Pazar Mayıs 19, 2024

39 yıl önce Gayrettepe işkencehanesi…..

Otuzdokuz yıl önce bugün İstanbul gayrettepe işkencehanesinden çıkarıldık.17 Ocak yakalanma tarihi hesaba katılırsa yirmibir günlük işkence faslının sonucunda resimde gördüğünüz oluşan tahribatın yanlızca görünen bir yüzü… İşkence gören binlerce,onbinlerce insandan biriyim.Benimle birlikte yakalanan yoldaşlarımda benzeri işkencelere maaruz kaldılar.12 mart faşizminin hakim ve savcılarından NACİ GÜR VE TAYLAN ERİMER ve onların emrindeki işkence ekibi, Şükrü Balcı,Uğur Gür,Celal Demirtaş, Mete Altan Ve Muhsin Bodur bizlere anlatılamayacak ,akla hayele aykırı sadıştçe işkenceler yaptılar. İşkence tezgahının başında bazan Naci Gür , bazan,Taylan Erimer , bazanda Şükrü Balcı bulunuyordu.Gözlerimize çekilen perdenin altında yanlızca ayakkabıları ve giydikleri pantolon nun renk ve desenini görüyorduk. Ayrıca sorgudaki seslere aşina olduğumuz için o sesleri tanıyorduk vede ister istemez aşina olmuştuk.Aradan geçen 39 yıl sonra dahi bu alçak,sadist faşist işkencecilerin sesini anımsıyor,nerede duysam tanırım diyorum. Faşist diktatörlüğün hüküm sürdüğü bir ülkede en ilkel ve satist işkencelerin yapılması anlaşılır birşeydir bizler için.

Falakadan,meydan dayağına,elektirik şoktan, vücudumuzda sigara söndürmeye,en ilkel koşullarda uygulanan ayak tırnaklarımızın çekilmesine kadar ,ayaktan tavana asmadan,makata çöp sokmaya kadar akla gelmeye n işkencelere maaruz kaldık Yapılan işkenceler bizlerde kalı i izler tabiki bıraktı.Aksini idda etmek doğanın tabiatına aykırıdır.

Burda yaşadığımız işkencelerin dozajını yarıştırma diye bir zihniyeti peşinen yadırgadığımı söylemek isterim.Devrimcilerin, Komünistlerin,Ermenilenin, Kürdlerin,Alevilerin,Çingenelerin,Rumların,Çerkezlerin, çeşitli milliyetlerden haksızlığa uğrayan tüm insanların ırkçı , kafa taşçı faşist diktatörlüğün yaptığı zulmü ve vahşeti biliyoruz . Ezilenlerin, sömürülenlerin,yapılan haksızlığa karşı başkaldırısı haklıdır , meşrudur. Başkaldırı sonucunda faşizm, devleti ve sistemini korumak,sürdürmek için, her yolu denediğini ifade etmek istiyorum.

Faşizme , dil,din ırk,milliyet, cinsiyet ayrımcılığı’na karşı , halkların bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadeleye soyunanlar bedel ödedik,ödeteceğiz.

Yaşadıklarımız, acısıyla , zorluğuyla, bedel ödemekle onurumuz oldular.Bu uğurda faşizm tarafından katledilenleri,direnerek toprağa düşenleri , işkencehanelerde , idam sehpalarında ölume meydan okuyanları saygıyla anıyor,unutmadık , unutmayacağız diyorum.

Yaşadıklarımdan yakınmıyorum, aksine bilinçle ele alıyorum , direnmek yaşamaktır diyorum. Düştük , kalktık her bireyin artıları eksileri mutlaka vardır.Önemli olan bugün nerede , kimlerin yanında olduğumuzdur. Gemişten ders çıkarmalıyız Geleceğe , ileriye bakmalıyız. Hayat,mücadele tek düze değildir,inişli çıkışlıdır. Önyargıdan öte bilinçlice hareket etmeliyiz. Önümüzde uzun yılların zorlu mücadelesinin , sınıf savaşının bir yerlerinde mütevazı şekilde yerimizi alalım.


64913

Cumhuriyet Bayramı' Ve Bagımsız Türkiye Hangi Sınıfın Ideolojisidir?

'Cumhuriyet Bayrami' Ve Bagimsiz Turkiye Hangi Sinifin Ideolojisidir?

