Salı Mayıs 14, 2024

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:PKK’nin 43. Direniş Yılını Kutluyoruz!

Partiya Karkêran Kurdistan-PKK’nin (Kürdistan İşçi Partisi) 43. kuruluş yılını en içten devrimci duygularımızla selamlıyor, geliştirilen mücadelede, elde edilen kazanımlarda başarılarının devamını diliyoruz.

PKK, Kürt Ulusal Özgürlük mücadelesinin şüphesiz en ileri mevzisidir. Bu alanda yaratılan bunca değerlerin ve kazanımların yürütülen silahlı mücadelenin, gerilla mücadelesinin bir sonucu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Beş bin yıllık Kürt tarihini 43 yıllık mücadele tarihi boyunca yeniden yazmış, özgür Kürt kimliğini Kürdistan dağlarına kazımıştır. Dört parçaya ayrılmış bir Kürt ulusu gerçekliği ve özgürce ayrılma hakkının faşist gerici ve işbirlikçi devletlerce gasp edildiği, milli zulmün yaşatıldığı koşullarda PKK, Kürt ulusunun özgürce ayrılma hakkının ve ulusal demokratik taleplerin mücadelesini başarıyla sürdürmüş, gelinen süreçte birçok alanda kazanımlar elde etmiştir.

Bugün Batı Kürdistan’da yaratılan Rojava Devrim kazanımlarının temeli, 43 yıllık kararlı ve örgütlü mücadelede yatmaktadır.

Rojava Devrimi ile, Kürdistan dağlarında özgürleşen Kürt kadını bu devrime rengini vermiş ve Ortadoğu coğrafyasında kadının geleceğini bölge halklarına göstermiştir. PKK’nin 43 yıllık mücadele kazanımlarının en önemlisi de Kürt kadınının kendi özgürlüğünü eline almasıdır. Bu aynı zamanda bölgedeki devrimci mücadele acısında önemli bir eşiktir.

Emperyalizm ve proleter devrimler çağında, PKK’nin Ortadoğu’da yarattığı bunca kazanıma ve değere rağmen Kürt ulusunun ulusal-demokratik talepleri tam anlamı ile karşılanmış değildir. Özellikle TC faşist devletinin Kürt ulusuna karşı yürüttüğü imha girişimleri yine gerillanın muazzam direnişi ile karşılanmaktadır. Rojava’ya yönelik saldırılar, yine başta Kürtler olmak üzere çeşitli milliyet ve halklardan Kuzey-Doğu Suriye halklarının direniş güçlerince karşılanmaktadır. Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi Kürt ulusu açısından devrimci bir direniş cephesi anlamını taşımaktadır.

KDP’nin önderlik ettiği Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi’nin işbirlikçi ve ihanet politikasına rağmen Kürdistan’ın genelinde Kürt halkı seçimini esas olarak devrimci direnişten, PKK’den yana kullanmaktadır. Gerilla mücadelesi bu anlamda Kürt halkının kalbinde derin bir yer edinmiştir. Garê, Avaşîn, Behdinan, Heftenîn, Zap, Werxelê gibi Medya Savunma Alanlarının birçok yerinde işgalci TC güçlerini yenilgiye uğratmaktadır. TC’nin kimyasal silahlarına rağmen gerillanın mücadelesi kırılamamakta aksine faşist Türk ordusuna ağır darbeler indirmektedir. Yine TC’nin PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde 22 yıldır uyguladığı tecrit ve işkenceye rağmen Kürt Ulusal Özgürlük Mücadelesi durdurulamamıştır. Kürt ulusunun tüm demokratik örgütlenmelerine yönelik baskılara, tutuklamalara ve işkencelere rağmen sokaklardaki Kürt halkının haykırışını geriletememiştir.

Kürt Ulusal Özgürlük Mücadelesi aynı zamanda Türkiye’de yürütülen devrimci mücadelenin önemli bir parçası haline de gelmiştir. PKK, faşizme karşı birleşik mücadelenin, HBDH’ın oluşumunda ve geliştirilmesinde önemli bir yerde durmaktadır. Bugün TC faşizmi altında zulme uğrayan tüm ezilen kesimlerin kurtuluş umudu birleşik mücadelede yatmaktadır.

Emperyalistlerin ve bölgedeki en azılı işbirlikçisi olan faşist TC’nin önümüzdeki süreçte yeniden bölgeyi kana bulayacak pratikler sergileyecekleri bir sır değildir. Bu anlamda Kürt Ulusal Özgürlük Mücadelesi başta olmak üzere tüm devrimci-demokratik ve yurtsever kesimlerin birleşik mücadeleyi büyüteceklerine olan inancımızla, PKK’nin 44 yıllık ulusal özgürlük mücadelesini selamlıyoruz.

  • Yaşasın Kürt Ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkı!
  • TC faşizmini yıkacak, Demokratik Halk İktidarını kuracağız!
  • Yaşasın Birleşik Mücadelemiz! Yaşasın HBDH!
  • İleri… Daha ileri…

TKP-ML

ORTADOĞU PARTİ KOMİTESİ

26 KASIM 2021

2470

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Sayfalar