Pazartesi Mayıs 6, 2024

TKP/ML Örgütlenme Komitesi;“Partimizin Seçkin Üyesi, Tikko Rojava Komutanı Nubar Ozanyan (Fermun Çırak) Yoldaş Ölümsüzdür! Onun Mücadele Azmi Ve Kararlılığı Daima Yolumuzu Aydınlatacaktır!”

Bütün yaşamını partimizin gelişip güçlenmesi ve Demokratik Halk Devrimini gerçekleştirmeye adayan Nubar Ozanyan yoldaşı kaybetmenin acısı içindeyiz. 14 Ağustos 2017 tarihi, hüzün ve kahramanlığın günü olarak hep anılacaktır.

Nubar yoldaş, partimizin değerli bir üyesi ve Rojava'daki TİKKO birliğinin komutanlarındandı. Parti içinde kullandığı Orhan (Armenak Bakırcıyan) ismini ise, partimiz kadrolarından Orhan yoldaştan almıştı ve yoldaşımızın anısını savaş cephesinde de yaşatarak silah elde toprağa düştü.

Nubar Ozanyan, 1956 yılında Yozgat'ta yoksul bir Ermeni ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşta annesini kaybetti. Yoksul Ermeni çocukların okutulduğu Karagözyan İlkokulunu bitirdikten sonra, Tıbrevank'da geçirdiği gençlik yıllarında Armenak Bakırcıyan yoldaşla tanıştı.

Armenak yoldaşın kendisini devrimci fikirlerle tanıştırması ve ardından ilişki kurduğu Partimiz TKP/ML ile tanıştığından bu yana örgütlü mücadelesini kesintisiz sürdürdü.

12 Eylül 1980 Askeri Faşist Cuntasının işbaşına gelmesini takip eden süreçte yurtdışına çıktı.

O, Fransa'da bulunduğu müddetçe, partimizin bölge faaliyeti içinde yer almış, Fransa parti faaliyetimizin gelişip güçlenmesine büyük değerler katmış ve mütevazi yaşamıyla daima örnek bir devrimci olarak, yoldaşlarının örnek aldığı bir devrimci olmuştur.

Nubar yoldaş, partimizin 1990 yılında Filistin'deki Askeri Eğitim Kampı açıldığında partiye başvurarak gönüllü aday olduğunu bildirmiş, bu talebinin kabul edilmesinin ardından Ortadoğu'ya geçmiştir.

Filistin eğitim kamplarında ciddi bir eğitim aldı ve bu yönlü yeteneklerinin de payıyla nitelikli bir gelişme kaydetmesiyle partimize büyük değerler kattı. O, sadece askeri yönüyle değil, siyasal olarak da kendisini sürekli geliştirdi.

Marksist-Leninist-Maoist eğitime önem veren bir yoldaş olarak kazandığı yetenek ve birikimiyle partinin önemli bir kadrosu oldu.

O, parti üyeliğini bir ayrıcalık olarak görenlerden değil, proleter bir çizgi ve dava insanı olarak kavrayanlardandı.

1991-92'de Beka'daki eğitim kampını tamamladıktan sonra, Dersim veya Karadeniz'de gerillada görev almak istiyordu. Coşkulu, azimli ve gözleri pırıl pırıldı. Ağır yeraltı koşulları, sokak infazları ve kayıpların yaygın olduğu bir dönemde, o korkusuzca partinin en zor faaliyetlerini üstlenmek istiyordu.

Partinin onu başka bir alanda görevlendirmesine itiraz etmeden görev aldığı bölgelerin koşullarını değerlendirmiş, Partiye muazzam olanaklar sağlamıştı.

İradesi dışında kimi “kazalar” sonucu partinin olanakları ciddi bir aksaklık ve kesintiye uğrasa da yarattığı olanaklarla, ülkede savaş alanlarına askeri ve teknik araçları ulaştırmasıyla büyük değerler kattı.

Nubar yoldaş, bulunduğu görev alanında kaldığı süre içinde sadece bazı imkan ve olanaklar yaratmakla kalmadı. Gittiği ülkede bildiği dili daha da geliştirdi. Rusça'yı çeviri yapacak kadar iyi öğrendi. Zaman buldukça kütüphanelerden çıkmaz oldu. Rusça eserlerin özellikle Türkiye ve Kürdistan'ın güncel ihtiyaçlarına ışık tutacak, komünist ve devrimci hareketin tecrübe ve gelişim sağlamasına hizmet edecek eserleri Türkçe'ye çevirme işleriyle de uğraştı.

