Çarşamba Mayıs 15, 2024

Esas İşçi mi Köylü mü ?

Ya... bunlar insanı zoraki öncü ederler ya.. öncü.

Hani proletarya köylünün devrimci bilgilere akademik bir şekilde sahip olması şart değildi.Teoride iş böyle değil mi ?Gelin görün ki öncü esası siyasi değerlendirmelere tabi tutmadan salt yaşanılan sosyo - ekonomik yapıya göre ele alırsa proletarya köylünün ne yapmasını beklersiniz ki ?Muhakkak ki proletarya köylüde başına çaresine bakacak.Öncüleşecek.Öncü kadar bilgiye sahip olacak.Dünya devrimci tarihinden tutun bilgisayarda kopyala yapıştıra kadar her şeyi bilmek zorunda olacak.En ufağından Anti Duhring okurken kimyada bilecek.Bilmiyorum demeyecek.Karanlıkta el yordamıyla yolunu bulmayı öğrenecek.Öğrenemiyorum, bilmiyorum bilen birine ihtiyaç duyuyorum derse..... Ya.. ben bir proletarya köylüyüm ya..Ne anlarım bilgisayarda, akıllı telefonda, iktisatta, işletmede, kimyada..Ya.. bunlar benim için çok ağır ya..Bunları bilseydim gider profesyonel devrimci olurdum. Profesyonel devrimci olduğunu söyleyenlerin hali hakkında yazarken.Bilmediğimden vede gelişmemiş ülkeler için Stalin  olabilirliğini ret etmediği ( Stalin' nin eleştirilerinin de dikkate alınması gerektiğini düşündüğüm ) Demokratik Halk Devrimine inanan oldum. Benden hiç kimse her şeyi bilen, gelişmemiş ülke olmamızın tabiatına da ters, öncü kadar bilgili olmamı istemeyeceklerini düşünüyordum.Bu sayede bende her zaman hayallerimi süsleyen kelepçe, kırbaç... gibi minimum malzemelerin satıldığı ............ Hırdavatçı  dükkanı bir gün açabilecektim. Ama gelin görün ki Yugoslavya' da Demokratik Halk Devrimine inanan Tito' yu İşçi, köylüde belirginken  gerillacılığa değilde milisliğe  sürükleyenin Almanların elindeki silah olduğunu, Rusya' da da  Profesyonel devrimciliği tarih sahnesine çıkaran Rus sosyo - ekonomik yapısı kadar Lenin' nin devrimin - itifak - unsurlarında olan burjuvazilerin olumsuz rollerini de ortaya çıkarması olduğunu görmeyen bir kaç akıllı yüzünden hayallerimden vazgeçmek zorundayım. Gitti, gitti hırdavatçı  dükkanı hayellerim  gitti.Ya.. bunlar feodal bir toplumda köylüyü, işçi kapitalist bir toplumda da işçiyi köylü eder.Tarihe, kaderimize..  bunların böyle bir kör etmen olma misyonları da var.Ve tarihe böyle bir kör etmen olma misyonları da bununla kalmıyor. En basitiyle sömürgecilikle sosyo - ekonomik yapısı değişen ülkelerde egemen sınıfların değişen sosyo - ekonomik yapıyla aldıkları özellikler, isimler kendi dinamiğiyle gelişen kapitalist ülkelerdeki egemen sınıflarla aynı olmadığını bildikleri halde iş ülkemizdeki işçiye, köylüye gelince bu basit bilgiyi onlara uygulayamıyorlar. Dönüp de İşçinin, köylünün bir kısmına: " Ya.. arkadaşlar, diğerleri de sizin gibi sömürgeciliğin sosyo - ekonomik yapısında biçimlendiler, doğdular lakin sizin sömürgecilikle, kapitalizme organik bağlarınız diğerlerinkinden daha güçlü "  diyemiyorlar.Ah..  bir diyebilseler ah..Ama diyemeyecekler.  Dersler, proletarya köylünün sömürgecilikle aldıkları özelliklerin kendi dinamiğiyle gelişen kapitalizmdeki işçi köylüyle aynı olmadığı görecekler.Derseler, gelişmemiş toplumların devrimci dinamiğinin sömürgecilikle, kapitalizmle organik bağı en az olan kısımlar...,  sınıflar olduğunu görecekler. Derseler karşılarına çıkmasında korktukları İbrahim Kaypakkaya çıkacakta ondan.İbrahim Kaypakkaya sınıfları analiz ederken ne diyordu: " Kapitalizmle bağı en az olan sınıflar daha tutarlı."İşte tüm bunları diyemediklerinden de esasımız ne derse desinler esaslarının hangilerinin sömürgecilikle, kapitalizmle organik bağlarının daha güçlü, hangilerinin de daha az olduğunu asla bilemeyecekler.Bilemediklerinden de...Gitti, gitti hırdavatçı  dükkanı hayellerim gitti.
89832

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Ergün Aslan

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)

Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

Sayfalar