Çarşamba Mayıs 1, 2024

Newroz;Köhnemişe isyan,mazluma kardeştir!

Newroz, sınıf mücadelesi tarihinde zulme karşı yeni bir sayfa açma hamlesidir. Demirci Kawa’nın bu devrimci hamlesi tarihseldir, gelecek kuşakların ve toplumların isyan-direniş geleneğidir.

Newroz Ortadoğu ve ortaasya toplumlarının bilincinde yenilenme, başlangıcın ifadesidir. 21 Mart’ı dönüm noktası olarak kavrayan toplumsal bilinç hamle yapmaya, geçmişin ağır yükünden kurtulmaya da hazırdır. Demirci Kawa’nın Dehak’ın zulmüne karşı haysiyet, onur ve geleceği kazanma mücadelesi Newroz’un başlangıç, yenilenme özünün devrimci karaktere bürünmesini sağlamıştır.

Newroz’un yenilenme, yeni bir başlangıç, devrimci bir hamle olarak kavranışı ve tarihsel özünü belirginleştirmesi bugün yine zalimlerin baskısı altındadır. Kadim Kürt halkı bu bayramı bir ulusal uyanışa çevirmiştir. Faşist diktatörlüğün Kürtlerin dilini yasaklaması, coğrafyasını işgal etmesi, siyasi baskıyı ayyuka çıkarması, ulusal kimliğini ret etmesi ve kültürünü yasaklamasına karşı Newroz bir uyanış sembolü olmuştur. Kültürünün bir parçası olan, bayram olarak kutlanan Newroz faşist diktatörlük tarafından örtülü ve açık bir şekilde yasaklanmıştır. Kürt ulusu bu yasağa karşı açık ve gizli bir şekilde bayramını kutlayarak, yaşatarak sahiplenmiştir.

Newroz’un modern çağda bir kez daha devrimci özü faşist baskılara, yok saymalara, inkara karşı bir ulusal kimlik mücadelesi haline bürünmüştür. Kürt ulusu tam hak eşitliği, ulusal özgürlük ve yok saymaya karşı mücadelesinde Newroz’u tarihsel özünü kuşanarak bir kaldıraca çevirmiştir. Bir yandan kendi öz kültürü ve bayramı olarak sahiplenirken diğer yandan onu var etmek için yüzlerce binlerce can vermekten geri durmamıştır. Newroz yasaklanmaya çalışılan bir kültürün, ulusal kimliğin kıskançlıkla ve ölümü küçülterek korunmaya çalışılmasıdır.

Var olan tarihsel anlamına yeni halkalar ekleyerek haksızlığa, zulme, baskıya ve her türden gericiliğe karşı ezilenlerin bilincine kazınmış bir gün olmuştur Newroz. Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin silah kuşanarak başlattığı mücadelede Kürtler kitlesel şekilde Newroz’u sahiplenerek bir kalkışma ve direniş bayramına çevirmiştir.

Soluksuz yürüyen mücadelede Newroz geniş kitlelerin devrimci enerjisi, kendisini yenilemesi, ulusal uyanışın kolektif sembolü ve kendi gücünü meydanlarda sınaması olmuştur.

21 Mart faşist diktatörlük için korkusu ile yüzleştiği, ezilenler içinse heyecan-umut ile kendi gücünü sınadığı bir gündür.

Faşist diktatörlük bir kez daha Kürt ulusal mücadelesine ve Kürt kimliğine karşı kapsamlı, imhaya dayanan bir meydan okuma içindedir. Kürt kimliğini, haklarını ahmakça yok sayma politikasını sürdürme peşindedir. Ama artık bunun için ne tarihsel koşullar, ne toplumsal bilinç ne de siyasal iklim uygun değildir. Kürt ulusu bunu en iyi kavrayan, en fazla bilince çıkaran bir tutum geliştirmektedir. Faşist devlet bugün şehirlerini tankla, topla ve her türlü ağır silahlarla bombalarken, ölüm yediden yetmişe tüm Kürt halkına kitlesel şekilde reva görülürken, zindanlara atılırken topluca, siyaset yapma hakkı gasp edilirken Newroza doğru taşınan destansı bir direniş ve mücadele söz konusudur.

Teslim alınamayan, ulusal kimliğine yabancılaşmayan, faşist baskıya karşı boyun eğmeyen yine yeniden bir süreçle 2016 Newrozuna giriyoruz.

