Delirmeye Az Kaldı Doktorum Nerede

Mahlukatlar içerisinde, kendisi gibisini, yaratabilecek tek canlı insanlardır. (Albert Ergün Einstein)
Ah.... çocuklar... ahh....
Memleketteki partilerin zayıflıklarını öne sürerek her türlü burjuva partileriyle bir araya gelenler....
İş dünya proletaryalarının burjuva renkleriyle bir araya gelmeye gelince....
Dünya proletarya partilerin zayıflıklarını öne sürerek bir araya gelmeyi ret etmekteler.
Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.
Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.
Ve tc’nin okul sıralarında olsa dahil...
Düzenli ordunun ve tbmm’nin siyasi kontrolu altına girmek istemeyen bir kısım kuvayi millicilerin kemalizme karşı neler söylediklerini ve ne gibi olumsuzluklar içerisine girdiklerini öğrenmediğimizi düşünen bu eternasyonalist karşıtı insanlar biz proletaryalara karşı her türlü politik saldırıları gerçekleştirebilmekteler.
Hatta daha da ileri giderek....
Aslında siyasetten uzak...
Aslında siyasetten de hiç uzak olmayan ve marksist bir eleştiriyle de kitleleri bir araya getirmenin güçlü araçlarından biri haline de getirilebilecek insanların bilimkurgu, fantastik, korku, gerilim romanlarına dahil saldırabilmekteler.
Ama artık....
Geçti bunlar geçti.
Korku duvarı aşıldı.
Ve artık kalemi elinize alın çocuklar kalemi.
Eternasyonalistçe.
Rojava’da yaşananların yaşanmasını biz istemedik.
Ama yaşandı.
Yaşadıktan sonra orta çıkan eternasyonalist tabur'da ne dünya maoist proletaryalarının ne de başka bir siyasi görüşlerin taburu...
Dünya proletaryalarının siyasi renklerinin taburu..
Ve bu haliyle de devam edip etmeyeceğine...
Kuvayi milliyecilik oynayıp oynuyamacaklarına...
Bırakın dünya proletaryalarının siyasi renklerinin bir araya geleceği eternasyonalizm karar versin... diyerek haykırın
Korkmadan, irkmeden...
Hoyratça, küstahça, fütursuzca...
Hatta.... biraz da daha ileri giderek...
Sanata kabaca yaklaşıp...
Sanatta... sadece toplumsal yasayışın (gerçekçiliğin) izlerini arayanlara...
Sanat... sadece toplumsal yasayışın izlerini vermez
Sanat...
Ayrıca mahlukatlar içerisinde kendisi gibisini yaratabilecek tek canlı olan insanın...
Yaratabilme kabiliyetinin toplumda, mekanda ve zamanda yol açabileceği her türlü değişikliklerin (kör etmenlerinde) izlerini verir diyerek haykırın...
Ve elinize de kalemi alın çocuklar kalemi.
İstediğiniz yazın.
İster bilim kurguyu....
İster de polisiye romanı
İsterse bambaşka şeyleri yazın.
Artık korku duvarı aşıldı çocuklar aşıldı.
Korkmadan yazın.
Ve artık...
Birileri de şu düğmeyi açıp kapamasa iyi.
Her seferinde dünyaya geldiğimde ışıkların gözlerimi almasında usandım..
Ve her seferinde dünyaya geldiğimde farklı farklı gelmekten de usandım.
Kiminde örgütlü kiminde örgütsüz kiminde patron kiminde işçi
En kötüsü kiminde de kadın.
Ula marks... ula marks...
(Yaklaşık olarak)
Öz değişmedikçe akılda da köklü değişiklikler, köklü kopuşlar olmaz dediğinden bu yana
Ve de...
İnsanlık, sınırları ortada kaldıran kapitalizmde kendini kurtarabilecek devrimleri gerçekleştiremediği sürece sınırları ortadan kaldıran kapitalizm yeniden ve yeniden sınırları inşa eder...
Dediğinden bu yana... da...
Bu kapitalizmin zaman döngüleri içerisinde kaçkez ve kaçkez dünyaya gelececeğime dahil çılgınca fikirler aklımda dolaşmakta.
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Sayfalar

Sosyalizm/Komünizm Nedir? (MLPD Programı)
Sosyalizm ve komünizm hakkında düşündüklerinde birçok insanın aklından geçen sorulara bazı yanıtlar.
Sosyalizm nedir ki?
Sosyalizm, kapitalizmin toplumsal alternatifidir. Günümüzün devlet-tekel kapitalizminde, uluslararası tekeller kendilerini tamamen devlete tabi kılmış ve tekelci sermayenin organları devlet aygıtının organlarıyla birleşmiştir. Tüm toplum üzerinde çok yönlü egemenliklerini kurmuşlardır. Aynı zamanda, hakim olan uluslararasılaşmış üretim tarzı, dünyanın birleşik sosyalist devletleri için maddi hazırlığı tamamlamıştır.

