Salı Nisan 30, 2024

“İsyanı sürdürüyor, ayağa kalkıyoruz!”

Gezi İsyanı, 1. yılını dolduruyor. İsyanın ruhunun hala sokakları sardığı bugünlerde art arda açıklama yapan dayanışmalar, forumlar ve devrimci, demokratik ve yurtsever tüm kurumlar Gezi İsyanı’nı yıldönümünde alanlarda olmaya çağırıyor.

Konu ile ilgili bir açıklama yapan Partizan da “İsyanı sürdürüyor, ayağa kalkıyoruz” diyerek “Tüm halkımızı, işçi-emekçileri, öğrencileri, kadınları, LGBİ’leri, inancı ve kimliği yok sayılanları, ötekileştirilen ve horlananları bulunduğumuz tüm alanlarda başta Taksim ve Kızılay olmak üzere halka yasaklanması mümkün olmayan tüm yasaklı meydanlarda isyan günlerini yaşatmaya, Gezi şehitlerini anmaya, mücadeleye çağırıyoruz” şeklinde çarı yaptı.

Açıklamanın tamamı aşağıdadır:

 

İsyanı sürdürüyor, ayağa kalkıyoruz!

Devletin korku, panik ataklarını büyütüyoruz!

Faşist TC Devleti’nin AKP hükümeti eliyle işçi ve emekçi yığınları kuşatan sömürü ve köleleştirme çarkı, başta Kürt ulusu olmak üzere ezilen ulus ve milliyetlere dayattığı katmerli zulüm ve baskı, cinsel saldırı ve katliamların hedefi yapılan kadınların ve LGBTİ’lerin cehenneme dönüştürülen yaşamı, ayrımcılık ve asimilasyon kıskacında örselenen Alevilere, tutsaklara, devrimci demokratik ve ilerici mevzilere yönelen saldırı politikaları halk kitlelerinin tümünde biriken bir öfkeye yol açmış, dipten gelen dalgayı isyan zemininde mayalanmıştır.

Hakim sınıfların ekonomik, siyasi ve toplumsal krizinin aldığı boyut işçi ve emekçileri dizginsiz bir sömürüyle kuşatmış, doğayı, çevreyi ve yaşam alanlarını yağma ve talan eden politikaların önünü açmış, milyonlarla ifadesini bulan halk hareketine; gerilen, öfkeye tutulan, tepkili ve kızgın milyonlar akın akın katılmıştır.

Milyonların katıldığı Gezi/Taksim İsyanı Türkiye halkının dinamik bütün renklerini yansıtmasıyla bir halk hareketini, işgal ve direnişi ifade etmiştir. Gezi İsyanında milyonların yükselttiği “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” şiarının meydanlardan, caddelerden, sokaklardan tınısının hiç susmamış-azalmamış olması isyanın yıldönümüne yaklaştığımız saatlerde hakim sınıfların korkusunu diri tutmaktadır. Taksim/Gezi’de 15 gün süreyle merkezi ve yerel otoritelerin işlemediği, yasa ve yasakların hükümsüz kılındığı işgal, hakim sınıfların yaşadığı büyük yıkımın, çaresizliğinin ispatı olmuş, şartlar elverişli hale geldiğinde ancak büyük polis güçlerini harekete geçirerek Geziyi/Taksimi kapatabilmişlerdir. Kitlelerin dinmeyen öfkesi yeni örgütlenmelere yol açmış, direniş sokaklardan çekilmemiş, barikatların ateşi neredeyse geride bıraktığımız yıl boyunca hiç sönmemiş, soğumamıştır.

AKP’de vücut bulan faşist devletin verdiği tepki isyanın, direniş ve çatışmanın çapıyla orantıyı gelişmiş, tüm baskı aygıtları ve polis şiddetiyle binlerce resmi, gayri resmi gözaltı yapmış, yüzlerce direnişçi tutuklanmış, binlercesi yaralanmış ve katledilen direnişçiler olmuştur. Devletin örgütlü şiddetinin yanı sıra paramiliter güçler eli satırlı, sopalı katiller sürüsü sahaya sürülmüş,  tehdit ve gözdağı gırla gitmiştir.

Eylül sendromu, yolsuzluk ve rüşvet operasyonları, internet yasakları ve sansür eylemleri, T. Kürdistanı’nda kalekol, baraj ve talan projelerine karşı verilen can bedeli mücadele, 1 Mayıs, 18 Mayıs, Soma katliamı; toplumsal muhalefetin görünür olduğu yüzlerce kitlesel eylem ve direniş Gezi İsyanı’nın yıldönümüne taşınmış, devletin panik ve korku hali bir yılını geride bırakmıştır.

