Pazar Mayıs 12, 2024

Zindanlar direnişte ses ver

Bugün Süresiz Açlık Grevinin 58. günü...

T.C. nin  hapishanelerinde eksik olmayan eylem biçimi  Açlık Grevi bugün 58. gününü tamamladı.Ve bu Açlık Grevindeki insanlarımız ' eşiği aşma ' sınırındalar.

Yani yaşam için geriye dönüşün eşiğindeler...

T.C. hapishanelerinde bir süre de olsa kalanlar -özellikle de 12 eylül ve devamındaki süreçte- yaşadıklarından dolayı iyi bilirler 60 lı günlerde geriye-yaşama dönüşün ne denli sancılı,sıkıntılı olduğunu..

Bizim ülkemizin insanları-barıştan,onurdan,insanlıktan,özgürlükten yana olanları-çok çektiler faşizmin zindanlarında...

12 mart 1971,12 eylül 1980 ve sonrasında demokrasiden,mücadeleden ,devrimden yana olan gencecik insanlarımız dolduruldukları/kapatıldıkları faşizmin zindanlarında öğrendiler yaşamlarını  bir silah olarak faşizmin cellatlarının karşısına koymayı,direnmeyi ve kazanmayı...

12 eylülün en karanlık günlerinde Diyarbekir,Metris ... Açlık grevleriyle ,ölüm oruçlarıyla dikildiler faşizmin karşısına...

Onlarca şehit ,yüzlerce sakat pahasına direnerek onurluca kazandılar haklarını...

Türkiye devrimci hareketi ve Kürt Ulusal hareketi böyle bir şanlı geleneğe sahip.

Evet bugün yine T:C. zindanlarındaki Kürt Politik Tutsaklar 15 şubattan bu yana 20 hapishanede Açlık Grevi sürdürüyorlar...

Tam 190 Kürt politik Tutsak 58 gündür Açlık Grevindeler...

Türkiye bu günlerde tam anlamıyla 'halklar açık hapishanesi' durumundadır.

Ülkemizin yönetiminde yer alan faşist diktatörlüğün AKP kliği veonun başı RTE emekçiler,işçiler,ilericiler,devrimciler,Kürtler üzerinde devlet terörü uygulayarak bir savaş suçu işlemektedir.

Türkiye ve T.Kürdistanında 20 hapishanede tecrite,izolasyona,hakaretlere,işkenceye karşı 20 hapishanede süren Açlık Grevlerine karşı kendisine insanım diyen herkesin bir duyarlılık göstermesi gerekiyor.

Açlık Grevindeki Kürt Politik Tutsakların taleplerinin kabul edilerek bir an önce Açlık Grevlerinin sonlandırılması için sesimizi yükseltmeliyiz.Sokağa çıkarak

Açlık Grevindeki tutsakların sesi olmalıyız.Basın açıklamaları ve çeşitli eylemliliklerle onların çığlığına/direnişine ses katmalıyız.

Devrimci Tutsaklara Özgürlük talebimizi daha gür haykırmalıyız...

Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur diyorsak onurumuza sahip çıkmalıyız...

Ve zaman...

Onuru için ,özgürlük için direnenleri sahiplenme ve onlar için birşeyler yapma zamanıdır..   

44011

Evli kal, Evli değilmişcesine yaşa ( Satirik )

Maoizmin, Leninizmin, Checiliğin... Türkiye' deki temsilcileri Deniz' in, Mahir' in, İbrahim Kaypakkaya' nında süre gelenleri  sosyalist proletarya köylülerle sohbet.

Herkesin dört büyük takımlı, dört büyük partili... doğduğu bu memlekette nasıl örgütleneceğine,  örgütlü yaşanılacağına.... dahil tereciye tere satacak halim yok .

Yaşamak bir sanattır.

Helede ki Stalin' in resmini taşırken sizi alkışlayan, Stalin' nin ( yeni  - eski ) demokratik halk devrimlerine  yönelik eleştirilerinin doğruluğuna inanıyorum deyince de....... 

Kan damlıyor bayrağınızdan…

O bayrağın altında Ermeni, Rum, Laz, Süryani, Kürt, Alevi halkından milyonlarca insanın kanına girildi. O bayrağın altında içlerinde Türk etnik kimliğinden sosyalistlerin de olduğu yüzbinlerce devrimciye işkence yapıldı… Hapishanelerde, sokaklarında, köylerinde, evlerinde cinayetler işlendi bu toprakların, o bayrak altında.

İşkenceci ve katillerin hepsi o bayrak altında yemin etmediler mi?

O bayrak altında astınız Denizleri…

O bayrak altında katlettiniz Kızıldere’de Mahirleri…

O bayrak altında kıydınız İbrahim’e…

O bayrak altında Kürdistan’ı kana boyadınız…

TKP/ML TİKKO gerillalarından Lice İçin Misilleme!

ANF’de (Fırat Haber Ajansı) geçen habere göre TKP/ML’ye bağlı TİKKO gerillaları, geçtiğimiz gün Lice’de Kalekol inşşatını protesto eden halka yönelik gerçekleşen katliamın hesabını sormak için bir misilleme eylem gerçekleştirdi.

