Salı Nisan 30, 2024

Kaypakkaya Haber sitesinden kamuoyuna zorunlu açıklama

Sitemizde yayınlanan bazı makale ve açıklamalardan dolayı bazı çevre ve kişiler sitemizi hedef almış bulunuyor. Sitemizi 'karşı devrimci, işbirlikçi, hain' ilan edenler hızlarını almayarak saldırılarına devam ediyorlar. Son olarak ''MLM Yolunda Partizan'' kamuoyuna yayınladığı bir açıklamayla ''Bu tavrından vazgeçmediği, kamuoyuna özeleştiri vermediği takdirde bu site bizim neznimizde karşı-devrimin aracı haline gelmiş bir internet sitesi olarak muamele görecektir.'' diyerek, kamuoyuna yaptıkları açıklamalarının gerekçelerini ise şöyle sıralamış bulunuyorlar:

“http://www.kaypakkayahaber.com/ internet sitesi uzun süredir “İsminden” anlaşılacağı üzere devrimci, ilerici temelde yayın yapmaktadır. Ancak aynı site gelinen aşamada “devrimcileri ihbar eden”, “teşhir eden”, “hedef gösteren”, “yalanlarla itibarsızlaştırmaya çalışan” bir yayın çizgisine evrilmiştir.

Özellikle Proletarya Partisi içinde baş gösteren sorunların Hizip faaliyeti ekseninde tabana doğru açılmasıyla kısa sürede yayın çizgisini Hizip faaliyetinin yarı-resmi organı gibi işletmeye başlayan bu site, artık Hizipçi faaliyetin resmi yayın organlarında yayınlanmayacak yazıların mecrası haline getirilmiştir.'' devamla: ''Temmuz ve Ağustos ayları içinde artık isim isim teşhir noktasına taşınan faaliyetleri içeren yazılar aşağıdadır'' denildikten sonra şu örnekler verilmektedir:

''ttp://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/canim-biraz-hasan-aksuyla-ugrasmak-istiyor (9Temmuz http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/devrimci-bir-gazeteyi-hedef-almak-kimin-isi-kimin-gorevi(11Ağustos), http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/mml-yolunda-partizanin-yalanlari-ve-gercekler (13Ağustos), http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/mahmut-ozkana-verilen-merkezi-gorev-karistir-guvensizlik-yay-payina-duseni-alacaksin''. Yazıları da kanıt olarak sunulmaktadır.

Buna cevabımız şudur

1) Sitemiz dile getirildiği gibi hiçbir kurum, parti ve çevrenin ''resmi'' ya da ''yarı resmi'' sitesi değildir. Sitemiz, hiçbir kurum ve partinin kararı ve talimatıyla da kurulmamıştır. Sitemiz, bir grup Kaypakkaya savunucusunun kendi inisiyatifi ve imkanlarıyla kurulmuştur. Sitemiz, kendisine rehber edindiği Kaypakkaya geleneğinin savunucusu olduğunu her zaman ilan etti/etmeye de devam edecektir.

2) Sitemiz tüm anti-faşist ve anti-emperyalist, ilerici, devrimci ve yurtseverlere açık bir sitedir. Sitemiz, Kaypakkaya geleneğine olan yakınlığından dolayı bu geleneğin açıklama, makale ve yazılarına daha fazla yer vermesinin de anlaşır bir nedeni vardır. Nitekim, teşhir edilmemize vesile olan arkadaşların ve daha fazlasının birçok makale ve yazısının sitemizde yayınlandığını her okuyucu, sitemizin arşivlerine baktığında rahatlıkla görebilir.

3) Son iki yıldır geleneğimiz içinde yaşanan tartışmaları birçok çevre gibi sitemizde yakından takip etmektedir. Bu gelişme herkes gibi bizleri de üzmüştür. Yakın zamana kadar, hiçbir ayrım yapmadan geleneğin en yetkili organlarının ve ona bağlı tüm birleşenlerinin yazı ve açıklamalarına yer verdiğimizde bilinmektedir. Sitemiz, yakından takip ettiği bu gelişmelere bağlı olarak, devrimciler arası şiddeti savunmadığı ve yanlış gördüğü için, 26 Şubat 2016 tarihinden bu yana gazete bürolarının işgal edilmesiyle başlayan sürece bir tepki olarak, şiddet uygulayan kesime karşı mesafeli durduğu bir sır değildir.