“Kafkasların Lenin'i Stepan Şahumyan”, “G.K. Orjonikidze ve Ermenistan'da Sovyet İktidarının Kuruluşu” adlı kitapları çevirip Türkçe'de basımını sağladı, henüz basılmamış 2 ciltlik bir başka kitabı çevirmede önemli rol oynadı. Bazı parti belgelerini Rusça'ya çevirdi. Yaşamını yitirmeden önce Kaypakkaya'nın Seçme Eserlerini Ermenice'ye çeviriyordu, ancak ömrü buna yetmedi.

Okumaya, araştırmaya ve çeviri yapmaya büyük bir isteği olan Nubar yoldaşın en büyük özlemlerinden biri de, kazandığı askeri tecrübe ve birikimini kitaplaştırma arzusuydu. O tam bir görev insanıydı.

Görev verilip de yerine getirmediği hiçbir görev olmamıştır.

Nubar yoldaş, partimiz 2013'te yeniden Ortadoğu'da askeri kamp açma kararı aldığında yine en önde gönüllü olarak katılmak istediğini bildiren ilkler içinde yer aldı. Partimiz, onun askeri ve politik yetkinliğini, tecrübe ve birikimini göz önüne alarak Ortadoğu Askeri Komutanlığı'na atadı.

Irak Kürdistanı'nda kaldığı süre içinde birçok yoldaşımızı askeri ve politik olarak eğitti. Değişen koşullar ve partimizin enternasyonal mücadelesinde ileri bir adım olan Rojava Devrimine katılma kararıyla 2015 tarihinde bir grup TİKKO gerillasıyla Suriye Kürdistanı'na (Rojava) geçerek devrimci mücadelesini burada sürdürdü.

Nubar yoldaş, savaş tecrübesi ve askeri birikimiyle TİKKO savaşçılarının yanı sıra, Rojava Devrimine katılan onlarca enternasyonal savaşçının da eğitimini sağladı, katkıda bulundu.

Nubar yoldaş sadece savaşçıları eğiten bir komutan olarak kalmadı, o, Rojava-Siluk'ta DAİŞ çetelerine karşı yapılan hamlede, onlarca DAİŞ çetesinin saf dışı edilmesinde gösterdiği üstün başarı ile de hep hatırlanacaktır.

O, sadece parti savaşçılarımız için de değil, Rojava'da savaşan tüm savaşçıların tanıdığı, sevdiği ve örnek aldığı büyük bir komutandı.

Nubar yoldaş, Partimizin özellikle 2 yılı aşkın bir süredir yaşadığı sorunların çözümü konusunda en çok sorumluluk hisseden yoldaşlardan biriydi.

O tam da yaşamında somutladığı gibi bürokratizme, dogmatizme ve tasfiyeciliğe karşı amansız bir mücadelenin doğru tarafı olarak mücadelesini sürdürdü. Nitekim, salt sloganlarla, büyük laflarla, programatik görüşlerin günde beş vakit lafzını etmekle devrimin bırakalım gerçekleştirilebilmesini, savunusunun dahi yapılamayacağını pratiğiyle ortaya koymuş bir yoldaş olarak bizlere önemli bir değer ve miras bıraktı.

O, özüyle sözüyle bir olanlardandı. O, gerçek bir Kaypakkaya takipçisiydi. Halk Savaşına olan inancı onun devrimci yaşamının en önemli yanlarından biriydi.

Nubar yoldaş partinin gelişip güçlenmesinin savaşın doğrudan içinde olacağına olan inancını şehit düşene kadar savundu ve bu uğurda da kendisini feda etmekten çekinmedi.

Partimiz, kurulduğu tarihten bugüne enternasyonal bir ruhla hareket etti. Enternasyonal dayanışmaya önem verdi. Anti-emperyalist mücadelenin sadece ülkemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun aynı içerikte olduğunu savundu.

Savunduğu bu görüşüne bağlı kalarak, gösterdiği pratik tutumuyla kardeş ve dost partilerle geliştirdiği ilişkilerle örnek bir tutum sergiledi.

