Çarşamba Nisan 23, 2025

Oyuna gelen savaşmak zorunda kaldı.[ismail cem özkan]

Rusya Ukrayna’yı işgal etti ve büyük bir zafiyet ile karşılaştı. Evdeki hesap savaş alanına uymadı ve haftalardır işgal ettiği toprak parçası dağın fare doğurması kadar, Rusya bir arpa boy yol alamadı...

Peki, bunda en büyük rol / sorun nedir?

Savaş bir örgütlenme modelidir. İyi örgüt olursanız savaşı yürütürsünüz...

Peki, örgütlenme ya da örgüt nedir?

Hep anlatılan saç ayakları vardır, genelde üç rakamlı ile başlar cümleye…

Para, istihbarat, lojistik…

Peki, Rusya üç saç ayak konusunda konuda ne kadar başarılı?

Rus istihbaratı, batı denilen emperyal devletlerin istihbaratı denetimi ve bilgi akışı içinde yer aldığını savaşa başlamadan elde ettiği istihbarat bilgilerin uydurulmuş olduğu gerçeği ile karşılaştı. Kısaca istihbarat bilgilerini batı istihbaratının verdiği bilgiler kadar olduğu gerçeği ile yüzleşti... Savaş, istihbarat yalanların döküldüğü, gerçeğin ortaya çıkması ile yol alır.

Rus ordusunun konvoy halindeki ordusu Kiev'e doğru yol alıyor, normal hızla gitmiş olsa bile çoktan Romanya’ya varmış olması gerekliydi... Konvoy bir çok sorun ile yüzleşti, düz ovada giderken almış olduğu istihbaratın yanlış olduğu gerçeği yanında askerini, silahları taşıyacak lojistik alt yapısının çok ağır ve hantal olduğu gerçeği ile yüzleşti...

Putin, askerlerini hafif silahlar ile hedef odaklı hareketini kolaylaştıracak alt yapısı olmadığı gerçeği ile sahadan verilen raporlar ile karşılaştı...

Suriye iç savaşında Rusya elindeki tüm bilgileri Amerikalılara kaptırdı… Ortak düşmana ortak hareket etme ve düşmana karşı kullanılan silahların aynı zamanda dost müttefiklerinde bilgilerini toplayacak kadar teknik alt yapıya sahip olduğunu geri teknoloji sahibi ülkenin bunu anlaması zordu.  Rusya teknolojik olarak geri kaldığını farkında bile değildi, çünkü konvansiyonel silahlar üzerine kafa yorarken, Amerika dünyanın değişik yerlerinde işgal kuvvetleri ile bir çok silahı denemiş ve geliştirmişti…

Amerika, Suriye savaşında Rusya’nın gerçek gücünü alanda test etmişti...

Türk uçakları ile vurulan bir Rus uçağının düşürülmesi ve pilotunun teslim alınması... Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesi olayı ve sonrası gelen tepkisi bir testin sonucuydu ve Rusların gerçek gücü ve Putin'in zayıf yönleri istihbarat tarafından tespit edilmişti. Ona benzer bir çok olay bulabilirsiniz…

Ve Putin batı tarafından iğnelenerek Ukrayna işgaline giden süreci başlatılmıştır...

Kışkırtılmıştır Putin ve o kışkırtılmaya yani kavgaya hazırlıksız yakalanmıştır...

Rusya’nın eski istihbaratı yoktur ve var olanlarda batının istihbaratı denetimi ve yönlendirmesi altında...

Saç ayağında üçüncü ayak olan para...

Amerika sıcak savaşa girmeden parasal olarak Rusya’yı kucağından aşağıya atmıyor, aksine kendi kucağından başka çıkış yolu olmadığını Putin’in burnunu sürte sürte kabul ettiriyor...

Rusların parası yok...

Para üretim demektir ki, kolay yoldan para kazanan ve zengin olan (göreceli) Rusya’nın çöküşü bir iki haftalık savaşta bile ortaya çıkmıştır...

Rusya sanayisi ve üretim ilişkileri açısından artık orta çağ görünümündedir...