4) ''MLM Yolunda Partizan''da çıkan açıklamayla adı geçen yazıların yayınlanmasından hareketle sitemizi 'karşı devrimci, yeni Perinçekçiler' vb vb suçlamalarla itham edenlerin bu asılsız ve çirkin suçlamalarını kendilerine iade ediyoruz. Biz, bu siteyi oluşturanlar geçmişimizle ve yaptıklarımızla ortadayız. Bize suçlama getirenler, sağa sola ders verenler, söz konusu yazı ve açıklamalara vesile olanların yazdıklarına acaba ne diyorlar? ''MLM Yolunda Partizan''nın sitemiz de yayınlanan bazı yazılarda, şahısların isimleriyle eleştirilmesini ''ihbarcılık'' olarak değerlendirmesi ve sitemizi teşhir etmesi tam bir demagojidir. Sitemiz, yapı içindeki sorunların yaşandığı günden bu yana hiçbir isim deşifre etmemiştir. ''MLM Yolunda Partizan'' da dahil hiç kimse bunu ispatlayamaz. Adları deşifre edildi denilenler, kendi isimleriyle makale yazmakta, kendi isimleriyle Fecebook'lar açan şahıslardır. İsteyen herkes bu arkadaşların isimlerini yazarak gerçek isimleriyle yazdıkları makaleleri ve sosyal medya hesaplarını görebilir. Sitemiz, sorunu ideolojik ve politik zeminden kaydıran, meseleyi kişiler üzerinden polemiklerle yürütülmesine karşıdır. Adı geçen arkadaşların eleştirildiği yazılar bir nevi cevap niteliğinde olup, kişilerin kendi isimleriyle yayınlanmıştır. Bu yazılar, hiçbir kurum ve çevreyi bağlamamaktadır. Bizi eleştiren ''MLM Yolunda Partizan'' bizi eleştirdiği yerde, söz konusu arkadaşların da kendi sosyal medya hesaplarında, birinin bunlar '' .... tek merkezden idare edildiği çok açık olan'' (yani bunları polis yönetiyor demeye getirdiği bn) ve aynı şahsın, '' Kaostan var olan, nemalanan, ....'' gibi ifadeler kullanmasını, yine bir başkasının kendi sosyal medya hesabından ''hizip başlarından biri Köln'de biri Duisburg'ta kalıyor'', bir başka hesapta ''Köpekler, alçaklar, tek kurşunluk canları var,'' diğer bir sosyal medya hesabında ''yeni Perinçekçiler, sonunuz bunlar gibi olacak, onlara yapılan size de uygulanacak'' yine bir başkasının ''Ermeni hizbi, Ermeni lobisi'' keza daha da vahimi açıktan ''AF'' rumuzu kullanılarak isim deşifrasyonu yapan, komiteleri tek tek sayarak bu komitelerde kaç kişinin yer aldığı, kimin ne olduğu vb vb söylem, ifade ve suçlamaları yazan bu kişileri de; ''MLM Yolunda Partizan'', yazısının bir paragrafında 'bu arkadaşları da kınıyoruz, uyarıyoruz, bunlar da doğru söylemler değildir' tavrını ortaya koysaydı, dürüst ve örnek bir tavır sergilemiş olurdu. Bunu görmezden gelen, bunca hakaret ve deşifrasyona sesiz kalıp, yazılanları onaylayarak tek yanlı hareket edenlerin girdikleri yol çıkmaz bir yoldur. Sitemiz, hiç bir zaman isimsiz yayınlanan yazı ve makaleleri; bu yazı X kişisine aittir, deşifrasyonu yapmış değildir. Sitemizi teşhir için kullanılan mml-yolunda-partizanin-yalanlari-ve-gercekler yazısı yayınlandığında yazının altında imza olarak ''Bir Partizan Okuru'' imzası kullanılmış. Bu yazının eleştirildiği makalede, bu yazıyı yazan şu (X) kişisidir diye yazdığımıza bir isim örneği verebilir misiniz? Yok böyle bir örnek ve olmaz da. Olmayan şeyler üzerinden sitemizin hedef gösterilmesi ve teşhir edilmesi devrimci bir yöntem değildir. Bunları görmeden, eleştirmeden nalıncı keseri gibi kendini yontan, tehdit ve suçlamalarla bir yere varılmayacağı açıktır.

