Pazartesi Nisan 29, 2024

TKP/ML Enternasyonal Büro YUNANİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ/MARKSİST-LENİNİST ÖNDERLERİNDEN GRİGORİ KONSTANTİNEPOLİ YOLDAŞI KAYBETMENİN ACISINI YAŞIYORUZ

YKP/ML'nin önder kadrolarından, partimiz TKP/ML'nin onur üyesi Grigori yoldaşı 23 Ocak 2017 tarihinde kaybettiğimizi öğrenmiş bulunuyoruz. Başta kardeş partimiz YKP/ML olmak üzere tüm Yunanistan halkına baş sağlığı mesajımızı gönderiyoruz.

Ne tesadüftür ki, partimizin 1978 yılında birinci parti konferansında ilan ettiği Parti Ve Devrim Şehitleri Haftasında Grigori yoldaşı kaybetmiş bulunuyoruz. Bu tarihin partimiz açısından ayrıca büyük bir anlamı vardır. Ocak ayı, hem partimiz ve hem de UKH açısından özel bir önem ve anlamla yüklüdür. Partimizin mirasçısı olduğu TKP’nin kurucusu yoldaş Mustafa Suphi ve ondört yoldaşı bu ayda Kemalistler tarafından katledildiler. Uluslararası Komünist Hareketin önderi yoldaş Lenin bu ayda aramızdan ayrıldı. UKH’in en kalifiye temsilcileri Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht bu ayda Alman tekelci burjuvazisinin silahlı güçleri tarafından hunharca katledildiler. Partimizin en değerli kadroları, Ali Haydar Yıldız, Meral Yakar, Atilla Özkan ve onlarca yoldaşımız bu ayda şehit düştüler. Ve de partimizin önderi, kurucu-kuramcısı, yoldaş İbrahim Kaypakkaya bu ayda düşman güçleri tarafından tutsak edildi. İşte tam da bu nedenden dolayı partimiz TKP/ML, Yoldaş Grigori'yi bundan böyle her yıl Ocak ayında andığımız Parti Ve Devrim Şehitleri Haftasında anarak onun anısını sonsuza kadar yaşatacaktır. Grigori yoldaş ölümsüzdür.

Grigori yoldaş tüm yaşamını Yunanistan devrimine atayan büyük bir devrimciydi.

1945 yılında dünyaya gelen Grigori yoldaş, genç yaşta devrimci fikirlerle tanıştığından itibaren Yunanistan'da devrimin gerçekleşmesi için mücadele etti. 1967 yılında Yunanistan'da yapılan Albaylar Cuntasından sonra, başlayan devrimci avını savuşturmak için bir süreliğine Kanada'da yaşamak zorunda kaldı. 1974 yılında Cuntacıların tekrar kışlalarına geri dönmesinden sonra birçok devimci gibi Grigori yoldaşta ülkesine döndü. Grigori yoldaş Yunanistan'a döndükten sonra, 1980 yılında YKP/ML'nin kurucu kadroları içinde yer aldı. YKP/ML MK ve MKSB'de görev alan Grigoru yoldaş, YKP/ML'nin devrim stratejisini belirlemede politik bir önder olarak büyük katkılar verdi. YKP/ML dendiğinde Grigori, Grigori dendiğinde ise hep YKP/ML akla gelmiştir. Bu onun devrimci kişiliğinin partisiyle nasıl bütünleştiğine en güzel örnektir. Tüm hayatını partisinin gelişip büyümesi ve devrim yapmasına adayan Grigori yoldaş, YKP/ML içinde de saygın ve kabul edilen bir kişilik olmuştur.

Grigori yoldaş partimiz içinde büyük bir kayıptır.

1980 yılından bu yana TKP/ML'nin bir üyesi gibi partimizle yakın bir ilişki içinde olan, partimizin her sorunuyla yakından ilgilenen, olanaklar sunan, görüş ve önerileriyle sürekli fikir üreten, deney ve tecrübelerini aktaran Grigori yoldaşın kalbi sadece Yunanistan devrimi için değil, Türkiye devrimi içinde atıyordu. O, bir komünist olarak; Yunanistan ve Türkiye hakim sınıflarının iki halk arasında yarattıkları düşmanlığa karşı büyük bir mücadele vererek her zaman iki halkın kardeşliğini savundu.