Batı üretim, savaş kabiliyeti, istihbarat açısından Ruslardan çok ileride...

Omuzdan atılan füzeler ile Ruslara karşı hibrit savaşı veriyor batı emperyalizmi, basit, taşınabilir, tek kişilik ordu, diğer anlamda gerilla tarzı ile hareket eden hibrit savaşın öğeleri ile düzenli ordu kaybediyor... Bunu Arap Baharı, Afganistan, Suriye, Irak, Yemen’de… batı bilgi birikimi ve pratik sonuçlarını kaydetmiş ve orada gelişmelere çok uzaktan bakan Ruslar batının çok gerisinde kaldığını yaşayarak öğrendi...

Evet, batı için Ukrayna’da kazanma gibi bir öngörüsü yok, zaten gözden çıkarılmış ve sarı saçlı mavi gözlü mülteciler ile yetişmiş insan gücü ve beynini şu anda batı emperyalistlerin hizmetinde, üstelik çok ucuz olarak...

Ukrayna'da geliştirilen biyolojik ve kimyasal silahlar ve Çernobil deneyimi ile oluşan bir birikimin batının hizmetinde olduğunu söylemek abartılı olmasa gerek...

Ukrayna'da var olan Nazi örgütlenmesi tesadüfen ortaya çıkmış bir model değildir, sağa kayan batının hizmetinde olacaktır... Naziler toplumun dönüşümünde kullanılan sadece piyonlardır... Ukrayna değişiminde devlet olmayan devletin içinde verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmiştir... Üstelik Yahudilerin hakim olduğu bir bürokratik yapı içinde Yahudilerin onayını alarak geliştirilmiştir...

Putin, kendi ülkesinde geliştirdiği Nazilerin deneyiminden elbette haberi vardı ve devletin denetimi altındaydı, o Nazileri de Rusya üzerinden denetleyeceğini düşünüyor, komünistlere karşı girişilen katliamlarda kullanılmıştır... O Rus devleti için kullanılan Naziler Ukrayna’da Rus fobisi konusunda kullanılacağını sanırım önceden hesaplayamadı, çünkü ona öyle bir ortam sonuldu ki; savaş ağının içine düştüğü ama o düştüğünü anlayacak kadar öngörülü değildi. Çünkü, elinde kendi kanallarından gelen istihbarat bilgisi yoktu, var olanlar hepsi uydurulmuş bilgilerdi…

Sonuç, Ukrayna’da batı bir tuzak kurmuştur, orada kazanan batı emperyalistleri ve silah sanayisi olacaktır…

Kaybedeni zaten hepimiz görüyoruz...

İktidar kendisini çok güçlü gördüğü an, istihbarat bilgilerine "tek kendisi" sahip olduğu hissine kapıldığı andır... Para zaten devletten, lojistik devletten, bilgi de devletten olduğunda oluşturulan atmosferin içinde iktidar sadece bir piyon olur...

Putin Ukrayna’da kazanır ama savaş sonrası elinde hadım edilmiş bir Rusya kalacaktır... Batı emperyalist devletleri tarafından biçimlendirilmiş, onların isteklerine uygun bir Rusya yeni dünya düzeni içinde yerini alacaktır. “Oligark”ların elinde toplanmış olan kara para batı emperyalist devletlerin hizmetinde olacak ve batılı şirketler oligarkların artı değer olarak ürettiği ne varsa onlara el koyacaktır...

Devlet eli ile zengin olmuş mafya örgütlenmesi yerine ülkemizde olduğu gibi küresel şirketlerin şubesi ya da onlar için merdiven altı üretim yapan taşeron işletmeler olacaktır... Evet, dünya zenginler listesinde bireysel olarak Ruslar olacaktır, fakat o zenginlerin olması Rusya’nın küreselleşmiş kapitalist sistemin içinde sorun çıkarmayan, ona hizmet eden bir devlete dönüştüğüne şahitlik edeceğiz...

NATO, kara para olduğu sürece var olacaktır, onun varlık sebebi kara parayı kontrol etmek ve kendisine (sisteme) karşı oluşacak düşmanları oluşum halindeyken tam kontrol altına almaktır...

