Cuma Mayıs 10, 2024

Tek Tip Elbise Saldırısı

Faşist Türk Devletinin Tek Tip Elbise Saldırısı, Hapishanelerde Devrimci Tutsakların Direniş Duvarına Çarpacaktır!

12 Eylül 1980 askeri faşist cunta ile gündeme getirilerek devrimcileri teslim almak için devreye konulan Tek Tip Elbise (TTE) saldırısı, Devrimci Tutsakların direniş duvarına çarparak geri püskürtülmüştü. TTE saldırısı uzun bir aradan sonra faşist AKP iktidarı tarafından tekrar “FETÖ” sanıkları bahanesi ile devrimci tutsaklara yönelik fiili bir saldırı olarak hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. 12 Eylül’de olduğu gibi OHAL ile ülkeyi yöneten AKP iktidarı, mevcut hâkimiyetini korumak ve “tek adam” diktatörlüğünü oturtmak için çıkardığı KHK’lar ile 12 Eylül’ü aratmayan saldırılarını yaşamda uygulamanın adımlarını atmaktadır.

 

Bugün devletin bütününe egemen olmak için daha önce hâkim olan kliği temizleyen ya da kendine biat ettiren T. Erdoğan, temsilcisi olduğu Türk hâkim sınıflarının korkularını bertaraf edememiş olacak ki; TTE saldırısını yeniden uygulamaya sokmak istiyor. İçinden geçtiğimiz sürçte başta sınıfsal, ulusal, cinsel ve inançsal çelişkilerin derinleşmesinden kaynaklı, yönetememe krizi yaşayan AKP iktidarı, çözümü her türlü muhalefeti bastırmak, diz çöktürerek teslim almak için faşist saldırıları yoğunlaştırmakta bulmaktadır. 

 

Faşist diktatörlüğünü, “tek adam” hâkimiyetini tahkim edebilmek ve yeniden yapılandırmak için süresiz OHAL-KHK’ları ile işi sınıfı ve emekçilere, Kürt halkına, Alevilere, Kadın ve LGBTİ’lere yönelik topyekûn bir saldırı furyası ile on binlerce kişi tutuklanmış durumdadır. Öyle ki; bu saldırı furyası sonucunda hapishanelerin kapasitenin çok üstünde dolmasından kaynaklı, yeni hapishaneler yaptırmak durumunda kalınmıştır. TC Devleti’nin bugünkü temsilcisi R.T Erdoğan ve AKP, toplumsal muhalefeti ortadan kaldırarak kalıba dökmeyi, toplumun mücadele direncini ve örgütlenmesini besleyen damarları kesip yok ederek tek tip insan ve toplum yaratmayı hedeflemektedir.

 

Biliyoruz ki, 12 Eylül AFC’si  Devrimci Tutsakların direnişi karşısında nasıl yenilgiye uğradıysa, bugün de aynı akıbete uğramaktan kurtulamayacaktır. Dolayısıyla, faşist AKP iktidarının bu saldırısının boşa çıkarılması için Avrupa’da yaşayan tüm özgürlük ve demokrasi adına mücadele edenlere önemli görevler düşmektedir. Devrimci tutsaklar başta olmak üzere tüm toplumu teslim almayı hedefleyen bu saldırıya karşı, Avrupa’da etkin bir kamuoyu yaratmak için başta demokrat, ilerici, devrimciler olmak üzere, göçmen emekçileri devrimci tutsakları sahiplenmeye ve hep birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!

 

ATİK- Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu

41981

Tek Tip Elbise Saldırısı

Olağanüstü Halden Olağanüstü Seçim Sonucları / Mehmet Tohumcu

7 Haziran seçimlerinden sonra şoke olan AKP ve Saray çevresi, Türkiye ve  T.Kürdistanın’da gelişen Demokrasi ve Barış havasını birçok katliamla kana bulayıp kaos ortamı yaratarak silahların ve şiddetin baskısı altında bir seçim ortamı oluşturdu. Ülke tarihinin en baskıcı, en anti demokratik seçim dönemlerinden birini geride bıraktık.

Zulmün zaferi olmaz

Kitlelerin katledildiği, polis ve askerlerce kuşatılan bir ülkenin ortasına kurulan “demokrasi” sandığından “barış” değil, katliam çıkabiliridi, nitekim aynen öyle oldu. 

Faşist diktatörlüğün en azgın bir şekilde sürdüğü hangi ülkede seçimle “diktatör” devrilmiş? Tersine, askeri darbeler dışında seçimle gelen bir sürü diktatör örneği var. En bilineni ise Nazi faşizmidir.  

Hiç yenilmeyenlerin tarihsel zaferi

Seçimlerin hemen ertesinde HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş seçim sonuçlarını; “bir zafer” olarak değerlendirdiler.

Gerçekten de bu; Demokrasi Güçlerinin kendine karşı bir kez daha-yeni bir zaferidir.

Kasım Seçimleri aynı zamanda, bir ülkenin topraklarının ne kadar istikrarlı 3 renge büründüğünün matematiksel ispatı olmuştur.

Ülkenin bir parçası çok istikrarlı HDP, bir parçası CHP ve çok büyük bir parçası yine AKP demiştir.

