Pazartesi Nisan 29, 2024

Ya Devrimden yanasın yada faşist diktatörlükten yanasın

Garip olaylar oluyor ülkemizde. Aslında garip olaylar oluyor demekte yanlış. Çünkü,hepimiz alıştık devletin bu tür panorayak oyunlarına... Devlet erk'inde at iziyle ıt izi birbirine karışmış durumda. Darbeciler kim? Darbeyi yapanlar kim? Bunların siyasal temsilcileri ve yönlendiricileri kimler? Henüz bu sorular en azından kamu tarafından netlik kazanmış değil. Açık olan birşey var ki,darbeciler devletin içerisinde ve iktidarın önemli mevkilerinde yer almaktadır. Belkide darbecilerin başı'da,kıçı'da Erdoğan ve şurakasıdır.Bu ihtimal çok büyük olup,giderek ağırlık kazanmaktadır.Kanımca faşist Erdoğan şurakası bu amatör darbe planlamasını yaptı,senaryosu ortak örgütlenerek karşıt egemen kliğin tasfiyesi tamamlandı.

Asıl amaçlanan,açık faşist terörün ,katliamların üstünü örtmek perdelemek,gündemi değiştirerek kaybettiği itibarı bu oyunla yeniden elde etmek ve mağduriyetleri oynamaktır.Şu an bunda göreceli başarılı olduğu söylenebilir.Bu bırakmak istemediği koltuğun garanti olduğu anlamına gelmiyor.Yarın nelere gebe,hep birlikte göreceğiz.Hazırlanan bu sanal darbe tezgahı nasıl kimlerle örgütlendi,kimler kurban seçildi,kimlere yıkılması gerektiği,kimlerin bertaraf edilmesi gerektiği,kimlerin halkı sokaklara dökmesi gerektiği tek tek açığa çıkacaktır.

Bunda kimsenin şüphesi olmasın.Hatta,"birkaç kelle keserek topluma,aslında Kürtlere ve devrimci demokratlara,aydınlara,sosyalistlere gözdağı vermeyi amaçlamaktadır.Öyle de oldu. İŞİD ve Ergenekoncu mafya çetelerini sokaklara sürerek sıradan hiçbir şeyden haberi olmayan, yanlızca emre amede olan yoksul sıradan eskerlerin kafaları tüm kamoyu önünde kesildi.Bu nasıl "demokratik bir devlet" ki,kafa kesenleri taktir ediyor,devam edin,"diyor. Eğer doğruysa ki,0 büyük ihtimal islamda biat etmenin bir yoluda "kişiye tecavüz ederek", onurunu kırarak tecavüzü şantaj aracı olarak kullanmaktalar. Yaşadığımız bu ortamda herşey mümkün,herşey olabilir. Faşizmin en karanlık bir dönemini yaşıyoruz. Hakim sınıflar arasında süregelen çıkar dalaşına doğru tahlil yapmak gerekiyor. Bilinmeli ki,Türk devlet erki yüzyılın en karanlık dönemlerinden birini yaşamakta olup,parçalara bölünmüş en zayıf dönemini yaşıyor. Darbe oyunu, yeni bir tezgahın devreye sokulması,rakip kliklerden birinin tasfiyesini,diğerinin ise ,yeni bir darbe senaryosuyla yerini sağlamlaştırmasının önünü açtı.

Önce ki yazımda şunu belirtmiştim; darbecilerin darbecilere karşı yapmış olduğu bir darbe girişimidir bu.Faşist klikler arasında iktidara hakimiyet kurma dalaşıdır.Hakim sınıflar arasında süren çelişkiler şiddete dönüşmüşse, devlet içten çatırdıyorsa bu kötü değil iyidir.Sermaye klikleri arasında süregelen çelişkiler özde uzlaşmaz çelişkiler olup,şiddeti ve kanlı çatışmalarıda beraberinde getirmektedir.

Bugün MHP'nin Bahçeli kanadı,AKP ,CHP'nin Kemalist şovenist kesimi, Ulusalcılar-Ergenekoncular hepsi birlikte yeni bir faşist oluşuma gitmektedir. Bu faşist blokların kimin önderliğinde birleşeceği henüz net ve açık değil. Birbirleriyle çok yönlü cebelleşme,Osmanlı entirikaları,Kemalist tuzaklamalar devam ediyor.Erdoğan'ın ipleri eskisi gibi sağlam değil,nerden kopacağıda hiç belli değil. Yarına hangi faşist darbe ve entirikayla "demokrasi" adına uyanırız hiç belli değil.

