Pazartesi Mayıs 6, 2024

Dersimde Yerel Seçim Sürecine Dair Kısa Bir Değini!

17 Aralık yolsuzluk operasyonunun yarattığı sistem cephesindeki dalgalanmayla seçim sürecine girildi. Halkın açığa çıkan bu duruma yönelik tepkileri dinmemişken yeni yasakları kapsayan yasa tasarıları da gündeme geldi. “Demokrasi paketleri” Taksim’de plastik mermi ve gazlarla saldırının yapıldığı sıralarda mecliste oylamaya açıldı. AKP iktidarının ezilen halk kitlelerini hizaya getirme planlarının başında yinebaskı ve şiddet birinci sırada. Bu durumun önümüzdeki dönem yine bu yöntemlerle iktidarını korumaya çalışacağı ise bir gerçektir.

Ülke gündeminin politik atmosferi yerel seçimlerle daha da ısınmıştır. 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere giderken düzen partilerinin halk kitlelerine dönük politikasının merkezini yine öncelikle sisteme yedekleme olarak görmek ve okumak gerekir.

Bu politik atmosferin yansımasını bulduğu bir yer olarak Dersim’de de uzun süredir seçimlere dönük tartışma ve hazırlıklar sürmektedir. AKP ve CHP,kitleleri kendi yedeğine çekmek için bir dizi yalan ve manevraları gündeme getirirlerken, bölgede yaşanan sorunların nedeni kendileri değilmişçesine propaganda yürütmekteler. Özellikle de CHP,Kemal Kılıçdaroğlu ismini kullanarak, halkın feodal değer yargıları üzerinden yapılan çalışmalarla oy toplama, prim yapma çabası içerisindedir.  

 

Bizler Dersim Partizan olarak 2014 yılı yerel seçimlerine dönük olarak belirlenen politikanın gereği olarak Dersim’de oluşturulan Devrimci Güç Birliği içinde yer aldık. Bölgede gerek aday, gerekse de 30 Mart gününe kadar yürütülecek çalışmaların rotasını belirleme anlamında tartışmaların içinde yer aldık. Sürece dair politikamızı, yerel seçim sürecinin aday tartışmalarına kilitlenmemesi gerektiği üzerine özel vurgular yaparak şekillendirdik. Devrimci güçlerin bu dönemde ortak hareketinin önemi ve Dersim’de devletin özel olarak geliştirdiği saldırıların püskürtülmesinin kilit sorun olduğu üzerinde durduk. Tartışmaların belli bir evresinde DHF, GüçBirliği'nden çekilerek Dersim Merkez, Mazgirt, Ovacık ve Hozat ilçelerinde gösterdiği adaylarla seçim sürecini şekillendireceğini açıkladı. Geriye kalan bileşenler bakımından ise seçim özgülünde oluşturulan ittifak devam ettirildi. 

 

Merkez ve ilçelerde adayların belirlenmesi ve sürecin şekillendirilmesi amacıyla yürütülen tartışmalar esas olarak kolektif bir şekilde yürümemiş, bire bir görüşmelerle tartışmalar devam ettirilmiştir. Bu durum bizler açısından ittifakın ruhuna ters bir durum olması ve çalışmaların ortak yürütülmesi bakımından da eleştirilmiş ve bileşenler bu noktada zorlanmıştır. Ancak seçim sürecinin kendisini adaylıklar üzerinden belirleyen anlayışlar açısından ortaya çıkan sorunların aşılması bakımından ikili görüşmelerin tercih edilmesi tarafımızdan “anlaşılır” bir durumdur. 

Seçim çalışmalarının devam etmesinden kaynaklıdır ki eleştiri ve değerlendirmelerimizi seçim sonrasına bırakmayı daha doğru buluyoruz. Zira oluşturulan seçim ittifakı, Dersim’de bulunan devrimci,demokratik güçlerin önemli bir kesimini kucaklamasındandır ki önemsediğimiz bir eylem birliğidir. Önümüzdeki dönem bakımından önemsenmesi ve öne çıkarılması gereken nokta da, ortak hareketin kendisi olmalıdır. 

 

Nazımiye’de bağımsız aday ve gelinen durum 

Bilindiği üzere yerel seçimlerle ilgili tartışma ve gündemlerin şekillendiği dönemde Nazımiye’de bağımsız aday Özkan Aslan’la ilçe bazında çalışmaların sürdürüleceği açıklanmıştı.Bu dönem içindeBDP ile de görüşmeler sürdürülmüş ve ilçede adaylık konusunda tartışmalar yürütülmüştür. Bizler açısından ortaya çıkan tablonun Nazımiye ile sınırlandırılamayacak bir durum olduğu ifade edilerek “demokratik yarış” tarzında bir formülasyonun politikamızla örtüşmediği ifade edilmiştir. Amacımız bir yarış içinde olmak değil ortak bir ruh ve dinamikle süreci örgütlemek olduğu belirtilmiştir. 

