Çarşamba Mayıs 8, 2024

''Göğü fethetmeye çıkan kahramanlar 'dan NUBAR OZANYAN dövüşerek güneşe gömüldü! Mustafa Çalışkan

''Göğü fethetmeye çıkan kahramanlar 'dan NUBAR OZANYAN 
dövüşerek güneşe gömüldü!

Yaşam ve ölüm hayatımızın başından itibaren birer parçası. Önemli olan ne kadar yaşadığınız değil,yaşadığınız süreye neleri sığdırabildiğiniz.  Ezilmiş,soykırıma uğramış mazlum halkların bağrında çıkan  yüzlerce direniş kahramanları tarih yazarak anılırlar. Soykırıma uğrayan Ermeni'lilere mensup sosyalist Hınçak Partisi yöneticisi Paramaz'ın (Matteos Sarkisyan) kendisi ve darağacına gönderilen 19 partili arkadaşı adına idam sehpasında son söz olarak; “Bedenimizi ortadan kaldırabilirsiniz, fakat idealimizi asla. İdealimiz sosyalizmdir. Yaşasın sosyalizm!” haykırarak idama meydan okudular.. 

Tarihte yok sayılan,inkar edilen Ermeni soykırımı ve katliamı karşısında,eksikliğine rağmen KAYPAKKAYA 'nın devrimci duruşu,TKP/ML saflarında Ermeni Sosyalistleri örgütlendi..ARMENAK BAKIRCIYAN faşizmin kurşunlarında,NUBAR YALIM Mit'in saldırısında,HRANT DİNK kahpe pusuda katledildiler.. NUBAR OZANYAN;PARAMAZ ve 19 yoldaşlarının,ARMENAK BAKIRCIYAN,NUBAR YALIM ve
HRANT DİNK'in mirasını Rojova direnişinde yaşattı. Marx'ın Paris komün için "Komün tüm dünya emekçilerini Fransa'ya ilhak ediyordu " Sözleri,adeta Rojava için de geçerliydi.Dünya sosyalistlerininkalbi Rojova da atıyordu. Başta Türkiye'li,Kürdistan'lı devrimciler,ilerciler olmak üzere yüzlerce sosyalistler Rojova da İşid çetelerine karşı mücadeleye akın ettiler. NUBAR OZANYAN TKP/ML saflarında yönetici bir Komutan olarak,Rojova da İşid çetelerine karşı mücadelenin en önünde savaşarak 14 Ağustos 2017  de dövüşerek güneşe gömüldü.
NUBAR OZANYAN 40 yılı aşkın TKP/ML saflarında aralıksız mücadeleyi sürdürür. O,Paris'in FAKİRİ gün gelir cepinde meteliksiz dolaşır,gün gelir epindeki son kuruşuna kadar paylaşır. Mültecilerin ve her kesimin yardımına koşan güleç yüzlü ve espiri dolu  FAKİR. Örgütlü mücadelenin önemini  kavrayarak TKP/ML saflarında örgütlü yerini alır.  O adeta  bir hammal gibi irili-küçüklü hiçbir  görevi küçümseden  faaliyete koyulur. Partinin  en zor anında,bugün Rojova'ya giden  yolun başlangıcı olarak 1990-1991 yılında TKP/'nin  Orta-Doğu Bekaa Vadisinde askeri kampa gönüllü olarak kendisini sunar ve yer alır. Kamp yaşamı boyunca öğrenme azim ve yaratıcılıkta durmak bilmeden yeni şeyler yaratır. Kampın komünar yaşam koşullarında adeta örnek bir birisi olarak espiri dolu,güleç yüzlü yoldaşlarına moral olur. Kampın sadece  insanı  boyutu ile ilgilenmez,aynı zamanda yüreği hayvan sevgisi ile dolu Kampın köpekleriyle ilgilenir, onları eğitirdi. Hatta bir seferinde kendisine  takıldım "yav Nubar böyle giderse biz herhalde hayvanlar kampı kuracağız" kıs kıs güldü. Balbek'ten Bekaa'ya dönerken ufak bir köye uğradık. Ermeni'lilerin yaşadığı bir köy Nubar Ermenice sohbete daldı. Sohbet  koyulaştı ve TKP/ML'yi köylülere anlatıyordu. Ertesi gün bir araba o köyden Ermeni'liler Kampa ziyarete geldiler. Ve ilişki böylece gelişti ve bize çok yardımları oldu.Işte Nubar yoldaşın böyle bir özelliği de var. Arabayla seyahatlerde mutlaka bir kimlik gerekiyordu. Biz PKK'li dostların kimlikleriyle dolaşıyorduk,Nubar "yoldaş biz niye kendi kimliğimizi yapmıyoruz" deyince,dikkate alarak 5 dilden parti ismi ve kırmızı renk üzerine sarı yıldızı koyarak TKP/ML kimliğini çıkarttık. Nubar çok mutlu olacakki " ha şöyle yoldaş ya,şahane,bizim de bir kimliğimiz var".Ben yine takıldım Nubar'a "ne yani Nubar yoldaş biz kimliksizmiyiz ki" tebessümle güldü. NUBAR yoldaş Askeri kampın, gülü,morali ve neşesiydi.. İşte bu başlangıç Nubar yoldaşı Dersim'e taşıdı. Rojoavaya taşıdı. Onu Rojava'nın askeri komutanı Olarak İşid çetelerine karşı Rojava devrimini koruyarak ölümsüzleştirdi. NUBAR,için ne yazılsa az.