Demirci Kawa’nın ardılları zalim Dehak’ın ardıllarına karşı yine ve yeniden ölümüne direnen bir mücadele içinde. Bir Newroz daha yasaklanarak, direnişin yeni bir evreye geçmemesi için zalimlerin cenderesi altına alınmaya çalışılıyor. Başta Kürt ulusu olmak üzere ezilenler bir kez daha devrimci enerjisini yenileme, kendi kolektif gücünü sınama ve Kawa ruhunu kuşanmak için Newroz’a hazırlanıyor.

Zulmü, haksızlığı bir kez daha ezilen halklar, uluslar, mazlumlar, haksızlığa uğrayanlar enerji ve güçlerini birleştirerek yenecekler. Ortadoğu’da emperyalizmi, onun uşak ruhlu piyonlarını ve bu sistemin bağrından ürettiği her türlü gericiliği alt edene kadar durmaksızın mücadele edeceklerdir. 2016 Newroz’u başta Kürt ulusunun ve ezilen diğer halkların geleceği kazanmasında yeni bir ileri ve devrimci hamle olmalıdır. Tüm halkımızı Newroz’un direniş ruhuyla alanlara, Kürt ulusunun haklarının sahiplenicisi olmaya çağırıyoruz. Zalime dur demek için Newroz Piroz Be!

Yaşasın Kürt Ulusunun Haklı Ve Onurlu Mücadelesi!

Ulusal İmtiyazlara Hayır, Tüm Uluslara Tam Hak Eşitliği!

Newroz Piroz Be!

Kahrolsun Faşist Diktatörlük!

AVRUPA PARTİZAN

16 MART 2016 

44063

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Partizan'dan

Öğrenmeyi öğrenmek...

Nerede ve nasıl bir (işçi-semt-kadın-gençlik-gerilla-dkö-basın-enternasyonal) faaliyet yürütülecekse onun görev ve sorumluluklarını layıkıyla ve hakkıyla yerine getirilmesi için gerekli olan bilgileri elde etmeye başlayarak işe başlamalıyız. Rastgele bir biçimde “Nerede-ne iş olursa”, “her işi yaparım” gibi amatör tarzda bir anlayış ve yaklaşımla işler yapılamaz.  “Her işi yaparım” iddiası elbette devrimin sorumluluklarına ve görevlerine yaklaşım açısından önemlidir, ama sadece ilk adım olarak...

Aliboğazı direnişinin ortaya çıkardığı görevler

Aliboğazı direnişi halk ordusunun savaş tarihinde ayırt edici önemli bir yer tutmaktadır. ALİBOĞAZ direnişi Seyfi Batar yoldaşların düşmanla uzun süreli çatışmaya girerek kahramanca çatışmalarıyla yarattıkları Amed-Piran (Dicle) direnişine eklenen yeni bir direniş ve savaş halkası denilebilir.

Naim Efendi'nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları

HDP İstanbul milletvekili Garo Paylan'ın Anayasa görüşmelerinin yapıldığı sırada söz alarak Meclis kürsüsünden yaptığı konuşma AKP-CHP-MHP'lilerce oluşturulan Milliyetçi Cephe tarafından lince dönüştürüldü. Tarihin en düşük, itibarsız ve onursuz milletvekilleri olarak anılacak olan bu bayların işi Saray'a biat etmek ile ellerini oylamalarda indirip kaldırmaktan başka hiçbir şey olmamıştır. Garo Paylan'ın ''1913-23 yıllarında Ermeniler, Süryaniler, Rumlar, Yahudiler kaybedildi. Büyük katliam ve soykırımlarla bu topraklardan sürüldüler ya mübadelelere uğradılar.

Faşizme Ve Tek Adam Diktatörlüğüne HAYIR!

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da kitlelere yaşatılanlar, tam da burjuvaziye özgü despotizmin, işçi ve emekçileri ise aşağılanmanın trajedisidir.

Çeşitli milliyetlerden Türkiye ve Kürdistan halkları, son 93 yıllık tarihin içinde bunlara tanıklık etti ve yaşadı. “tek vatan - tek millet - tek bayrak - tek din, tek devlet” ırkçı-faşist-dinci politikaların cenderesi içine alındı. Salt, burjuvazi sömürüsünü rahat yapsın, palazlansın ve içinde eşitlik, özgürlük ve demokrasinin olmadığı diktatörlüğünü sağlamlaştırsın diyedir.