 

Bu dönem içinde DHF’yle de görüşmeler yapılarak Nazımiye ile ilgili düşünceleri sorulmuştur. Bilindiği üzere DHF tarafından Dersim’de gösterilen adaylar,YSK’ya başvurularını TKP’den yapmıştır. 

Partizan açısından da, Nazımiye’de gösterilecek İl Meclis üyeleri ile Belediye Meclis üyelerininde TKP’den başvuru yapmaları gündeme gelmiş, ancak sosyal-şovenizmin önemli kalelerinden biri haline gelenTKP’den aday göstermek Partizan’ın tutumuna aykırı olduğu ve merkezi kararımıza uygun düşmediği için gündemden çıkarılmıştır.

 

Çalışmalarımızın olduğu bölge ve alanlarda kendimizi ifade ettiğimiz ve birlikte yürüdüğümüz güçler bellidir ve bizim için esas olanda budur. Bu merkezi politika ve tutumun Nazımiye’de belediye başkanlığı adaylığı ile yara almasını istemediğimiz içindir ki Nazımiye’de aday göstererek seçime girilmeyecektir. Yusuf Çınar Dersim Güç Birliği’nin adayı olarak desteklenecek ve çalışmalar bu yönde sürdürülecektir. 

 

Gündeme geldiği dönemden itibaren atılan bu adım belli yanlış algılamaları ve tartışmaları da gündeme getirmiştir. Amacımızın ve politikamızın esasının bir ya da birkaç ilçede belediye başkanlığı koltuğu almak olmadığı anlaşılmalıdır. Genel politikalarımızın küçük hesaplar uğruna yara almaması önemsenmeli ve bu perspektifle hareket edilmelidir. 

88839

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Partizan'dan

Siyasi Tutsakların Tecridi Kırma Mücadelesinin Neresindeyiz? (Yorum)

Emperyalist kapitalist sisteme karşı mücadele eden devrimcilere, komünistlere karşı hemen her ülkede gözaltı ve tutuklama sistematik bir şekilde devam ediyor.

Bu sistematik durum, bu faşist devletler nezdinde tutuklananların her gün daha da derinleşen br şekilde tecrit altında bırakılması anlamına da geliyor.

Egemenler dünyanın dört bir yanındaki devrimci ve komünistlere dönük saldırılarını, katletmekle bitiremediğinde esir alma, tutsaklar üzerinden muhalif güçleri, toplumu sindirme, hapishaneleri bu sindirmenin en önemli aracı haline getirmek hedefiyle yürülüğe sokmaktadır.

Artsakh (Dağlık Karabağ) Tehciri: Stalin Düşmanlığı ve Sosyalizme Saldırı

Uluslararası alanda sömürü, baskı, saldırı ve ilhaklar son dönemlerde katbekat artmış ve katmerli boyutlara tırmanmıştır. Emperyalist devletler ve onların güdümündeki gerici devletlerin, tüm ezilen sınıflar ve toplumlar üzerindeki saldırı furyası, had safhaya ulaşmış durumda. Öyle ki, uluslararası hakim sistem bir taraftan mevcut sorunların bedelini giderek ezilen yığınlara ve mazlum uluslara daha fazla yüklerken diğer taraftan saldırılarını da daha acımasız ve daha şiddetli boyutlara tırmandırmış durumdadır.

Garod – “Hasret” (Nubar Ozanyan)

Halkların coğrafyaları suç ve cinayet örgütü gibi çalışan devletler tarafından zorla boşaltılıyor. Soykırım, işgal, tehcir zulmüyle toprakları cehenneme dönüşen halklar; belirsizliğe, bilinmezliğe, karanlığa doğru zorla sürülüyor. Boyunlarında geleceksizlik zinciriyle birlikte adına yaşamak denilen zulme mahkum ediliyor.

Gerilla, haktır ve halktır (Nubar Ozanyan)

Sınırları ateşten ordularla kuşatılmış her dört parça toprakta, yaşam ve var olma hakkı ellerinden zorla gasp edilmiş Kürt halkının, direnme ve isyan etmekten başka çıkış yolu var mıdır? Kürtlere, ezilenlere kıyamet yaşatılırken her bir karış toprağına ölüm yağdırılırken, en dezavantajlı koşullar altında gerilla, çıplak elleri ve cesur yürekleriyle özgürlükleri uğruna savaşmaya devam ediyor.

TURAN TALAY’IN ANISINA…

Onu maalesef ki çok erken denilebilecek bir yaşta, henüz 68’indeyken, 11.10.2023 tarhinde yitirdik. Bu ani ve erken ölümü tüm sevenlerini, yoldaşları ve dostlarını derinden sarstı ve acılara boğdu.