Dinci-Faşist Gericiliğin Merkezi: Emperyalist Türk Devleti
Özellikle son 15 yıldır dinci (müslüman) gericiliğin merkezi olduğu rahatlıkla söylenebilir. ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgali ve peşinden Kuzey Afrika ülkelerindeki 2010 ayaklanmaları ve Mısır'da geçici olarak Müslüman Kardeşler örgütünün iktidara gelmesi ve peşinden Suriye'de geliştirilen olaylar, Türk devletine, dinci AKP'nin de iktidarda olması, yeni bir emperyalist yayılma politikasını benimsetmiştir.

KAYPAKKAYA’DAN KALAN…[*]
SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER
“Türkiye’nin geleceği çelikten yoğruluyor;
belki biz olmayacağız ama
bu çelik aldığı suyu unutmayacak.”[1]

18 MAYIS | Umudu Büyütmeye Devam Ediyoruz
"Kaypakkaya'nın kurduğu parti ve oluşturduğu program etrafında elli yıldan fazla bir süredir kavgasını sürdüren yoldaşları büyük bir mücadele ve direniş geleneği yarattılar. Kaypakkaya'nın görüşlerini büyük bedeller ödeyerek bu günlere taşıdılar, taşımaya devam ediyorlar..."
Tam 50 yıl önce 1973’ün 18 Mayıs’ında 1971 silahlı devrimci çıkışının “komünist yüzü” İbrahim Kaypakkaya, Amed Hapishanesi’nde Kemalist faşist diktatörlük tarafından katledildi.

“Cabbar”laşan Ermeni (Nubar Ozanyan)
Sonu gelmez Ermeni-Kürt düşmanlığı üzerinden yaratılan büyük korku, bilinçleri kuşatıp yürekleri tutsak almaya devam ediyor. Aradan 108 yıl geçmesine karşın Ermenilerin baskı görme, işini kaybetme vb. korkularından dolayı kendilerini inkar ederek kimliklerini gizlemelerinin trajik hikayeleri yazılmaya devam ediyor. Her an baskı görecekleri endişesiyle güvercin tedirginliği içinde yaşamaya devam ediyorlar.

Umudun Adı ve Devrime Çağırıydı Yılmaz Güney[1]
“Bir pratik,
bir ideolojinin aracılığıyla
ve bir ideolojinin içinde vardır.”[2]
Reis Çelik’in, “Düzene başkaldırmış korkusuz bir devrimci”[3] diye betimlediği Onu; hayatının her alanında uçlarda yaşayan korkusuz, sahici insanı; hakikât savaşçısı komünist Yılmaz Güney’i nasıl anlatabiliriz? Bunu çok düşündüm. Sorumun yanıtını da yine Yılmaz Güney’in üç karesindeydi…

‘ÜMÜŞ EYLÜL KÜLTÜR-SANAT’A YANITLAR[*]
“Kâğıda dokunan kalem,
kibritten daha çok yangın çıkarır.”[1]
Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?
Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.

Ben Ölüyorsam Sizde Ölün: Seçimleri (Kılıçdaroğlu'nu Boykot)
Proletaryalar faydacıdır; yararlanmasını bilene.
Seçimler ilginç bir şey.
Herkes seçimlerin neler değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.
Ama kime göre neye göre?
Devrimcilere göre mi proletaryalara göre mi?
Şayet tartıştığımız seçimlerin sisteme karşı devrimcilerin yaşamlarında neler değiştirip değiştirmeyeceği ise...
İnanın dün olduğu gibi bu günde seçimlerin devrimcilere karşı sistemin davranışlarında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini herkesbiliyor..
Sistem yine devrimcileri gördüğü her yerde katletmeye çalışacak.

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor
Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.