Çarşamba Kasım 27, 2024

Rojava’dan bir Partizan: “Yıldızlara gömülen, bilincimize kazınan halk ordusu savaşçıları ölümsüzdür!”

Emeğin, özgürlüğün, halkın düşmanları bir keza daha gerillaya saldırarak onları teslim alıp diz çökerteceğini düşündü. Bir kez daha barbar ve katliamcı yüzünü gösteren faşist TC ordusu, mazlumların özgürlük diyarına Dersim’e, direniş kalesi Aliboğazı’na son zamanların en kapsamlı, en kıyıcı operasyonunu gerçekleştirdi. En modern silahları ve en üstün tekniği kullanarak gerillayı yaşam ve direniş alanlarından koparmak istedi. Ancak hesapları tutmadı, umduklarını bulamadılar. Egemenlerin imha ve yok etme hesaplarını gerillaların kahramanca direnişi bozdu. Faşist TC devletinin orantısız gücü, silah ve teknik üstünlüğü gerillanın direniş ve kararlılığını alt edemedi. Bir kez daha savaşın kaderini ve geleceğini belirleyenin devrimci irade, kararlılık ve örgütlülük olduğunu gösterdi. Bir kez daha kazanan ve tarih yazanların direnenler olduğunu gösterdi.

Ülkemizi sömürü ve zulmün en utanç topraklarına çevirmek isteyen, bütün direniş ve muhalefet noktalarını zorbalıkla bastırmak, susturmak, kanla yok etmek isteyen faşist TC devleti, fena halde yanılmaktadır. Unutmaktadır ki; ne halkımız ne de onun silahlı militan öncüleri ne geçmişte ne de günümüzde asla zulme boyun eğdi. Gerillanın direniş ve isyan pratiği, halkımızın tarihsel dokusundan ve de halk ordusunun savaş ve direniş geleneğinden gelmektedir. Zulmün karanlığı ne kadar koyu olursa olsun, direniş ve karşı koyuş o kadar aydınlık dolu, görkemli ve parlak olacaktır. Faşizmin soğuk, üşüyen kışı yerini mutlaka bahara ve güneşe bırakacaktır. Çünkü gerilla özgürlüktür. Gerilla, ezilen halkın savunma ve direniş umududur. Gerilla, emekçi halkın ve ezilenlerin onurudur. Direnci ve varlık nedenidir. Onun en değerli ve nitelikli özgürlük gücüdür. Gerilla mazlum emekçi halkın vazgeçilmez güvencesidir. Kararlılık ve savaşma gücüdür. Sınıflar mücadelesi ve toplumların gelişim tarihi sayısız pratiği ve gerçekliği kanıtlamış ve ispatlamıştır ki “Halkın silahlı kuvvetleri yoksa hiçbir şeyi yoktur”. Silahlara sarılmadan ve onun yasaları ışığında yürünmeden ve yol göstericiliğinde savaşılmadan zulmün ve köleliğin karşısında durulamaz. Sömürü ve yağma merkezleri parçalanamaz ve zulmün duvarları yıkılamaz. Gerillanın varlığı ve savaşımı halkın var olmasını ve özgürlüğü eline almasının vazgeçilmez temel nedenidir. Halkın ve özgürlüğün gerçekliğine, ihtiyacına yanıt veren, onun kurtuluş özlemine çözüm olan bir politika temelinde savaşılarak yürünürse özgürlük ve kurtuluş her zamandan daha fazla yakınlaşır. Özgürlük ve kurtuluş elle tutulur somut bir kazanım haline gelir.