Partimiz 2014 yılından bu yana, gücü oranında Ortadoğu coğrafyasında üstlendiği sorumlulukla devrimci parti ve örgütlerle geliştirdiği dostane ilişkiler ve yer aldığı eylem birliklerinde emperyalizme ve gericiliğe karşı verdiği savaşı bundan böyle de gücü oranında vermeye devam edecektir.

Bugün enternasyonal dayanışmanın pratik olarak en ileri mevzisi Rojava'dır. Suriye iç savaşında, çelişkileri iyi değerlendiren Kürt Ulusal Hareketinin, Rojava'da gerçekleştirmekte oldukları devrimle Rojava'da elde ettikleri statü sonrası, tüm gerici güçler Rojava'nın düşmesi için saldırdılar.

Türk devletinin IŞİD, El-Nusra, ÖSO gibi gerici güçleri kullanarak, Rojava'nın düşmesi için yaptığı saldırılarda, Kürtlerin yanında yer alan uluslararası devrimci güçler, Rojava'da gösterdikleri enternasyonal dayanışmayla gerici güçleri püskürtmede katkıda bulunarak Rojava devrimini korudular.

Rojava'daki enternasyonal dayanışma daha ileri boyutta, içinde partimizin de yer aldığı enternasyonal taburlarla Suriye Kürdistanı'nın özgürleşmesi mücadelesi son aşamasına doğru ilerlemektedir.

Savaşla birlikte yakılıp yıkılan Rojava, enternasyonal bir dayanışmayla yeniden inşa edilmektedir.

İspanya iç savaşında, Vietnam ve Filistin'de gösterilen enternasyonal dayanışmayla, emperyalistlere, işgalci güçlere ve faşist iktidarlara karşı verilen ortak mücadele, bugün Rojava'da yaşam bulmaktadır.

İvana Hoffmann, John Gallagher, Ashley Johnson, Konstandinos Erik Scurfield, Emir Qubadi, Michael İsrael, David Taylor, Nikolas Wardin, Suphi Nejat Ağırnaslı, Ayşe Deniz Karacagil, Alper Çakas, Rıfat Horoz, Ulaş Bayraktaroğlu ve onlarca enternasyonalist savaşçıyla birlikte, Kürt savaşçılar; Aras Şeho, Rukiye Eskin, Reşit Bulut, Meryem Mihemed ve daha yüzlerce şehidin yanına ismini yazdıran Nubar yoldaşın hayatını feda ederek kattığı değer, Rojava Devriminin örülen bir tuğla taşı olmuştur. Kürt ulusu, kadim bir ulusun, Ermeni halkının bu yiğit evladını hiçbir zaman unutmayacaktır.

 

Paris'in Fakir'i, Ermenistan'ın Nubar'ı, Rojava'nın Orhan'ı Ozanyan yoldaş ölümsüzdür!

Devrim ve Komünizm Şehitleri Ölümsüzdür!

Yaşasın Halk Savaşı!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

Yaşasın Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı!

 

TKP/ML ÖRGÜTLENME KOMİTESİ

16 Ağustos 2017

41326

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

44 Yıl sonra onlar yani sonsuzlar[*]

“Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm Kahramanlıklar okudum tarihte Çağımıza yakışan vakur, sade Davranışınız geliyor aklıma.”[1]

“Üç Fidan”ın 6 Mayıs’ından veya THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) savaşçılarından, 44. yıldaki sonsuzluklarından söz etmek zor olsa da; “olmazsa olmaz”…

Madımak’tan Mercan’a, Koray’dan Dursun’a‏

Biri henüz 11 yaşında, Pir Sultan Abdal’ın elinde dünyanın en güçlü direnç, bilinç ve isyan silahına dönüşmüş Bağlamaya, Semaha ve Türkülere sevdalı, 2 Temmuz 1993’te Madımaktaki 33lerin en küçüğü Koray Kaya… Diğeri yüzyıllardır özgürlük meşalelerinin yandığı, sefer edilip zafer elde edilemeyen Jaru Diyara, Kaypakkaya’nın destanlaştığı Munzurlara, Zel dağına, özgürlüğün diyarına giden, 17 Haziran 2005 Mercan Dağlarında kimyasal silahlarla katledilen 17lerin en küçüğü Dursun Turgut..