Onu ve 40 yılı aşkın  mücadelesini, alçak gönüllüğünü,sevecen güleç yüzünü,komutanca duruşunu yapraklara arasına sığdırmak mümkün değil.Onun pratiği mücadelesi ve duruşu zaten yeteri kadar kendisini anlatıyor. NUBAR OZANYAN , Marks'ın Paris komünarları için dediği gibi "GÖĞÜ FETMEYE ÇIKAN KAHRAMANLAR" dövüşerek güneşe gömüldüler!

Mücadele yoldaşı Mustafa Çalışkan''

40475

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor, Lenin Yol Göstermeye Devam Ediyor!

 

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht bundan 105 yıl önce dönemin SPD hükümetinin Freikorsp (Gönüllüler Alayı) askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledildiler.

Birinci emperyalist paylaşım savaşının ufukta görünmeye başladığı 1907 yılında toplanan İkinci Enternasyonal çıkması muhtemel savaşa karşı “hazır olunması” ve “savaş bütçelerine hayır” denmesi çağrısında bulundu.

Gerici Zorun Panzehiri, Devrimci Zordur

Görsel ve yazılı basında her gün çürümüş, kokuşmuş sistemin icraatlarına tanıklık ediyoruz. Artık uyuşturucu baronlarına, çetelere dair haberler “sıradan” vakalar haline gelmiş durumda. Tabi ki, bizim işimiz bunların çetelesini tutmak değildir.

“Mücadele, İsyan, Örgüt ve Ezilenlerin Savaşına Doğru…”

Oldukça sarsıcı bir yılı geride bıraktık. Artsakh’da, Rojava’da, Gazze’de işgal saldırıları sürerken Afganistan’da halk Taliban zulmüne katlanmak zorunda kaldı.

Yeni ticaret anlaşmaları ve pazar paylaşım savaşları nedeniyle Ortadoğu halkları Kafkaslar’dan Arap Yarımadası’na zulme uğramaya, göçe zorlanmaya, açlığa ve yoksulluğa hapsedildi. Şimdi yeni bir yıla girerken bu emperyalist ve gerici saldırıları direniş ile karşılayan Ortadoğu halkları zaferlere muktedir…

 Bölgede tırmandırılan savaş

AKP veya CHP’ye Kaybettirmek mi? 3. Yol mu?

Devrimci mücadelenin gerilediği, devrimci-komünist ve yurtsever hareketlerin kitleler üzerindeki etkisinin önemli oranda azaldığı bir sürecin içinden geçiyoruz.

“Ateş Hırsızları”nın Felsefesi, Filozofları[*]

“Diyalektik felsefe karşısında

hiçbir şey sonal,
mutlak, kutsal değildir.”[1]
 
Felsefe “Öldü” mü? Öncelikle belirtmeliyim ki, böyle düşünen insanlar olsa da, yaşam devam ettiği sürece felsefe nihayete ermez; onu “gereksiz” bir şeymiş gibi sunmaya kalkışanlar ise yanılıyor!
Felsefeye yabancılaşan bir çürüme/ çöküş labirentindeysek de; o, insan(lık)ın aptallaştırılmaması için vardır.

Sayfalar