçimler ve sonuçları kendisi ve sınırları meşru olmayan bu devletin ve bu devletin uygulamalarının oylanmasıdır.

Onların bütün derdi, bu kan içici, sömürgeci devletin bekasıdır.

Bu devlet, kurulurken 2,5 milyon Ermeni, Rum, Süryani emekçi insanın kanını dökerek 2 milyon emekçiyi 3 bin yıllık topraklarından sürerek; Ermeni, Rum halkının mal ve mülklerinin gasbedilmesiyle kurulmuş gayrimeşru bir devlettir.

Kendisi de sınırları da meşru değildir. Bu devletin yıkılmasını hedeflemeden yapılacak her mücadele, bu devleti, bu sömürü sistemini meşrulaştırmaktan başka hiç bir işe yaramaz.

SANDIK, HALKIN İRADESİ DEĞİLDİR

Sandık, halkın iradesi değildir. Sandık, kırlarda, şehirlerde alınteri sömürülen, kültürü yozlaştırılan, kimliksizleştirilen emekçi kitlelerin çaresizliğinin oylanmasıdır.

Sandık, sınırları ve kendisi meşru olmayan bu devletin iradesidir.  Sandık, emekçi kitleleri hangi kan emicinin daha iyi sömüreceğinin oylanmasıdır.

Onlar çalıp çırpacaklar, zenginliklerine zenginlik katacaklardır, sokaklarında şehirlerimizin, gençlerimiz kurşunlanırken.

Onlar yalılarında, köşklerinde lale devrini yaşıyacaklardır, ana ve babalar, üç kuruş maaşla aysonunu nasıl getireceğini düşünürken.

90 yıllık cumhuriyet boyunca hep bu oylanmıştır.

CUMHURİYET, KATLİAM VE HIRSIZLIK DÜZENİNİN ADIDIR

Bu devlet, bu toprakların gerçek sahipleri olan bizleri, kurulma aşamasında milyon milyon katletmekle kalmamış, kemiklerimizi savaştığını iddia ettikleri ’’yedi düvele’’ satmıştır.

Bu ülkenin kan ve gözyaşıyla sulanan topraklarında yeni bir ülke inşa edilmesinin üzerinden 91 yıl geçti…

Yıllarca ilkokuldan başlayarak bize öğretilen resmi tarihte ‘emperyalizme verilen savaş’tan, iç ve dış düşmanların yok edilişi MASALINI ANLATTILAR

Talat Paşa’dan Enver Paşa’dan devraldığı soykırımı bayrağını ölene kadar dalgalandıran, Hitler’e ‘örnek’ olabilecek derecede suçlu olan Mustafa Kemal’in gerçek yüzünü BİZDEN GİZLEDİLER

‘Yedi düvele karşı savaştık’, ‘antiemperyalist mücadele verdik’ MASALINI ANLATTILAR

“Kurtuluş savaşı” olarak adlandırılan bu sürecin aslında 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın diplomatik düzeyde devam ettirilmesi, yani Osmanlı’nın da içinde bulunduğu iki emperyalist cephenin bu topraklarda karşılaşması olduğunu BİZDEN GİZLEDİLER

‘Yunan işgaline karşı vatanı savunduk’ MASALINI ANLATTILAR

Anadolu’nun İngiltere sponsorluğundaki Yunanistan tarafından işgal edilmesinde savaşın büyük bölümünün ordu değil de, çeteler tarafından sürdürüldüğünü; müdafai hukuk cemiyetlerinin Kemalistlere destek vermesini sağlayanın vatan sevgisi değil de 1915 Ermeni ve 1919 Rum soykırımlarının ardından gasp edilen mal ve mülkü koruma derdi olduğunu; BİZDEN GİZLEDİLER

‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ MASALINI ANLATTILAR

İttihat ve Terakki’den başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş sürecine kadar ve devamında ülkenin kendi içinde Ermeni, Rum, Kürt, Süryani, Asuri uluslarından milyonlarca kişinin kanına girdiklerini BİZDEN GİZLEDİLER

Halifeliği kaldırdık MASALINI ANLATTILAR

Diğer bütün din ve mezheplerin Alevilerin, Hristiyanların ve Yahudilerin inanç özgürlüğünü nasıl engellediklerini; yerine Sunni bir ülke inşa ettiklerini BİZDEN GİZLEDİLER

Padişahlık sistemine son verdik MASALINI ANLATTILAR

Devletin kuruluşunda önemli rolleri olan birçok ismin suçlular ordusu haline dönüştüğünü, suikastler, İstiklal Mahkemeleri gibi ortamlarda tasfiye edildiklerini, Mustafa Kemal’in ‘tek adam’lıkla yeni Padişah olduğunu BİZDEN GİZLEDİLER