Bundan bize bir çok ders notları çıkmıştır ama kimse ders notlarına bakmayı düşünmüyor, savaşa girmeyen bizde ekonomik “tusinami” dalgası vurdu ve biz tusinamiden sonra elimizde ne kalacağını tartışıyoruz...

Devrimci siyaset yapanlar bu savaşı her boyutu ile kayda almalıdır, istihbarat, devletin veya başka devletlerin istihbarat bilgileri ile hareket ediliyorsa, 12 Eylül yenilgisinden daha ağır yenilgilere hazırlıklı olmak anlamına gelir...

Parasız, istihbaratsız, lojistik alt yapısı olmayan her hareket sadece birilerin oyununda piyon olur… Kahramanlık öyküleri çok olur, destanlaştırılmış anılar ortalıkta dolanır ama sonuç örgütsüz bireylerin hayal kırıklığından oluşan büyük bir çöplük yaratılır...

İsmail Cem Özkan

4945

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Aşırı Sermaye Üretimi ve Marmara’nın Ölümü

İşçinin, emekçinin katledilmesi, yoksullaştırılması, sıradanlaştırılması, aşağılanması, yaşam araçlarının elinden zorla alınması, üretimine oranla insan gibi yaşamasının engellenmesi; doğanın katledilmesinden ayrı ele alınamaz. İşçinin karşı karşıya kaldığı sınıf muamelesi, doğanında karşı karşıya kaldığı bir sınıf muamelesidir. İşçi ve doğaya karşı tavır, burjuvazinin karakteristik sınıf eylemidir. Ya da daha açıkcası, kapitalist sistemin temel yapısıdır.

Katliam Bir Devlet Geleneğidir!

Son süreçte yaşananlar, gündemin yoğunluğu, faşist devlet ve mevcut iktidarın saldırı politikaları…

Elbette ki bütün saldırıların içerisinde, saldırılacak ilk alan Kürt ulusunun siyaset yapabildiği, devrimci, demokrat ve daha birçok kesimin ortaklaşabildiği HDP oluyor.

HDP İzmir İl Binası’na yapılan saldırı, kapatma davası, iddianamenin ikinci kez Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi, Kobane Davası duruşmasını takip edenlere karşı gerçekleşen faşist saldırı ve toplamda bunlardan önce HDP’nin yıllardır, durmaksızın faşist iktidar tarafından hedef gösterilmesi.

Toplumsal Cinsiyet ve Din: Antropolojik Bir Bakış[*]

“Ezilenler arasında

din adamı göremezsiniz,
din adamları
ezen sınıfın asalağıdır.”[1]
 

Sevdiği Renk Mavi; Tutkusu Da Aşk ve Devrimdi[*]

“Nerelerdeydin diye sorarsan ‘hep eskisi gibi’ diyeceğim.”[1]

 
Mütevazı bir dev nasıl anlatılır?
Çok zor. Ama yine de hakkında yazılabilecek şey, “Yazdıkları gibiydi” olabilir.
Aşkı, ayrılığı yazan ve “Tüm çiçekleri koparabilirler ama yine de baharın gelmesini asla engelleyemezler,” diye haykıran bir sosyalistti O.
“Evet, şiir isyandır… Biz şairler nefretten nefret ederiz ve savaşa karşı savaşırız,”[2] derdi.

CHP bir alternatif değil AKP'nin sınıf kardeşidir!...

Kapitalist toplumda temel çelişki emek-sermaye arasındaki çelişkidir ve kapitalist toplum içerisindeki temel iki sınıftan burjuvazi ile proletaryanın ve bu iki sınıf menfaatine faaliyet yürüten en basitinden en karmaşığına bütün siyasi örgütlerin sınıf savaşının neresinde durduklarını belirleyen de bu çelişkidir. Elbette Türkiye toplumunun sosyo-ekonomik yapısına paralel, bu temel çelişkinin yanında başka çelişkiler de bulunur ve bu çelişkiler sınıf mücadelesinin dinamiklerini oluşturur.