 

Gezi İsyanı şehitleri parolamızdır!

Gezi İsyanı’nın güler yüzlü çocukları; Ethem, Ali İsmail, Abdullah, Ahmet, Medeni, Berkin, Hasan Ferit ve Mehmet isyana katılan milyonların sokakta süren direnişlerinde büyüyen cesareti, devletin aczinin, paniğinin, korkusunun adı oldular.

Ölümsüzleşmeleriyle isyanı sürdüren,  kitlelerin öfke selinin yığınsal katılımlarla büyütüldüğü görkemli meydan okuyuşlara yol açtılar. Yaşam ve gelecek gezi isyanında ölümsüzleşenlerin ilerlediği yola tutunarak kazanılacak, gezi isyanı şehitleri her daim parolamız olacaktır. Baskı, sömürü ve talanla kuşatılmış kitlelerin sıkışan ve patlamalarla açığa çıkan öfkesinin yanına gezinin güler yüzlü çocuklarının sorulacak hesabı eklenmiştir.  Sokaklarda yükselen direniş yüreğimize su serpecek, sorulacak hesapla gülüşleri daim kılınacaktır.

 

İsyan günlerinin adresi TAKSİM

Katliam ve baskıyla, dizginsiz sömürü ve saldırıyla halkımızın mücadelesini ezmeye, yenilgiye uğratmaya yeminli faşist devlet mezarlıktan geçerken ıslık çalmaya devam etmektedir. Gezi isyanıyla sarsıntıya uğrayan, sersemleyen katiller sürüsü devlet şiddetini örgütleyerek halkımızın mücadelesinin önüne dikilmeye, meydanları yasaklamaya, kitle hareketine azgınca saldırmaya devam etmektedir.

1 Mayıs ve 18 Mayısla provasını aldıkları önlemlerle Gezi’nin yollarını kapatmaya şimdiden başlamış, büyük bir abluka ve kuşatma hazırlığıyla içinde bulundukları korku ve acze tavan yaptırmışlardır. Devlet emekçi mahallelerin çıkışları da dahil girişeceği polis ve TOMA işgaliyle halkımızın öfkesini erken tatma talihsizliğiyle karşı karşıya kalacaktır.

Gezi İsyanı kitlelerin gücünün tayin ediciliğine, yıkıcı ve sarsıcı etkisine, devletin “kurtarıcı” olarak başvurduğu her türlü saldırganlığına tanıklık etmiştir. Gezi İsyanı’yla patlayan öfkemiz bilinçlenmiş, yaşamı ve geleceği örgütlemede aydınlanmış, kitle hareketinin deneyimlerinden öğrenmiş ve tecrübelenmiştir. Gezi İsyanı’nın yıldönümüne saatler kala faşizmin en kaba karekteristik özellikleriyle saldırısının önüne kitlelerle birlikte set çekme, kazanımları elde tutma ve ileriye taşıma zamanıdır.

Gezi şehitleri isyana katılanların yürekliliğiyle bizleri kavgayı büyütmeye çağırmaktadır.

Halk savaşının kızıl gülleri; Sefa, Nurşen, Fatma, Derya, Gülüzar Partizanca direnişi yükseltmeye, kitleleri örgütlemeye ve savaştırmaya çağırmaktadır.

Tüm halkımızı, işçi-emekçileri, öğrencileri, kadınları, LGBİ’leri, inancı ve kimliği yok sayılanları, ötekileştirilen ve horlananları bulunduğumuz tüm alanlarda başta Taksim ve Kızılay olmak üzere halka yasaklanması mümkün olmayan tüm yasaklı meydanlarda isyan günlerini yaşatmaya, Gezi şehitlerini anmaya, mücadeleye çağırıyoruz!

 

Gezi isyanı şehitleri ölümsüzdür!

Halk savaşının 5 kızıl gülü yaşıyor!

Dağların doruklarında, meydan ve sokaklarda isyanı büyütüyoruz!

İsyan edelim, ayağa kalkalım, birleşerek örgütlenelim!

 

PARTİZAN

94310

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Partizan'dan

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

“Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya savaşı yaklaşıyor.” Mu gerçekten de?

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna’ya yapıla gelen silah yardımlarının daha da arttırılması kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulunmuş:

“Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya Savaşı yaklaşıyor.” (1)

Sayfalar