Cumartesi Mart 1, 2025

Devrimciler Açısından Seçimler Bitmiş midir

Bir tek insanın burnu kanamadan, bir tek insanında canı yanmadan..
Devletin açıklamasına göre anlam veremedikleri bir şekilde ülkenin dört bir tarafında elektrik kesintileri gerçekleşti.
Miliyarlarca dolar zarar.
İster emperyalizmdeki işe yaramaz işletmelerin / sömürgelerinde / tasfiye oluşuna kriz diyin isterse de başka bir şey.
Çağımız katma değeri yüksek üretim ilişkilerine sahip olma ve katma değeri yüksek üretim ilişkilerine tüketebilecek insan / ülke / tipi yaratabilme çağı.
Ve ....
Sorunumuzda / feodal / yaptıklarımız değil, yaptıklarımızın / neo liberal politikalara karşı / yapacaklarımıza engel olması.
Halde böyle olunca...
Oy.... oy.....
HDP' ye destek veren sınıf partileride.... nasıl seçim çalışmaları yaparmışta.... yaparmış...
Görende kıskanırda... kıskanırmış.
Sınıf partileri de...  bilirlermişki a politik toplum seçimlerin çalışanları değil parçalarından biri olduğunu bilemediklerinden.....
Asla da.....
Kürtler gibi a politik toplumu da içine alan /parlementizm,... gibi / araçlara sahip olmadıklarından sahip olduklarının içerisinde de vur diyince öldürmemeleri gerektiğini İstanbul zihniyetliler bilmezlermiş.
İstanbul / kartal  ....  / seçim bölgesindeki arkadaşların açıklamalarına göre de konuklardan biri HDP' le ilgili seçim görüşmelerini sorunca HDP' le herhangi bir seçim pazarlığı yapmadıklarını, yapmayacaklarını.... kendileri açılarından başarının kriteri Kürtlerle kurdukları, kuracakları diyalog ve örgütlülük olduğunu, olacağını söylemişler.
Ne diyebilirimki...
Yoldaşlarda baya faydacı değillermiş....
Diyip...
Ne zamandan beri de bir köylünün kendi yaşadığı sosyo ekonomik yapıya bakarak esasın belirlenebileceği söylemine karşı duruşumuz karşı duruş olmaktan çıktı da baş çelişki belirlemesinde de dünyanın yaşadığı sosyo ekonomik yapıyı esas almayalım..... diyerek ...
Konuyu da yoldaşlara yardımcı olabilmek için değiştirirsem
Yoldaşlara da baya yardımcı olmuş olurum değil mi ?
Konuyu değiştirerek yoldaşların gönüllerini de hoş ettikten sonra...
HDP' yi / kendilerininde yüzde on barajında kendilerini / aştıracak olanın ne olduğunu, olacağını
soracak olursamda ...
Kİmine göre Kürtlerle kurulacak diyalog ve örgütlülük.... kimine göre de devrimci birlikteliklerin sağlanması,,,,  / sandığa yansıması.....
Aslında bu zihniyeti gezide de görmüştük.
Gezide iktidar devrimciyle halkı birbirinde ayırabilmek için çaba sarf ederken devrimcide her sokakta yükselen eylemlere dağılarak demokratik kitle kurumlarını, yayınını .... çekim merkezi haline getireceklerine devrimci birlikteliklere / devrimci birlikteliklerin ortaya çıkardığı, çıkaracağı eylemliklerin peşine düşmüş, binlerce sokak bir tek devrimci görmeden geziyi bitirmiş, devrimciye geriye kalanda eylem birlikteliği sağladıkları, sağlayamadıkları..  bazı kimselerin nasıl da eylemi manipüle ettiklerinin hatırılarını anlatmak kalmış,,, yaptıklarıyla da iktidarın ekmeğine yağ sürmüşlerdi.
Şimdi bu zihniyeti seçimlerde de görüyoruz.
Arkadaşlar birazcık insanlarla  uğraşmaktan vaz geçip seçimlerde HDP' ye yüzde on barajını aştıracak olanın ne olduğunu, olacağını sorsalar belki de kendilerininde yüzde on barajında kendilerini aştıracak olanın ilk önce Kürtler gibi a politik toplumu da içine alan /parlementizm,... gibi / araçlara sahip olmadıklarını, şimdilik koşulların zorlamasıyla da sahip olduklarının içerisinde de vur diyince öldürmemeleri gerektiğini  ardından da merdiven altında bir kaç insanla ürettikleri progandayı her şehrin insanlarına ulaştırma tarzını ortaya çıkarmaları olduğunu, olacağını görürlerdi.
Görürürler mi ?
Binlerce insan HDP' ye oy veriyorsa, verecekselerde emekçiler açısından seçimler bitmemiş olmasından.
 

58979

Ya Sosyalizm Ya Barbarlık!

İnsanlığın önünde, daha gerçekci ve somut bir söylemle, uluslararası işçi sınıfı ve emekçilerin önünde iki yol var: Birinci yol; şu an içinde yaşadığımız kapitalist barbarlık ve ikinci yol ise; baskının, sömürünün olmadığı; insanın insanı ezmediği, ülkeler arasında sınırların, insanlar arasında ise sınıfsal sınırların ve her türlü cinsiyet ayrımlarının  yok edildiği, özgürce ve doğa ile uyumlu bir yaşamın sürdürülebileceği sosyalizm!