Akciğer kanserine yakalanmıştı. Hastalık, özelliklede ikinci kez nüksettikten sonra çok hızlı ve sinsi bir şekilde gelişti. Öyle ki doktorların her şeyin normal göründüğünü söylediklerinin kısa bir süre sonrasında yapılan muayende, kanserin kafaya sıçradığı ve de yayıldığı tespit edildi. Artık tıbben yapılabilecek bir şey de yokmuş. 

Emperyalist Kamplar Arasına Sıkıştırılmış Bir Halk: Filistin

Filistin-İsrail sorunu olarak bilinen ve esas olarak da Filistin topraklarında İsrail'in kurulmasının teorik ve politik temeli 1890'lı yılların sonunda atılıyor. 1. emperyalist paylaşım savaşıyla koşullar olgunlaştırılıyor. 2. emperyalist dünya savaşı sonrası ise emperyalist burjuvazi, Filistin'i parçalamayı ve orda İsaril devleti inşa etmeye karar veriyor ve bunu Filistin halkının soykırıma uğratma pahasına gerçekleştiriyorlar. Alman emperyalizmi tarafından soykırıma uğratılan yahudi halkı, bir başka ulusu (Filistinlileri) soykırıma uğratarak kendi ulusal varlığını inşa ediyor.

Hazan Ayının Şehitleri

Kasım, proletarya partisinin en değerli kadro, komutan ve savaşçılarının katledildiği aylardandır.  Hüzün ve öfkenin birlikte yaşandığı aydır. III. Konferans delegelerini, komünist önder Mehmet Demirdağ’ı ve Aliboğazı şehitlerini hep bir hazan ayında kaybettik. Zafere açılan kapıyı adım adım aralayan, özgürlüğe giden yolu damla damla döşüyen Kasım ayı şehitlerimiz tarihin yüceliğine kavuşanlardır. Onlar, yarınların mutlak yenenleri olarak yazılacaktır parti ve devrim notlarımıza.

“Durum İyidir, Gerçekler Devrimcidir”

Yaşadığı dönemin özelliklerini anlayarak, savaşın hükmüne, zorun değiştirici rolüne inanan, sınırlı yaşamını sınırsız davaya adayan önder yoldaş Mehmet Demirdağ ölümsüzdür! Özgürlüğü ve kurtuluşu herkesten ve her şeyden daha fazla isteyen bu uğurda emeğin eğittiği bilinçle savaşarak şehit düşen proletarya partisinin dördüncü genel sekreteri Mehmet Demirdağ yoldaşı üstlendiği öncü pratik ve önder duruşuyla tanırız.

Yalım Nubar’dan Ozanyan Nubar’a Süren Hikaye Bizim!

Botan’dan Yozgat’a dek uzanan toprakların bağrından çıkıp İstanbul Ermeni yetimhanelerinde okumaya gelip, orada bilge önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın devrimci görüşleriyle tanışan ve tutkuyla bağlanan yoksul Ermeni çocukların hikayeleridir, Ermeni devrim şehitlerimizin hikayeleri.

Onları doğdukları topraklardan koparıp buruk ve sancılı bir şekilde İstanbul yollarına düşüren tarihsel gerçeklerin yanında yokluk ve yoksulluktur da. Onları İstanbul yolculuğuna çıkaran çaresizlik, yalnızlık, sahipsizliktir.

Mısır'ı Mesken Tutan Türk Tekelleri

Deutsche Welle (DW)'de Aram Ekin Duran'ın, „Türk Şirketleri Mısır'a Kaçıyor“ adlı bir haberi yayınlandı. Sıradan bir haber gibi gözüküyor, ama, Türkiye ekonomisinin ve Türk devletinin niteliğini araştıranlar, sorgulayanlar için küçük bir haber olmaktan öte bir anlam taşıyor. Özellikle de kendine ML ve Maoist diyen komünist örgütler için daha fazla önem taşıması gerekiyor.

Hesaplaşma mı? Kutlama mı?

Faşist TC devleti hem ülke içinde hem de bölgesel düzeyde, resmi ve sivil militarist güçleriyle başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesi yok etmek ve devlet terörüyle susturmak için çalışmaya devam ediyor. Bu süreç aynı zamanda TC’nin kuruluşunun da yüzüncü yıl dönümüdür.

TC, yüz yıl önce Osmanlı yıkıntıları üzerinde tekçi bir zihniyetle kuruldu. Ermeni soykırımında, diğer azınlık halkların yok edilip sindirilmesinde aktif rol alan ittihatçı birçok ırkçı kadro da kuruluş sürecinde rol aldı.

Sayfalar