Kürdistan yanıyor, biz de yanalım!

“Çözüm” denilen süreçte, gerillanın ilan ettiği ateşkesi “fırsat bu fırsat” diyerek karşılayan devlet T. Kürdistanı’nı kalekollar ile dolduruyor. “İlginç değildir ki”, Kürt Ulusu’nun bütün tepkilerine rağmen ve “barış” sürecinin bütün “olumluluğuna” rağmen devlet tek yerde dahi geri atım atmadı. Bugün Kürdistan’da halkın dağları mesken eylemesi ve insanların katlediliyor olması bu yüzdendir.

“Barış” süreci ve devletin savaş hazırlığı

Sahte yurtseverler ve çoban yıldızı aydınlar

Tarihin defalarca doğrulanmış tanıklığı ile bilinmektedir ki, sahte yurtsever siyasetçilerin peşinden giden toplumların sonu yılan kaynayan kuyuların dipsiz karanlığıdır. Para, makam ve şöhret bataklığına saplanan o sahte yurtseverler adları üstünde sahtekârdırlar. Marazlı ruhlarını yurtseverlik ve halkçılık gibi cazibeli sözlerle perdelemede ve sinsi yüzlerini  saklamada oldukça ustadırlar; halkı tilkice hileler ve makyajlanmış yalanlarla aldatmada üstlerine yoktur. Şarlatandırlar; sesleri gerçek yurtsever aydınlardan hep daha gür çıkar.

TKP/ML- TIKKO gerillaları “Daha fazlasını yapabilmek için çabalayacağız”

Daha önce e-posta yoluyla elimize ulaşan bir haberi sizinle paylaşmış ve bu haberlerden birinde Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO)’ya bağlı gerillaların 19 Mayıs günü Dersim’de yol kesme eylemi gerçekleştirdiğini aktarmıştık.

Yine elimize e-posta yoluyla ulaşan bir haberde bu yol kesme eylemini gerçekleştiren gerillalarla bir söyleşi gerçekleştirilmiştir. Biz de bu söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz:

 

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

TKP/ML TİKKO gerillaları komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yapti ve çeşitli eylemler gerçekleştirdiler. Elimize e-posta yoluyla ulaşan açıklama ve eylemleri güncelliğinden kaynaklı okurlarımızla paylaşıyoruz:

İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür!

Kalbimize saplandı 5 bıçak… (video)

 

Dersim: 2 Şubat 2011 tarihinde şehit düşen TKP/ML MK üyesi Sefagül Kesgin, TİKKO Bölge Komutanı Nurşen Aslan ve TİKKO komutan ve savaşçıları Gülizar Özkan, Derya Aras ve Fatma Acar’ın mezar yerlerinin açıklanmasının ardından cenaze töreni Dersim Merkez’de gerçekleşti. Yüzlerce insanın katıldığı cenaze töreni ardından şehit düşen gerillalar, kavga yeminleri ve savaş sloganları ile Dersim Belediye (Asri) Mezarlığı’na defnedildi.

Mayıs’(lar)ımızın anlatıp,hatırlattıkları

“Ego contra mundum”[2]

Erdoğan’ın, “Biz bu ülkede hiçbir gerilimin kaynağı değiliz… Berkin Elvan’ın anmasını yapıyorlar... Her ölüm hadisesinde bir tören mi düzenleyeceğiz. Ölmüştür geçmiştir... 

Bütün bu araçların üzerine bu teröristler camları kırmaya çalışıyorlar. Polis eli kolu bağlı mı kalacak, bir şey yapmayacak mı? Nasıl sabrediyorlar anlayamıyorum. Hiçbir medya yaralanan polislerin durumu ne olacak demiyor…”[3]  diye haykırdığı zor ve zorlu günlerden geçerken; acı çekiyoruz.

Bejdar'ın tutsak alınamayan şiirleri [*]

“Şiir hayatın özetidir.”[1]

Bejdar Ro Amed… 

Kürt şiirselliğiyle yüklü bu adı ilkin -olasılıkla Amed’de, Kürtleri “te’dip”te kararlı, rejimin sadık bekçisi, dediğim dedikçi, işgüzar bir nüfus memurunun dayatmasıyla kayda geçilmiş Türkçe bir adın yanına parantez içinde çiziktirilmiş olarak gördük, Kürt coğrafyasındaki cezaevlerden birinden gelen zarfın üzerinde…

Bir Faşistin Düşündürdükleri

Kucucuk kucuk burjuvalarin kumkucuk beyinlerinin dunyasi...

Bayraksiz bir hayat, susuz bir col gibidir...ey ulu bayrak, haydi mutlu et bizi, bicare zavalli ruhumu yucelt, koyu yalnizigimi parcala, kendimi dunyanin en guclu kisisi gibi hissttir bana, ihtiyacim var sana...ne olur yalvariyorum sana...canim feda yoluna...

Bayrak bayrak soyle bana; bizden guclusu var mi dunyada??? Ezan, bayrak, kutsal devlet umacisi ile sinif sorunlarinin karartilmasina izin vermeyelim...

Sayfalar