Martager’in anısına (Nubar Ozanyan)

Özgürlüğe ve geleceğe ait var olması gereken tüm devrimci değerlerin birleştiği noktadır, Nubar Ozanyan’ın yaşamı. Paylaşmaktan, kendisine ait var olanları vermekten bir an olsun tereddüt etmeyen, zorlu mücadelede kendini asla düşünmeyen, yoldaşlık ve dostluktan başka bir yaşamı tanımayan Komutan Martager, Ermeni devrimcilerin onurudur. O, kalbini ve ellerini Kürtlerin, Filistinlilerin, Ermenilerin ve tüm ezilenlerin kurtuluş mücadelesine armağan etti. Halklar için türküler yaktı. Ezgisiyle karanlıkları eritmeye, sesiyle dağları uyandırmaya çalıştı.

Enternasyonal Devrimci NUBAR OZANYAN'ın anısına (Hovsep Hayreni)

Aynı sosyal ağlar içinde bulunup da onun ismini duymayan, kim olduğunu bilmeyen kalmamıştır sanırım. Ölümünün dördüncü yıldönümünde onu bir kere daha özlemle anarken kadrinin bilinmesine küçük bir katkı yapmaya çalışacağım.

Son Armenak’ı saygıyla anıyoruz! (Bir mücadele yoldaşı )

Çok zor bir coğrafyada yaşıyor ve mücadele ediyoruz. Bu coğrafyanın devrimciliği de bir o kadar onurlu ve engebelerle doludur.

TC Devletinin Avrupa’daki Mit Örgütlenmesi

7 Temmuz 2021 tarihinde Almanya’nın Berlin şehrinde evinin avlusunda üç kişi tarafından saldırıya uğrayan Erk Acarer’in yaşadıkları bir kez daha Almanya’daki MİT örgütlenmesini gündeme getirdi.

Almanya’da MİT faaliyetleri neredeyse yasal. Alman devleti, bu faaliyetleri bilmesine rağmen engel olmuyor, dokunmuyor. Yakalananlar ya para karşılığı serbest bırakılıyor ya da “yeterli delil olmadığı” gerekçesiyle haklarında takipsizlik kararı veriliyor.

Hepimiz Kürt’üz! (Nubar OZANYAN)

İttihatçı soykırımcı Kemalist zihniyet yine katliam ve yıkım peşinde. Aklını ve elini Kürdistan’ı bombalamak, ormanları yakmak, sel faciası ile başbaşa bırakmak, Kürt emekçilerini ırkçı saldırılarla katletmek için kullanmaktadır. Manavgat, Muğla, Antalya, Adana, Mersin, Kayseri, Adana, Muş alev alev yanarken bir yangın söndürme uçağı bile “bulamayan” AKP-MHP faşist iktidarı, Kürdistan'ın her karış toprağını onlarca uçakla bombalayabilmektedir.  

TKP-ML MK-SB: Irkçı Faşist Saldırıların Sorumlusu TC Devletidir!

Saldırıların Hesabını Birleşik Mücadelemizi Zafere Taşıyarak Soracağız!

TC faşizminin yönetememe krizi derinleştikçe her alanda saldırganlığı artmaktadır. AKP-MHP faşizmi iktidarını sürdürebilmek için her türlü yol ve yöntemi kullanmaktadır. Son günlerde Kürt halkına yönelik artan ırkçı saldırılar bunun en somut göstergesidir. İzmir’de Deniz Poyraz’ın faşist bir saldırı sonucunda katledilmesinden sonra Kürt halkına yönelik artarak devam eden ırkçı saldırılarda onlarca insan yaralanmış, Ankara’da bir kişi öldürülmüştür.

CIA’nın, Anti-Komünist “Özgür Düşünceli” Entellektüelleri-4

Mussolini Faşizminden Kemalist Faşizme Hediye:141-142

Vurun Kürt’e! Vurun Ermeni’ye!(Nubar OZANYAN)

Ne zaman fındık, pamuk, çay toplayan Kürt işçilerine yönelik bir saldırı olsa yüreğim yanar. İçim acır. Bir asırdır bitmeyen bu iğrenç saldırıları halkımız iyi tanır. Ermeni halkı, ırkçılığın ne olduğunu yaşadığı katliamlardan, yediği darbelerden bilir. Amed’in Xançepek Mahallesi’nde bir köşeye sıkıştırılıp taşla, sopayla, yumruk ve tekmeyle yere düşünceye kadar dövülen, kanlar içinde sövülen Ermeni gençlerinden tanır insanlığın başına bela olan bu saldırıları.

Kendi sahamızda amansız olmak...

Politikanın tüm çalışmaların can damarı olduğu ilkesi Marksizm-Leninizm-Maoizm’in temel ilkelerinden biridir. Proletarya partilerinin başarı ya da başarısızlıklarının incelenmesi, gerçekte politikaların incelenmesine dayanır.

Eğer doğru bir politik çizgiden yoksunsa her proletarya partisi, güçlü örgütlenmelere, emek ve çabaya rağmen önemli gerilemeler, kayıplar yaşar. Doğru bir politikanın varlığı ise güçsüzlükten güçlenmeye, örgütsüzlükten örgütlenmeye, eylemsizlikten eylemliliğe, durgunluktan ilerlemeye gidiş için olmazsa olmazdır.

Türküler yanmaz (İmera Fera Yeşilgöz)

Anne ve baba tarafından Sivas’lı, Alevi bir ailenin çocuğuyum. Küçüklüğümüzde ailemiz, eğer birileri Alevi olup olmadığımızı sorarsa gizlemememiz gerektiğini, fakat söz açılmadıkça da söylememizi öğütlerdi. Kardeşler olarak aramızda, Alevi olmak ne demek ve neden açıkça dile getirilemiyor anlam veremezdik. Gittiğimiz yerlerde nereli olduğumuz öğrenildikten sonra, “yananlardan mısınız, yoksa yakanlardan mı?” diye sorarlardı. Kimlik soy ismimiz Yanar’dır. Biz, her defasında soy ismimizden dolayı “yananlardanız” derdik.

Sayfalar