Grigori yoldaş, 1980 yılında Türkiye'de Askeri Faşist Cuntasının bir darbeyle iş başına gelmesinden sonra, Yunanistan'a çıkmak zorunda kalan yüzlerce politik mülteciye yardım etmiş, evinde misafir ederek enternasyonalist bir dayanışma içinde bulunmuştur. Partimizin önemli kadrolarının Yunanistan'da barındırılması, ülkeyle bağlarının sağlanması için elindeki tüm olanaklarını seferber ederek, partimizin bir kadrosu gibi çalıştı. Aynı azim ve cabayı hasta olmasına, sağlık koşulları pek iyi olmamasına rağmen, Nisan 2015 tarihinde Yunanistan Devletinin de içinde yer aldığı uluslararası bir operasyonda tutuklanan yoldaşlarımızın serbest bırakılması için de olağan üstü bir çaba sarf etti. Tüm imkan ve olanakları seferber ederek Yunanistan'da yürütülen kampanyanın başarıya ulaşmasında Grigori yoldaşın emeğini hiçbir zaman unutmayacağız.

Grigori yoldaş ömrünün son günlerini yaşamasına rağmen, Münih'te yargılanan yoldaşlarımızı ziyaret ederek onlara büyük bir moral verdi. Hasta olmasından dolayı ''gelme'' önerilerine, ''son kez yoldaşları görmek istiyorum'' diyerek gelip yoldaşlarını görmüştür.

Onu tanıyan herkes bilir ki, sade yaşamı, devrimci kararlığıyla dünyanın tüm mazlum halkları için atan kalbiyle hep örnek olmuştur. Grigori yoldaşla tanışan yüzlerce yoldaşımızın kalbinde atede ta bir taht kuran bu büyük devrimciyi hiçbir zaman unutmayacağız.

Grigori yoldaş uluslararası komünist hareket içinde büyük bir kayıptır.

Enternasyonal ilişkilere büyük önem veren Grigori yoldaşın emeği unutulamaz. YKP/ML'nin kardeş, dost örgüt ve partilerle kurduğu ilişkilere her zaman büyük bir önem veren Grigori yoldaşın esprili, neşeli ve içten geliştirdiği ilişkilerle enternasyonal alanda da saygın bir edinmiştir. Grigori yoldaş kardeş partilerin sık sık görüşmeler yapmasına, tecrübe alışverişinde bulunmasına, uluslararası alandaki gelişmeleri değerlendirme, anti-emperyalist mücadeleyi yükseltmeye her zaman önem Verdi. Enternasyonal alanda önemli etkinliklerin Yunanistan'da örgütlenmesinde sarf ettiği çaba ve gösterdiği komünist duyarlılıkla bu alanda da kardeş partilerin taktirini kazanmış bir komünist olarak hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Grigori yoldaş ölümsüzdür.

O, her zaman kalbimizde yaşayacaktır.

TKP/ML Enternasyonal Büro   

46440

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Kıss... Kıss... Ayeste... Ayeste...

Biz sıradan proletaryaların özgürce üretebilmesi için daha çok şeyler yapması gerekir değil mi ?

Hani nerede bahis ettikleri; etiklik,  ahlakılık... kurallar, disiplin, sadakat...

Üzenlere üzülmeyecem... üzenlere üzülmeyecem... üzenlere üzülmeyecem....

Çal kemancı.

Ali' de gitse, Veli' de  gelse bizler için hiç bir şey değişmeyecek.

Yirmisinde yoldaş, kırkında gardaş, altmışında kankiiii.…

Bireyin zaaflarını ortaya çıkaran nedenlerle değilde bireyin zaaflarıyla yola çıkmak kime ne kazandırmıştır ki kanki ?

Anomali! [1] – H. Gürer

 M.Ö filozoflarından Aristo’nun geliştirdiği klasik mantık, doğru ya da yanlış sonuçlar doğuran siyah-beyaz meselelere odaklanır. Oysa gerçek hayattaysa, kafa patlattığımız şeylerin çoğu grinin tonlarını taşır! Bu yüzden Aristo’nun M.Ö geliştirdiği klasik mantık ile günümüz gelişmelerine bakmaya kalkarsak yanılırız. Neden? Çünkü siyah ile beyaz renklerinin ara tonlarını gör(e)meyiz. Hiç bir şey siyah-beyaz kadar kesin ve net değildir. Hele siyasette, asla!

Katledilişinin 44.yılında komünist Önder İbrahim Kaypakkaya'yı anıyoruz!

Katledilişinin 44. yılında Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşı anmak için düzenleyeceğimiz geceye siz emekçileri, devrimcileri, yurtsever ve yoldaşlarımızı katılmaya çağırıyoruz.

Türkiye proletaryasının komünist önderi İbrahim Kaypakaya yoldaşın Diyarbakır işkencehanelerinde katledilişinin 44. Yılındayız. 

Fırat havzasında Ermeni kıyımları

Beş yıldan bu yana Suriye'de devam eden savaşta insanoğlu II.Dünya savaşından sonra ekonomik ve sosyal yıkımların en ağırlarına tanıklık etmektedir.Henüz gelinen aşamada görüşmeler ülkeninasli unsurlarının olmadığı,istenmediği ortamda yapılması çözümün ne kadar gerçekçi olacağı ayrıbir sorun olarak kendini gösteriyor.Arap,kürt ve mazlum halkların kaderi ve geleceği emperyalisthaydutların alacağı kararlara bağlanmış savaşın sona ermesini beklemektedir.Bugüne kadar savaşın bilançosu çok ağır olmuş daha da artmaktadır.Nerdeyse nufusun yarısı yerlerini değiştirmiş,beş-yüzbin insan hayatını kayb

Başkanlık sisteminin düşündürdükleri...

