Cumartesi Nisan 27, 2024

Yeni başlayanlar için solculuk

kaypakkaya-partizan
Yeni başlayanlar için solculuk dersleri… Elçiye zeval olmaz, bedeli biraz tuzlu, sekiz kur 32 hafta… Etüt olarak direnişlere katılmaksa bedava…

 

Beni tanıyorsun sen… Kendinden… Ben de senin gibiyim. Fazlam yok, eksiğim çok... “Sen ne hakla bana ders veriyorsun” diyeceksin birazdan. O yüzden baştan söyleyeyim ki bunlar benim bulduğum şeyler değil. Benim olayım bu zaten, varsa bir fazlam da bundan ibaret… Büyüklerimizin fikirlerini sana, bana, ona, aslında bize anlatmak. Bir çeşit tercüman gibi, dipnotlardaki ‘aktaran’ gibi, belki de sadece bir elçi gibi… Evet, evet, elçiyim ben! Ağzıma geleni söylerim ve bana zeval olmaz zaten.

Solcu oluyormuşsun kardeşim hayırlısı olsun. Kısa dönem mi uzun dönem mi? Bence ne olursa olsun, bir işe başlıyorsan eğer, o işin iyi olsun. Greve çıkacaksın mesela… İyi bir çalışan değilsen, senin grevinin arkasından kimse gelmez. Top oynayacaksın mesela… Metin Oktay değilsen anıtın dikilmez. Baki Mercimek de top oynadı ama bir Alex değildi sonuçta… Solcu olacaksan ki ortam yapmak için bile olsa, iyi solcu ol ki ortamın da fiyakalı olsun icabında.

Bak güzel kardeşim. İşin başı şu… Bir iyilik yapıyorsan eğer, onu bilincinin ve vicdanının sesi ile yapıyorsun. O yüzden “ben bunu yaptım da o niye yapmadı, bu niye etmedi” diye mızıldanma. Ne demiş büyükler? Sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevecek değil ya? O yüzden şu “neredeydin” sorusunu lügatinden çıkar bir kere sen. Vay efendim 'Kürtler ezilirken Türkler neredeydi', yok efendim, 'Gezi'de biz direnirken Kürtler neredeydi', vay efendim 'Kızıldereliler ezilirken Aborjinler' neredeydi, “vay benim gözüme biber gazı kaçtığında Tayanç neredeydi, yine o kızın yanına mı gitti...” Bak bunlar olmaz. Eksi puan… Aklın ve vicdanın terazisiyle her yerde olabilirsin. Başkasının acısını içinde hissetmek zor geliyorsa, solcu da olmayabilirsin. Kimse de sana bir şey diyemez, sen de rahat edersin.

Kürt dendiğinde, aklına elektrik faturasındaki ‘kayıp kaçak bedeli’ gelmesin mesela. Elçi de olsam sinirleniyorum artık. Memleketin peşkeş çekilen santrallarının sadece birinden, kanı pek asil soyunun yedi sülalesine yetecek kadar elektrik çıkar yeğenim. O konuda rahat ol, bak senin garantin benim. Aranızda konuşuyorsunuz ya mesela, “Abi, iPhone 6 aldım, koruyucu kılıf takılmazsa kamerası sırıtıyor” diye… O adam tam da o esnada bırak kılıf üretmeyi, yoktan elektrik üretecek bir ‘challenge’ yaşıyor. ‘Ice bucket challenge’ değil ya, kafayı üşütme, kafayı yönelt büyük düşünmeye... “Nasıl yoksulluğu ortadan kaldırırım, nasıl yolsuzluğu önlerim de kimse kaçak elektrik kullanmaz” diye düşün. Sen solcusun, ‘challenge’ düşün.

Hey sen, arka sırada kıs kıs gülen… Sana da bir lafım var. Elçiyim ben, zeval olmaz bana… Sen de kimsenin derdini küçümseme bence… Sen dünyanın en acı çeken insanı olabilirsin. Bu konuda her sözü de söyleyebilirsin, haklısın da... Her konuda arkanda olmazsak, Allah bizi Seda Sayan etsin eyvallah. Ama arkadaşını hakir görme, o da isyanda ‘beginner’ düzeyinde belki, senin gibi tecrübesi de yok belki, kol da bozuk belki… Ama sen de komşunun sorununu eften püften görme be güzel kardeşim… “İsyanın küçüğü, büyüğü olmaz” de. İsyanı küçümseme. İsyan bir dalgaysa sen de onun tuzusun ki bir balığın teninde, açık denize karışmak senin elinde…

Saçma da bulsan kutsallarla uğraşma. O kutsallığın kim tarafından ve neden üretildiğiyle uğraş. Vardır belki mantıklı bir sebebi ya da yoktur tutulacak hiçbir yeri. Önemli olan kutsalların birbirini ezmesini engellemek. Tarihi sen yaratmadın ama tarihi güzelleştirmek de senin elinde.

Emekçiyi sev, yeşili koru… Zeki Müren’i sev, Beşiktaş’ı sakatlıklardan koru… Ya bu liste uzar gider de bence en önemlisi ne biliyor musun? Atarın, giderin olsun şu hayatta be abicim. “Aman o ne der”, “aman bu ne der”, “aman başıma bir iş gelir mi” deme… Sustuğun zaman içine işleyen iş, o ince iş, o, nasıl diyeyim sana… Sızı gibi, sıcak kan gibi, kayanın dibine sıkışmış kuş gibi… Kopart gitsin yarayı kanatır gibi, kafan güzelken yokuş aşağı koşar gibi, kol kırılır yen dışına taşar gibi, yansın yüzün ateş gibi, TEKEL işçisinin yumruğu gibi, Amed’deki taş Asitane’de sıçrar gibi, ‘devletin eşiği’ne çok affedersiniz s.çar gibi!

Yeni başlayanlar için solculuk dersleri… Elçiye zeval olmaz, bedeli biraz tuzlu, sekiz kur 32 hafta… Etüt olarak direnişlere katılmaksa bedava… Ki patrona küfrü basar çıkarsan eğer, ki haram yiyenlere ilk tokadı atarsan eğer, ki birini yürekten seversen eğer, Kobane’deki acıyı da  ki Lazkiye’deki acıyı da ta şuranda hissediyorsan eğer, ki Medeni’nin katillerini Smyrna’dan denize döktüysen eğer…

Hadi iyisin, havaya yıldızlı bere atma töreni, bu işin başındaymış meğer…

Baris Ince


1473