Kamuoyuna duyurulur.

22 Ağustos 2017

Kaypakkayahaber.com 

48313

Kaypakkaya haber

kaypakkaya haber

Kaypakkaya haber

Tarihsel bir şahsiyet TKP/ML'nin Kurucusu kurucu Önderi İBRAHİM KAYPAKKAYA-Halil Ahmet

Kimilerince genç Komünist diye bilindi. Yaşı 24’dü, ortaya koymuş olduğu eser ise bir dâhinin ortaya çıkarmış olduğu esere benzerdi. Amacımız, Komünist öndere dahi sıfatı yükleyip, olmayacak, başarılmayacak şeyleri başarmış olmasını göstermek değil. Bizler Komünist öndere dahi misyonu biçmiyoruz. Zira dahi demek, burjuvazinin bir takım insanları yüceltmesi, her yüzyılda bir gelen insanlar kategorisi çıkartmak, mucit icat vb şeyleri bulanları toplumlar tarihi sınıf savaşımında iyi şeyler gerçekleştirmiş olanlara da içteki ve dıştaki burjuvazi tarafından payeler biçilmesidir sadece.

Kiminle Çuvala Girdiğini Bilmek- Fikret Başkaya

 HDP’li milletvekillerini Meclis dışına atma operasyonunun terörle mücadeleyle uzaktan-yakından bir ilgisi yok. Tam tersine savaşı şiddetlendirmek ve faşist tırmanışı kurumsallaştırmak için öyle bir yola giriliyor. Asıl amaç tek adam diktatörlüğünü tesis etmek!

Rakka Operasyonu Emperyalizmle Kurulan Köprüdür!- Marco Karakaya

Suriye’de 2011’den bu yana yaşanan toplumsal gelişme ve karmaşa hali derinleşerek devam ediyor. Artık Ortadoğu sisteminin nasıl şekilleneceğine dair bir mücadele ve savaş süreci yaşanıyor diyebiliriz. Uzun süre muhalif denen ve geniş bir emperyalist blokun ve bölge gerici devletlerinin desteğiyle ayakta duran kesim gerek askeri gerekse de siyasi anlamda Esat rejimi karşısında ciddi bir başarı üretemedi. Rusya ve İran’ın Esat rejimine sunduğu destek Suriye’de ki “savaşın” tam bir “vekalet savaşı” niteliğine bürünmesine neden oldu.

Rakka’ya Sefer Tutarlı Devrimci Çizgiye Yönelik Seferdir!

Ortadoğu’da emperyalist güçler kendi sermaye egemenliklerini kurmak için her alanda savaşıyor. Ortadoğu halkları emperyalist kan emici  haydutların kırımından,vahşetinden, zulmünden inim inim inliyor. Yüzbinlerce mazlum kadın, çocuk genç-yaşlı katledidi.milyonlarcası yerinden, yurtlarından zorla koparıldılar. İşkence, zulüm gördüler. Binlerce kadın aşağılık haydutlarca seks kölesi olarak pazarlandı.

“Zübük devrimci” dedikoducular üzerine

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bir devrimci durüst olmalı, yalan söylememeli. Düşündüklerini,eleştirilerini,yargılarını açık ve net söylemelidir. Kişilerin arkasında konuşmamalı, eleştirisi veya söyleyeceği birşeyler varsa  muhatabı olan kişilerin yüzüne söylemelidir. Geyik muhabbetlerini yaparken gizli , imalı ,deyim yerindeyse; “sinsice, hin’ce ” iğneleyici laflarla kişiler eleştirilmektedir. Ömrüm boyunca ne bir devrimciye şiddet uyguladım nede uygulayanlara müsade ettim. Her zaman ve her koşulda  karşılarında oldum, teşir ettim.