“Toplumun ve devlet iktidarının toplumsal yapısı, onları kavramaksızın toplumsal faaliyetin herhangi bir alanında tek bir adımın bile atılamayacağı değişikliklerle karakterizedir.

"Uyuşturucu Hazır Taslaklar" ve Devrimci Eğitim…

Yaşadığımız coğrafyanın sosyal, siyasal ve ekonomik çelişkileri ezilenlerin dünyasını dev bir bataklığa döndürürken, fabrikalarda işlenen, madenlerden sökülen ve günden güne biriken emekçi sınıfların ve ezilen ulusların mücadelesi, heybesinde önemli ve kritik bir sorunlar yığınını da barındırmaktadır.

TKP/ML’ye bağlı komiteler ve Komsomol’dan “hizip” tartışmasına karşı ortak açıklama:

Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist (TKP/ML)’ye bağlı Ortadoğu Bölge Komitesi, Türkiye Marksist Leninist Gençlik Birliği (TMLGB), Kadın Komitesi, Enternasyonal Büro, Geçici Yurt Dışı Komitesi (GYDK), … Komitesi “Kamuoyuna Zorunlu Açıklama” başlığıyla ortak bir açıklama yayınladı.

Devrim Kapıyı Farklı Çalabilir

Seslenebileceğim örgütsüz proletaryalardan başka kimsem yok.
Bu günkü yaşadıklarımız dün kitleleri seferber edemememizin sonucu.
Tezat bir ilişki yaşanıyor abd' yle ( ingiltere, almanya... dahil ) halklar arasında.
Bir yandan abd halklar üzerinde faşist kararlara imza atıp mağduriyetlerin, tepkilerin sayısını artırırken diğer bir yandan da aşırı solcu savaşçılarca desteklendiğini bildiği ulusalcılarla da uyum, barış içerisinde.
Normal de abd' den aşırı solcu savaşçılarca desteklenen bir hareketi terörist ilan edip savaş açması beklenir.

Kaypakkaya geleneğinin yüz akı, “genç” “asker”: Hasan Bayrak

Bir anneyi düşünün. Oğlunu arıyor…

Oğlu devrimci, oğlu Kaypakkaya’nın yoldaşı…

Gözaltına alınmış birkaç zaman önce, ama haber yok. Kapı kapı geziyor. 12 Eylül Askeri Faşist Cuntası’nın karanlık günlerinin korku duvarları kâr etmiyor, annenin oğlunu cesurca aramasına…

Sonra…

Bir morga götürüyor ve önüne bir cenaze veriyorlar. “Al, bu oğlun” diyorlar. Sımsıkı sarılıyor oğluna… Ama o an, kalbinin zayıf da olsa attığını ve teninin sıcaklığını fark ediyor.

2 Şubat…

“Herkes işini yapsın” dedi gerilla birliğinin komiseri toplantıyı bitirdi. Bitirmeden önceki son sözleri yüzü kadar net, gözleri kadar berraktı. Toplantı bitiminde mangalarına çekilen tüm gerillalar iki gündür süren ve bu akşam son bulan eleştiri-özeleştiri toplantısının muhasebesini yapmaya başladılar. Ve hepsi de “Herkes işini yapsın” sözüne odaklanmıştı. Aslında mesele bu kadar basit ama bir o kadar da karışıktı gerillalar cephesinde. Gerillalar yoğunlaşma içindeyken sözün sahibi de manganın girişindeki tüneli, gökyüzünün ferahlığına kavuşmanın sabırsızlığıyla geçti.

Partizan: “Diz çöktürme ve teslim almaya karşı güçlü bir çıkış için HAYIR!”

Yaklaşan referanduma ilişkin bir açıklama yapan Partizan, “HAYIR” diyeceğini duyurdu. “HAYIR’ı kitlelerin kendine güvenini ve umudunu faşizme karşı yeniden yeşertme ve egemenlerin kaosunu böyle derinleştirme aracı olarak kullanacak, Cizre bodrumlarında 150’ye yakın insanla yakılarak katledilen Mehmet Tunç’un ‘Teslim olmayacağız, diz çökmeyeceğiz’ çığlığını ‘Diz çökmeyeceğiz, HAYIR’ diyerek taşıyacağız” diyen Partizan’ın açıklaması şu şekilde:

Diz çöktürme ve teslim almaya karşı güçlü bir çıkış için HAYIR!

Sayfalar