 

'Bir Marksist toplumsal uzlasmaya degil, sinif mucadelesine dayanir' der Lenin.

Sinif mucadelesi ise tekduze bir rota izlemez.Tarihin her toplumsal akisinda farkli bicimler olarak karsimiza cikar. Komunistler iradeci-idealist degil dialektik olguculuga dayanir. Canlidir Marksistin dunyasi, basma kalip, tekduze, soyut ilkeler ve kaliplar bakisi burjuvazinin dunya gorusudur.

 

Solu Liberalleştirmek

 

Sol’u liberalleştirme; onu devrimci özünden kopararak, burjuva düzen içi bir hareket haline getirme ve burjuva sistemine karşı toplumsal devrimci alternatif olmaktan çıkarma çabaları, solun tarihi kadar eskidir. Toplumun burjuva-proleter kampa bölünmesinden bu yana da, burjuvazi, sol’u sol olmaktan çıkarmanın her türlü yolunu denemeye, şiddetin yanında, ideolojik ve siyasal olarak onu yozlaştırmaya özel bir önem verdi. 

Kürdistan ve "Demokratikleşme"

Kürdistan tarihi açısından 90'lı yılların en önemli olgusu Kürdistan ulusal kurtuluşçuluğunun kadrosu,hemen hepsi bağımsızlıkçı çizgide binlerce Kürd aydınının imha edilmiş olmasıdır.Öylesine bir soykırım ki hesabını gören de soran da yok,ortalık da "barış"çılardan ve "unutmaya ve affetmeye hazırız"cılardan geçilmiyor.Kürdistani stratejik aklın ve ulusal kurtuluşçuluğun taşıyıcısı bu kategorinin imha edilmesi,kalan yerli/yerel aydınların Türki metropollara ya da yurtdışına kaçması/kaçırtılması ve eşzamanlı olarak Kürdistan köylülüğünün sömürgecilerce Kürdistan dışına göçertilmesinin ulusal

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP


Ertugrul Kurkcu ''Halkin uzerine bilgelik tesis etmek degil, halkin bilgeligini temel alan bir partiyiz'' diyor...Kongreye Apo ve Recep kutlama mesajlari yolluyor!

 Tum milliyetlerden Isci-Koyluler Revizyonizmi gormuyor ve alkisliyorsunuz!

 Sunu diyor sizlere Kurkcu; Isciler-Koyluler ,Marksizm-Leninizm gibi sizi kurtarmaya calisan akimlara kapilmayin...!

Bölünmek için Birlesin


Bölünmek için Birlesin!

Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Yaranın Merhemini cellattan mı isteyecegiz!

           Yeğişe Çarents   15 Mart 1921  Yer Berlin Charlottenburg semti,

   İttihat ve Terakki Cemiyeti başkanı,İç işleri bakanı,1915 Ermeni Soykırımı'ndan birinci de rece sorumlu,1,5 milyon Ermeni'nin ölümüne sebep olan Tehcir kararnamesi'nde imzası bulunan Talat Paşa Erzincanlı Soğomon Tehleryan tarafından öldürüldü.  Ermeni soykırımı'nda ölenlerin İntikamını almak için Talat Paşa Berlin'in en işlek caddesinde gündüz vakti ensesinden vurularak Ermeni halkı adına cezalandırıldı.Kaçarken polisler tarafından yakalandı.Direniş göstermedi.

Şiirin Şairleri, Şairlerin Şiiri -

“Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına”[1]

“Herkes gider, şiir kalır,” der İbrahim Tenekeci.Doğrudur; öyledir…

Şiirin tarihi şaire doğru akarken; “Şiir kelime kaynar. Bir kazandır, dumanlar tüter içinden,” der Ahmet İnam…

İnsan ruhunun ve yaşamın derinliklerine nüfuz eden şiir ölmez, öldürülemez; çünkü ölümsüzdür…

Hayır; ‘Buz’[2] başlıklı yapıtı ile ‘2011 Turgut Uyar Şiir Ödülü’ne değer görülen Osman Özçakar’ın, “Şiir biraz da sözcüklerle manipülasyon yapma işidir,” tespitine katılmak mümkün değil.

Yeni Süreçte Bize Düşen Görevler/ Hasan Aksu

 

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir

 
 
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...

Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

 

İtiraz ahlaki[*]

 

“İnsanlarda eksik olan

güç değil iradedir.”[1]

 

Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.

İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Sayfalar