Bugün tek bir gerçeği halklarımız gördü ve gelecekte yaratılmak istenen korku çemberi yıkılmış oldu. O da,"Kahraman Türk Ordusunun Yenilmezliği",suya düştü,çamura bulandı.Faşist Türk ordusu aslında "kağıttan kaplan"mis,bunu herkes gördü.Yüzyıllık yıkılmaz tabuyu kendi elleriyle bir gecede kendiler kolayca yıkıverdiler.Kendi iktidar dalaşında düşünmeden yaptıkları yanlışlar kendi yıkımlarını,sonlarınıda beraberinde getireceğini kestiremediler.

Yüzyıllık tarihimizde ,"o yıkılmaz,karşısında durulmaz,dünyanın ikinci büyük NATO ordusu , yine kendi elleriyle,"bir gecede tarumar oldu,yıkıldı,tüm itibarı altüst oldu.Deyim yerindeyse toplum nezlinde beş paralık oldu. Bir yerde iyi oldu,faşist ordunun o yıkılmaz korku çemberi yıkıldı.Dünya aleme rezili rüsva oldu,itibarsızlaştı.Buna karşı daha militarist,şovenist,faşist eğitimli polis devleti kuruluyor. Çürüyen, yıkılmaya başlayan faşist devleti yeniden revizyondan,dizayndan geçirmek istenmektedir.

Amerikan emperyalizmi Erdoğan'ın çürüyen yanını güçlendirmek için, yeni bir darbe oyunu sergiledi. Ve bu derbenin başarısız olmasını yönetti vede istedi. Bir tarafta Erdoğanın bir ayağını boşa çıkardı,"haddini bil,istersek seni bertaraf ederiz"demek istedi. Diğer yandan,"sen hala bize lazımsın fazla ileri gitme,söylediklerimize harfiyen uy"ikazı yapıldı. Bu darbe oyunuyla, Erdoğan'ın eli güçlenmedi,zayıfladı,zayıflattırıldı. Güçlenen elini,meydan okur hale gelen yolunu bir anlamda kesiverdiler. "Akıllı olmasını" gelecekte"Ortadoğu'da izlenecek rotaya aynen riayet etmesi rica "edildi. Ee bizim ki,süt dökmüş kediye döndü,korkudan renk değişimi yaşadı.Cep telefonuna yansıyan korku resmi bize herşeyi çok güzel anlattı. Yaşanan gerçekler bu almamıyla kötü değil iyidir.Darbeyi kimden öğrendiğini,saat kaçta duyduğunu Genelkurmay'ın ve Mit'in kendisini ne zaman haberdar ettiğini kattı karıştırdı gaf üstüne gaf yaparak kendi kendini yalanladı. Rolünü iyi oynayan bir aktör olmadığı,çok amatörce davrandığı,yakayı ele veren işaretler bıraktı. Bugün düşmanın durumu dünden daha kötü ve zemin katı kayganlık taşıyor. Bu anlamda durum iyi.

Düşmanlarımız kurt misali birbirine düşmüş durumda,birbirlerini yiyorlar. Bu halklarımız için kötü değil iyidir. Bazı çok bilmişler,yüksek perdeden nagaralar atanlar siyasete kalıpçi olup,güncel politika da ana özgüle müdahaleetmeyi beceremezler.Çirtlak sesle kalıplar üzerinde bağırıp duruverirler.Güne müdahale tavır takınma yerine kalıplaşmış sözcükleri tekrarlayıp dururlar.Buna da bilmem ne derler.Bence bu tür bağırmaların,keskin sirkelik yapmaların bir yararı yoktur,bir anlamda ifade etmiyor.

Bugün Türkiye ve Kürdistan halklarının baş düşmanı AKP, Ergenekon, Ulusalcı faşist koalisyon dur. Bu diğer düşman sınıfları gözardı etme , onlarla mücadele etmede gevşeklik gösterme anlamı asla çıkarılamaz. Devrimin bütün dostları birlikte faşist devlete karşı mücadele etmeli,bu mücadeleyi geliştirmeli eylemde birlik ajitasyon ve propaganda da srrbestlik ilkesini temel almalılar. Gelecekte oluşturulacak halkların birleşik cephesinin yolu böylece açılacaktır. Türkiye ve Kürdistan da halklarımız ve kitleler örgütlenmeden,harekete geçirilmeden devrimi gerçekleştirmek koca bir hayeldir. Hayallerle hareket edenler erken yorulur,zıddına hızla evrilirler.