Faşist TC devletinin Aliboğazı operasyonu salt askeri boyutuyla sınırlanmış bir saldırı değildi. Bu saldırının dünden ve daha öncekilerinden daha kapsamlı daha boyutlu olmasının ciddi bir politik karakteri ve özelliği vardı. Gerillaya kumanda ve öncülük eden proletarya partisinin varlığına ve gelişim yönelimine vurulmak istenen bir darbeydi bu. Operasyonun proletarya partisini darbelemek isteyen politik bir yanı olduğunu görmek gerekir. Bu anlamda daha önceki yıllarda yapılan operasyonlardan farklı olarak öne çıkan politik bir yönü olduğunu görmek gerekir. Bu saldırı bir yandan gerillanın askeri gücünü imha ve yok etmeyi amaçlarken diğer yönüyle de onun politik öncüsünü tasfiye etme amacı taşımaktaydı. Düşman, politik karakterli askeri bir kuvvet olan gerilla güçlerini imha ve yok etmeyi başaramıyorsa, zayıflatmak, demoralize etmek ister. Politik-askeri görevlerini yerine getiremeyecek düzeyde darlaştırmaya çalışır.

Dağa ve çilekeş halkın özgürlük istemine ve özlemine dayanan onun kurtuluş ihtiyacına yanıt olma tutkusunu taşıyan gerilla ise asla yenilmez. Gerilla halktır, kararlılıktır. Devrimci irade ve yaratıcılıktır. Ateş ve topraktır. Güneş ve yıldızdır. Yaşamın dört mevsimidir. Mazlum emekçi halkımızın bitmek bilmez özgürlük düşü ve direniş türküsüdür. Gerilla, doğru bir askeri-politik çizgi izledikçe asla yenilmez. Savunma içinde aktif saldırı pratiğiyle silahlı kuvvetlerini arazinin en sarp, en derin noktalarına mevzilendirip, düşman saldırısına en iyi saldırı pratiğini ve eylemini gerçekleştirecek şekilde konumlandırırsa başarı ve gelişmesine hizmet eden bir yönelim içine girer. Şehitlerin bir önceki direnişlerden daha fazla olması karşı devrimin saldırı boyutu ve zamana yayılan süresinden kaynaklıdır. Şehitler pahasına direnen, düşman darbe vuran, moral-motivasyon üstünlüğü elinde tutan her zaman olduğu gibi gerilla olmuştur.  

 

Ateşi her yana yayma zamanıdır!

Aliboğazı direniş hamlesidir. Demokratik halk devriminin örülen direniş dokusudur. Bugün, bu büyük özgürleşme yürüyüşünü her yere yayma, gerilla savaşını büyütüp çoğaltma zamanıdır. Gerillanın kurtuluş savaşımını işçilerin sömürüden kurtulma savaşıyla birleştirme zamanıdır. Gerilla savaşını Kürt ulusunun özgürleşme ve kurtuluş mücadelesiyle, kadınların-LGBTİ’lerin kölelik zincirlerinden kurtulma mücadelesiyle, Alevilerin ve diğer inanç gruplarının, emekçilerin inanç ve yaşamlarını özgürleştirme mücadelesiyle birleştirme zamanıdır. Düşüncenin-yaşamın gerilla dili ve rengiyle yaratılma zamanıdır. Gerilla savaşının yasalarına hizmet eden, onu büyüten şekilde düşünme, yürüme, örgütlenme zamanıdır. Bugün dünden ve her zamandan daha fazla daha bilinçli ve örgütlü bir şekilde dağın özgürlük ateşini, silah elde devrim haykırışını, şehirlere onun en yoksul en emekçi varoşlarına yoksul mahallerine ulaştırma zamanıdır. Bugün her zamandan daha fazla demokratik halk devriminin savaşçı ve militan kişiliğini, ideolojinin-militan kimliğini kuşanarak zorlukları yenme, engelleri aşma zamanıdır.