Tutsak Partizan Halil Şahin’in kaleminden: “Anda bizim cephedeki durum ve zayıflıklarımız”

Hiçbir vakit tam karanlık değil gece

Kendimde denemişim ben

Kulak ver dinle

Her acının sonunda açık bir pencere

vardır

Aydınlık bir pencere

Hayal edilemeyecek bir şey vardır

Yerine getirilecek bir istek

Doyurulacak açlık

Cömert bir yürek

Uzanmış açık bir el

Canlı canlı bakan gözler vardır

Bir yaşam vardır yaşam

Bölüşülmeye hazır

-Paul Elvand-

Bir Varmış Bir Yokmuş

Masal gibi başlayan destan gibi biten hikâyelerden ne kaldı zaman içinde bize. Zebur, Tevrat, İncil ve Kuran. Homer İzmir de okuyor dizelerini amfiden. Aşil topuğundan vurulmasa ne olurdu? Helen Afrika Coğrafyasında yavuklusuyla yan yana yatsa da Truva’dan dehşet bir ceng kaldı bize. Tanrılar ve Tanrıçalar sevişiyor ırmak kenarlarında, Titanlar ne tarafa yana. Brahma Hintli dizimin kenarında günah çıkarsa, Çinli savaş ağalarının günahını hangi surları aşamaz? Yaşıyoruz işte Hallaç dan beri derimiz yüzüle yüzüle, destan ve hikayelerle uyutula uyutula.

TKP/ML - TİKKO Rojava Komutanlığı: “Onlar devrimimizin kızıl kurşunları olacaklardır!”

Devrim ve Komünizm Şehitlerini Anma Haftası’na ilişkin bir açıklama yapan Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist (TKP/ML) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO)’na bağlı Rojava Komutanlığı “Onlar kavgamızın sönmeyen meşalesi, devrimimizin kızıl neferleri olarak mücadelemizde yaşayacaklardır” dedi.

Rojava’dan bir Partizan “Aliboğazı-Rojava-Gentari direnişi bir uzlaşmazlık felsefesidir!”

Halk ordusu savaşçıları kısa süreli aralıklarla iki farklı alanda farklı iki ayrı direniş mevzisi olan Aliboğazı ve Rojava topraklarında büyük bir kahramanlık örneği sergilediler. Birincisi Aliboğazı ikincisi ise DAİŞ çetelerine karşı direnip savaşarak, düşmana darbe vurup mevzilerini korudular.

TKP/ML Enternasyonal Büro YUNANİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ/MARKSİST-LENİNİST ÖNDERLERİNDEN GRİGORİ KONSTANTİNEPOLİ YOLDAŞI KAYBETMENİN ACISINI YAŞIYORUZ

YKP/ML'nin önder kadrolarından, partimiz TKP/ML'nin onur üyesi Grigori yoldaşı 23 Ocak 2017 tarihinde kaybettiğimizi öğrenmiş bulunuyoruz. Başta kardeş partimiz YKP/ML olmak üzere tüm Yunanistan halkına baş sağlığı mesajımızı gönderiyoruz.

TKP/ML Kadın Komitesi “Umudun öyküsünü yazıp özgürlüğü fethedenlere sözümüz…”

Ocak ayının devrim ve komünizm şehitlerini anma haftasına dair bir açıklama yayınlayan TKP/ML Kadın Komitesi “Umutsuzluğu umuda çeviren yoldaşlarımıza söz veriyoruz ki; faşist ablukayı, sömürü düzenini, cinsiyetçiliği, şovenizmi paramparça etmeden, düşmanı yere sermeden durmak yok!” dedi.

Doğru komutanlık

Her sınıf ideolojik anlayışına, amaçlarına ve hedeflerine göre sürece-dışına müdahale eder, yön verip şekillendirmeye biçimlendirip örgütlemeye çalışır. Sınıf bilinçli proleterler demokratik halk devrimi amacına uygun bir şekilde bilgi ve becerileriyle, emek ve çabalarıyla, örgütlü güçleriyle sürece müdahale eder. Küçük burjuva devrimcileri ise yetki ve mevkileriyle müdahale eder. Birincisi devrimcidir. Değiştirip-dönüştüren, devrimcileştirip-örgütleyen, düzeltip-düzenleyendir. İkincisi ise statükocudur, bürokrattır. Var olanı tekrar ederek, yaşatarak, devam ettirendir.

Sayfalar