Salı Nisan 30, 2024

Kamuoyuna zorunlu açıklama;Hasan Aksu'nun sitemizle hiç bir bağı kalmamıştır

""Sitemiz Hasan Aksu"nun talebini değerlendirerek site yazarlığından çıkartmış ve tüm yazıları sitemizden silinmiştir. Şunu iyi bilmekte fayda vardırkı Aksu sitemize en son gönderdiği yazı 23 /11/2016 tarihinde göndermiştir oda sitemizde yayınlanmıştır.

 Sevgili KAYPAKKAYA PARTİZAN SİTESİ YÖNETİCİLERİNE

Bundan böyle sitenizle bir ilişkimin olamayacağını bildirmek isterim. Üzgünüm; çünkü siz yayın sitesi olarak farklı ve değişik görüşlere yer vermeyen ve de hoşgörü göstermeyen "ya bendensin ya da kara toprağınsın" zihniyetinin devam ettiriciliğini yapmaktasınız.

 Ayrıca etik olmayan, sahte isimle kim olduğu, kimler adına konuştuğu muamma olan art niyetli şahsileştirilmiş yayın yapmaktasınız.  Bu tutumunuz her halükarda tek taraf ve tek yanlıdır.  Sürdürdüğünüz yayın politikası geleneğimize ve geleceğimize telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Bu sebeple;  Böylesi bir yanlış çizgiyi sürdüren bir SİTE’DE yazmak ve sitenin yazarı olmayı doğru bulmuyorum. Benim aldığım kültür buna hoşgörülü davranamaz. Bu gerekçeyle adımın yazarınız olmaktan çıkarılmasını rica ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

(Hasan Aksu 23/08/2017 tarihinde email uzerinde bize gonderdigi yazi)

 

Sevgili KAYPAKKAYA PARTİZAN SİTESİ YÖNETİCİLERİNE

(vartinik güneşinde yayınladığı yazı)
Bundan böyle sitenizle bir ilişkimin olamayacağını bildirmek isterim. Üzgünüm; çünkü siz yayın sitesi olarak farklı ve değişik görüşlere yer vermeyen ve de hoşgörü göstermeyen "ya bendensin ya da kara toprağınsın" zihniyetinin devam ettiriciliğini yapmaktasınız. Birilerinden icazet alıyor, onların tek taraflı savunuculuğunu yapıyorsunuz. Benim gibi düşünen birey yazarlara ambargo uyguluyor, gönderilen yazıları yayınlamıyorsunuz. Adil ve adeletli devranmıyorsunuz. Keyfi ve bireyci davranışla sitenin adına zarar vermektesiniz.
Ayrıca etik olmayan, sahte isimle kim olduğu, kimler adına konuştuğu muamma olan art niyetli şahsileştirilmiş yayın yapmaktasınız.

Bu tutumunuz her halükarda tek taraf ve tek yanlıdır. Sürdürdüğünüz yayın politikası geleneğimize ve geleceğimize telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. 
Bu sebeple; Böylesi bir yanlış çizgiyi sürdüren bir SİTE’DE yazmak ve sitenin yazarı olmayı doğru bulmuyorum. Bu tutumunuzu protesto ediyorum.
Benim aldığım kültür buna hoşgörülü davranamaz. Mayasında aldığım ilkeleri yok sayamaz.Yapılan haksızlığı kabüllenemez.Bu gerekçeyle ; adımın yazarınız olmaktan çıkarılmasını rica ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. 
Hasan Aksu 22-8-2017 vartinik gunesinde yayinladigi yazi 

49625

"Güleç yüzlü yiğit komünist şehit düştü" Osman Oğuz

Kapkara, zapzayıf bir adamdı, dışarıdan bakınca. Ama koca cüsseli olanı bile öyle bir sarardı ki karşılaştığında… Hani, “Ne çelikten irade kardeşim!” dersin ya bazılarına, öyle biri işte. Dosta candan güler, gülmek diye buna denir; düşmana ser verir, sır vermez.

İslamcı faşist diktatörlüğün korkusu

Adı resmileşmemiş, ama fiiliyatta TC artık islamcı faşist bir diktatörlüktür. Egemen sınıflar arasında bu konuda bir anlaşmazlık var. Ancak, gelişmeler bunun resmi bir hal alacağıdır.

Mussolini, Hitler ve Franco, faşizmi açıktan savundukları gibi, Erdoğan ve arkasındaki sermaye ise, açıktan “islamcı” bir iktidarı savunuyorlar. Meclis Başkanları bunu açıktan dile getirdiği, Erdoğan ve diğerleri ise teyit etti. Teyit etmelerine de gerek yok, 14 yıllık savunu ve uygulamaları islamcılığı bütünüyle yerleştirmek ve Suudi Arabistan benzeri Selefi iktidar kurmaktır.

79-ԵՐՈՐԴ ՏԱՐԵԼԻՑԻՆ ԱՆԻԾՈՒՄ ԵՆՔ ՏԵՐՍԻՄԻ ՑԵՂԱՍՊԱՆՈՒԹՅՈՒՆԸ:

79.YILINDA DERSİM TERTELESİNİ LANETLİYORUZ !

Kürt, Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani, Alevi, Ezidi halklarına mensup farklı etnik ve inanç sahibi toplulukların bir arada yaşadığı coğrafyamızda yüzyıllardır hiçbir zaman kan, gözyaşı ve acı eksik olmamıştır. Zulüm, bugün bile mazlum halkların kanları ile sulanan topraklarda en koyu ve vahşi şekilde devam etmektedir.

Parti biziz /Halil Ahmet

Belki biz olmayacagiz ama bu celik aldigi suyu asla unutmayacak,Ibrahim kaypakkaya.