Bugün dünden daha fazla gerillaya onun gelişim yasalarına uygun bir şekilde yürümeyen, ona hizmet edip büyütmeyen her anlayışı-pratiği-yürüyüş ve duruşu red etme, bilinçle parçalayıp bir kenara atma zamanıdır. Düşünme-bilgilenme-müdahale etme-tartışma-tutum alma-tavır belirleme-değiştirme-örgütleme-eyleme geçme ve yönetme sadece ve sadece gerçekliğin devrimci yasalarına ve onun gelişim ilkelerine uygun olmak zorunda olduğunu görme ve anlama zamanıdır. Kendiliğindenciliğe-statükoculuğa-bürokratizme-kendini utanç verici bir şekilde bıkmadan aynı tarzda tekrar eden-sınırlı yerde-sınırlı zamanda sınırlı sayıda insanlarla geliştirici-örgütleyici-dönüştürücü olmayan benzer pratiklerle yürüyen ve yürütülen her şeye gerillanın direnç-bilinç ve kararlılığıyla karşı koyma zamanıdır. 

Gerillanın her direniş ve savaş mermisi aynı zamanda kendiliğindenciliğe, statükoculuğa bürokrat-burjuva çalışma tarzını parçalama isteği ve kararlılığı taşıdığını görmek gerekir. Söze-söyleme değil gerçeğin gözüne bakarak, hakikatin dilini, savaşın dilini, pratiğini duruş ve yürüyüşünü kuşanma zamanıdır. Yoksa Aliboğazı direnişi, kahramanlığı ve devrimciliği eksik ve yanlış kavranır. Aliboğazı direnişi Mehmet Demirdağ yoldaşların savaşı süreklileştirme-geliştirme pratiğinden süzülüp gelen, Sefagül-Nurşen yoldaşlarla cisimleşme iradesi ve kararlığıyla devam eden Sefkan-Ünal-Yurdal-Sinan-Murat yoldaşlarla sürdürme cesareti ortaya koyan bir savaş ve direniş geleneğidir. "Biz savaş meydanlarında, halkın içinde ateş ortasında gerilla sofrasındayız" diyenlerin geleneğidir. Herkes ama herkes Aliboğazı’na bakarak duruş ve yürüyüşünü düzenlemek, tavır almak, örgütlenmek ve buna uygun yürümek gibi ciddi bir sorumluluk ve görev bilinciyle karşı karşıyadır. Ya savaşacağız, ya savaşacağız. Başka bir yolu, yönelimi, tutumu ve yaşamı tanımıyoruz. Halka-yoldaşlara-savaşa yabancı ve uzak olan her şeyi lanetleyerek, red ediyoruz. Şehit düşen yoldaşlarımızın direniş ve kararlılığı bizlere bunu emrediyor. Emirleri kabulümüzdür.

Halkımızın onurlu evlatları Ersin Erel, Hasan Karakoç, Murat Mut, Samet Tosun, Alican Bulut ve henüz kimlikleri netleştirilemeyen 3 yoldaş silah elde kahramanca savaşarak direnişin en ileri örneğini, devrime ve halka bağlılığın koşulsuz duruşunu gösterdiler. Halk savaşçılarının nasıl yaşayıp, nasıl savaşmaları gerektiğini öğrettiler. Şehitlerimizin yaşam ve direnişleri sonsuzluğa uzanan özgürlük yürüyüşümüzün militan görevleridir. Bu görev davetleri kabulümüzdür.

Söz ve onur olsun ki; gurur ve sabırla sizleri anıp mücadelenizi sürdüreceğiz. Söz ve onur olsun ki sizlerin savaşımını Dersim’den-Rojava’ya gelişen bir yay gibi uzanarak çizip büyüteceğiz. TC’ye onun Rojava kolu olan DAEŞ faşistlerine karşı savaşın ve direnişin dilini sizlerle aynı kodlarla konuşacağız. 

Kahramanca savaşarak destansı bir direniş sergileyen halk savaşçıları ölümsüzdür!

Aliboğazı’nın yoldaşları ölümsüzdür!

Gülüşlerini dağa resmedenler ölümsüzdür!

 

Rojava’dan bir Partizan

49134

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Sayfalar