Özgüç Yalçın’ın kaleminden… ŞİMDİ DAĞLARDAYIM…..

Bazı anılar vardır insanın yaşamında. Bir sürü anlatıma, düzinelerce okumayı bedeldir. Bazı şeyleri daha iyi kavratır insana. Hani deriz ya kafamda bir şimşek çaktı diye. İşte öyle anlardır bahsettiğim. Benim hayatımda da oldu öyle anlar.

Seçim Günü, Seçim Sonrasına İlişkin Düşünceler:Demir Altona

Seçim sonuçları ne olursa olsun, temel sorun aynı kalacaktır: Erdoğan. Yani “Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi”. Erdoğan diktatörlük yolunda çok büyük mesafeler kat etti ama hala tam olarak istediği noktaya erişebilmiş değil. Buraya erişip erişemeyeceği ise muhalefetin nasıl politikalar izleyeceğine; ama her şeyden önce de HDP’nin politikalarına bağlı.

Erdoğan hedefine ulaşırsa, sonraki mücadeleler çok acılı ve uzun olacaktır.  Ama Erdoğan’ın bu gidişi engellenebilirse, bu engellemeden alınan güçle barış ve demokrasi yönünde önemli mesafeler kat edilebilir.

“Yetmez Ama Evet”: OYLAR HDP’YE!

1 Kasım “yeniden seçim”ine günler kala bütün hakim sınıf partileri ağız birliği etmişçesine halkı sandığa gitmeye çağırmaktadır. İşçi sınıfı ve halk düşmanlığı dışında başka hiçbir konuda anlaşamayan hakim sınıf partilerinin, bu konuda ortaklaşabilmeleri dikkate değerdir. Bu durum, 1 Kasım seçimi öncesinde bir yandan işçi sınıfı ve halkın dikkate değer kesiminin seçim ve sandık olgusuna yaklaşımına dair işaretken, diğer yandan da hakim sınıf partilerinin yönetememe krizinin sürdüğünü göstermektedir.

Osmanlı sultanı Erdoğan paşa ile sadrazam Ahmet paşa

 

7 Haziran seçimlerinde HDP etrafında seçimlere katılan çeşitli milliyetlerden halklar ''seni başkan yaptırmayacağız'' sloganı etrafında kenetlenerek,AKP iktidarının  13 yıllık saltanatına  dur dedi.7 Haziran seçimleri  AKP'yi tarihin çöplüğüne tamamen gömmek için başlangıç oldu.

Oynatmaya Az Kaldı

Yaşadığınız her olumsuzluk tekrardan ibaretse elinizde alacakları ilk şey eleştiri silahınızdır.

Biz sıradan ama sosyalist proletarya köylülerin işi çok zor.

Hala kimileri doğu perinçek te ortaya çıkan faşizmin bir revizyonizm olmadığını dünya devrimci tarihinde de rastlanan faşizmin kendi elleriyle  kurduğu sosyalist maskeli bir parti  olduğunun ispatı olduğunu söyleyemezken...

İş biz halka gelince.........

Halde böyle olunca.....

Eleştiri silahını açıkça kullanmamız elimizde alınınca

İstisnalarda ki eniştelerden ve kayınçolardan özür diyerek...

Kürd Devleti Yakındır - Dursun Ali Küçük

Evet, Kürdistan devleti yakındır...

Mevcut durumda koşullar bunun için uygundur. Kurulması an meselesidir.

Asıl engelleyici TC ve İran diktatörlüğüdür.

Eski TC Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ:

7 Haziran'dan 1 Kasım'a HDP notları

 

 

7 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE NE OLDU? “RADİKAL-DEMOKRAT” ŞEKİLSİZLİK HDP DEDİ Kİ! HDP’DEKİ İSLÂMCI SÖYLEM GEÇİCİ HÜKÜMET (VE LEVENT TÜZEL’İN) TUTUMU KABULLENEMEDİĞİMİZ REEL POLİTİKER PRAGMATİZM ELEŞTİREL HDP DEĞERLENDİRMELERİ PARLAMENTARİZM “AÇMAZI”NDA MEVCUT HÂL(İMİZ) 1 KASIM GÜZERGÂHI AKP VE BEYAZ KÜRTLER(İ) VE LİBERALLER! SAİR ZIRVALAR “TEK YANLI ATEŞ KES” TALEBİ! PKK-HDP AYRIMI DAİR YAYGARALAR PKK NE DİYOR? NİHAYET!

Mercan dağları; Bel vermiş munzura

Dersim Mercanlar beldesi şahverdi vadisinde üç genç komünist gerillanın faşizm tarafından  katledilişini duyduğumda yüreğimde kan akarcasına bir acı belirdi. Neden ölümler hep bizlere düşer,neden bizler hep öldürülürüz,katlediliriz,yerimizden -yurdumuzdan sürülürüz. Daha geçen hafta üç PKK gerillası aynı yöntemle bombardımanla, alçakca katledildi,İstanbulda Dilek kızımız sorgusuz sualsiz  infaz edildi.Ovacık Mercan vadisinde üç komünist gerilla Cengiz İçli,Özgüç Yalcın,Hakan Çakır saatler süren çatışma ve bombardıman sonucu alçakça katledildiler.

Sayfalar