TKP/ML TİKKKO savaşçısı Sefagül Aslan,18 Mayıs’ı anmak direnişi tüm Kürdistan’a ve Türkiye’ye yaymaktır’

TİKKO savaşçısı Sefagül Aslan: “Benim Kaypakkaya yoldaşın yolundan gidişimin nedeni Kürdistan topraklarının derininde, halkın yüreğinde oluşundadır”

TKP/ML TİKKKO savaşçısı Sefagül Aslan, “18 Mayıs ölümün, yaşamın, direnişin, kararlılığın, cüretin, ısrarın, ölümlerden yeniden doğuşun simgesi olmuştur” dedi.
Aslan, İbrahim Kaypakkaya’yı, Haki Karer’i, Dörtler (Necmi Ferhat, Eşref ve Mahmut) gibi devrimci öncülerin ölümsüzleşmelerinin yıldönümünde andığını ifade etti.

Dünyayı kurbağa gözüyle değil, Kaypakkaya gözüyle görmeliyiz

Madem başaramadık? Neden olmamız gereken yerde değiliz? Yaşadığımız deneyimler diyor ki,  hiçbir şey bizimle başlamadı, bizimle de bitmedi. Böyle düşünmek hem bencillik hem de metafizik bir bakış acısıdır. İnsanoğlu tabiatı gereği bencil-egoisttir. Edinilen erkin özelliği doğru kavranmazsa; Erk’i insanları egemenliğine alma yolu benimsenir ki, bu da birçok yanlışa, sekterliğe yol açar.
  

TKP/ML - TİKKO ROJAVA KOMUTANLIĞI

18 Mayıs karanlığı parçalama günüdür

18 mayıs, karanlıkları parçalama özgürlük ateşini her tarafa yayma günüdür. Özgürlük idealini ve kurtuluş düşünü can bedeli bir mücadeleyle sonsuza dek yaşatma günüdür. Karanlığın en koyu anında özgürlüğe ve kurtuluşa sahip çıkmanın adı, direnişi büyütmenin günüdür.

 
18 Mayıs şehitleri özgürlük düşüyle yürümenin gerçek yoludur. Onların aydınlık yolunda kararlılıkla savaşılırsa sömürü merkezleri parçalanır ve zulmün kaleleri yıkılır. Onların ideallerine sahip çıkıldıkça emperyalizm-feodalizm ve her türden gericilik alt edilir.

TKP/ML-MK: “Şehitlerimizi, iradelerinden öğrenerek anacağız”

“Ülkemiz devrim mücadelesinin devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Yusuf Aslan'ı, Amed zindanında direniş meşalesi olan Dörtleri, komünist önder İbrahim Kaypakkaya'yı katledilişinin 43. yılında andığımız Mayıs günlerinde ölümsüzlüğe uğurladık yoldaşlarımızı. Bir kez daha Mayıs ayı muştuladı zaferi, bir kez daha haykırdı direnişi, baş eğmezliği, teslim olmamayı…

Türk-Kürt ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkımız!

YDG “Kaypakkaya yoldaş: Ölümsüzlüğünün 43. yıldönümünde halkımızın bağrında umut, zalimlerin zihninde korku olmaya devam ediyor!

 “İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtlerin 18 Mayıs ölümsüzlüğü, Kürt ulusunun ve ezilen tüm kesimlerin kader ve kurtuluş birlikteliğinin simgesel değeridir. Türk devletinin ortak mücadele ve birlikte hareket etme iradesine yönelik bu denli saldırmasının temelinde de bu öz yatmaktadır. Onun için 18 Mayıs’ta Kaypakkaya yoldaşı anarken ortak mücadele ve en geniş bileşenle Kaypakkaya yoldaşı sahiplenme temel çıkışımız olmaktadır” ifadelerine yer verdi. Açıklamada şu ifadeler yer alıyor:

“Fiili saldırılar artarak devam ediyor”

"Kaypakkaya, devrimin kutup yıldızı, direnişimizin meşalesidir!"

"Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın faşist cellâtlar tarafından Amed Zindanı’nda katledilmesinin üzerinden 43 yıl geçti. Faşist diktatörlük, önder yoldaşı fiziken imha ederek ondan duyduğu büyük korkuyu ilan etmiş ve böylece onun düşüncelerini yok edebileceğini düşünmüştür.

Sayfalar