İbrahim Kaypakkaya’yı sevmek (Deniz Faruk Zeren)

Kim, ne zaman onun ismini ansa devletin en katı, en soğuk, en acımasız yüzüyle karşı karşıya kalıyor!

Kim ne zaman onun fotoğrafını assa, taşısa, devletin sorgularıyla, kelepçesiyle, zındanlarıyla tanışıyor!

Kim, ne zaman onu sevdiğini, izinde yürüdüğünü söylese vay haline!

Bu dünyada, bu ülkede sevilmesi suç olan kaç insan var?

On yıllar önce katledilmiş, katilleri açığa çıkarılmak bir yana korunup gizlenmiş, mezarına giden yollara bile karakollar kurulmuş, adına yazılan şarkılar yasaklanmış bu insan güzeli, İbrahim Kaypakkaya’yı sevmek neden suç?

Paramaz! (Nubar Ozanyan)

20 devrimci militanın darağacına çekiliş tarihidir 15 Haziran 1915. Paranın ve korkunun egemen olduğu bir dünyada Türkçülüğün ve Turancılığın hüküm sürdüğü bir coğrafyada Hınçak militanı 20 Ermeni devrimci, son nefeslerini korkusuzca darağaçlarında verdi.

Paramaz’ın (Madteos Sarkisyan) yiğit sesiydi gecenin karanlığını parçalayan. “Yoldaşlar! Yiğitçe, başımız dik gideceğiz ölüme!” Cellatlar korktu. Karanlık sindi 20 Ermeni devrimcinin önünde.

Politik gerilik ve yetmezlik…

Geçen sayımızda okuma ve özellikle yazma faaliyetine uzak duruşumuz üzerine bir şeyler söylemeye çalışmıştık. Bu alabildiğine ilişkili iki başlıktaki geri durum, başka bir dizi çalışma-önlem-öneri vb.nin yanında pratik müdahale ve çeşitli kararların alınması ile tersine çevrilebilir.

Dönemsel olarak ya da faaliyet alanları özgülünde yoğunlaştığımız zamanlar olsa da bütünlüklü ele alma ve sonuçları kolektifimize mal etme anlamında beklenen tablonun gerisinde olduğumuz kabul edilmelidir.

Unutmamalı… Kanıksamamalı![*]

“Haklarımı aramaktayım. Onları gören oldu mu?”[1]

 
 
Yaşar Alperen Savaş (17)… Felek Batur (7)… Raşid Oso (8)… Hakan Sarak (5)... Mahmut Buluk (16)… Zeliha Cuma (7)… Helin Şen (12)… Serhat Savaş (15)… Enes Ata (8)…
Bu isimleri olasıdır hiç duymadınız. Ya da belki duydunuz/okudunuz, sonra da unuttunuz.

Haklar(ımız) İçin Devlete Karşı Özgürlük Mücadelesi[*]

“İnsan hakkı olarak özgürlük, insanın insana bağlılığına değil, tersine insanın insandan ayrılışına dayanır.”[1]

“Kolluğun Kötü Muamelesi, Ayrımcılığa, Cinsiyet Eşitsizliğine, Yaşama Hakkı ve Temel İnsan Hakları İhlâlleri”, vb’leri meselesine dair ilk saptamam: Özgür ol(a)mayanların, hiçbir hakkı ol(a)madığı; yani haklarına sahip çıkabilmenin bir özgürlük eylemi olduğu/ olması gerektiği yönündedir. Çünkü, “İnsanın temel özgürlüğü, yaşamını daha iyi kılma özgürlüğüdür,” diye uyarır hepimizi Bertolt Brecht!

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi Yol Göstermeye Devam Ediyor!

Pandeminin dünyada etkisini devam ettirdiği süreçte, yeni değişimler hızlıca gündemimize girmektedir. Çokça bahsedilen pandeminin dünyada açığa çıkardığı ortak özelliklerinden biri eşitsizlikleri arttırması, emperyalist kapitalist sistemin tüm özelliklerini artık gizlenemeyecek bir şekilde ortaya çıkarmasıdır.

Sayfalar