'Osmanlıcılık' Egemenlerin Krizlerine Çok Boyutlu Çare Arayışıdır / Haluk Gerger

Uluslararası ilişkiler ve özellikle Ortadoğu üzerine çalışmalarıyla tanınan akademisyen ve yazar Haluk Gerger Siyaset Gazetesi ile dünya güç dengeleri, Ortadoğu ve Türkiye üzerine bir röportaj gerçekleştirdi

CHP, stabil bir parti mi?‏ /İsmail Cem Özkan

Yaşadığımız ülkenin ve devletin kurucu gücü olarak tanıtılan CHP aslında homojen bir parti hiçbir zaman olamadı, sürekli olarak çağın ve zamanın ruhuna uygun olarak tavır değiştirtirken kadrosu da değişen bir siyasi partidir ve o yüzden stabil değil dinamiktir.

CHP kurucu üyeleri son Osmanlı Meclisi üyeleri ve 1. Ankara’da kurulan meclistir. Osmanlı devletinden almış olduğu mirası kesintisiz olarak ileriye taşıyan parti özelliğini de korumasına rağmen, bugün kuruluş çizgisinden çok uzakta hatta hiçbir bağlantısı kalmamış konumdadır.

Koşullara Boyun Eğmek Değil, Değiştirmek Devrimciliktir!

"Bak Bill, İşte Kocakafa!”

İslamcı faşist devletin en büyük korkusu, kitlelerin direnme gücünü bütünüyle kıramamış olmasıdır. Onlar, kendi saltanatlarını rahat sürdürebilmek için, öncelikle kitleleri bütünüyle teslim alamk isterler. Teslim almanın ötesinde, bütünüyle sindirmek ve ezmek isterler. Kısa ve uzun vadeli taktikleri budur.

AKP faşist hükümeti, 14 yıldır, kitleleri teslim almanın mücadelesini veriyor ve son 6 yıldır ise, yoğun bir şekilde saldırıyor. Buna rağmen, kitleleri bütünüyle teslim alabilmiş değildir.

Yaralı Gövdeyle Yaşama Tutunmak

Yaşam binbir zorluklarla,iniş-çıkışlarla doludur. Mutluluk ve mutsuzluk'da öyle birşey. Yaşamda yanlızca mutluluk yoktur, aynı zamanda yaşamımızda yanlızca mutsuzluk denen bir kader'de yoktur. İnsanların yaşamını belirleyen içerisinde yaşadıkları toplumsal ilişkiler ve olaylardır. Bu sosyal , siyasal,kültürel ve toplumsal olaylar etkiler yaratır insan yaşamında. Hatta insanın sosyal yaşamında belirleyci rol oynar. Doğada diğer canlılarda doğanın birçok olayında,değişiminde, altüst oluşunda ciddi şekillerde etkilenirler.

Yine bir Mayıs günü...Rojava’dan bir Partizan

Ölüm kutsanmaz bizde. Kutsanan özgür yaşamdır. Ancak özgür bir yaşam için ölmek gerekiyorsa tıpkı umutla yaşama koşar gibi, cesaretle karşılarız ölümü. Öncülük kutsanmaz bizde ancak geleceği kısaltmak içinse öncülük, bir sıra neferi gibi atılırız öne. Yaşamın, savaşın, gelişimin diyalektiğinde anlamlandırırız her ölümü ve öncülüğü. 

Ortadoğu'da Öcalan'ın rolü ve Demokratik Konfederalizm‏

Hegemonik güçlerin BOP projesi türlü türlü kaos politikalarının uygulamaya alınmasıyla devam ediyor.

Yaralı kartalların sığınağı,Dersim

İbrahim Kaypakkaya -Erdoğan Yalgın

Baba Ali Kaypakkaya doğan çocuğuna muhemeldir ki, Haranlı İbrahim Peygamberin adını verdi. Dünyaya gelen (1949) bebek, İbrahim Kaypakkaya’ydı. 

Gezi heyulası burjuvazinin korkusu olmaya devam ediyor

Bugün GEZİ’nin (2013 Haziran Ayaklanması) 3. Yıldönümü. Gezi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan işçi sınıfı ve emekçilerin tarihinde,  hep yükseklerde tutularak taşınacak bir isyan bayrağı olacaktır. 

Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri tarihe bir not düşmüşlerdir: Politik özgürlüklerin baskı altına alınması, yok edilmesine karşı sessiz kalınmayacaktır. Kutuplaştırılmaya, islamlaştırılmaya, demokratik hak ve özgürlüklerin yok edilmesi karşısında sessiz kalınmayacaktır. Gezi’nin tarihe düştüğü not budur.

Sayfalar