Sınıf mücadelesi bir günlük,bir aylık,bir yıllık değildir.Uzun yılları kapsar,sabırlı olmayı gerekli kılıyor. İşçi sınıfını,köylülüğü,emekçi halklarımızı uzun yılları kapsayan örgütlemeyi bize emrediyor. Şehirlerde işçi sınıfı içerisinde,büyük fabrikalarda çalışmak,örgütü yaratmak,komünist işçiler yetiştirmek , kırlarda gerillaya kan aktarımı,kadro aktarımı ve uzun çalışmalar sonucu sınıfı örgütleyerek şehirlerde devrimin ana damarlarını sağlamlaştırmak,gelecekteki devrim için ayaklanmaya hazırlamak esas alınmalıdır.Devrim nakış nakış işlenmek,emek harcamak, komünist işçi kadrolar yaratarak devrimde sorumluluğu birinci derecede üstlenmek demektir.

Kısacası,her alanda faşizme karşı sınıf mücadelesini yükseltmeli daha büyük ve zor sorumluluklar almalıyız. Bilmeliyiz ki bedel ödenmeden,insan hak ve özgürlükleri mücadelesi büyütülemez,zafere taşınamaz. Öyleyse,devrime yeni demokratik devrime yürümenin tek yolu kitleleri kazanmak,harakete geçirmeyi hedeflemektir,becerebilmektir.. 

46302

Son Haberler

Sayfalar

Ya Devrimden yanasın yada faşist diktatörlükten yanasın

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor, Lenin Yol Göstermeye Devam Ediyor!

 

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht bundan 105 yıl önce dönemin SPD hükümetinin Freikorsp (Gönüllüler Alayı) askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledildiler.

Birinci emperyalist paylaşım savaşının ufukta görünmeye başladığı 1907 yılında toplanan İkinci Enternasyonal çıkması muhtemel savaşa karşı “hazır olunması” ve “savaş bütçelerine hayır” denmesi çağrısında bulundu.

Gerici Zorun Panzehiri, Devrimci Zordur

Görsel ve yazılı basında her gün çürümüş, kokuşmuş sistemin icraatlarına tanıklık ediyoruz. Artık uyuşturucu baronlarına, çetelere dair haberler “sıradan” vakalar haline gelmiş durumda. Tabi ki, bizim işimiz bunların çetelesini tutmak değildir.

“Mücadele, İsyan, Örgüt ve Ezilenlerin Savaşına Doğru…”

Oldukça sarsıcı bir yılı geride bıraktık. Artsakh’da, Rojava’da, Gazze’de işgal saldırıları sürerken Afganistan’da halk Taliban zulmüne katlanmak zorunda kaldı.

Yeni ticaret anlaşmaları ve pazar paylaşım savaşları nedeniyle Ortadoğu halkları Kafkaslar’dan Arap Yarımadası’na zulme uğramaya, göçe zorlanmaya, açlığa ve yoksulluğa hapsedildi. Şimdi yeni bir yıla girerken bu emperyalist ve gerici saldırıları direniş ile karşılayan Ortadoğu halkları zaferlere muktedir…

 Bölgede tırmandırılan savaş

AKP veya CHP’ye Kaybettirmek mi? 3. Yol mu?

Devrimci mücadelenin gerilediği, devrimci-komünist ve yurtsever hareketlerin kitleler üzerindeki etkisinin önemli oranda azaldığı bir sürecin içinden geçiyoruz.

“Ateş Hırsızları”nın Felsefesi, Filozofları[*]

“Diyalektik felsefe karşısında

hiçbir şey sonal,
mutlak, kutsal değildir.”[1]
 
Felsefe “Öldü” mü? Öncelikle belirtmeliyim ki, böyle düşünen insanlar olsa da, yaşam devam ettiği sürece felsefe nihayete ermez; onu “gereksiz” bir şeymiş gibi sunmaya kalkışanlar ise yanılıyor!
Felsefeye yabancılaşan bir çürüme/ çöküş labirentindeysek de; o, insan(lık)ın aptallaştırılmaması için vardır.

Marks'ın Hatalı Olmasını Ne Kadar İsterdik

Proletaryalarla sohbet.

Ah... ah...  kaçımız ama kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.

Hemi de kaçımız.

Heledeki sömürgecilik sosyo ekonomik yapıyı değiştirmez derken.

Heledeki yıllardır da sömürgeciliğin değiştirdiği sosyo ekonomik yapıda politika yaptığımızı da kabullenmişken.

Kaçımız ve kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.

Belki de... sadece   bu konularda da değil.

Başka  konularda da marks'ın hatalı olmasını isterdik.

Sayfalar