Arap alfabesini kaldırıp Latin alfabesini getirdikleri MASALINI ANLATTILAR

Çok dillilikten tek dilliliğe geçiş yapıldığını, bu ülkede binlerce yıldır yaşayan Ermenice, Rumca, Süryanice’nin yok edilme maksadını, hatta o dönem Arap alfabesini kullanan Irak ve Suriye toplumlarında okur yazar oranının neden daha fazla olduğunu BİZDEN GİZLEDİLER

Kadına seçme ve seçilme seçilme hakkının verilmesinin ilk defa bu ülkede olduğu MASALINI ANLATTILAR

Kadınların kurduğu ilk parti Kadınlar Halk Fırkası’nın bizzat Mustafa Kemal kapatıldığını, kadın seçme ve seçme hakkını elde edebilmek için 9 yıl mücadele verdiğini BİZDEN GİZLEDİLER

Cumhuriyet’in ezilen ulusların, emekçilerin düşmanlığını Osmanlı’dan İttihat ve Terakki’ye bir mirası devralarak yapan Mustafa Kemal ve onun varisi Kemalistler himayesinde yükseldiğini BİZDEN GİZLEDİLER …

Haksız olanın Türk, Kürt, Rum, Laz, Çerkes, Gürcü, Arap, Ermeni, Alevi, Süryani, Müslüman, Hristiyan değil; Talat Paşa’dan Mustafa Kemal’e, İnönü’den Menderes’e, Evren’den Çiller’e, Ağar’dan Erdoğan’a bir grup kan emici ve onlara hizmet eden asalak güruhtan ibaret olduğunu BİZDEN GİZLEDİLER

…Ve

+ 1923’te Lozan’da 1 milyon 250 bin Rumun mübadeleye tabii tutulup doğdukları topraklardan sürgün edildiğini…

+ Mustafa Kemal’in emri ile 1924’te Hakkari’de 20 bin Süryani’nin katledildiğini…

+ 1930’da Ağrı Zilan’da 15 bin Kürdün vahşice öldürüldüğünü…

+ 1934’te Trakya bölgesinde 15 bin Yahudi’nin baskı, şiddet ve tecavüzle zorla göç ettirilip mallarına el konulduğunu…

+ 1938’de Dersim’de 30 bin Alevi-Zaza-Kürtlerin zulümle, bombalarla yok edildiğini…

+ 1942-1944 yılları arasında çıkarılan Varlık Vergisi ile yüzyıllardır bu ülkede yaşayan halkların mallarına el konulduğunda, sürgünde yokluktan, çaresizlikten ölmelerine göz yumulduğunu…

+ 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül olaylarında Rum ve Ermenilerin işyerleri, evleri basılıp talan edildinde, kadınların hayatlarının tecavüzlerle karartıldığını…

+ 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya başta olmak üzere, bu ülkenin yürekleri aydınlık devrimci gençlerinin katledildiğini…

+ 1 Mayıs 1977’de İstanbul Taksim’de, Ankara Bahçelievler’de, Maraş’ta, Çorum’da kontrgerillanın karanlık eliyle pırıl pırıl gençlerin, kadınların, erkeklerin öldürüldüklerini…

+ ..Ve 1980’de yapılan faşist darbeyle ülke bir hapishaneye dönüştürüldüğünde, başta Diyarbakır, Metris, Mamak ve Sağmalcılar olmak üzere birçok cezaevinin işkencehane gibi işletildiğini…

+ ..Ve 1990’larda sokaklarda, evlere yapılan baskınlarda devrimcilerin katledildiğini, gözaltında kaybedildiğini…

+ Sivas’ta aydınların diri diri yakıldığını, Gazi’de halkın sokak ortasında tarandığını, 19 Aralık 2000’de devrimcilerin hapishanelerde kurşunlanıp bombalanıp vahşice öldürüldüğünü…

+ Roboski’de 34 Kürt köylü gencin devletin eliyle bombalarla paramparça edildiğini…

+ Gezi sürecinde sokak ortasında göz göre göre katledilen gençleri neden öldürdüklerini ve katillerini

BİZDEN GİZLEDİLER…

İşte bu seçimlerin resmi sonucu budur, kim nerede ne kadar oy aldı diye yakınmanın, sızlamanın bir manası yoktur.

Seçimlerin resmi sonucu Recep Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşmasında sarfettiği sözcüklerdedir;

TEK MİLLET… TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET…

Tamer Çilingir / Devrimci Karadeniz

1671

Son Haberler