Sorunlari cözme tarzimiz olaylara olgulara bakis tarzimiz ve bunlar arasindaki iliskiyi ele alisimiz nasil olmalidir.

Dogaldirki yazinin basligindanda anlasilacagi gibi parti biziz .Biz partiyiz ve dogal olarak partinin ele alinisi ve degerlendirilmesi parti onderligi ve cizgisinden bagimsiz olarak ele alinip degerlendirilemez.

Faşizme Karşı Direniş, Serhildan!

Faşist Kemalist Diktatörlük başta Kürt ulusu olmak üzere parolası mücadele ve direniş olan tüm halk kesimlerine azgınca saldırmaya devam ediyor. Hâkim sınıf kliği AKP sistemli baskı ve sömürü politikasına, katliam, gözaltı ve tutuklama terörüne geride bıraktığımız iki seçimle (7 Haziran-1 Kasım) birlikte hız kazandırmış, Kürt ulusuna, işçi ve emekçilere, kadınlara, çocuklara, LGBTİ’lere, doğaya ve yaşama karşı teyakkuza geçerek yeni bir saldırı dalgası başlatmıştır.

" Devrimci cephe hareketi "üzerine

Kaypakkaya'dan günümüze 44 yıl geçti. Yaşadığımız devrimci deneyimler bizlere önemi azımsanmayacak kazanımlar bıraktı. Bu bizler için önemli miras bu mirası doğru özümsemeliyiz, kavramalıyız ki, gelecekte Halk Cephesi’ni kurma yolunda ufkumuz açık olsun. Gereksiz polemiklerden böylece kaçınmış olunur. Eğer ki mesele doğru kavranmaz, önemsenmez ve de olsun-bitsin mantığıyla hareket edilirse ciddi yaralar alınır.  "Kaş yapalım derken, göz çıkarmış "oluruz.

PARTİ VE KAYPAKKAYA ÇİZGİSİNE SAHİP ÇIK, TEORİK TEMELLERİNİ GÜÇLENDİR, ONU KAVRA ve GELİŞTİR

Partimizin kurucusu şahsında amaç ve araç, hedef ilişkisi bağlamında kuracağımız analiz-sentez ilişkisi bizim sorunu nasıl ele alacağımızla direk ilintilidir. Tarihsel olarak olaya baktığımızda İbrahim Kaypakkaya (İK) sıradan bir devrimci önder değildi. Onu komünist yapan doğrudan savunmuş olduğu ve yaptıklarıydı, yani teori ve pratik bütünlüğüdür.

Bir ikiye bölünür / Halil Ahmet

Herşey bir çelişkidir. Bu Maoist felsefi tanımdan yola çıkarak soruna bakarsak olayları ve olguları ve bunların arasındaki iç bağlantıları doğru bir şekilde kurabiliriz.

“Hareketin kendisi bir çelişkidir veya bir ikiye bölünür” Maoist felsefi yaklaşımını nasıl ele almalıyız? Başkan Mao’nun bu noktadaki ML’ye yaptığı katkılardan biri olarak felsefe alanında çelişki yasası olduğu gerçeği de herkes tarafından kabul edilmektedir.

“Bir ikiye bölünür ama asla iki birleşip bir olmaz. İkiyi bir yapmak revizyonistçe bir yaklaşımdır.” (Mao Zedung)

TKP/ML – TİKKO ROJAVA KOMUTANLIĞI: 24 Nisan devrimin zorlu ve onurlu yoludur!

Savunduğu devrim öğretisiyle burjuva-feodal devletin soluğunu kesen kıvılcımı-aleve, alevi tüm ülkeye yaymaya çalışırken sadece gerçeğin sesine ve gerçeğin izinde yürümeye çalışan Kaypakkaya yoldaş işçi sınıfının ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkımızın önderi olmaya devam ediyor. Kaypakkaya yoldaşın devrim ve örgüt öğretisi, işçi sınıfının kazandığı ve sahip olduğu en ileri devrimci öğretidir. Ülkemizde hiçbir teori, hiçbir düşünce ve strateji Kaypakkaya yoldaşın ortaya koyduğu kurtuluş yolu kadar gerçekçi, uygulanabilir ve güvenilir değildir.

TKP/ML MK : 44.YILIMIZDA ŞAN OLSUN İHTİLALCİ PROLETER ÇİZGİMİZE!‏

“Yerin seni çektiği kadar ağırsın,

Kanatların çırpındığı kadar hafif…

Kalbinin attığı kadar canlısın,

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…

Sevdiklerin kadar iyisin,

Nefret ettiklerin kadar kötü…”

Yoldaşlar,

Partimiz TKP/ML kuruluşunun 44. Yılını kutluyor. Partimiz, Önderimiz İbrahim Kaypakkaya önderliğinde Şafak Revizyonizme karşı ideolojik-politik temelde örgütsel mücadelenin sonucu olarak 24 Nisan 1972’de tarih sahnesindeki yerini aldı.

Tarih Tanıktır: 24 Nisan’da Kaypakkaya Çizgisinin Doğuşuna

Yüzyılda Ülkemiz iki önemli tarihi zelzeleye tanıklık etti. 24 NİSAN. Öyle ki, her iki toplumsal olay tarihimizde silinmez ve silinmeyecek izler bıraktı. Hele ki bu silinmez tarihi olay aynı güne denk gelmişse - ki öyle- bir o kadar daha önemli ve de değerlidir. Tarihimizde bazı yaşanmışlıklar vadesi dolduğunda unutulur, tarih sahnesinde silinip giderler. Ve kendi kendini tasfiye ederler.

Sayfalar